Vuslat | Texting

Av p4numbra

1.1M 44.3K 11.4K

Yiğit: Ben ayrılmak istiyorum. Siz: Sen ne saçmalıyorsun? Siz: Yeni arkadaşların mı çeldi aklını :D •• Her s... Mer

giriş (bir)
iki
üç
dört
beş
altı
yedi
sekiz
dokuz
on
on bir
on iki
on üç
on dört
on beş
on altı
on yedi
on sekiz
on dokuz
yirmi
yirmi bir
yirmi iki
yirmi üç
yirmi dört
yirmi beş
yirmi altı
yirmi yedi
yirmi sekiz
yirmi dokuz
otuz
otuz bir
otuz iki
otuz üç
otuz dört
otuz beş
otuz altı
otuz yedi
otuz sekiz
otuz dokuz
kırk
kırk bir
kırk iki
kırk üç
kırk dört
kırk beş
kırk altı
kırk yedi
kırk sekiz
kırk dokuz
elli
elli bir
elli iki
elli üç
elli beş
elli altı
elli yedi
elli sekiz
elli dokuz
altmış
altmış bir
final
DUYURU!
özel bölüm ʚɞ

elli dört

10.4K 492 141
Av p4numbra

Medya: Yüzyüzeyken Konuşuruz•Dinle Beni Bi

Medya 2: Bölüm ile ilgili.💓

•••

4 Ay Sonra | Nisan Ayı.

Sınava iki ay kalmıştı. Stresliydim ama çalışmalarım iyi gidiyordu, nisan ayına çoktan gelmiştik. Bu süreçte, Rüzgar ve Miray sevgili olmuştu. Akın ve Derin dördüncü aylarına giriyordu.

Babamla aram yavaş yavaş düzeliyor gibiydi ders notlarım yükselmeye başlamıştı çünkü.

Bu dört aylık süreçte hayatıma kimseyi almamıştım. Sınavlara odaklanmak için.

Ben söylemesem bile siz soracaksınız.. Taha? Diye..

Taha ile birlikte iyi vakit geçiriyoruz, sevgili değiliz ama arkadaşta değiliz bunu söyleyebilirim öncelikle arkadaştan daha yakınız ama sevgili kadarsa yakın değiliz. Siz anladınız.

Dört ay boyunca hayatıma birini almamamın sebeplerinden birisi de güvendi.

Güvenim çok boşa çıkmıştı. Her neyse.

Şu an hazırlanıyordum, Taha beni bir yere götüreceğini söylemişti. O yüzden hazırlanmaya başladım.

Altıma tayt üzerime de tek parça dışarı çıkayım diye mavi desenli bir kazak giymiştim. Nisan ayında olmamıza rağmen havalar tam ısınmamıştı.

Çantamı da aldıktan sonra evden çıktım ve Taha'ya mesaj attım.

Buluşacağımız yere doğru yürümeye başladım bende.

Geldiğimde Taha çoktan gelmişti. Ona doğru yürümeye başladım. Beni gördüğünde gülümsedi. Aynı gülümsemeyle karşılık verdiğimde birbirimize sarıldık. Üç gündür görüşemiyorduk. Ders çalışıyorduk denk gelememiştik ama bundan sonra kütüphaneye gidecektik beraber.

"Nasılsın görüşmeyeli?" Demiştim.

"Seni gördüm daha iyi oldum." Gülerek saçımı savurdum. O da bu hareketime güldükten sonra yürümeye başladık.

"Beni nereye götürüyorsun??"

"Sürpriz!"

Uzattığı koluna girdim ve beraber yürümeye başladık.

Ana caddeden çıkmıştık. "Nereye gidiyoruz?"

"Ormana."

"Ne?"

Bu ciddi halime güldü. "Korkma hemen, piknik yapacağız." Dedi.

Binbir senaryo aklımdan giderken gülümsemiştim. "Tam olarak neyle yapacağız yiyecek örtü falan yok bana söyleseydin ben hazırlardım bir sürü şey."

"Gerek yok bizim çocuklara ayarlattım her şeyi, piknik yapmayı sevdiğini söylemiştin."

Gülümsedim yine.

"Halısaha da tanıştığımız arkadaşların mı?"

"Evet onlar, halısaha demişken önümüzdeki günlerde yine maç olucak gelmeni istiyorum benden çok Sıla'da istiyor." Dedi.

Sıla halısaha olduğu zaman tanıştığımız kızdı. Ege'nin sevgilisiydi. Ege ve Taha arkadaştı.

"Tamam gelirim." Diyerek onu onayladım.

Piknik için ormana geldiğimizde haftasonu olduğu için kalabalıktı.

Kalabalıktan uzak durarak gölün tam karşısındaki yere kurulduk. Eşyaları Taha'nın arkadaşları bırakıp gitmişti.

Bir sürü yiyecek vardı. Karnımın kazandığını farkedince Taha'nın yanına oturdum ve yemeklerden yemeye başladım.

Her gün Taha ile mesajlaşıyorduk. Taha'nın bir kız kardeşi vardı ismi Melis'ti, 7 yaşındaydı ama akıllı bir kızdı. Taha beni Melis ile tanıştıracaktı. Kız kardeşine çok düşkündü.

"Konser vermiyorsunuz bayadır." Dedim bu sefer.

"Evet, yazın başlayacağız şimdi sınav senesi olduğu için çok fazla prova yapamıyoruz."

"Anladım? Peki konservatuvar mı düşünüyorsun?"

"Evet ilgi alanım kesinlikle müzik." Dedi.

"Sesin güzel, güzelde gitar çalıyorsun." Dedi.

"Sen mimar mı olacaksın? Çizimlerini görmüştüm."

Mimarlık okumak isterdim istediğim mesleklerden biriydi ama eşit ağırlıkçıydım "İç mimarlık veya Psikoloji düşünüyorum tam karar veremedim."

"İç mimarlık sana yakışır." Dedi kurabiyeyi ağzına atarken.

Gülümsedim. Aklıma gelen soruyla "Grubunuzun adı var mı? Şarkı çıkaracak mısınız? Genelde cover yapıyorsunuzda merak ettim."

Doğruldu, doğrulunca bana daha da yaklaşmış oldu. "Grubun adını daha açıklamadık, ama sana söyleyebilirim ismi Vera olacak kısa ve öz olsun istedik, yazdığımız şarkılar kaydettiğimiz çıkış şarkılarımızda var ama şu sınavdan sonra yayımlamayı düşünüyoruz." Dedi.

Vera, güzel isimdi akılda kalıcıydı. Şarkılarını çok merak ediyordum. "Şarkılarınızı merakla bekliyorum kesinlikle en çok stream'ı benim kasacağımdan emin olabilirsin."

Gülerek ağzıma kurabiye soktu. Ben çiğnerken fotoğraf makinesini çıkarttı. "Sen de söylüyor musun şarkılarınızda?" Cover yaparken söylüyordu.

O kamerasını ayarlarlarken ben göle döndüm. Ördekler vardı. Kaz da vardı sanırım. Uzaktalardı pek göremiyordum. Sorumu cevapladı "Evet iki kişi söylüyoruz, ama genel ağırlık olarak Emir söylüyor." Dedi.

"Keşke sende hep söylesen, sesin çok güzel."

"Öyle mi?" Dedi gülerek. Ben sesli mi söylemiştim?

Gülümsememi tekrardan göle doğru çevirmiştim Taha önüme geçti uzattığı eline baktım. Gülümseyerek uzattığı eli tuttum. Beraber gölün üzerindeki tahtada yürüyerek ucuna gelmiştik.

"Tam orada otur fotoğrafını çekeyim." Dedi gülümseyerek. Oturdum ve poz verdim arada ifşalarımda vardı tabii. Oturduğum yerden kalkıp Taha'nın yanına gittim fotoğraflara bakmak için. Instagram'a atabilirdim.

Gülümseyerek kamerayı elinden alıp ona iyice sokuldum. Bir sürü fotoğraf çekildik.

Fotoğraf çekmek bile bizi acıktırmıştı. Bu seferde soframızı çektim. Şarap bile vardı. Taha kadehleri doldururken fotoğrafını çekmiştim.

Bugün Instagram hesabımı coşturacaktım. İlk defa içki içmiyordum bizimkilerle bir kaç kez içmiştim onlara güveniyordum. Taha'ya da güvendiğim için yudum aldım şaraptan.

Bizim sohbetle geçerken Taha bir anda "Uykum geldi." Diyip dizime yattı. Gülümsedim elimi kahverengi saçlarına daldırdım. Yumuşaktı. Sonra rahatsız olur belki diye geri çektim. Onun fotoğrafını da çektim. Elimi tuttu "Çekme." Dedi. Gülümseyerek elimi yine saçına daldırdım.

Gün batıyordu. Güzel manzaraydı. Gün batımını çekip Instagram hikayeme attım. Taha sanırım uyumuştu. Onu rahatsız etmeyerek gün batımını dizimde yatan Taha ile izledim.

Taha uyanmıştı. "Yerin rahattı sanırım?" Dedim gülerek.

Sırıttı, "Uyuduğum en iyi uykulardan biriydi güzelim."

Bu sefer sırıtan taraf bendim. Gözlerimin tam içine bakıyordu. Direkt önümde olduğu için dip dibeydik. İstemsizce birbirimize yaklaşıyorduk ama bu yaklaşma aramızdan geçen plastik topla son buldu. Şaşkınca geri çekilirken topun geldiği yöne baktım. Tombul yanaklı küçük bir çocuktu 6-7 yaşlarında duruyordu.

"Çok ayıp! Tüğğ bu gençlik nereye gidiyor! Vah vah." Dedi küçük çocuk.

Ben hala şaşkınca çocuğa bakıyordum. "Abla ne bakıyon öyle öküzün trene baktığı gibi! Topumu verir misiniz?!"

Ona topunu attım. "Eyvallah maviş abla."

Taha'nın şoktan çıkar çıkmaz dediği şey "Bu velet bizi nasıl buldu amına koyayım en kalabalık olmayan yerdeydik."

Ona gülerken küçük çocuğa "Topun suratıma gelseydi göle atardım çocuk!" Dedim.

Gözlerini büyüterek "Ben çocuk değilim! Benim bir ismim var! İsmim Can!" Demişti.

"Topu atmama değil sana çocuk dememe mi takıldın?" Dedim gülerek.

O da gülüp yanımıza oturdu. Ona çikolata uzattım. "Eyvallah maviş abla." Kumral saçlı küçük çocuğun saçlarını karıştırdım. Bana gülümseyerek çikolatasını ısırdı.

Taha'ya döndü sonra "Metalci abi kıskandın mı bizi yoksa?" Demişti. Ardından aklına bir şey gelmiş gibi "Seni tanıyorum! Sen sınıf ve sıra arkadaşım Melis'in abisisin!"

Şaşkınca Taha'ya baktım. Taha da Can'a bakıyordu. "Habire Melis'in bahsettiği o velet sendin demek ki." Dedi homurdanarak.

Onun bu haline gülerken Can ile dedikodu yapmaya başlamıştık.

Hava iyice kararmadan Can ile vedalaşıp ailesinin yanına götürdükten sonra bizde eşyalarımızı toplayıp kalktık. Taha beni evimin önüne bırakmıştı. Ona sarıldım "Bu güzel gün için çok teşekkür ederim, iyi ki varsın Taha." Demiştim. Elleri belimi sardı. Boynuna iyice gömdüm kafamı. "Sende iyi ki varsın Ada."

Ondan ayrılırken "Fotoğrafları bana at." Demiştim. Gülerek bana yaklaştı dudağımın tam kenarını öptükten sonra geri çekildi. Kalbim öptüğü yerde atıyordu. Kızarmış yanaklarımla ona el sallayıp eve girdim.

@adadincer: photo by: @tahasezgin 🪁

@tahasezgin: manzaradan daha güzelsin🖤
@adadincer: 🖤

@derinsoycan: bu güzellik halis midir?💓
@adadincer: aynaya bakmanızı öneririm hanimefendi keza sizin güzelliğiniz halis midir💗

@miraysalman: güneş bile güzelliğine hayran kalıp sana vurmuş.. 💛
@adadincer: bebegim🥹

@ruzgarseyhan: manzarayı sollamışsın kankam
@adadincer: senden kaptım kankam

@akinulusoy: civciv is that u??💛
@adadincer: yes it's me bro💛

@adadincer: gün batımını mı yoksa seni mi izlesem bilemedim🖤 @tahasezgin

Yorumlar kapatılmıştır.

•••

Selamlar! Bölüm nasıldı?

Soft bir bölümle geldim, zaman atlaması yaşandı bakalım göreceğiz..

Sorularınız varsa buraya alabilirim🪁

En sevdiğiniz kısım neresiydi?

Ayrıca geç gelen bölüm için özür dilerim derslerim çok yoğundu ayrıca bugün elektrikler kesildi aksilik üstüne aksilik yaşadım🥹

Instagram: p4numbra.wtt

Sağlıcakla Kalın!

Fortsätt läs

Du kommer också att gilla

1.3M 51.6K 26
(18+ cinsellik ve şiddet içerir.) Başımızın üstünde ki elçilik binasının içinde bir ses yankılandı. "Şuandan itibaren; Onun tek bir saç teline zarar...
1.4K 87 24
Hayat döngülerden ibaretti. Her son yeni bir başlangıçtı. Her başlangıç yeni bir evrendi. Her evren, beni babama bir adım daha yaklaştırıyordu. Ve...
2.1K 204 19
Ayda hayatını seven şirin bı kızdı ama hayatı değişti ve şimdi bu hayata ayak uydurmayi başarabilicekmi hep birlikte görelim...
406K 13.5K 52
Ben Cemre; Bir zamanlar herşeye gülen, pozitif neşe dolu bir kız. Şu lanet şehre geldim geleli iç rengim siyaha dönüştü. İyice şirofrenleşmiş, bunalm...