Göğe Ait | Texting

By Elyios

2.1M 120K 17.1K

0545***: Selamın aleyküm aslan parçası Aslanın dişisi de aslan olur dediler de bana Aslan dişisi başvurusu i... More

0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3
3.4
3.5
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3
4.4
4.5
4.6
4.7
4.8
4.9
5.0
5.1
5.3
5.4
5.5
5.6
5.7
5.8
5.9
6.0
6.1
6.2
Merhaba
6.3
6.4
6.5
Final

5.2

25.2K 1.7K 263
By Elyios

Keyifli okumalar bebekler ♥️

Nil Gökçe Onan

Kapısında 01 yazan bir mekandaydık.

Bize her yer Adana nidalarının yazıya dökülmüş hali duvarlarda, ortada kocaman bir ocak ve onu çevreleyen masalar vardı. Görsele çok yatırım yapılmadığı belliydi, umarım söylediğim bir buçuk Adana'dan verim alırdım.

"Nasıl ortam ama?" diyen Yağız'a dönmeden evvel, dürümün yarısını tek seferde gömen dayıya şaşırmış, sonra da "Efsane," demiştim. O mekan hakkında düşüncemi beyan ettiğimi düşünmüş olacak ki sırıttı. "Beğeneceğini biliyordum."

Bir Karadenizliyi neden Güneydoğu esintili bir mekana getirdi, anlamış değildim ama biraz hak veriyordum. Oturup hamsi tava yiyecek halimiz yoktu ya, güney mutfağı insana daha fazla hitap ediyordu.

"Acısız mı söyleseydin acaba Gökçe?"

Delikanlılığımı iletişimimizi kopardığım sırada unutan Yağız'a 'Hah' der gibi bir bakış attım. "Acısı sağlamdır ama," diye ekledi mesajımı alarak. "Ben daha sağlamım."

"Vay," dedi ve piç sırıtışı ile kafasını masada bana doğru hareket ettirdi. "Deme böyle şeyler, mesajda değiliz bak." İmayı saniyesinde alıp sırtımı sandalyeye yasladım. Ondan uzaklaşmam hoşuna gitmiş gibi güldü. "Mesajda olsak da olmasak da bir şey fark etmez," dediğimde beni onayladı. "Şimdilik öyle."

Bu çocuğun gerçekten bana yürüyesi vardı.

Şöyle bir süzdüm. Siparişlerimizin nerede kaldığını sormak üzere arkasını dönmüştü, ben de dikkatle ona bakıyordum. Ne olmuştu bu çocuğa da benden gözükmüşlerdi, anlam veremiyordum. Kaçan kovalanır derlerdi de bu ilkel güdünün bu kadar da net işe yaradığına ilk defa şahit oluyordum, şaşkındım.

Hayır bir de şerefsiz olsa da tatlıydı, bu halleri ile başımı yakacak gibi duruyordu ama ben de az değildim. Kolayca tutuşacak değildim ama bir miktar ısınıyor da olabilirdim, bazı şeylere benim de iradem yetmiyordu.

Garsonla olan münasebeti sonucu yemekler önümüze geldiğinde hemen çatalıma yöneldim. Yağız da gülmüş, önümdeki kolayı alıp açtıktan sonra bardağına doldurmuştu. "Hadi bakalım, on üzerinden kaç vereceksin acaba," Bardağı önüme koyduğunda yüzüne bakmayı kesip yemeğime döndüm.

Kibar erkek büyüktür tüm erkekler diyebilir miydik?

Gayet rahat derdik sanki.

Kebaptan aldığım ilk çatal beni şaşkınlıklara sürüklemişti. Gözlerim büyüdüğünde Yağız güldü. "Varmış demi dediğim kadar?" Kendisiyle gurur duyuyordu ve haklı bir gururdu, Adana'da bile böylesi zor bulunur diyeceğim bir tattı bu. "Efsane," dedim kolamdan bir yudum alırken. "Nereden buldun sen bu mekanı?"

"Üzümünü ye bağını sorma," Göz kırptığında kalbim anlık teklese de yüz ifademi sabit tutmayı başararak lavaşa yöneldim. Girmiştik bir yola, layıkı ile kebabı yemezsem aklım kalırdı. "Pişmiş domateste koy," diyerek önündeki küçük tabağı benim önüme koyduğunda kaşlarımı kaldırdım. "Elimle yemem falan, sıkıntı değil mi senin için?"

"Kızım ona mı takılacağım?" Kendine yaptığı dürümden kocaman bir ısırık alıp kafasıyla benim tabağımı işaret etti. O ağzındaki lokmayı bitirip bana cevap verene kadar ben de kendi dürümümü ısırmıştım. "Bizim yolumuz uzun, böyle basit şeylerle senden soğumam."

Sertçe yutkunup kolanın neredeyse yarısını içtim. Yandaki peçete ile ağzımı silerken de konuşuyordum. "Yolumuz uzun demişken, sen bu yolun getirdiği sorumlulukları alabileceğinden emin misin?"

"Kiloca altın mevzusu bir tık zorlar ama onun haricinde hazırız evvel Allah," Babacan tavrına güldüm. "Babama falan da hazırsın yani?"

"Babanın bu dünyada sizden sonra en çok sevdiği insan olacağım, hazır olmak ne kelime? Savcım Yağız diyecek başka bir şey demeyecek, belki senin tahtını bile zorlarım?"

"Sen anca bizim evin kapısını zorlarsın," diye ani yükseldiğimde kafasını salladı. "O Allah'ın emri, o iş bende."

"Düğünü, kınayı, evi falan halledeceksin yani?" Kafasını olumlu anlamda salladığında gözlerim kısıldı. "Ailemden kalan hiçbir tapuyu da vermem, haberin olsun."

"Sende kalsın zaten, ailenden kalan mal onlar." İki hafta önce her gün tapuyu soran o değilmiş gibi konuştuğunda, yükselen sinirimle birlikte "Bunlarla bitmiyor yalnız," dedim. Yolla gelsin ifadesiyle bana baktığında atıldım. "Ben eve gelip yemek falan yapmam, baştan söyleyeyim."

"Niye yapasın ki zaten?" diye sorduğunda omuz silktim. "Ne bileyim. İşten geleyim, yemeğim hazır olsun, bir salata yapıp kenara geçeyim diye düşünüyorsan haberin olsun."

"Benim elim lezzetlidir, sıkma güzel canını."

Güzel canını sıfat tamlaması bir an aklımdaki her şeyi silse de hızlı toparladım. "Ev temizliğini de tek yapmak istemem," Bunu da onayladı. "Yaparız beraber."

"Cam silmem, belim ağrıdığı için süpürge de tutmam. Hele yer silmek," İğrenir gibi yüzümü buruşturdum. "Asla yapmam."

"Ne yaparsın, toz mu alırsın?"

"Evet," dedim gayet rahat. "Zahmet olmasın ya Gökçe, tozlardan rica ederiz. Bu halini görünce onlar kalkar gider kendi kendine."

"Problem çıkaracaksın yani bu konuda?"

"Yok," diye hızla cevapladı. "Problem çıkarmak demeyelim. Nasılsa kaymakam olacaksın, yardımcı alırız."

"Ha hazır konusu açılmışken," Sandalyemde geriye yaslanıp rahat bir pozisyon aldım. "Kendi kazandığımı kendim yerim, evi geçindirmek eşimin işi."

"Gökçe acaba feminizm akımına mı dahil olsan?" Önerisine kafamı iki yana sallayarak cevap verdim. "Kadınlar erkeklerden üstündür, feminizm benim görüşlerim ile uyuşmuyor." Almış gazı, hızla gidiyordum ve durmaya da niyetim yoktu.

Kabul eden her uç noktada kabul ederdi, ben onun nelerine tamam demiştim, hey yavrum hey.

"Yardımcıyı da sen tutarsın diyorsun yani?"

"Tam üstüne bastın," Şeytani gülümsemem ile devam ettim. "Gerçi ben evde öyle yabancı sevmem, kendimiz yapsak daha iyi. Şimdi hırlı mı hırsız mı belli olmaz. Ütü yapmayı biliyor musun?" Önündeki kolayı sanki rakı bardağıymış gibi kafasına dikip sertçe masaya koydu. "Biraz."

"Geliştirirsin. Her gün takım giyeceğim nasılsa, yaptıkça alışırsın. Kimse anasının karnında öğrenmiyor sonuçta bu işleri."

"Ütüyü de ben yapacağım?" Onayladıktan sonra gelen garson rahatça toplayabilsin diye sessizliği tercih ettim. İki çay siparişimizden sonra tekrar baş başa kalmıştık ve ben sazı yine elime almıştım. "Ben de çamaşırları yıkarım."

"Çamaşır yıkamak dediğin, sepetten alıp makineye atmak mı?"

"Aynen öyle, takibini de yaparım. Hiçbir renkliyi beyazla yıkamam, koyu renkleri soldurmam. O iş bende."

"Aman Gökçe, yorulma ya. Asarken falan beline bir şey olur." Kafamı hafifçe sola doğru eğdim. "Asmayacağım ki, sadece yıkarım dedim. Kurutma işi sende."

Asabı bozuk bir kahkaha ağzından kaçtığında, ben de ona eşlik ettim. "Bulaşık makinesede tableti koyarsın sen şimdi?" Bilmem der gibi omuz silktim. "Bilemiyorum, onun takibini yapacağıma söz veremem."

"Şöyle yapalım," dedikten sonra iyice bana doğru eğildi. "Ben bir hizmetli tutayım, şöyle elinden iş gelen, genç, atik birini. E madem sen de sevmiyormuşsun, başında da beklerim çalıp çırpamaz. Nasıl?"

Genç, atik bir kadın ve peşinde dolanan Yağız.

"Asla."

Kaşlarını kaldırıp hafifçe geri çekildi. "E istediğin her kriteri sağladık, neden böyle yaptın sen şimdi?" Önümdeki çaydan bir yudum alıp artistlik yapmak üzere kaşlarımı kaldırdım. "Yağız, yok hizmetli falan."

"Neden? Ben ödeyeceğim işte, her şey benden. Benim işlerimi yapacak, seni rahatsız eden ne oldu ki?"

Yüzündeki ifadeden bilerek yaptığını anlıyordum ama yine de bu tuzağa düştüm. "Yok öyle elin kadınının peşinde dolanmak, otur oturduğun yerde. Gerekirse kir pas içinde yaşarız."

Sırıttı. "Yaşayacaksın yani benimle?" Her olayı kendi lehine çevirdiği için göz devirdim. "Bakacağız."

"Bakarız."

Flörtöz havayı dağıtmak için "Tatlı da yiyelim, künefesi güzel görünüyor," diye atıldım. Yağız elini kaldırıp garsonu çağırmış, aynı anda da "Ben ödüyorum ya, ye." diye bana laf da sokmuştu.

Umursamadım, davet eden hesabı da öderdi. Peşine düşecek değildim ya?

...
Oylar sizden bereketi wattyden, eyvallah 🫶🏻

Continue Reading

You'll Also Like

1.1M 44.2K 63
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
TAKINTI By ❦

Teen Fiction

2.4M 44.6K 44
Efsan zorla evlendirilmekten kurtulmak için Mardin'den İstanbul'a kaçar. Ama yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağını nerden bilebilirdi. İstanbul'u...
6.4M 206K 103
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...
50.8K 3.7K 31
texting, izmaritkokan: Kulaklarının beni duymaması, benim sana iltifat etmediğim anlamına gelmiyor güzelim. izmaritkokan: Ya da seni söylediğimi duym...