A lost omega ~ 𝑇𝐾

By sunrisevant

28K 2.8K 992

Soylu ailenin prensi Kim Taehyung, ormanda alfalardan kaçarken bir deltaya yakalanır. More

Terimler
Bölüm • 1
Bölüm • 2
Bölüm • 3
Bölüm • 4
Bölüm • 5
Bölüm • 6
Bölüm • 7
Bölüm • 8
Bölüm • 9
Bölüm • 10
Bölüm • 11
Bölüm • 13
Bölüm • 14
Bölüm • 15
Bölüm • 16
bölüm • 17
Bölüm • 18
Bölüm • 19
Bölüm • 20
Bölüm • 21
Bölüm • 22
Bölüm • 23
Final

Bölüm • 12

752 82 16
By sunrisevant



Merhabaaa

Nasılsınız? Umarım siz ve yakınlarınız iyidir ve hiç bir sorununuz yoktur.

Gerçekten çok geçmiş olsun emin olun ne diyebileceğimi bilemiyorum böyle bir olayın şahsen bi tesellisi olamaz o yüzden bir şeyler söylemeyede çekiniyorum.

Bir önceki bölümde 2-3 güne bölüm atacağımı söyledim ama maalesef kötü bir felaket yaşandı. Zaten o dönemde çıkıpta fic yazmak bence saygısızlık olurdu ki öyle bir psikolojide de değildim.

Keyifli okumalar 🤎

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Sabah uyanmamla birlikte ilk işim hızla saraydan çıkıp yoongi'nin kaldığı odasına gitmek oldu. Evet gerçekten ilk işim oraya gitmek oldu, pijamalarımı bile çıkarmadan. Neden bu kadar acele ettiğimi bende anlayamamıştım ama bu sabah sebepsizce çok enerjik kalkmıştım. Odama gelen yardımcı yoongi'nin rahatsız olduğu için izinli olduğunu söylediğinde de koşarak buraya gelmiştim.

Askerlerin kaldığı evin önüne gelmiş ve yavaşça aralık olan kapıyı açarak içeriye adımlamıştım. Bütün askerler sabah erkenden iş başına gittikleri için yoongi'nin içeride tek olduğunu düşünecek olursam rahatça hareket edebilirdim.

Komutan olduğu için askerlerin kaldığı odalardan daha ayrı ve daha büyük olan odasına doğru ilerlemiş ve kapıyı iki kere tıklamıştım. İçeriden ses gelmeyince kapıyı yavaşça açmış ve gözlerimi odada gezdirmiştim.
Yatakta uyuyan yoongiyi görmem ile gülümsemiş ve içeriye girerek kapıyı arkamdan kapatmıştım.

Buradan içeriye babam veya başka biri girse nasıl açıklayacağımı bilemezdim. Aslında kötü bir şey yapmıyordum sonuçta arkadaşımdı ama maalesef bir komutanla bir prensin arkadaşlığı hiç hoş karşılanmayacağı gibi yalan yanlış bir sürü dedikodu da çıkacağına adım kadar emindim.

Çok fazla umursamadan yatağa doğru ilerlemiş ve yavaşça yatağım baş ucuna oturmuştum. Herkesin çekindiği bu komutanı bir de keşke uyurken görselerdi. Şu an yoongi gerçekten bebek gibi uyuyordu.

Bir süre yanımda uzanan bedeni izlesemde bir süre sonra sıkılmış ve yoongiye hafifçe eğilip bir parmağımla omzunu dürtmüştüm.

"Yoongi" fısıldamam ile yanımdaki beden kısıkça mırıldansa bile istifini bozmadan uyumaya devam ediyordu. Hafifçe kaşlarımı çatıp parmağımla omzuna biraz daha sert baskı uyguladım.

"Yoongi!! Uyansana ya"

Aniden gözlerini açan ve hızla yattığı yerde doğrulan beden ile kısa ve sesli bir çığlığın ağzımdan çıkmasına engel olamamıştım. Gözlerimi şaşkınlıkla açıp Yoongiye bakmış ve hafifçe gülmüştüm. Hastalıktan dolayı kızarmış yanakları, uyanmasının verdiği sersemlik ve dağınık saçları ile gerçekten komik ve tatlıydı.

"Taehyung, ne yapıyorsun bu saatte burada? Beni uyandırman için çok gerekli bir neden sunabilir misin lütfen?"

Dişlerini sıkarak konuşmasına kıkırdayıp yatağın yanına oturmuş ve yoongi'nin sinirli yüzüne bakarak masumca gülümsemiştim. Şu an uyandığı için gerçekten sinirliydi ve sakinleştirmekte bana düşüyordu.

"Sana hasta dediler bende hemen yanına geleyim dedim ama sen uyuyordun."

Yoongi yatakta geriye kaymış ve yatak başlığına yaslanarak kollarını göğsünde birleştirmişti. Sakince hareket ediyordu ama uyandığı için sinirli ve huysuz olduğunu çok net görebiliyordum.

"Teşekkür ederim Taehyung ama senin şu an burada olduğunu görenler durumu biraz yanlış anlayabilir."

Buraya gelmeden önce aklımdan geçen bu düşüncelerin yoongi'nin ağzından duyduğumda hafifçe kafamı sallayarak onaylamıştım. Yavaşça yoongiye yaklaşmış ve alnına yapışan saçları geriye doğru ittirmiştim. 

"Bunları bende düşündüm ama sonrasında umrumda olmadığına karar verdim. İnsanlar ne düşünürse düşünsün bana bir şey demeye cesaret edemezler. Ayrıca insanların pis zihniyeti yüzünden gizlice arkadaşlık etmemize de gerek yok"

Yoongi'nin yüzündeki hafif tebessüm ile saçlarındaki elimi kavramış ve okşamıştı. Eminim ki çoğu insan Yoongi'nin bu halini hiç bir zaman görmemiş ve görmeyecektir.

"Haklısın minik Taehyung"

Duyduklarım ile kaşlarımı çatmış ve karşımda bana bakarak gülümseyen bedene bakmıştım. Minik mi?!?!

"Sensin o minik komutancık"

Yoongi söylediklerimin ardından gür bir kahkaha atmıştı. Tanrım bu adamın kankası bile mükemmeldi..
yoongi, yüzündeki alaycıl gülümseme ile yüzüme bakıyordu. Suratındaki ifadesine sinirlendiğimi belli etmek için kaşlarımı çatmış ve kollarımı göğsümde birleştirerek karşımdaki bedene yan bir bakış atmıştım.

"Komik mi?!"

Yoongi, ağzından silmediği gülümsemesi ile yüzüme yaklaşmış ve konuşmaya başlamıştı.
"Evet, komutana minik dedin az önce hemde benden 2 kat küçük bir bedene sahipken"

Kollarımı göğsümden çekip yatakta Yoongiye biraz daha yaklaşmıştım. "Ama sende bana minik dedin! Hem ben bedenden bahsetmedim kalbin minik senin."

Yoongi söylediklerim ile yan bir sırıtış takınmış ve derin bir nefes almıştı. Şu an yüzünde asla masum olmayan bir ifade ile bana bakması afallamama neden olmuştu.

"Taehyung, senin yanında sakin olmam iyi biri olduğumu göstermez biliyorsun değil mi?"

Söylediklerine anlam veremediğim için kaşlarımı hafifçe çatmış ve anlamayarak Yoongiye bakmıştım. Yoongi, bakışlarımdan anlamış olsa gerek benim bir şey dememi beklemeden tekrardan konuşmaya başlamıştı.

"Taehyung sen çok masumsun, çok narinsin ve çok safsın. Hayatın saf, düşüncelerin saf, kalbin saf. Yani demek istediğim seni bütün pisliklerden uzak tutmak ve korkmaman için yanında en sakin ve en eğlenceli halimle duruyorum. Ama unutmaman gereken bir şey var ki ben komutanım, babanın sağ kolu ve bu topraklardaki suçluların cezasını veren kişilerin başındayım. Elimden kimler geçti gitti ve kalbim o kadar da minik değil"

Yoongi'nin sakin sesi ve hafif tebessümü ile ettiği cümleler ile aklım daha da karışmıştı. Evet bu zamana kadar hiç kötülükler görmemiş veya zor zamanlardan geçmemiştim ama bu ülkede o kadar çok olayın olmadığını düşünüyordum.

Yüzüme minik bir tebessüm yerleştirip yanımdaki bedenin üzerine eğilmiş ve kafamı göğsüne yaslamıştım.

"Komutan olduğunu ve dışarıda ne kadar soğuk göründüğünü biliyorum ama sen cidden kötü biri değilsin. Kötülere karşı belki kötüsündür ama iyi bir insana kötülük yapacak biri asla değilsin."

Kafamı göğsüne koymamla birlikte yoongi bir elini saçlarıma bir elinide belime atarak hafifçe okşamıştı. Söylediklerim karşısında sadece gülümsemiş ve saçlarıma öpücük bırakarak sessiz kalmıştı. Belkide kendi kafasında düşünüyordu, bilemiyorum. Ama Yoongi gerçekten kötü niyetli değildi. Yardım eli uzatana arkasını dönmezdi, kötü durumda olana göz yummazdı. Soğuktu belki ama gaddar biri asla değildi.

Bir süre daha Yoongi'nin göğsünde dinlendikten sonra kafamı kaldırmıştım. Bir elimi tam yanımdaki bedenin yanağına koymuş ve hafifçe okşamıştım. Fakat elimin altındaki teninin sıcaklığını hissetmem ile hızla yerimden doğrulmuştum.

"Yoongi, ateşin var."

Yoongi, ani kalkmamdan dolayı afallamış ve söylediklerim ile elini alnına götürmüştü.

"Bir şey olmaz çok yok zaten"

"Hayır olmaz ateşini düşürmemiz lazım, kalk"

Panikle Yoongi'nin kolundan kavramış ve onu yataktan kaldırarak odadan dışarıya sürüklemiştim. Yoongi hala bir şey olmayacağını söylesede onu dinlememiş ve askerlerin banyolarını yaptığı bölüme hızlı adımlarla ilerlemiştim. Kolundan tutup çekiştirdiğim beden bana karşı gelmeden, huysuzlanarak benimle birlikte banyoya girmişti.

"Taehyung saçmalama hiç bir şeyim yok"

"Yaa sus ben işimi biliyorum!"
Yoongi'nin kıyafetlerini çıkarmadan küçük bir tabure almış ve hala yanımda homurdanan adamı zorlada olsa oturtmuştum. Ahh tanrım! Bu adam fazla huysuz biriydi!

"Hafif soğuk bir suda yıkayacağım seni şimdi tamam mı?"

Yoongi bu durumdan hiç hoşnut olmadığını belli edercesine derin bir nefes vermişti.

"İyi tamam"

Kabul etmesi ile kıkırdamış ve yakınımdaki çeşmeyi açarak suyu soğuğa ayarlamıştım. elime yan tarafta bulunan tası alarak çeşmenin altına tutmuş ve küçük tas dolunca tekrar Yoongiye dönerek başından aşağıya dökmüştüm. Kesinlikle soğuk suya huysuzlanacaktı ama ateşinin düşmesi içinde bunu yapmam gerekiyordu.

"Yaa Taehyung! Çok soğuk bu"

"Ama soğuk olması gerekiyor"

Elimdeki çelik tas ile yoongi'nin hem saçlarına hemde vücudunu sıra sıra su döküyor ve her yerinin ıslanması için özen gösteriyordum.  Saçları tamamen ıslanan bedene bakıp kıkırdamış ve bir elimi saçlarına atarak anlıma yapışan tutamları geriye doğru ittirmiştim. Üşüdüğü için kollarını kendi etrafına saran ve kaşlarını çatarak bana bakan bu adam şu an gözümde bir çocuktan farksızdı.

Bir süre daha soğuk suyla Yoongiyi yıkadıktan sonra yeterli olabileceğini düşünerek suyu kapatmış ve tasıda yerine koymuştum.

"Sonunda."

Gülerek yan taraftaki dolaptan temiz bir havlu çıkarmış ve ıslak olan bedenin etrafına sarıp birazcıkta olsa ıslaklığını almaya çalışmıştım.

Yoongi havluyu benim elimden alarak kendisi üzerini kurulamış ve ıslak havluyu bir kenara atarak ıslak mermerin üzerinde hızla yürüyerek banyodan çıkmıştı. Tekrar kaldığı odaya yürümesi ile peşinden gelmiş ve onunla birlikte odaya girmiştim. Yoongi'nin dolabının kapağını açıp kuru kıyafetler alması ile onun yatağına oturmuş ve sessizce hareketlerini izlemeye başlamıştım.

Yoongi eline aldığı kıyafetler ile odadan çıkmıştı. Tahminimce üzerini giyinmeye gitmişti. Bende sessizce yatakta oturup onu beklemeye başlamıştım. Kısa bir süre sonra yeni giydiği kuru kıyafetler ile odaya girmiş ve gülümseyerek yanıma oturmuştu.

"Oldu mu prensim? Mutlu musunuz şimdi?"

Yoongi'nin söyledikleri ile kıkırdamış ve ellerimi nemli saçlarına atarak hafifçe karıştırmıştım.

"Evet komutanım çok mutluyum şu an"

Yoongi gülerek yatakta yatar pozisyona gelmişti. Hastalığı yüzünden Halsiz ve yorgun olduğunu farkındaydım bu yüzden yataktan doğrularak ayağa kalkmış ve örtüyü tamamen yoongi'nin bedenine sarmıştım. Son olarakta elimi alnına götürmüş ve normale dönen ateşe ile gülümsemiştim.

"Ateşin düşmüş şimdi sen güzelce uyu dinlen bende tekrar saraya döneyim. Öğlen için sana yemek göndereceğim ve onu kesinlikle yiyeceksin. Bu bir emirdir ona göre"

"Emrinize amadeyim efendim"

Kıkırdayarak elimi yatan bedenin saçlarına atmış ve yavaşça okşamıştı. Odandan çıkmadan önce son olarak eğilerek hasta olan bedenin yanağına öpücük bırakmış ve odadan çıkmıştım. Sabaha enerjik başlamıştım ve kendimi mutlu hissediyordum.

Askerlerin kaldığı evden çıkmak için çıkış kapısına doğru yönelirken duyduğum konuşma sesleri ile kaşlarımı çatmış ve olduğum yerde durmuştum. Bunlarda kimdi? Bu saatte askerlerin burada olmaması gerekiyordu. Her ne kadar kimse umrumda değil desem bile şu an beni burada görmeleri hiç iyi olmazdı. Benim yüzüme bir şey diyemezlerdi ama eminim ki saçma sapan şeyler konuşurlardı.

Sağ tarafımdaki odadan gelen konuşma sesleri ile hafifçe kapıya yaklaşmış ve kim olduklarını anlamaya çalışmıştım. Sesler bana tamamen yabancı gelen iki askerin konuşmasıydı. Ne konuştuklarını tam duyamıyordum ama hararetli bir konuşma yaşadıkları belliydi. Merakıma yenik düşerek sessizce kapıya biraz daha yaklaşmış ve konuşulanları duymaya çalışmıştım.

"Şu öldürülen kız var ya onun katili sanırım bulunmuş. Komutan min iyileştiğinde harekete geçip yakalayacaklarmış"

Konuşmaların arasından duyabildiklerim ilgimi çekmiş ve kulağımı kapıya yaslamış ve daha çok duymaya çalışmıştım. Fark edilmem an meselesiydi ve kapı dinlediğimi görürlerse çok ayıp olurdu.

"Kimmiş peki bu katil?"

"Kim olduğunu bende bilmiyorum ama sanırım ormanda yaşayan garip bir adammış"

Duyduklarım ile şaşkınlıkla gözlerim sonuna kadar açılmıştı. sanki zaman benim için durmuştu. Kapıdan sessizce ayrılmış ve derin nefesler almaya çalışmıştım.
Kalbim deli gibi atıyor ve ellerim titriyordu. Sanki vücudumdaki bütün kan çekilmiş gibi hissediyordum.

Tanrım korktuğum başıma gelmişti. Bahsettikleri bu adam..
ben ne yapacaktım şimdi?

Ormanda yaşayan garip bir adam..

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Selaaammm

Umarım beğenmişsinizdir bölümü birazcık kısa ve kötü oldu ama bir iki bölüme olaylara giriş sağlarız diye düşünüyorum

Ben bu fici çok uzatmayı düşünmüyorum zaten aklımda da çok olaylı bir gidişat yok
Ama belli olmaz tabi ilham perileri benim yanıma uğrarsa uzatabilirim

Diğer bölümde görüşmek üzere 🤸‍♂️

Continue Reading

You'll Also Like

245K 6.1K 52
⎯⎯⎯⎯⎯⎯⎯ જ⁀➴ 𝐅𝐄𝐄𝐋𝐒 𝐋𝐈𝐊𝐄 .ᐟ ❛ & i need you sometimes, we'll be alright. ❜ IN WHICH; kate martin's crush on the basketball photographer is...
26.9M 1.1M 42
she dreads to get to school because of one name. ; high school au, tsundere!taehyung lmao » under edit » #4 in fanfiction on 171222
31M 1.1M 49
"Screw the rules. I want you, Kim Y/N." THIS FIC WAS MADE INTO CLICKBAIT FOR A YOUTUBE VIDEO COMPLAINING ABOUT KOREABOOS LOLLL ITS NOT THAT BAD GIVE...
10.4M 457K 62
"Spread your legs for a lollipop." #5 in FANFICTION✓ © sujinniie 2019-2020 ✓