Düz Zihinler (Flat Minds) Bil...

By havlusu

335 62 175

''Düz Hayaller'in parçası olması gereken, ancak pek çok gıcık edici derecede mantıklı sebepten yapılamamış kı... More

Tanıtım
Bölüm 1: Kayıp İsim
Bölüm 2: Odaklanma
Bölüm 3: Göçmen Günü
Bölüm 4: Kryptos
Bölüm 5: Teftiş
Bölüm 6: Kahkaha
Bölüm 7: Zihin Boşlukları, Zihin Boşlukları ve Daha Fazla Zihin Boşlukları
Bölüm 8: Şayet Bir Rüya
Bölüm 9: Hasta Bill
Bölüm 10: Melpomene
Bölüm 12: Ev
Bölüm 13: 915 Gün

Bölüm 11: Hapis Kuşları

12 2 0
By havlusu

Benim Notum
Merhabalar! Nasılsınız? Umarım hepiniz iyisinizdir. Sınavlarım dahil olmak üzere çeşitli pek çok sebepten dolayı bölümler biraz aksıyor, hepinizden özür dilerim bunun için. Eğer hazırsanız, bölüme başlayabiliriz.

Bölüm 11: Hapishane Kuşları

"Onu yeme."

Pyronica'nın uyarısı Bill'in elinin havada kalmasına sebep oldu, ekmek dilimi ağzından yarım inç kadar uzakta kalmıştı. Orası bir ağız olarak pek uzun süre kalmamıştı, çünkü ona sorgulayıcı bir bakış atmak için bir sonraki an göze geri dönüştürmüştü.

"Neden olmasın? Zehirlenmiş falan mı?" diye sordu. Eğer öyleyse berbat olurdu, çünkü Sonsuzluk Hapishanesi'nde çamurumsu olmayan ekmek almaları pek sık olmuyordu.

"Sadece yeme işte. Birazdan nedenini göstereceğim," dedi, ve onu elinden çekti. "Bende kalsın."

"...Orada sahip olduğun şeyler elma mı?"

"Ve şeker. Çamaşır torbanı kullanmıyorsun değil mi?"

"Almadan önce sorman gerekmez miydi?"

"Sanırım," dedi Pyronica omuz silkerek, yemekhanedeki gardiyanların herhangi biri fark edemeden önce torbayı cebinde kaybederek, ve diğerlerine döndü. "Kimsede bir şey var mı?"

"Yeah," diye homurdandı 8-Top, masada bir portakal yuvarlayarak. Paci-Fire başka bir tane fırlattı, ve Diş ile Anahtardeliği biraz şeker ve ekmek verdi. Bill gözünü kırptı.

"Bu bizi çiğneme diye bir çeşit adak falan mı, yoksa...?"

Pyronica kıkırdadı, onun kenarını çimdiklemek için uzanarak. "Aww, sen tam bir yeniyetmesin, o kadar tatlı ki! Vakti gelince göstereceğim--"

"Sessizlik!" bir gardiyan odanın ucundan bağırdı. "Zaman neredeyse doldu! Yemeğinizi bitirin ve hücrelerinize dönmek için sıraya geçin!"

8-Top homurdandı, ona yan yan bakarak. "Burdakini yerde ıslak bir noktaya dönüştürebilirdim."

"Binlerce uyduda milyonları katlettim," diye ekledi Paci-Fire, bunu yapmasa olmazdı.

"Nah, unutun onu," dedi Pyronica omuz silkerek, ve lapasının kalanını bir yutuşta bitirdi. "İhtiyacımız olan her şeye sahibiz, eğer grup hazır olduğunda tecritte olursanız kötü olurdu."

"Küme?" Bill tekrarladı.

"Göreceksin. Hey, lapanı bitirmeyecek misin? Alabilir miyim?"

"...Eğer ısrar ediyorsan."

---

"Tamam, ısıracağım. Ne yapıyorsun? İğrenç bir meyve suyu mu?"

Pyronica ona sırıttı, meyve ve şeker parçalarını içine atmadan önce musluk duyuyla doldurduğu torbayı zaferle kaldırarak. Plastik veya başka bir malzemeden bir torbalarının olmasına izin yoktu normalde, ama geçen hafta çamaşır odasından çalmıştı ve hücrelerine saklamıştı. Gruplarının tamamı oradaki görevler için gönüllü olmuştu, ki bu tabii ki temizlik aşklarından değildi: içerideki herkes biliyordu ki temizlik odası bulabildikleri en market benzeri yerdi. Eşyalar, para ve iyilikler burada takas edilirdi, ve kindarlıklar burada halledilirdi.

Bu yaygın bir bilgiydi, küçük bir bahşişle, birileri gardiyanların belirli bir süre boyunca başka bir yere bakıyor olmasını sağlayabilirdi: çamaşır odasında olanlar çamaşır odasında kalırdı. Ve bu arada sırada ortaya çıkan ölü bedenleri de kapsıyordu. Çünkü, ne de olsa, kazalar olabilirdi... ve herkes Bill'in olduğu kadar şanslı değildi, tam ilk gününde kendine iyi dostlar bulmuştu.

"Çok daha iyi bir şey," dedi Pyronica yarı melodik bir tonla, ve ekmeği almaya uzandı. "Son bir malzeme kaldı!"

"Ekmeği o içeceğe mi koyuyorsun?"

Omuz silkti, torbanın içine atarak. "Şey, önemli kısmı maya. Ekmek şekeri parçalarken etki edecektir."

Bill şüphe ile karışımı gözlemledi. Neredeyse tamamen iğrenç gözüküyordu, ve Bill kesinlikle suyu çeken ekmek yumuşadıkça daha kötü gözükeceğini düşünüyordu, onun dediği gibi. "Keşke kırıştıracak bir burnum olsaydı."

Bu torbayı bağlarken Pyronica'nın gülmesine yol açtı "sen birkaç hafta sonra koklayınca gör! Seni kusturur!"

"...Bunun hakkında fazla neşelisin."

Pyronica omuz silkti, ve çantayı duvardan tuğlaları çıkarıp çoğunu da yiyerek oluşturduğu deliğin içine sakladı. "Hey, bunun olayı koklamak değil. Bunu içmen gerek," dedi, kalan tuğlaları yerine yerleştirdi ki duvardaki deliği ve torbayı saklayabilsin.

Bill gözünü kırptı. "Daha hızlı ve acısız ölüm yöntemleri düşünebiliyorum, eğer illaki-- hey! Hayır! Beni yere koy!"

Protestoları her zamanki gibi görmezden gelindi: Pyronica sadece güldü ve onu kaldırdı, ondan bir viyaklama çıkmasına yetecek kadar sıktı ve bunu yaparken yarım bir dönüş yapması ile duvara çarptı.

"Hahahahah! Sana hiç neler olup bittiğini anlamadığında ne kadar tatlı olduğunu söylemiş miydim?"

"Birkaç on kez," diyebildi Bill, havayı işe yaramazca tekmeleyerek. "O kadar sıkı değil, Ronnie!"

"Doğru, doğru," dedi dramatik bir iç çekmeyle, ve tutuşunu gevşetti. "Ve bir de hapishanedeki erkeklerin yarısının senin yerinde olmaya bayılacağını düşününce, tatlım!"

Bill'in bu konuda şüpheleri vardı- buradakilerin çoğu birinin ana öğünü olma riskini almama fikrini seviyor görünüyordu- ama bu fikirlerini seslendirmedi. "Yani, bu ölümcül iksir leyinin olayı ne?"

"Bu hapishane alkolü, şapşal! Şey, bir süre içinde olacak. Bu yüzden şu anda dinlenmesi gerekiyor- ama iyi olacak, dürüstüm. Tıpkı annemin yaptığı gibi!"

"...Annen sana nasıl hapishane alkolü yapılacağını mı öğretti?"

Pyronica omuz silkti. "Bir hapishanede doğdum, Billy'cim. Annen partnerini yiyince bu tarz şeyler olabiliyor."

"Ah."

"Demek istediğim, kişisel bir şey değil! Sadece benim geldiğim yerde olaylar böyle. Eğlence ve oyunlar, ve bebek olduğu anda eşin proteindir. Veya genel olarak normalden daha aç olduğunda. Taşındıkları boyutta bunun yasal olmadığını bilmiyordu," diye ekledi, ve onu kaldırdı ki aynı göz hizasında olabilsinler, ona dişlerini gösterdiği bir sırıtma verdi. "Beni tavlamaya çalışırken bunu bilmiyordun değil mi?"

Bill horultuya benzer bir kahkaha verdi. "Cidden mi? Sadece ateşli olduğunu söyledim."

"Sanki bunu daha önce duymamışım gibi!" diye şarkı gibi mırıldandı, ve sırıması genişledi, bir parmak onu bağırtacak kadar sert dürttü. "O kadar tatlısın ki seni bütün olarak yiyebilirim!"

"Ama sonra beni özlerdin, değil mi?" Bill sordu, kirpiklerini kırpıştırarak, ve Pyronica'nın sırıtması kükreyen bir kahkahaya dönüştü.

"Gerçekten cazibenle kendini her şeyden kurtarabiliyorsun, huh?"

Oh, keşke.

"Buradan değil, ama," Bill yerine homurdandı.

Pyronica omuz silkti. "Sadece zaman ver, tatlım. Ve biz beklerken, bizi biraz içmekten alıkoyan nedir?"

Şey. İşte bu Bill'in anlayabildiği bir düşünce yapısıydı. Bir Martini veya Margarita partisi gibi olamazdı, ama hiç yoktan iyidir.

---

"Bu şey ölüm gibi kokuyor."

"İşte şimdi sadece drama yapıyorsun."   

"Ölüm."

"Senin bir burnun bile yok!"

"Belki, biraz çamaşır suyu eklersek..."

"Yok. Son seferinde denedik, hatırladın mı? Kötü bir fikirdi."

"İyi olmuştu."

"Senin fikrin sayılmıyor."

"Şey gibi kokuyor katlettiğim--"

"Lütfen, kes sesini."

"Hadi ama, bu kadar titiz olmayı bırak! Her zamanki gibi bir dikişte bitir," dedi Pyronica, kahverengimsi sıvıyı plastik bardaklara dökerek, ardından bir sırıtma ile Bill'e döndü. "İlk sen!"

"Ne--hey! Neden ben?" Bill protesto etmeyi denedi, bir adım geriye atarak. Etrafa bir bakış attı, ama tabii ki çamaşır odasında başka kimse yoktu: onları izliyor olması gereken gardiyanlar Paci-Fire'ın geçen hafta bir yeni gelenden döverek aldığı para ile ödenmişti.

"Sen yeni gelensin," 8 Top homurdandı.

"Ve daha önce hiç denemedin," diye ekledi Anahtar Deliği.

"Yeah, ilk sen gitmelisin!"

"Bizden birisin, değil mi?" dedi Diş, ve bağırırken en yakın yüzeye vurmaya başladı. "Bizden biri! Bizden biri!"

"Huh, peki ya yazı tura falan atsak veya--"

"Bizden biri! Bizden biri! Bizden biri!"

"Hayır! Hey, bekleyin--"

Onun başka bir şey söylemesine izin vermediler. Veya belki verdiler, ama Bill sadece bunu hatırlamıyordu.

Ertesi sabaha kadar dediği şeylerin çoğunu hatırlamıyordu.

Ki, bir şekilde, bu saklı bir lütuftu.

---

"Ve eve geldim ve- hık!- eve geldim ve puf!"

"Puf?"

"Puf! Gitmişti!"

"Kardeşin gitmiş miydi?"

"Yeeeah. Öylece gitmiş. Bu çok- hahahahahaha! Ve ardından- yo,yo, dinleyin- ardından kimse bunun hakkında bir şey demedi! Bu komik değil mi?"

"Şey, uh..."

"Yeah, sanırım..."

"...Bu üzücü, dostum."

"Naaaah! Bu tamamen harika! Ve ardından bana diyolar ki bunun hakkında mantıklı ol -hık!- hakkında... her neyse. Mantıklı. Demek istediğim, cidden-- hey, hey, bana bir tane daha ver..."

---

"Ve ardından-- ve ardından-- hayır, hayır, dinleyin beni-- ve o aptal bebeğe dedim ki ben... ben... bwuh."

"Bwuh?"

"Yeah, şey gibi... şey... bilirsin."

"Bwuh."

"Bwuh."

"Binlerce bwuhta milyonları öldürdüm!"

Takip eden kahkaha duvarları sallayacak kadar yüksekti, ama kimse ne olduğunu kontrol etmeye gelmedi. İlk olarak, sebebi iyi zaman geçirmek için gardiyanlara ödeme yapmış olmalarıydı. Ve, ikinci olarak, çünkü hiçbir gardiyan onlarla onlar daha bile dengesizken yüzleşecek kadar aptal değildi: bunun etkisinin geçmesini beklerlerdi, daha olası şekilde, ve onların ardından rastgele başka bir mahkuma temizlik yaptırırlardı.

Bill kesinlikle Diş'in sırf canı istedi diye çiğnediği yastıkların tüylü ve parçalanmış kalıntılarını toplayacak olan kişiye imrenmiyordu. Veya hiç değilse, eğer olacak şeyleri düşünecek kadar odaklanabilseydi imrenmezdi. Görünen o ki, hiçbir şeye odaklanamıyordu. Her şey etrafında dönüyordu ve hiçbir şey mantıklı değildi, ve buna bayılıyordu.

"Çocuklar, çocuklar! Biraz kalmış! Hadi ama! Herkese bir bardak daha!"

Son bardak 8 Top için son nokta oldu: içtikten hemen sonra bir yatağı sallayarak yastık savaşı başlatmanın iyi olacağına karar verdi. Diş bir meteor ile aşağı yukarı aynı hızda duvara fırlatıldı, ve dişi- ki dürüst olmak gerekirse, onun çoğu- duvara o kadar saplandı ki duvarın büyük bir kısmıyla beraber onu çıkarabilmek için hepsinin çaba sarf etmesi gerekti. Histerik bir şekilde gülmeleri bittikten sonra, tabii ki.

Yine de, bu onlara bir fikir verdi.

---

"Veeee geliyor!"

Whoomp!

"Haha! İzle ve öğren, 8 Top! Bu son atışından çok daha hızlıydı! Doğru değil mi, Billy çocuk?"

Hala odanın karşı tarafına atmış olduğu yatağın* kısmen altında şıkışmış olarak, Bill ona onay işareti vermek için elini kaldırdı. "Epey şey hissediyorum- hık!- hızlı."

8 Top kükremeden az olmayan bir ses çıkardı, ve hemen ardından Anahtardeliği'ne saldırdı. "Sana hızlıyı göstereceğim!" diye hırladı, ve onu yatakları dizdikleri duvara onu tüm gücüyle fırlattı. Ki bu da, bir kez daha, nişan almanın en güçlü noktası olmadığını kanıtladı.

Whack.

Thud.

"...Uups."

"Hey, dahi. Yatakların -hık!- amacı üstlerine iniş yapmamız--hık. Her neyse. O hala hayatta mı? Hey. Hala hayatta mısın?" Bill sordu, Anahtardeliği'nin kenarını dürterek. Anahtardeliği irkildi. "O yaşıyor!"

"Sanırım bir şey kırdım," Anahtardeliği hırıldadı.

"Dedi ki iyiymiş!"

"Ortam kararıyor..."

"O tamaaaamen iyi!"

"O zaman onu yoldan çekin," 8 Top homurdandı, ve Diş'i yakaladı. "Bu atış sayılmazdı! Şimdi sana göstereceğim--"

"Hey, bekle--"

"Pekala, bu yeteri kadar sürdü! Herkes sakinleşsin ve--"

Aynı anda birden fazla şey oldu, Bill'in zehirlenmiş zihninin takip etmesi için çok hızlı, ve ertesi gün bunların hiçbirini hatırlamayacaktı. Ona açıklayan Pyronica olacaktı, belli ki çok fazla dağıtıyorlardı ve gardiyanlar girmeye karar vermişti, rüşvet olsun ya da olmasın. Ancak şu vardı ki tam 8 Top Diş'i yatak-dizilmiş duvara fırlatıyorken dalmışlardı, ve 8 Top onu elinden bırakmadan sadece bir an önce dönmüştü.

Pyronica'ya göre, boyun kıran bir hızla Diş'in gardiyanlardan birine çarpması ve şey, dişlerinin başının etrafını sarması ile çıkan çığlıklar histerikti. O kadar ki hepsini izolasyon koğuşundaki ilk gecelerine gidene kadar güldürmüştü, gerçekten. Ve, Bill bunu gelecek gün hatırlayamasa da, onun doğruyu söylediğinden şüphe etmek için hiçbir sebebi yoktu.

---

"Uuugh..."

"Başım."

"Gözüm. Biri ışığı kapatabilir mi?"

"Hallediyorum!" Beyaz bir ateş grubu havada uçtu, ve bir an sonra bir çarpma sesi vardı, karanlık takip etti. Tam karanlık değil, Pyronica'nın kendi alevleri için bir şey yapılamayacağından, ama herkesin akşamdan kalmışlığı için daha kolaydı. "Daha iyi?"

"Oh evet."

"Daha iyi."

Toplu bir rahatlama iç çekişi vardı, ve kısa bir sessizlik takip etti, sonunda 8 Top tarafından kırıldı.

"Hey, çocuklar?"

"Yeah?"

"Bwuh."

Bir kıkırdama dizesi hücre boyunca duyuldu, sonunda Anahtardeliği bir inleme ile bitirdi. "Oww. Her şey her yerde acıtıyor."

"Bir dahakine daha iyi nişan alırım."

"Peki ya bir dahakine beni fırlatmasan?"

"Oyunbozanlık yapma. Eğlenceliydi, değil mi?"

"Yeah, şimdiye kadarki en iyi parti!"

"O gardiyanlar çubukları çıkarınca-- şeylerinden, kesinlikle bir daha yapmalıyız. Hey, o dirseği kaburgalarımdan çek."

"Üzgünüm."

"...Olanların yarısını hatırlamayan tek kişi ben miyim?" Bill sordu, gözü hala kapalıydı. Sorusu ani bir sessizlikle karşılandı, ki bu biraz sıradışıydı. Gözünü açmayı denedi, Pyronica'nın alevleri ile gelen baş dönmesini görmezden gelerek. "...Çocuklar?"

"Ben de her şeyi hatırlamıyorum," Paci-Fire hızlıca konuştu.

"Yeah, aynen."

"Yani, uh... sen hatırlamıyor musun, mesela, belirli bir şey hakkında?"

Bill bir inleme ile gözünü kapattı. "Oh dostum. Bu yine ananas ve peynir hakkında mıydı? Bakın, bu bir kere oldu, ve neredeyse kontrolden çıktı ve--Hey! Kim-- Ronnie, cidden, bırak beni!"

"Hayır!" dedi Pyronica, onu iyice sıkarak. "Bir sarılma işine gelebilir, Billy çocuk!"

"Bu nereden çıktı şimdi?" Bill protesto etti, onun tutuşundan kaçmaya çalışarak- sadece 8 Top'un konuştuğunu duyduğunda donakalmak için

"Oh! Ben de sarılabilirim!"

"YIĞIN!"

"Aklınızdan bile geçirmeyin--"

Tabii ki bunu düşünmediler, çünkü hiçbir zaman hiçbir şeyi düşünmezlerdi, ve sonraki an Bill kendini değişen, burun çeken ve hala çok akşamdan kalma olan bir yığının en dibine gömülü buldu. "Siz hepiniz delirmişsiniz," Bill hırıldadı, uzaklaşma yönündeki tüm çabalarından vazgeçerek.

"İşte bu yüzden tam uyuyorsun," Pyronica güldü, ve Bill onun haklı olduğunu düşünmekten başka bir şey yapamadı.

Benim Notum

Bölümü nasıl buldunuz? Bence epey eğlenceli bir bölüm, sizce? Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın, sıradaki bölümde görüşürüz 👋

Continue Reading

You'll Also Like

12.2M 590K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
65.2K 3.2K 42
Komşunuz Barış Alper Yılmaz olursa ne mi olur?
451K 36.9K 28
Melez Kaplan Taehyung, Melez Tavşan Jungkook ile sevgili olmak istiyordu Ha birde onu altında inletmeyi... [texting+düz yazı] #3 - taekook [13.08.202...
22.1K 2.1K 39
Jisung,yanlış zamana denk gelen kızgınlığı yüzünden Lee Minho ile birlikte oldu. Omegaverse & MinSung ✪✪✪