ABİ TAYFASI

Per Zelihazer670

2M 118K 64.7K

17 yıl boyunca bir yalanla büyüyen Çilek 17 yaşında üvey olduğunu gerçek ailesinin başka insanlar olduğunu öğ... Més

KARAKTER TANITIMI
1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18.Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
36.Bölüm
1 MİLYON 🍓🎂
37.Bölüm
38.Bölüm
39.BÖLÜM

35.Bölüm

18.4K 1.4K 789
Per Zelihazer670

27.02.2023 ~ 17:30

Keyifli okumalar🖤🍓

SINIR👇🏻💖
900 OY
950 YORUM.

Bölüm sınır geçtikten sonra gelecek.

Bölüm için söylemek istediklerim var. Artık benim dilim de tüy bitti vallahi diyorum. Yorum sınırı geçsin diye boş boş harf, emoji random atanlar var. Artık kimsenin gözünün yaşına bakmadan engelliyorum. Beni takip eden duyuruları okuyan kişi zaten bölümün ne zaman geleceğini biliyor.

Toplasak 1000 kişi zaten okuyor bu kitabı herkes okuduğunda HAYALET olmasa ve yorum atsa zaten 2 günde geçilecek bu sınır bunun bilincinde olduğunuzu gayette biliyorum.

🍓KEYİFLİ OKUMALAR🍓

~ÇİLEK ATAY~

Harun ile birbirimize bakıp kahkaha atmaya başladığımız da kendini yatağa bırakıp daha sesli gülmeye başladı.

Manyak adam!

"Bir an sahnenin gerçekten olabileceği aklıma geldi de çilli... Galiba apartmanı yakardın."

"Tatlım, apartmanın suçu ne? Ben direkt seni ve yanında ki yellozu yakardım." diyerek ona öpücük attım. Yatağa doğru yaklaşıp diğer tarafa da ben geçince ortamızda bize ne olduğunu anlamadan bakan Hilal'e göz kırptım.

"Naber kız?"

"Annemi istiyorum, kardeşimi özledim! Amcam benimle oynamıyor, çilli seninle oyun oynayalım mı? Resim yapalım lütfen."

"Gel seni bize götüreyim kız, orada bebek var oynarsınız." yattığı yerden doğrulup heyecanla bana baktı.

"Senin bebeğinde mi var? Kardeşim gibi gerçek bebek mi?"

"Evet gerçek bebek ama erkek değil kız."

"Yaa, olsun bizde evcilik oynarız. Hadi gidelim çilli."

"Çilli önce seni yesin o çilli! Gel buraya bıcırık!" Onu koltuk altlarından tutup yatağa yatırarak gıdıklamaya başladığımda şen kahlahası bütün odayı doldurmuştu.

"Sen benim kocişimin yatağına niye girip yatıyorsun kız, zilli seni!"Omuz silip dil çıkardı.

Anam aynı benim hareketlerim!

"Amcam dedi gel uyuyalım diye ben demedim ki!"

"O zaman ne yapıyoruz?"

"Amcamı gıdıklıyoruz!" ikimiz birden gülerek Harun'un üzerine atladığımız da bizi durduramayacaksınız çalışsa da nafileydi. En çok tiki olan yerleri bilerek gıdıkladığımda Harun, kıpkırmızı olmuştu.

"Lan yeter! Genç yaşta baba olmadan öleceğim sizin yüzünüzden caniler!"

"Aman be! İki dakika eğlendirmiyorsun bizi, pü sana kocamış herif seni!"

"Hele hele hanım ağamıza bakın hele! Bana diyen benden yaşlı. Parmağını kaldırmaya üşeniyorsun kız sen!"

"Banane canım, benim parmağım kıymetli."Diyerek omuz silktiğimde Harun gülerek yataktan kalktı.

"Bizi, bizim eve bırakır mısın kociş?"

"Bırakırım, hadi götüreyim sizi kalan işlerimi hallederim bende."

"Aman bu aralar senin de bir sürü işin var! Hiç vakit de geçiremiyoruz."

"Okula gidiyorsun sende derslerine çalış diye bilerek gelmiyorum. Ben gelince senin sapık tarafın ortaya çıkıyor."

"Çocuğun yanında konuşturma şimdi beni!"

"He çilli he! Çantası girişte. Hırkasını giydirde çıkalım güzelim."

"Tamam."Yataktan inip Hilal'i kucağıma aldım.

"Bebek benimle oynar mı?"

"Oynar oynar, sen merak etme. Senin gibi çok cici o da."

"Ben cici miyim?"

"Evet, cicisin."

"Evet, ciciyim."diyerek güldü kendi kendine. Kollarını boynuma dolayıp omuzuma yattı. Hırkasını alıp odadan çıktığımda Harun çantasını alıp benimle birlikte evden çıkmıştı. Merdivenleri inip çıkışa ulaştığımızda Harun hiç beklemeden kapıları açınca arabaya bindik.

Sessizce yolculuk yaparken yandan yandan Harun'a baktım, bir derdi vardı ama söyleyemiyordu. Hilal olmasa patır patır dökülürdü ama bu boyu elli santim dili bir buçuk metre hanımedendi yüzünden yanında hiçbir şey konuşmama kararı almıştık.

Ah, en son her şeyi yarım yamalak akşam bile olsa babasına söylemiş ve Halil abinin diline düşmüştük!

"Geldik, sana emanet çilli. Bir şey olursa ara yavrum."

"Tamam kocişim, görüşürüz."

"Görüşürüz."

Hilal'i kucağıma alıp hızlıca Eve geçtiğimde salondan gelen sesler ile sırıttım. Akasya yine ortalığı birbirine katıyor olmalıydı ki çığlık sesleri geliyordu.

"Biz geldik!"

"Oy benim çiçeklerim gelmiş! Bir tanelerim gelmiş! Hilal'im, güzelim?"

"Aytaç!"Hilal boynumda ki ellerini çözüp Aytaça atılıp ona sarıldığında yüzümü buruşturdum.

"Yalnız ben de geldim, ilk bana niye sarılmıyorsun?"

"Abla, Hilal'i kıskanıyor olamazsın."

"Yok canım, kıskanmıyorum. Gece benimle uyuyacağın için şimdilik bunu görmezden gelebilirim tabiki de."Aytaç bana göz kırpıp Hilal'i de alarak Akasyanın yanına geçti. Onları biribirimiz ile tanıştırıp kaynaştırırken içeriye baktım Agâh bir koltukta uyuyor Azad abim ise diğer koltukta uyuyordu.

Bunlar en son şirkette değiller miydi?

Hepsini babama şikayet edeceğim!

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Ertesi güne fazlasıyla enerjik başlamıştım ki pat diye odama giren Agâh ve Çakır ile enerjim geri gitmişti.

Ayol bu ikisi tam bir manyaktı!

Birisi odamı karıştırıyor bir diğeri de öylece oturuyordu.

Gerçekten, boş boş oturmak için odama gelmişlerdi. Gerçekten boş boş oturmak için.

"Bu ne?"

"Şapşal mısın, neye benziyor? Maske o Agah."

"Çilek yine yapalım güzelim, hoşuma gidiyor o vıcık şeyi bana sürmen."

"Araya kaynak yapmak Çakır! Siktir git lan sen niye geldin peşime benim çocuk?"

"Sana meraklı değilim abi, kardeşimin yanında duruyorum ben. Ayrıca sanane bundan ev benim de evim istediğimi yaparım."

"Şuradan ağzının ortasına iki tane çarparım görürsün, evladım olsan sevmem seni bir de gelmiş yüzüme konuşuyor! Çık git şu odadan."

"Hayır gitmiyorum. Sen çok istiyorsan eğer, kapı orada abi." Eliyle kapıyı gösterip omuz silktiğin de kıkırdadım.

Yüzlerinin aldığı haller çok komikti.

"Elimde kalacaksın Çakır!"

"Sizin derdiniz ne? Onunla alıp veremediğin meseleyi anlayamadım Agâhcığım."

"Benim onunla bir meselem yok, sevmiyorum sadece o kadar."

"O senin kardeşin be, ne demek sevmiyorum."Soruma karşı kaşlarını çatıp dudaklarını büzerek nazlı bir çocuk gibi omuz silkti.

"Sonuçta bir insan ve kardeşim olsa bile sevmek zorunda değilim."

"Ama illa ki bir sebebi olmalı."

"Canım öyle istiyor, bu da bir sebep."

"O bir sebep değil."

"Sebep, kapat konuyu."

"Sana meraklı değilim, bende seni pek sevmiyorum abi merak etme."

"Allah razı olsun, sevme zaten."

"Amin, cümlemizden."

"Ay, yeter ama ya! Çıkın gidin odamdan manyak herifler!"

"Yalnız en sevdiğin abin olarak biraz alındım çilek."

"En sevdiğim abim Çağrı. Sen kendini en sevdiğim abim sanıyorsan eğer yanılıyorsun Çakır! Defolun odamdan, hemen!"

İkisi de dalaşa dalaşa odadan çıktığında derin bir nefes verdim.

Ayol bu herifler iki dakika da resmen enerjimi sömürmüşlerdi.

Kapım çaldığında gözlerimi devirip gelmesi için seslendim.

"Biricik ablam?"

"Canım, tek kardeşim. Gel gel çocuğum!"

"Yok, sen gel. Babam aşağıda bekliyor konuşacakları varmış."

"Öğlenin köründe işe gitmedi zaten bunlar ne konuşacakmış."

"Ne bileyim ben abla, gel işte."

"Tamam geliyorum."

Telefonumu cebime atıp karpuzu kucaklayarak aytaç ile birlikte üst kattan ayrıldık. Salona geldiğimiz de herkesin burada olduğunu gördüm.

"Ooo meclis yine toplanmış, bu sefer gelen kişi lütfen kız olsun, bir ablaya ihtiyacım yok ama tekrar bir abi kaldıramam."

"Çilek, lütfen otur anneciğim. Doğurduğum çocuk sayısından eminim, başka kardeşiniz yok."

"İşte bende ondan korkuyorum ya! Taş gibi karısın senden nasıl çıktık biz ya!"

"Teşekkürler iltifat için, spor ve birkaç beslenme yöntemi ile hallettim."

Ona gülümseyip göz kırptım. Aytaç küs olmasa gider öperdim ama şimdi alınırdı benim bebeğim. Onun yanında ki boşluğa kendimi atıp yanağına bir öpücük kondurarak gülümsedim.

"Bende seni seviyorum abla."

"Ben ablayım, ben daha çok seviyorum."

"İyi ki ablamsın."

"Sende iyi ki benim kardeşimsin." Kolunu omuzuma atıp beni göğsüne çektiğinde iyice yerleşip gülümsedim.

Aytaçı çok seviyordum, onun yeri bende fazlasıyla farklıydı.

Ailemde ki insanlardan üstündü, diğer aile üyelerimden fazlasıyla üstündü.

"Baba, artık niye toplandık söyler misin? Kızımla ilgilenmem gerekiyor baba sevgisi olmadan mı büyüsün benim yavrum?"

"Agah, bazen beni şaşırtıyorsun?"Babam alaylı bakışlarıyla Agah demir'e bakarken çaktırmadan güldüm.

Bu halleri son zamanlarda hoşuma gitmeye başlamıştı.

"Neden babacığım?"

"Sen kızınla geldiğinden beri doğru dürüst ilgilenmedim ki oğlum!"

"Kim demiş külliyen yalan dolan iftira!"Kendini savunurken yüksek çıkan sesi ile iyice güldüm.

Resmen, birbirimizin kopyasıydık.

"Evet o yüzden Çağrı ile uyuyor değil mi?"

"Amcası değil mi, sıcak sıcak amca koynunda uyusun yavrum. Alışsın hep birlikte yaşayacağız artık."

"Hepiniz başıma kaldınız! Bir evlenip gidin ananızla ikimiz tek yaşayalım hiç mi evlenme niyetiniz yok sizin?"

"Yok."

"Yok."

"İstemez kalsın."

"Kadın dırdırı çekemem."

"Ben daha küçüğüm."

"Daha tam doktor bile olmadım olmaz!"

"Allah sizi bildiği gibi yapsın, neyse sinirlenmiyorum."

"Ay baba! Söylesene artık bak karpuz bile dikti kulakları dinliyor seni."

"Evet kızım, hemen söyleyeyim. Konumuz senin eteğinde ki taşlar."

"Benim eteğimde taş yok ki!"

Eteğim bile yoktu ki!

"Var! Dökül hemen, herkes her şeyi anlattı sende 'yalan ve okul' mevzusunu bir güzel anlat bakalım."

"Ne yalanı, hangi okul?" lafı çevirmeye çalışmak 10/10 hareket.

"Çilek, ben zaten ne olduğunu biliyorum, ufak bir araştırmama baktı o kadar. Sen söylemezsen ben söyleyeceğim,anlat babacığım."

"Bu özel hayata saygısızlık oluyor ama bey baba!"

"Hiç de olmuyor! Şimdi anlatmayan başla."

"O cansel olacak üvey abla bozuntusunun lise iki de hamile kalması benim suçum değildi! Lise iki de gerizekalı gitmiş malın biri ile birlikte olmuş, kendinden yaşça büyük bir adamla hemde. Eve geldi, bana söyledi ilk birliktrliğini ne bileyim ben ne olduğunu he dedim geçtim tabi ona anlamamıştım bile. Bir süre sonra kilo almaya kusmaya başlayınca şüphelenmişti evdekiler, hamile kalmış."

"Çüş!"

"Yaa! Çüş dersiniz işte öyle!"

"Devam etsene Çilek, sonra ne oldu?"

"Bütün suçu bana yıktılar, kimse duymayacakmış gibi gidip bebeği aldırdılar bütçe mahalle duyunca da beni söyledi bildiler, yalan dedim söylemedim dedim yalancı ilan ettiler beni. O kız yüzünden okul hayatım da bitti. Sırf kıskançlığından o babası olacak herife yalvarıp beni okuldan aldırdı."

"Oha oha! Hamile kalmasının suçunu nasıl sana atar!?"

"Eh, bana söylemiş ben biliyormuşum her şey benim suçummuş. Öyle dediler bana bende enayi gibi başta inandım ama sonra ne yaptım biliyor musunuz? Ağızlarına bir güzel sıçtım. Yapma dediklerini yaptım, yap dediklerini yapmadım. Neyi canım istiyorsa yaptım. Hatta bir ara o adam yüklü bir miktar para geçirmişti eline gittim o parayı da yaktım."

"Nasıl yaktın kız cimcime?"

"Üstüne kolanya döküp kibriti attım. Zaten onların giyinme odasında duruyordu kablolar dan birinden olmuş gibi ufak çaplı bir yangın çıkardım, anlamadılar ve hâlâ benim yaptığımı bilmiyor enayiler."

"Abla, sen ciddi misin?"

"Evet, gayet ciddiyim. Huyumu bilmeden suyumdan yüzmeye çalışanların hepsi bir bir boğuldu. Acımam, yaparım ki yaptım zaten."

"Erkek yiaaa!"

"Yaptım dedi yiaaa!"

Aytaç ve Çağrı abim beni işaret edip gülerek bağırdıklarında bende gülümsedim, anlatınca bir rahatlama gelmişti bana.

"Böyle işte. Başka bir şey yok."

"Birbirimizden daha başka şeyler sakladığımızı düşünmüyorum, bu konu ile şahsen İlgileneceğim zaten. Eğer bir şey saklayan varsa hemen ötsün."

"Şey, dün mutfakta ki vazoyu kırdım anne."Annem Agah'a dönüp koca gözlerle baktı.

"O bana babanın hediyesiydi! Bir kere rahat durduğunu görmedim zaten Agah Demir Atay!"

"Bende salonda çorap bıraktım anne."

"Atilla, ayakların gerçekten kokuyor oğlum!"

"Babamın takım elbisesini ben araklamıştır olabilirim."

"Lan cücük! Senin cüssen ne de benim takımımı araklıyorsun, onu bana annen aldı Çakır!"

"Napim, güzel bende giyineyim bir kere veririm sonra geri."

"Hele bir şey olsun o takıma seni takım yapar asarım dolaba çocuk!"

"Tamam baba ya!"

"Evet şimdi tek bir sorunumuz kaldı ailem! Çilek kız bizi ne zaman affediyor ve bana ne zaman abi diyecek?"

"Bizim köyde inekler uçuyor galiba Agâh Demir, hayaller alemine dalma lütfen."

"Abi demiyecek misin, kızım delirtme adamı lan!"

"Evet çilli, affet artık bizi!"

"Araya kaynak yapma Atilla ilk ben dedim! Kızım ne istiyorsun söyle bak yemin ederim affetmen için her şeyi yaparım."

"Senin psikolojin bozuk hatta senin değil o kardeşinin de psikolojisi bozuk! Siz bence travma falan geçiriyor olabilirsiniz. İkinizi de Toprak bebeğimin arkadaşı olan psikoloji düzeltme doktoruna götüreceğim, itiraz ederseniz size abi demem!"

"Ben gitmem o doktora falan! Otuz küsür yaşında adamım birde deli mi desinler?"

"Agah Demir Atay, kusura bakma tatlım ama sen zaten delisin."

"Abi ağla, ben giderim Çilli'm."

"Aferin, sen akıllanıyorsun. Biraz daha çalış ama bu performansı pek beğenmedim." Atilla abime burun kıvırıp tekrar Agah'a döndüm.

"Eee, gidiyor musun?"

"Yok, gitmem ben!"

"O zaman sana nah abi derim!"

"Abi demeyip ne diyeceksin başka?"

"Deve?"

Bence fazlasıyla makul bir seçenekti.

"Çilek deme şunu işte!"

Omuz silerek ona dil çıkardım. Ne ara yanıma geldiğini anlamadığım Atilla abime bakıp ona da dil çıkardım.

"Banane! Sende benim istediğimi yap o zaman! Hem sen ne dersen o olsun diyorsun hem yapmıyorsun hani affetmem için her şeyi yapacaktın? Bak bu pis şey yapıyor. Salak şey gel bir öpeyim seni." Atilla abimin boynuna sarılıp alnına bir öpücük kondurup geri çekildim. Önünden ciğeri alınmış kedi gibi bana bakıyordu.

Daha çok bakar!

"Ay, geri dur ben küs olduğumuzu unuttum!"

"Küs olduğumuzu unutup beni de öpsene Çilek kız."

"Tatlım, benim öpücüğün değerli öyle her şey için öpemem geleni geçeni."

"Atillayı öptün ama, benim neyim eksik?"

"He, öpeyim sonra alışıp hep iste dimi? Pışık! Yemezler tatlım başka kapıya."

"Senden başka gideceğim kapı yok."

"Benden iyisini bulamazsın zaten, azıcık daha yalvar belki rüyanda."

"Ne kadar canisin!"

"Sizin yaptıklarınızın yanında benim ki bir hiç."

"Gerçekten öyle mi düşünüyorsun?"

"Evet."

"Gerçekten şimdi kendimi atacağım çatıdan."

"İyi olur, gidip atabilirsin. Dışarısan merdivenle çıkılıyor yalnız evden birisi için tehlikeli olur diye yaptırmamış babamlar. İstersen ben sana yolunu gösterebilirim." Beklediğim ses konuşunca kendimi tutamayıp güldüm.

Aytaç tam yerinde konuşmayı fazlasıyla seviyordu.

"Aytaç sen de şimdi başlama abim Allah aşkına."

"Sen benim abim olduğunu falan mı sanıyorsun?"

"Değil miyim?"

"Şimdilik, hayır."

"Ucu açık, halledilir."

"He he, ablamın dediği gibi rüyanda anca."

"Of, bir susun! Baba bittiyse eğer ben şirkete geçiyorum toplantım var."

"Bizden sıkıldın mı buzlu dondurmam?"

"Toplantım olmasa oturur sabaha kadar dinlerim ama toplantı şuan daha mantıklı geliyor, bittiğinde gelir sizi dinlerim."

"Tamam aşkım."

"Saklanan bir şey olmadığına göre herkes işine gidebilir. Akşam yemeğinde evde olmazsanız sizi bir daha eve almam amcanız ya da dayınızda kalmak zorunda kalırsınız. Aile sıcaklığını unutursunuz. O yüzden, akşam hepiniz evde oluyorsunuz!"

"Ananızı duydunuz sıpalar! Kalkın işinize, Çilek sen istediğini yapabilirsin babacığım."

Canım kendim...

•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Akşam üzeri olduğunda evde Çakır dışında kimse yoktu. Hepsi gitmişti evden. Neymiş işleri varmış!

Benim niye işim yok evde sıkılıyorum ben!

"Yahu karpuz bir kere de babanlık yapma da düzgün dur evladım ya!"

"Miyav..."

"He sana da miyav. Anca miyavla başka bildiğin bir şey yok zaten." Karpuz kucağımdan atlayıp kuyruğunu sallayarak diğer odaya girdiğinde burun kıvırıp bende aşağıya inmeye başladım.

Ayol bu kedi de iyice gıcık olmaya başlamıştı.

Çakır'ın odasının önünden geçecekken gelen kırılma sesi ile durup o tarafa döndüm. Sessizce kapıya yaklaşıp içeriye baktığımda gördüğüm görüntülerle elimi ağzıma kapatıp şaşkınca izledim olanları.

Gerçekten böyle bir şey yapıyor muydu?

Gerçekten beni kandırıyor muydu?

Elinde ki ilaç kutusunu yatağın üstüne atıp içinden üç dört ilacı çıkararak başucunda duran annemin ona aldığı çiçeğin toprağına gömdü ve üzerine şu döktü.

Baştan beri böyle mi yapıyordu? İçiyorum dediği ilaçları gömüyor muydu?

Evet, gömüyor ve beni kandırıyordu!

Kapıya doğru yaklaştığında arkamı dönüp merdivenleri biraz çıkarak yeni iniyormuş gibi yaptım.

"Çilek, sen odanda değil miydin?"

"Kör müsün? Merdivenden iniyorum ya!"

"Kötü bir şey demedim niye bağırıyorsun?"

"Sanane be! Çekil önümden!"

Çakır'a daha çok bağırıp omuzuna çarparak aşağı indim ve mutfağa girdim. Bir bardak su içip kendime gelmeye çalıştım ama olmuyordu!

Resmen kandırılmıştım ve kendimi berbat hissediyordum! Gözlerimden yaşlar akmaya başladığında elimi ağzıma kapatıp sessizce ağladım bir süre.

Yalan söylemişti bana...

Yalan...

Zil çaldığımda beceriksizce gözlerimi silip mutfaktan çıkarak kapıya ulaştım. Açtığımda karşımda elinde bir poşet ile Samet duruyordu.

"Ben geldim güzel gözlüm." kafamı kaldırıp ona baktığımda kaşlarını çatıp içeriye girdi ve elinde ki poşeti bırakarak ellerini yanaklarıma çıkardı.

"Sen niye ağladın? Biri bir şey mi yaptı?"

"Samet, kandırmış beni!"

"Kim kandırmış seni."

"Kandırmış işte!"

"Çilek, Samet? Ne oluyor lan ağlıyor musun sen?"

"Git başımdan gelme yanıma! Defol git konuşma benimle sakın!"

"Ben sana ne yaptım çilek?"

"Hiç."

"Lan abi abi diye peşimde dolandın, güzel günlerimiz oldu mutluyduk ne şimdi bu tavır? bana neden böyle yapıyorsun? Anlat bana ne oldu söyle hadi abim?"

"Aynı kadın doğurduğu için biyolojik abimsin malesef Çakır." derken sesim o kadar boğuk çıkıyordu ki daha çok ağlayasım geliyordu.

"Şimdi de Çakır mı oldum? Hani abi?"

"Baştan beri yoktu ki şimdi olsun." dediğim de çakırın düşen omuzlarıyla birlikte gülümsedim.

Çakır, hakettiğini yaşıyordu.

Hasta olması bana yaptıklarını açıklamazdı!

"Lan şerefsiz! Ne bok yedin yine?"

"İlaçlarını içmiyor! Kandırmış beni!"

"Ne demek ilaçlarını içmiyor? Doğru mu Çakır?"

"İçiyorum."

"Yalan söyleme! Gördüm seni, içmiyorsun işte saksıya gömdün hepsini ben mi yalan söylüyorum şimdi gördüm işte!"

"Senin gelmişini geçmişini evveliyatını sikeyim! Topla lan eşyalarını gidiyoruz!"

"Nereye gidiyoruz?"

"Eğer biraz daha konuşursan Çileği alır giderim ve sen düzelene kadar kimseye de göstermem bu kızı! Yaparım, bunu biliyorsun beni zorlama Çakır! Lafımı ikiletme topla eşyalarını gidiyoruz!"

"Nereye olduğunu söyle?!"

"Gitmemek için binbir takla attığın hastaneye! İyileşene kadar, en azından ben emin olana kadar o hastaneden çıkmayacaksın!"

"Ben hastaneye falan gitmem!"

"Sana soran yok zaten! Sana güvenip de bu kızı seninle aynı çatı altında bir dakika bile bırakmam bir daha! Git topla eşyalarını, yoksa amcamı arayıp farklı konuşacağım."

"Babamı karıştırma!"

İkisi de bağırırken Samet derin bir nefes alıp beni kenara ittirdi ve Çakır'ın önüne geçti.

Kıpkırmızı olmuştu.

"Git, eşyalarını toplayıp dedim sana Çakır."

"Hastaneye falan gitmem ben! Deli değilim!"

"O zaman ben çileği alıp gidiyorum sende burada ne bok yersen yiyorsun."

"Öyle bir şey yok, o benim kardeşim bir yere götüremezsin! Hem babam izin vermez."

"Birinden izin falan aldığım yok zaten! Ya git eşyalarını topla ya da ben buradan çileği alıp gideyim birini seç."

"İkisi de olmaz."

"Nah olmaz! Yürü lan, toplamazsan toplama! Ben senin böyle bir bok yiyeceğini biliyordum zaten tedbirimi önceden almıştım! O kişiliğini düzeltmeden bir daha bu eve adım atmayacaksın! Gidiyoruz, hemen!"

Ben ne olduğunu anlamadan Çakır'ı kolundan tutup arkaya bükerek ensesine elini atıp kafasını eğdi. Bir suçlu gibi onu yakaladığında şaşkınca olanı biteni izliyordum.

"Güzel gözlüm, işimi halledip hemen geliyorum. Ben gelene kadar sana aldığım pastayı yiyebilirsin, kapıları kapat ve tanımadığın kişilere açma."

Kafamı gelişi güzel sallayıp kapıyı kapattım.

Samet geldiği gibi rüzgar gibi esmiş ve çakırı hastaneye götürmüştü.

Bu kadar kolay mıydı?

Kolaymış!

Galiba uzun bir süre hayatım da Çakır diye biri olmayacaktı.

BÖLÜM SONU.

İNSTAGRAM ve TİKTOK: UMUDUNMUTLULUGU
(TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN)

DUYURULAR İÇİN BENİ WATTPADDEN DE TAKİP EDİN LÜTFEN.

✒🔐️!TELEGRAM GRUBUNA GELMEK İSTEYEN BURAYA GELMEK İSTİYORUM YAZARSA SEVİNİRİM. HAFTANIN HER GÜNÜ ALINTI 2 GÜNÜ İSE SPOİ VERİYORUM! ✒️🔐

Çakır ah Çakır...❤️‍🩹💔

Samet biraz farklı bir yöntemle de olsa Çakır'ı götürdü, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Çakırdan böyle bir şey bekliyor muydunuz?

Aytaç hakkında düşünceleriniz?

Çileğin sakladığı şeyi sonunda öğrendik! Düşünceleriniz neler?

Bölüm nasıldı, beğendiniz mi?Diğer bölümlerde olmasını istediğiniz herhangi bir şey var mı?

KENDİNİZE CİCİ BAKIN🍓🖤

Continua llegint

You'll Also Like

4.9K 795 19
Anladım.. Anladım ki; Senin başındaki takke, Diz çöktüğün seccade, Allah'ın güzel kelamını, Tek tek okurken sessizlikle.. Yanağında sıra sıra dizilmi...
Ayza Per Yazan Kelebek

Novel·la juvenil

309K 27.3K 17
Sertçe yutkundum ve kısık çıkan sesimle "Çok acıyor mu?" diye sordum. "Evet ama senin ölmüş olman daha çok acıtıyordu." dedi. Gözlerimin dolmasına en...
471K 13.5K 52
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!
1.6K 230 24
//Bu bir asker-istihbarat kurgusudur. Ancak yalnızca istihbarat kurgusundan ibaret değil, koskocaman bir hikayeyi konu alan bir kurgudur. İki askerde...