Bölüm 10: Melpomene

15 3 1
                                    

Yazar Notu
Melpomene: Trajedi Perisi.

Bölüm 10: Melpomene

Bay Cipher bir pazartesi günü ölmüştü.

Beklenmedikti, ama pek şaşırtıcı değildi. Yaşlanıyordu- evlendiğinde ideal üreme yaşını geçmiş olduğu gerçeği tek biyolojik çocuğunun olduğu gibi olmasının ana sebebi sayılıyordu, on altı yaşından önce yok edilmiş umutsuz bir Düzensiz- ve kenarları kırılganlaşmaya başlamıştı; kötü bir düşüş tek gereken olmuştu.

Hızlı olmuştu, komşular yaslı dulu böyle avutmuşlardı. Bu onu çok az teselli etmişe benziyordu; Cipher'ın yaşayan oğlu, Bill'in, zaten bu teselliye ihtiyacı yoktu bile. Baş sağlığı dileklerini kabul etti, cenazeyi ayarladı, ve katılmak yerine dükkana döndü.

''Yaşlı adam zaten işleri aksatmamı istemezdi,'' tek dediği oldu. Bu kadar pratik bir düşünce, genel kanıya göre, özülmeye layıktı.

Eğer annesi öbür türlüsünü düşündüyse, cenazede tek başına dururken, bunun hakkında hiçbir şey söylemedi. Orada bulunanlara teşekkür etti, baş sağlığı dileklerini kabul etti, ve sessizlik içinde eve döndü.

İki oğul yetiştirmişti, ama hiçbiri onunla yürümedi. Birini kaybetmişti. Öbürü... meşguldü.

---

''Size tüm doğruyu söylemek gerekirse, Bay Cipher- Daireler, ve bir hafta önce babanıza bu şekilde hitap ettiğimi düşününce!- öneriniz daha zamanında olamazdı. Bir süredir emekliye ayrılmayı düşünüyorum.''

Bana bilmediğim bir şey söyle. Bunun hakkında aylardır gevezelik yapıyorsun.

''İşler herkesin çıkarına olunca insan bayılıyor, huh?'' Bill Cipher dedi yerine, bastonuna dayanarak. Dükkanın duvarında bir göz gezdirdi, yaşlı babasının ona kibarca bıraktığı dükkanla komşu olana. Epey sürmüştü, ama hiç olmamasından iyidir. Bill tam evden ayrılmayı değerlendiriyordu ki- genellikle, birinin evden sadece evlenip kendi ailesini kurmak için ayrılıyor olmasına, ve evlenmenin de Bill'in yapacaklar listesinin hiçbir yerinde olmamasına rağmen- yaşlı adam yoldan çekilecek nezaketi gösterdi.

Şansınaydı, bu. Annesi pekala görünmez gibiydi, yani o da nalları dikene kadar kalabileceğine karar verdi. Dükkan zaten onundu ve burası vaktinin çoğunu harcadığı yerdi, her türlü, özellikle şimdi işleri kendi yoluyla yapabiliyorken. ''Gözüm bir süredir dükkanınızdaydı, dürüst olmak gerekirse,'' diye ekledi.

Bu doğruydu, gerçekten: Bill ilk olarak birkaç yıl önce yandaki dükkanı satın almayı düşünmüştü, aradaki duvarı daha fazla yer için yıkmayı ve bir çeşit yan iş kurmayı. Tabii, dükkan şapkalar ve kravatlar ve bu çeşit ıvır zıvır satarak iyi gidiyordu, ama bu aynı zamanda inanılmaz derecede donuktu. Bir rehin işi, öbür taraftan, hem ilginç hem çok, çok karlı olabilme potansiyeline sahipti.

Yaşlı adamının bu fikre tamamen karşı çıkması ne de utanç vericiydi.

''Gülünç olma. Müşterilerimizin hepsi saygıdeğer. Bu işe yarayamaz.''

''Denemeden nasıl söyleyebilirsin?''

''Gerek yok. Bu ailemizin hep yaptığı yol. Geleneklerde bulunacak değerler vardır- onların kendileri değerlidir.''

''Oh, yeah. Bunun adil bir fiyat olduğunu düşünen aptallara değerinden fazla fiyata ıvır zıvır satmak ve çocuklarının alınmasının harika değerleri.''

''Bill.''

''Eğer yedek plan olarak bana sahip olmasaydın durdurmak için bir şey yapmayı dener miydin, Baba?''

Düz Zihinler (Flat Minds) Bill Cipher Hikayesiजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें