Selamm ballarım🤍
Sınır koymamış olmama rağmen çok fazla oy attığınız için hemen yeni bölüm atmak istedim 🥹.
Yıldızları görünce hem çok şaşırdım hem çok sevindim bir gün içerisinde bir sürü oy gelmiş. Teşekkür ederim hepinize. ✨✨
Tatlı yorumlarınızı da bekliyorum. Youmlarınıza elimden geldiğince cevap vermeye çalışıyorum.
Sizleri çok çok seviyorummm iyi okumalarr♥️♥️.
********************************************
Kampüs içerisinde bulunan kafede oturmuş konuşan ev ahalisi (Onur, Ege, Kaan, Sarp vee prenses Aşkım) oldukça yorulmuşlardı.
-Of çok koştum bugün. (Ege)
Onur'un kucağında oturan Aşkıma kollarını uzattı.
-Bana biraz tatlılık lazım. (Ege)
Diğerleri onun dediklerini umursamadan kendi aralarında vizeler ile ilgili konuşuyorlardı. Onur Kaanı dinlemeye devam ederken Aşkımı Ege ye verdi. Ege konudan sıkıldığı için onları dinlemeyi bırakmıştı. Aşkımı kucağına aldığında yanaklarını öpüp Aşkımı havaya kaldırdı Aşkım güldüğünde geri indirdi ve tekrar kaldırdı. Tam o sırada Aşkım'ın ağzında parıldayan bir beyazlık gördü.
-Aa Aşkım ağzında ne var?
Aşkım'ın çenesini dikkatlice aşağı çekip ağzını açmasını salladı.
-AAAAAA Aşkım'ın dişi çıkmışşşş.
Bağırması ile kafedeki herkesin bakışları onlara dönmüştü. Onur heyecanla Aşkımı kendine döndürdü.
-Aç ağzını babacım. (Onur)
Aşkım'ın ağzını açıp dişine baktı.
-Aaa. (Onur)
-Bende bakacağım. (Sarp)
Kaan ve Sarpta yanlarına geldiğinde hepsi Aşkım'ın ağzına bakıyordu. Kafenin girişinde onları gören Ahenk hepsinin Aşkım'ın ağzına bakmasına anlam veremeyip yanlarına ilerledi.
-Ne yapıyorsunuz? (Ahenk)
-Dişi çıkmışşş. (Ege)
-Aaa bende bakıcam. (Ahenk)
Ahenkte yanlarına geldiğinde Aşkım artık ağzını açmalarından bıkmıştı. Yüzünü ekşitip mızmızlandığında Onur Aşkım'ın yanındakileri itti.
-Ay bunaldı kızım uzaklaşın. (Onur)
-Bunalttınız çocuğu yaa. (Ege)
Hepsi gülerek yerine geçtiğinde kafede çalışan orta yaşlarda olan kadın geldi.
-Bir şey ister misiniz çocuklar?
Siparişleri vermeye başladıklarında Onur hala Aşkım'ın ağzına bakıyordu.
-Son zamanlardaki huzursuzlanmaları bundandı demekkk. (Onur)
Çalışan kadın gülümseyerek Onura baktı.
-Dişleri mi çıkıyor?
Onur gülümseyip onu onayladı.
-Diş çıkarma döneminde huzursuz olurlar. Diş kaşıyıcısını soğuk bir şekilde ver rahatlatır.
Onur unutmamak için telefonuna not ettiğinde Ege konuştu.
-İlk ben gördüm abla dişini. Babası fark etmemişti.
Gururla söylediğinde kadın güldü.
-Dişi ilk gören kişinin bebeğe büyük bir hediye alması gerekir.
Hepsinin bakışları kadına döndüğünde Ege şaşkınca konuştu.
-Öyle bişe mi varmış?
Kadın kafasını salladığında Onur konuştu.
-Amcası değil misin? Kızıma hediye almak zorundasın.
-Tamam tamam o iş bende.
Onur alacağı hediyenin saçma bir şey olacağını düşünüp konuştu.
-Sevebileceği bir şey olsun.
Ege ona göz devirip konuştu.
-O iş bende diyorum aaaaa.
-Hiç güven vermiyorsun. (Kaan)
Ege Kaanı duymamış gibi yapıp yanlarında duran kadına siparişini verdi. Kadın gittiğinde Aşkım Onur'un kucağında Onur'un elleri ile oynuyordu. Ahenk dersi olduğu için gitmek zorunda kalmıştı. Gitmeden önce Aşkım'ın yanaklarından öpmeyi unutmamıştı.
Kafede oturanların bakışları onlardaydı. Bazıları Aşkım ve Onur hakkında kendi aralarında iyi şeyler konuşurken bazıları can yakıcı şeyler konuşuyorlardı.
Onur Kaan'ın anlattığı konu hakkında not almak için elini bilgisayara götürdü. Aşkım babasının elini çekmesi ile ağlamaya başladığında Onur neden ağladığını anlayamamıştı. Aşkım minik ellerini Onur'un eline uzatıp ellerini açıp kapattığında Onur gülümseyip Aşkım'ın ellerini tuttu. Aşkım istediğini almanın verdiği mutluluk ile gülüp babasının göğüsüne yaslandı.
Ağzındaki emziği emmeye devam ederken konuşan amcalarını izledi. Hepsi konuya odaklanmış gibi görünüyordu. Ara ara Aşkıma bakıp gülümsüyorlardı onun dışında çok ciddi duruyorlardı.
-Beynimde Yıldız Tilbe delikanlım çalarken derse odaklanamıyorum. (Sarp)
Sarp ellerini kafasına koyup gözlerini kapattığında Ege konser verir gibi tek elini havaya kaldırdı.
-Kalbimmm duraaksızzz haykırışşşşlardaaa. Ne yapsam ayrılamam senden aslaaaa.
Sarp yüzünü buruşturup ona baktı.
-Sen söyleme tamam. (Sarp)
Ege saçları uzunmuş gibi omuzlarından atma taklidi yapıp konuştu.
-Kıskanma canım. (Ege)
Ege'nin bakışları Aşkımı bulduğunda güldü.
-Ya ben bu kıza bakınca kalbim bir hoş oluyor. (Ege)
Sonrasında parmağı ile Aşkım'ın karnını gıdıklayıp konuştu.
-Bu kadar sevimli olmak suç olmalı. (Ege)
Aşkım bağırıp kıkırdadığında Ege daha çok gıdıkladı. Onur onların bu haline gülerken Aşkım'ın nefes alması için Ege'nin elini itti.
-Yeter nefes alsın. (Onur)
Aşkım gülüşünü durdurup nefes aldığında Ege tekrar elini uzatmıştı ama Ege daha ona temas etmeden Aşkım yüksek sesle çığlık atıp gülmeye başlamıştı. Ev ahaliside dahil tüm kafe çığlığa şaşırmış ardında hepsi birden gülmüşlerdi.
-Bendee bundan istiyorumm. (Birisi)
(Tanınmayan kişiler için ~ işareti kullanacağım)
-Ağğ daha çok gencim. (~)
-Zengin koca bulduğum gibi doğurucam. (~)
-Bebekleri sevmem. (~)
-Çok sevimli şaka mı? (~)
Aşkım sakinleştiğinde babasının göğüsüne yaslandı ve emziğini emmeye devam etti. Bir süre daha orda ders çalıştıktan sonra sıkılıp eşyalarını toplamaya başladılar.
-Kolum uyuştu Aşkımı tutmaktan biriniz alabilir mi? (Onur)
Üçüde aynı anda uzanınca Onur güldü. Ege Sarpı itip Aşkım'ın önüne geçince Sarpta onu itti. İkisi didişmeye başladığında Kaan bunu fırsat bilip Aşkımı aldı.
-Al işte Sarp. Senin yüzünden Kaan aldı. (Ege)
-İlk iten sendin beni. (Sarp)
-İtmeseydim sen alıcaktın. (Ege)
Sarp onu arkasında bırakıp Kaan ve Onur'un peşinden bahçeye çıktı.
-Aaa çok soğuk. (Sarp)
-Kemiklerim sızladı beeee bu ne? (Ege)
Onur, Kaana dönüp Aşkım üşemesin diye uyaracağı sırada Kaan'ın montunun önünü açıp Aşkımı içine sakladığını fark etti. Aşkımı göğüsüne yaslayıp montunu kapattığında Aşkım montun içinde gizlenmişti sadece yüzünün açık olduğu bir boşluk vardı. Kaan montun dışından kollarını sarıp Aşkımı tuttu. Aşkım minik bacaklarını karnına çekmiş cenin pozisyonunda dururken Kaan onu tutmakta hiç zorlanmadı. Onur yanlarına gidip Aşkım'ın beresini düzeltti ve kulaklarını iyice kapattı.
-Uyur gibi birazdan. (Onur)
Bahçede yürümeye başladıklarında Ege ve Sarp didişmeye devam ediyordu. Ege bahçede arkadaşları ile konuşan Eceyi görünce heyecanla o tarafa ilerledi.
-Kıvırcığımmm. (Ege)
-Sattı hemen bizi. (Sarp)
Ege Ece ye sarılırken diğerleri uzaktan Ece ye el salladı. Ece Aşkımı fark edince Egeyi arkasında bırakıp Kaan'ın yanına koştu.
-Aşkımm ne yapıyorsun orada?
Ece ellerini Aşkım'ın yanağına koyacakken Kaan onu durdurdu.
-Ellerin soğuk, üşür dokunma. (Kaan)
Ece suratını asıp masum masum Aşkıma baktı. Aşkım uykusu geldiği için kısık gözlerle etrafa bakıyordu.
-Çok uykusu gelmiş onun ya eve gidelim hadi. (Onur)
-Baba yüreği işte görüyor musunuz? (Ege)
Onur Egeye gülüp arabaya ilerledi. Arabaya eşyaları yerleştirdiklerinde Kaan Aşkım'ın üşümemesi için önceden arabaya binmişti.
-Ben biraz kıvırcığımla takılsam sonra gelsem olur mu? (Ege)
Onura yönelik sorduğu soru ile Onur gülümsedi. Bu soru hem canını yakmış hem hoşuna gitmişti. Kendi hayatının değiştiği gibi arkadaşlarınında hayatını da değiştirmişti. Sosyal aktiviteleri yok denecek kadar azalmıştı. Hep Onur ve Aşkım ile ilgilenip hep onlara öncelik veriyorlardı.
-Takıl kafana göre bana niye soruyorsun? (Onur)
-Bişeye ihtiyacınız olursa arayın. (Ege)
Onur gülüp onu onayladı ve şöför koltuğuna oturdu.
-O değilde pis Ayaz sevgili yapıp bize anlatmıyor. Onu hain ilan ediyorum. (Sarp)
-Cidden hiçte söylemiyor. (Kaan)
Onur dikiz aynasından Kaana bakıp konuştu.
-Hilal ile sende söylemediniz. (Onur)
-Ee mal değilseniz anlardınız. (Kaan)
-Anladık zaten mal. (Sarp)
-Zahmet oldu paşam. (Kaan)
-Kes bi Kaan ya. (Sarp)
Onur şaşkınca Sarpa döndüğünde Sarpta kendi dediğine şaşırmıştı. Cüsse olarak Kaan iri olduğu için ona bulaşmamak tercihi oluyordu. Bulaştığında bedelini çok ağır ödüyordu. Yavaşça koltuktan arkasını dönüp Kaana baktı.
-Şöyle şimdi daha demin Ege ile laf dalaşına girince ordan bir sinir birikmiş ağzımdan kaçabildi yani.
Kaan kaşlarını havaya kaldırıp öyle mi? der gibi baktı.
-Aaa uyumuş Aşkım susunda uyanmasın. (Sarp)
Aşkım'ın uyumasını fırsat bilip hızlıca önüne döndü ve koltuğa sindi. Kaan ona gülmemek için dudaklarını birbirine bastırdı. Onur ise yola odaklanmış Aşkım'ın geleceği için endişelenmek ile meşguldü.
-Onurrr geçtin. Sağa dönmemiz gerekiyordu. (Sarp)
Onur yolu geçtiğini fark edince elini alnına koyup ovuşturdu. Çok düşünmekten başı ağrımaya başlamıştı.
-Pardon ya. (Onur)
Sarp endişeli bir şekilde ona baktı ardından bakışlarını Kaana çevirdiğinde onunda aynı bakışlar ile Onura baktığını gördü.
-İyi misin? (Kaan)
-İyiyim ya dalmışım sadece. (Onur)
Gülümsemeye çalışıp arkadaşlarına baktı. Aşkım'ın geleceği için fazla düşünüp fazla stres yapıyordu. Ne kadar yansıtmamaya çalışsada bazenler maskesini düşürüyordu.
Eve geldiklerinde Kaan Aşkımı yatağına yatırdı. Üçüde salona geldiklerinde Onur gülümseyip konuştu.
-Hadi sizde gidin. (Onur)
-Nereye? (Kaan)
-Bizi niye kovuyon ya. (Sarp)
Onur koltuğa otururken konuştu.
-Bugün baba kız günü amcalara yer yok. (Onur)
-Baba kız günü mü? (Sarp)
Onur kafasını salladığında Kaan konuştu.
-Bizde babası sayılırız aslanım. (Kaan)
-Evett teyze nasıl anne yarısı ise amcada baba yarısıdır. (Sarp)
Kaan elini Sarp'ın omzuna koyup güldü.
-Arada mantıklı konuşuyor. (Kaan)
-Ha ha ha çok komik. (Sarp)
Sarp Kaan'ın elini ittiğinde Kaan güldü.
-Hadi hadi uzatmayında gidin işte. Bir kaç saat sonra gelirsiniz. (Onur)
Kaan ve Sarp dışarıda takılmak isteselerde Onuru yalnız bırakamıyorlardı. Aşkıma hep birlikte baktıklarında bile çok yoruluyorlardı Onur tek başına nasıl baş edecekti? Sarp başını iki yana sallayıp konuştu.
-Ben dışarı çıkmak istemiyorum. (Sarp)
Onur derin nefes alıp konuştu.
-Destekleriniz için teşekkür ederim ama sizin hayatınızı bu kadar değiştirmiş olmak canımı yakıyor. Ara sıra kendinize de vakit ayırmanız gerekiyor. O yüzden rica ediyorum gidin.
Kaan kollarını açıp Onura sarıldığında Onurda sarılışına karşılık verdi. Sarpta sarılmaya eklendiğinde Onur ağlamamak için kendini kastı.
-Biraz daha sarılırsak ağlayacağım. (Onur)
-Ağla be rahatlatır. (Sarp)
-Bu ne amk niye her şeye ağlamaya başladım?(Onur)
Göz yaşlarını silerken söyleniyordu. Kaan onun bu haline gülüp konuştu.
-Yaşadığın şeyler kolay değil. Kendine çok yüklenme, ağlamamak içinde kendini kasma.
Onur kafasını sallayıp derin nefes aldı.
-Tamam şimdi iyiyim. Hadi gidin. (Onur)
Kaan ve Sarp istemeye istemeye kapıya ilerlediler.
-Ya Onur bu Hilal'in yanına gidecek Ege ve Ece
takılıyor zaten. Ayaz malı desen sevgilisi ile. Ahenkte derste ben ne bok yiyeceğim dışarıda. (Sarp)
Onur gülüp Sarpa el salladığında sarp suratını asıp ayakkabılarını giydi.
-Evden kovuyor beni ya hoş mu bu yaptığın? (Sarp)
-Hadi Sarp git. Ne uzattın beee? (Onur)
-Tamam bee. Aşkıma söyle beni çok özlemesin bir saat sonra yanındayım. (Sarp)
Onur ona gülüp kapıyı kapatmak için ilerlediğinde Sarp kapıyı hızlı ama sessiz bir şekilde kapatmış ve Kaan'nın peşine koşmuştu.
-Öhh oraya kadar ne ara gittin? KAAANN BEKLESENEEE.
Kaan arkasına bakmadan elini havaya kaldırıp Sarpı umursamadığını belirtir şekilde salladı. Sarp arkasından koşup sırtına atladığında bir kaç adım sendeleyip dengesini kurmuştu.
-Aslanım benim nasılda güçlü. (Sarp)
Kaan ona gülüp Sarpı sırtından attığında Sarp yere atladı ve gülerek Kaan'ın yanından yürümeye başladı. Camın ardından onları gülümseyerek izleyen Onur Aşkım'ın sesi ile odasına yöneldi. Odaya girdiğinde Aşkım yatakta yüz üstü dönmüş bir şekilde ağlıyordu.
Onur yanına geldiğinde elinin üzerinde yattığını fark edip hızlıca Aşkımı kaldırdı. Aşkım canının yandığını belli eder şekilde ağladığında elinin acıdığını anlamıştı.
-Aşkım ya.
Aşkım ağlamaya devam ettiğinde Onur Aşkım'ın eline bakıp ovuşturdu. Omur olduğu yerde sallanıp sarıldı. Aşkım susup Onur'un omzunda uykuya daldığında Onur kontrol amacı Aşkım'ın elini hafif sıktı. Aşkım uykusundan uyanmayıp uyumaya devam ettiğinde elinde bir sorun olmadığını, anlık bir acı olduğunu fark etti. Rahat bir nefes alıp Aşkımı yatağa bıraktı yanına dönmemesi için yastıklardan destek oluşturup dolaba yöneldi. Üzerine rahat kıyafetler giyip Aşkım'ın yanına uzandı.
Uyandığında etrafın hafif karardığını fark etti saate baktığında 17:30 olduğunu gördü. Kış aylarında oldukları için hava erkenden kararıyordu. Yataktan doğrulup gerindi. İçeriden fısıldaşma sesleri geldiğinde Aşkımı kontrol edip sessizce yataktan çıktı ve odanın kapısını açtı. Arkadaşlarının sessizce mutfakta bir şeyler yapmaya çalıştığını fark edince gülümsedi. Etrafın toplanmış olmasıda gözünden kaçmamıştı. Titiz Sarp ortalığın dağınık olması konusunda çok hassastı. Mutfağa girdiğinde bakışlar ona dönmüştü.
-Biz mi uyandırdık? (Sarp)
-İmkansız konuşurken kendi sesimi duymuyordum. (Ege)
Onur gülüp başını iki yana salladı.
-Siz uyandırmadınız. (Onur)
Kaan telefonundan tarife bakarken konuştu.
-Bu ne biçim tarif ya yeterince tuz aldığı kadar un ne amk? Nerden bileyim ben yeterince tuzun ne kadar olduğunu? (Kaan)
Onur ve diğerleri gülmeye başladığında Kaan hala tarife bakıyordu.
-Ne yapmaya çalışıyorsunuz ki? (Onur)
-Poğaça. (Ege)
Onur ciddi mi diye Ege ye baktığında gayet ciddi olduğunu gördü.
-Poğaçanın içine niye şeker atıyoruz? Ne saçma tarif bu ya sinirim bozuldu. (Kaan)
Sarp ona gülüp yanına gitti ve tarife bakmaya başladı.
-Poğaça niye yapıyorsunuz ki? (Onur)
-Ece ile iddiaya girdik yapmazsınız dedi. Hilal ve Ahenkte ona katıldı. Bizde onları mal etmek için poğaça yapmaya çalışıyoruz. (Ege)
-Bu gidişle mal olan biz olacağız ama. (Sarp)
Onur onlara gülmeye başladığında odadan Aşkım'ın sesini duydu. Odaya gitmek için arkasını döndüğü sırada Ege koşarak odaya girdi.
-Sonunda uyanabildin Aşkım ya. Seni uyandırmamak için kendimi çok zor tuttum. (Ege)
Onur odaya ilerleyip onlara baktığında Ege elini Aşkım'ın sırtına koyup terli olup olmadığına baktı.
-Hihh çok terlemişsin. (Ege)
Kapıda duran Onuru fark etmeden dolaptan Aşkım'ın kıyafetlerini aldı ve üzerini değiştirdi. Kapıya döndüğünde Onuru görüp gülümsedi.
-Babaya günaydın deee ama sakın onun kucağına gitmeeeee
Ege daha cümlesini bitiremeden Aşkım mızmızlanıp kollarını babasına uzattı.
-Hayır Aşkım ya. Baba hep yanındaydı ama ben değildim özlemedin mi beni? (Ege)
Ege istemeye istemeye Aşkımı Onura verdiğinde Onur kızına sarılıp kokusunu içine çekti.
-Mis kokulu prensesim.
Yanağından öpüp gülümsedi. O sırada Ege gülümseyerek onları izliyordu.
-Çok iyi bir babasın Onur.
Onur ona bakacağı sırada Ege odadan çıkmıştı. Ege yetimhanede yalnız büyümüştü, yanında olan tek kişi Kaandı. Anne ve baba rolünün nasıl olduğunu bilmiyordu ve hep hayallerini kurardı. Anne rolünü onun için Esra hanım tamamlamıştı kimsenin ona hissettirmedi sevgiyi Esra hanım hissettirmişti. Oğluna nasıl baktıysa aynı şekilde diğerlerinede öyle bakmıştı.
Baba rolünde kimseyi tanımamıştı bu zamana kadar ama şimdi hayallerindeki baba rolünde olan kişi en yakın arkadaşıydı.
-Ege iyi misin? (Kaan)
Kaan Ege'nin durgunluğunu fark edip yanına geldi. Ege Kaana sarıldığında Kaan şaşırmıştı ama hemen kollarını Ege'nin sırtına koymuştu.
-Anne olmanın ne olduğunu Esra teyzeden, abi olmanın ne olduğunu senden öğrendim. Baba olmanın ne olduğunu Onur ile birlikte Onur dan öğrendim.
Ege küçükkende çok hassastı Kaan anne baba kavramını silebilmişti ama Ege bunu hiç bir zaman yapamamıştı. Hep sevgiye aç olmuştu ve yetimhanede arkadaşlarına çok bağlanırdı gittikleri zaman yıkılırdı. Kaan ise herkesi gidecek ve kendini bırakacak diye kodlamıştı o yüzden gittiklerine üzülmezdi. Şuan yanında olan kişiler bu durumu bozmuştu. Onlara Kaan da Ege kadar bağlanmıştı.
-Sence de artık bunları aşman gerekmiyor mu? (Kaan)
Ege'nin daha fazla aile sevgisine muhtaçmış gibi davranmasını istemiyordu.
-Anne ve babamızın olmaması zordu ama artık bunu aşmamız gerek. Bizi seven arkadaşlarımız var. Anne ve baba rolünü oynayacak insanlara ihtiyacımız yok. (Kaan)
Konuşurken sadece Egeye yönelik konuşmamıştı kendinide dahil etmişti. Ege derin nefes alıp ondan uzaklaştı.
-Anne ve babaya ihtiyacım yok zaten sen yetiyorsun. Birde onların azarlamalarını mı dinleyecektim? Seninkiler yetiyor bana. (Ege)
Şakaya vurarak konuştuğunda Kaan güldü. Kaan Egeyi diğerlerine oranla daha çok koruyup kolluyordu. Gözünde hala yatağında kıvrılıp ağlayan küçük bir çocuktu. Kaan kolunu Ege'nin omzuna atıp mutfağa yöneldi.
-Şu poğaçayı yapalımda Ece ye hava at. (Kaan)
-Aaa poğaçayı unuttum ben. (Ege)
Kapının ardından onları duyan Onur konuşmalarını bölmemek için odasından çıkmayıp beklemişti. Gittiklerini duyduğunda yüzündeki buruk gülümsemeyi silip kızına baktı.
-Gidip Ege amcanın moralini yükseltelim.
Odadan çıktıklarında Ege ve Sarp'ın didişme sesleri geliyordu.
-Sarp bi çekil ya. Yapamıyorsun işte. (Ege)
-Kör müsün? Oldu işte daha ne olsun? (Sarp)
-Kaann bu olmuş mu? (Ege)
Onur gülerek mutfağa girdiğinde bakışlar onlara döndü.
-Ay Aşkım gelmiş. (Sarp)
Onur Aşkımı Egeye uzattığında Aşkım kollarını açıp Egeye uzanmıştı.
-Aağğğ (Ege)
Ege sevinç çığlığı atıp Aşkımı kucağına aldı.
-Görüyorsunuz dimi? Boşuna demiyorum en sevdiği amcası benim diye.
Onur odada dediği şeyin Aşkım'ın anlayabileceğini düşünmüyordu ama prensesi anlamıştı. Onur Aşkıma bakıp gülümsedi ve poğaça yapmaya çalışan Sarp ile Kaana baktı.
-Çorba mı bu? Un koysanızaa. (Onur)
Sarp'ın yoğurmaya çalıştığı şey çok sıvıydı ve bir türlü toplanmıyordu. Ege unu alıp dökmeye başladığında un paketi elinden kaydı ve yere düştü. Paket yere çarptığı gibi içindeki un uçuşup etrafa saçıldığı, hepsi şaşkınca yere bakarken Aşkım çığlık atıp gülmeye başladı, tüm dikkatleri üzerine çekmişti. Onun gülüşünü gördükten sonra diğerleride gülmeye başlamıştı.
-Üstüm battı ya. (Sarp)
-Yere bak sen bi. (Kaan)
Onur ve Ege yeri temizlerken Kaan ve Sarp masının salon tarafında durmuş poğaça yapmaya devam ediyorlardı Aşkım ise mama sandalyesinden unu temizleyen babasını izliyordu.
Bölüm Sonuu......
Oylarınızı görünce hemen bölüm atmak istedimm. Hepinize çok çok teşekkür ederim. Sizleri çokkk seviyorumm ♥️♥️
Karakterler hakkında düşüncelerinizi merak ediyorum o yüzden fikirlerinizi, varsa sorularınızı yorumlarda belirtin lütfenn.
Onur?
Aşkım?
Sarp?
Ege?
Kaan?
Ahenk?
Hilal?
Ece?
Ayaz?
Beril?
Sonraki bölümde görüşmek üzeree...🫶🏻