selamm
nasilsiniz??
iyi okumalarr^^
***
Minho x Jisung
Minho
dün yaşananlar için tekrar özür dilerim
altında bir şey arama
Görüldü
✓✓
***
"Abi her şeye ama her şeye. Bir şey diyor sonra gelip, 'altında bir şey arama' diyor. Anlamıyorum"
Hyunjin, Chan'dan gizli aldığı çilekleri yerken Jisung'a döndü ve ofladı. "Konuşma o zaman"
Chan, hızla Hyunjin'e döndü ve kaşlarını çattı. Elindeki çilekleri fark edince daha çok sinirlendi ve Hyunjin'in yanına gidip ensesine bir şaplak indirdi.
Hyunjin acı içinde ensesini tutarken Chan, "Saçma salak konuşma Hyunjin, iş arkadaşı onlar! Şu an resmen Jisung'un kaderiyle oynuyorsun!" diye bağırdığında Hyunjin, Felix'in arkasına saklandı.
"Ne kaderi ya! Sevgili mi onlar?!"
Hyunjin'in dediğiyle beraber Jisung duraksadı. Cidden sevgili bile değillerdi, Chan bunu neden bu kadar kurcalıyordu bilmiyordu.
"Chan sen niye taktın bu konuya?" dedi sorar bir sesle Jisung.
Chan stres olmuş gibi yerinde kıpırdanmaya başlayınca Jisung pür dikkat Chan'ı izlemeye başladı. "Chan" dedi net bir sesle.
"Yani iş arkadaşın ya, belki beraber çalışmaya devam edersiniz diye öyle söyledim"
Jisung kafasını 'haa' dercesine salladı ve arkasına yaslandı. Daha sonra kaşlarını çatıp tekrar Chan'a döndü.
"Nerde kalmıştık. Hah, abi her şeye 'altında bir şey arama' diyor amına koyayım"
***
Ertesi gün Jisung her zamanki gibi çalışmalara gitti. Tüm gün sadece işine odaklandı. Günün sonunda Jisung kendini her zamanki gibi o çalışma odasına attı.
O içeriye girdikten çok kısa bir süre sonra Minho'da içeriye girdi. Yine terler içindeydi. Bu defa çok çalıştığındandır diye düşündü Jisung. Bu yüzden umursamamayı seçti.
Minho kendini koltuğa attı ve kollarını serbest bıraktı. Hızlı nefes alış verişleri, terlemekten ıslanmış beyaz ince tişörtüyle çok seksi görünüyor, diye geçirdi içinden Jisung.
Minho küçük ve dar odaya derin bir inleme bıraktığında Jisung şok içinde ona döndü tekrar. Minho'nun şu an ne hissettiğini dışarıdan bakarak kestirmeye çalışmak pek mümkün görünmüyordu.
Minho yanındaki sehpanın üzerinde duran su şişesini aldı ve tüm suyu tek hamlede içti. Minho gözlerini yumdu ve elini karnının üzerinde gezdirmeye başladı. Sanki şu an Jisung'un burda olduğundan habersizdi.
Jisung daha fazla bu tabloyu izlemek istemediğine karar verdi ve ayağa kalktı. Kapıya doğru adımlamaya başladığında duyduğu ses onu durdurdu.
"Benim yüzümden gitmene gerek yok, bugün yorgunum sadece."
Jisung düşündüğü saçma sapan şeyler yüzünden kendini suçlu hissetti biran için. Tekrar eski yerine geçti ve telefonunu çıkarıp kurcalamaya başladı.
Keşfette gezerken karşına tesadüfen bir fanın postu çıktı.
@/minsung
21.358 beğeni
akıl sağlığımı sorguluyorum bazen gksqwjcqheiqidhahs
541 yorumun tümünü göster
@/A
minsung hayatım boyunca gördüğüm en güzel şey olabilir ya
@/B
↪|katılıyorumm!!!
@/C
bu hesabın adminini seviyorum ya qoskwdjsjakchwiwoq
@/Ç
↪|minsung shipliyor olsun o kadar
"Ah!"
Jisung duyduğu inlemeyle beraber telefonunu kapattı ve Minho'ya döndü. Acılı bir inlemeydi bu. Jisung yerinden kalkarak ona doğru yürümeye başladı. Minho karnını tutmuş koltukta kıvranıyordu.
"Hey, iyi misin?"
Minho acı içinde koltukta kıvranırken Jisung eliyle onu dürttü. Minho yerinden kıpırdamayınca Jisung onun çenesini kavradı ve kendisine bakmasını sağladı.
"Napıyorsun?"
Karşısındaki çocuğun gözlerinin içine bakarken tereddüt etti biran. Gerçekten napıyordu? Neden yapıyordu bunu?
Jisung kendini geri çekti ve elini ensesine götürüp kaşıdı. Minho ise aynı surat ifadesiyle onu izlemeye devam etti. Jisung sonunda dayanamadı ve, "Neden böylesin?" diye sordu.
Minho kaşlarını hafif çatarak, "Nasılım?" diye sorunca Jisung omuz silkti sadece. "Bilmem, son 2 gündür çok garipsin." dedi ve ekledi.
"Çok özür dileyerek soruyorum ama, acaba azdırıcı falan mı içiyorsun?"
Minho, Jisung'un sorusu karşısında gülümsemeden edemedi. Hatta ufak bir kahkaha bile attı.
"Hayır, dediğim gibi bugün yorgunum biraz"
Jisung duyduğu cevap karşısında kaşlarını havalandırdı ve Minho'nun yanına oturdu. "Bende seninle beraber çalışıyorum fakat hiç böylesine yorulmuyorum. Şu an demek istediğim şeyi kelimelere dökemiyorum fakaf, cidden neden böyle oluyorsun anlamıyorum."
Minho, Jisung'a dönerek ofladı. "İnan bilmiyorum Jisung"
Jisung daha fazla diretmek istemediğinden kalkmak için bir hamle yaptı, fakat bileğinde hissettiği el onu durdurdu. Kafasını çevirip Minho'ya baktı.
"Ne oldu?"
Minho yutkunarak onu izlerken bileğini bıraktı ve oturması için yanını patpatladı. Jisung dediğini yaptı ve Minho'nun yanına oturdu. Minho pür dikkat Jisung'u izlerken, "Az önce neden böyle olduğumu sormuştun değil mi?" dedi sorar bir sesle.
Jisung onu kafasıyla onayladığında Minho derin bir nefes aldı ve gözlerini Jisung'un gözlerine sabitledi.
"Benim bu hale gelmemin sebebi sensin Jisung"
Jisung kaşlarını çatarak onu izlerken, "Anlamadım" diyebildi sadece.
"Aklımı başımdan alıyorsun Jisung" dedi ve ekledi. "Fakat bu sana aşık olduğum anlamına gelmiyor."
"Öyle bir şey iddia etmedim?"
Minho dudaklarını diliyle ıslattıktan sonra cevap verdi. "Jisung beynim bunu reddediyor fakat bedenim seni istiyor"
Jisung kaşlarını iyice çattı. 'Bedenim seni istiyor'. Minho'nun bu cümlesi kafasında yankılanıp duruyordu.
Jisung kafasını yerden kaldırdı ve Minho'ya döndü.
"O zaman yat benimle."
***
abi ben bi daha bu tur bolumler yazmiyim amk bi insan bu denli beceriksiz olamaz
modum dustu su an ama her neyse
diger bolum %99 ihtimalle smut olur. eger smut olursa rahatsız olanlar direkt diger bolumd atlayabilurler, ha yok ben okurum diyorsaniz okuyanilursiniz
turkcenin resmen katledildigi bu bolumu okudugunuz icin tesekkur ederimm
begenmis gibi yapin tamam mi
oy vermeyi ve yorum yapmayi unutmayinn
GAYGAYYY👋👋👋