Küçük Prenses (Aşkım)

By balhnm

271K 17.5K 3.9K

Ege kapıyı kapatıcakken yerde duran puseti fark etti. Kaşları havalanırken şaşkınca pusetin içinde uyuyan beb... More

2.Bölüm
3.Bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
🎗
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
17.Bölüm
18. Bölüm
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
22.Bölüm
23. Bölüm
24.Bölüm
25.Bölüm
26.Bölüm
27. Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33. Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36.Bölüm
37. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43.Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
!Deli Bal |R~S Tanıtım!
46. Bölüm
🇹🇷
47. Bölüm
48.Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm (1. Yarı)
50. Bölüm (2. Yarı)
51. Bölüm
52. Bölüm
53. Bölüm
54. Bölüm
55. Bölüm
56. Bölüm
57. Bölüm
58. Bölüm
59. Bölüm
DUYURUU
60. Bölüm
61. Bölüm
62. Bölüm
63. Bölüm
64. Bölüm
65. Bölüm
66. Bölüm
67. Bölüm
68. Bölüm
69. Bölüm
70. Bölüm
71. Bölüm
72. Bölüm

1.Bölüm

14.9K 425 103
By balhnm

Selamm🤍

Hepiniz hoşgeldiniz ballarım🍯

Hadi buraya herkes başladığı tarihi bıraksın...

Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum keyifli okumalar...

🤍

25 Şubat Cumartesi
         Saat: 23:40

Zilin ardı ardına çalınmasıyla herkes uykusundan uyanmıştı. Sarp yatağından kalkmadan bağırarak Ege'ye seslendi, odasının kapısı kapalı olduğu için Ege'ye sesi boğuk bir şekilde gelmişti ama Ege ne dediğini anlamıştı.

-Egee kapıyı aç. (Sarp)

Kapıya en yakında olan odadan küfürler eşliğinde çıkan Ege kapıya doğru ilerledi. Evin kapısını sert bir şekilde açıp karşısına baktı, kapının önünde kimseyi görmeyince sinirli bir şekilde konuştu.

-Şaka mı yapıyonuz amk? (Ege)

Ege kapıyı kapatıcakken yerde duran puseti fark etti. Kaşları havalanırken şaşkınca pusetin içinde uyuyan bebeğe baktı.

-Bu ne lan? (Ege)

Kaan merakla kapıya doğru ilerledi.

-Ne, ne? (Kaan)

İkiside pusete bakarken Onur ve Sarp da gelmişti.

-Neye bakıyorsunuz? (Sarp)

Hepsi pusete bakmaya devam ederken bebek gözlerini açmıştı. Dikkatli baktıklarında birine benzediğine fark ettiler, bu benzerlikle hepsi aynı anda konuşmaya başladı.

-Lan Onur bu. (Sarp)

-Onur ne ara doğurdun? (Ege)

-Onur'a Onur'dan daha çok benziyor amk. (Kaan)

Onur da şaşkın bir şekilde bebeğe bakıyordu. Bebek yüzünü ekşitip ağlamaya başladığında Ege eğilip bebeğe daha dikkatli baktı.

-Bebek dışarıda dondu içeri alın. (Kaan)

-Ege al bebeği. (Sarp)

Ege puseti tutup kaldırdı ve içeri girip koltuğa bıraktı. O sırada Kaan ve Sarp etrafa bakınmaya başladı ama etrafta kimse yoktu evden gelen ağlama sesiyle kapıyı kapatıp içeri girdiler. Dördü yan yana dizilip bebeğe bakmaya başladılar. Bebeğin yanında duran notu ilk farkeden Onur olmuştu eğilip notu eline aldı.

Selamm Onur ben Ezgi...

Notun devamını okumadan sinirle kafasını kaldırdı. Ezgi ile ayrılalı yaklaşık bir sene olmuştu ve ayrılan kişi Ezgi'den başkası değildi. İngiltere'de yeni bir hayat istediğini söyleyip Onur'u terk etmiş ve İngiltere'ye gitmişti.Onur'un çevresindeki kimse Ezgi'yi sevmezdi, haklılardı da Ezgi kendi çıkarları için insanları kullanan bir karaktere sahipti. Onur'un popülerliği, parası ve en önemlisi sevgisi onun çok hoşuna gider ve bunların hepsini kullanırdı. Onur, Ezgi yüzünden bir çok kez arkadaşlarıyla kavga etmişti.

Onur Ezgi İngiltere'ye gittikten kısa süre sonra ilişkilerinin son zamanlarında aldatıldığını öğrenmişti aldattığı çocuk İngiltere'ye gittiği için Ezgi onunla birlikte gitmişti. 2 yıllık ilişkisinin böyle bitmesi onu oldukça etkilemişti. Ezgi'ye aşık değildi fakat sevmişti onu, ayrıldıktan sonraki süreçte arkadaşları ve annesi sayesinde o süreci atlatmıştı. Şimdi ise Ezgi ismini ve bu bebeği görünce anlamlandıramamıştı.

Ege destek olur şekilde omzuna dokunup notu işaret etti Onur notu açtı ve okumaya başladı.

Selamm Onur ben Ezgi hani şu çok sevdiğin. Sana ufak bir hediye yolladım buna hediye dersen tabi, başta karnımdaki bebek sevgilime ait sanmıştım ve onu doğurmuştum ama sonra gel gör ki bebek seninmiş tabi bunu Alex'e anlattığımda onu istemedi bende ne yapacağımı bilemeyip sana yolladım. Bir bebekle uğraşmak çok sıkıcıydı zaten hizmetçilerin kucağında habire ağlayıp beni istiyordu. Ahh hele o dokuz ay karnında taşıma tam bir kabustu ama Alex onun olduğunu sandığından fazla mutluydu o yüzden tahammül edebilmiştim. Sen ve bebeğin yüzünden az kalsın ayrılacaktık bebeği sana göndericeğimi söyleyip uzun bir süre dil dökmek zorunda kaldım. Çantasında bir kaç belge var bebeğin babası sen olduğunun kanıtları ve bebeği tamamen sana bıraktığımla ilgili belgeler, kimliğide var sayemde iki kimliği var teşekkür etmene gerek yok bilerek olmadı kimliğindeki ismi Aisha Çakmak soyadında benim soyadım onuda belgeleri imzaladığında değiştirmen gerekecek. Neyse işte o belgeleri imzaladığında bebek ve sen ile hiçbir bağım kalmamış olucak. Eğer bebeğe bakmak istemiyorsan gidip çocuk esirgeme kurumuna bırakabilirsin geri bana ulaşmaya çalışma.

Sinirle notu yere fırlatıp gözlerini kapatıp düşünmeye başladı. Böyle bir şeyin olması mümkün mü diye düşündü Ezgi ile beraber oldukları süreçlerde korunmaya dikkat eden Ezgi'ydi düzenli olarak hap kullanıyordu.

Çantayı açıp içerisinden belgeleri aldı bebeğin kendine ait olduğu yazan belgeye baktı DNA testi yaptırılmıştı ve bebeğin Onur'a ait olduğu kesindi. Bakışlarını bebeğe çevirdiğinde kendi gözleri gibi masmavi gözlerle ona bakıyordu, daha fazla bebeğe bakamayıp kafasını çevirdi.

Diğerleride notu okuduğunda hepsi çok şaşırmıştı ama son kısmını okuyan Ege ve Kaan oldukça gerilmişti ikisi çocuk esirgeme çıkışlıydı ve Ezgi'nin bir bebeğin geleceği hakkında bu kadar rahat konuşuyor olması onları sinirlendirmişti. Çocuk esirgemede oldukça kötü zamanlar geçirmişlerdi ikiside, bazı olaylar travma olarak kalmıştı onlar için. Ege bebeğe baktı bir süre onun asla öyle bir yere gitmesini istemezdi, bakışları arkadaşına kaydığında sinirden yumruklarını sıkıp belgelere baktığını gördü.

-Onur. (Ege)

Ege'nin fısıltı şeklinde çıkan sesine karşı Onur cevap vermeden belgelere bakmaya devam etti. Ege tekrar konuşacakken Kaan omzuna dokunup onu susturdu. Onur bir hışım elindeki belgeyi koltuğa fırlattı ve yüzünü sıvazlamaya başladı.

-Sikicem böyle işi. Bu orospu nasıl fark etmez bebeğin bana ait olduğunu aldırsaydı emin değilse niye doğurdu?

Salonda bir sağa bir sola yürümeye başladığında Sarp, Kaan ve Ege sessizce onu izliyordu ne tepki vermeleri gerektiğini bilmiyorlardı.

-Bakamam ben bebek falan bırakılım bebeği. Nasıl bakacağım ben? O orospunun bebeğinide büyütmem ben.

Bağırarak dediği şeyle Kaan üzerine yürüdü.

-Saçma saçma konuşup sinirimi bozma. Tepki vermeyip kendi haline bıraktık saçmalamaya başladın.

-Ne saçması ya doğurup bana bırakıyor bebeği ben napıcam bebekle? İyi bir esirgeme kurumu buluruz olur biter.

Onur yüzüne yediği yumrukla yere düşerken neye uğradığını şaşırdı. Ege bu yumruğu önceden hissedip bebeğin önüne kendini siper edip görüntüyü kapatmıştı bebek bile olsa bundan etkileneceğini düşünüp onu kendi odasına götürüp onunla beklemeye başladı. Bebek masum bir şekilde ona bakarken konuştu.

-Sakin ol ufaklık şuan yaşadığı şokun etkisinde sakinleştiğinde seni kabul edeceğinden eminim.

İçeriden bağrış sesleri gelince Ege bebeğin kulaklarını kapattı. Küçükken kendisi çok kavga görmüştü ve onda hiç iyi etkiler bırakmamıştı. Esirgeme kurumu gibi korkunç bir yere bebeği göndermek istemiyordu.

-Bana bak, o sizin hatanız yüzünden doğan hiç bir suçu olmayan masum bir bebek, suçlusu sen ve o aptal kız, sizin hatanız yüzünden o bebek berbat bir hayat geçiremez anladın mı? Yapmasını biliyorsan düzgünce sorumluluğunu almayıda bileceksin. (Kaan)

Onur bir süre öylece arkadaşına baktı. Haklıydı onların hatası yüzünden bir bebeğin, kendi bebeğinin hayatını karartamazdı. Olduğu yere çöküp kafasını ellerinin arasına aldı ve düşünmeye çalıştı.

-Bebekler ebeveynlerini seçemiyor maalesef, anne konusunda çok şanssız ama baba konusunda çok şanslı eminim. (Sarp)

Sarp uzun süren sessizliğini bozup Kaan'ın bağırarak söylediği sözlerin sakince devamını getirmişti. Sonrasında Kaan daha sakin bir ses tonuyla konuştu.

-Yaşadığın şokla öyle konuştunu düşünüyorum çünkü o kadar acımasız biri değilsin. Yumruk içinde özür dilerim ama kendine gelmen gerekiyordu. (Kaan)

Kaan daha sakin bir tavırla arkadaşının yanına oturup koluna omzunu attı.

-Kabullenmesi zor bir durum ama bebeğini o cehenneme bırakamazsın o kahpeye de bırakamazsın onun yanı cehennemden bile kötüdür. (Kaan)

Onur sakinleşip kafasını kaldırdı ve arkadaşlarına baktı. Yaşadıkları hiç gerçekçi gelmiyordu ama gerçek olduğunun da bir o kadar farkındaydı.

-Ona bakmam gerekiyor öyle değil mi? (Onur)

-E bi zahmet aptal. O kız doğurmuş olabilir ama o senin bebeğin. (Sarp)

Onur yüzünü sıvazlayıp derin nefes aldı ve bebeğe bakmak için bakışlarını koltuğa çevirdi ama puset orda yoktu kaşlarını çatıp etrafa bakındı.

-Bebek nerde? (Onur)

-Ege bağırmalarınızdan etkilenmesin diye odasına götürdü. Kendisi bu konularda baya hassas biliyorsunuz. (Sarp)

Onur, Ege ve Kaan'ın yaşadıklarını düşündü sonrasında daha demin kurduğu cümle için pişman oldu. Onu bırakmayı nasıl düşünebilmişti en yakın arkadaşları oranın etkisini hala atlatamamışken. Kucağında bebek ile birlikte Ege içeri geldi.

-Biz baya iyi anlaştık hanımefendi ile. (Ege)

Bebeğin bakışları Onur'a sabitlendiğinde Onur da ona baktı mavinin aynı tonlarında olan gözlerle birbirlerine bakıyorlardı.

-Nasıl dikkatli bakıyor Onur'a. (Kaan)

Ege Onur'un yanına eğilip bebeği ona uzattı. Bebek küçük kollarını Onur'a uzatıp mızmızlanmaya başladı. Onur bebeği kucağına aldığında bebek kafasını Onur'un göğüsüne koymuştu. Hepsi şaşkınca bebeğin davranışlarını izlerken Onur kollarını minik bedene doladı.

-Hissetmiş olabilir mi babası olduğunu? (Sarp)

-Ben kucağıma almaya çalıştığımda kollarını geri çekiyordu. (Ege)

Hepsi Onur'a bakarken Onur olayın etkisinden çıkamamıştı. Böyle bir tepki beklemiyordu.

-İsmi Aisha mıydı? (Sarp)

Onur kafasını kaldırıp kaşlarını çatarak Sarp'a baktı.

-O isimle seslenme. (Onur)

-O zaman ilk iş olarak hanımefendiye isim seçmeliyiz. (Kaan)

Bir süre sessizce düşünmeye başladılar. Onur kucağındaki minik kızının varlığı sayesinde şaşırtıcı derecede huzurlu hissediyordu. Küçücük bir beden onu hemen sakinleştirmiş ve kendini kabullendirmişti. Onur için oldukça zor bir süreçti bebeğe bakabilir miydi? Bu soruyu kendine sorup durdu. Bebeğinin geleceğini düşündü ona iyi bir hayat vermesi gerekiyordu. Kabullenmesi ne kadar zor olsada onun bebeğiydi. Kabullenmeyi başarmıştı çünkü arkadaşları ona diğer seçeneği düşünme hakkı tanımamışlardı. Bebeğe Onur bakmasaydı diğerleri bakardı.

İsim hakkında oldukça fazla düşündü artık hayatı boyunca onunla olacak bir kızı vardı ve kızının hayatındaki tek kadın olmasını istedi ondan başkasını istemedi tüm hayatını bebeği üzerine olsun istedi. Artık gerçekten bir amacı vardı hayatta öylesine yaşayamazdı bebeği ve onun geleceği söz konusuydu. Derin bir nefes alıp bakışları bebekteyken konuştu.

-Hayatıma başka bir kadın almak istemediğimi ve aşık olmak istemediğimi söylemiştim hatırlıyor musunuz? (Onur)

Hatırladıklarını belli eder tepkiler verdiklerinde Onur konuştu.

-O yüzden ismi Aşkım olsun, hayatımdaki tek kadın, tek Aşkım olsun.

Onur'un hayatına başka bir kadın almak istemediğini herkes biliyodu bunun sebebi Ezgi'ye olan sevgisi değildi o biteli çok olmuştu ama bu süreç onu yormuştu. Tek olduğu sürede daha mutlu olduğunu fark etmişti. Koyduğu isimin anlamı da, isimde hoşuna gitmişti diğerlerininde hoşuna gitmişti. Bakışları Aşkım'a kaydığında uyuduğunu fark etti düzenli nefes alıyor ve arada mırıldanıyordu. Aşkımı dikkatli bir şekilde koltuğa koyup derin nefes aldı.

-Biraz hava almaya ihtiyacım var. (Onur).

Kaan ona sıkıca sarılıp sakin bir sesle konuştu.

-Yalnız değilsin, hep yanında olacağız. (Kaan)

-Tabi yanında olucaz bizden kurtuluşun yok. (Ege)

Sarp ve Ege de sarılmaya katıldığında Onur kendisini daha iyi hissetmişti.

-Teşekkürler. (Onur)

Birbirlerinden uzaklaştıklarında Onur Aşkım'a son bir kez daha bakıp montunu alıp evden çıktı. Soğuk hava yüzüne çarptığında derin nefes aldı ve parka doğru yavaş adımlarla ilerlemeye başladı. Soğuktan elleri uyuşsada soğuk kendine gelmesini sağlamıştı ve iyi gelmişti.

Çok hızlı karar versede doğru bir karar vermişti çocuklar olmasa o sinir ile yanlış seçimler yapıp sonrasında pişman olabilirdi. Banka oturup bakışlarını gökyüzüne çıkardı.

-Bundan sonrasında ne yapacağım?

Bir süre soğukta öylece bekledi sonrasında da telefonunu cebinden çıkartıp rehbere girdi ve "Annem" yazısının üzerine tıkladı. İkinci çalışta açılan telefon ile Esra hanımın uykulu ve tedirgin sesi duyuldu.

-Oğlum. (Esra hanım)

Onur titrek bir nefes alıp konuştu.

-Anne.

Esra hanım oğlunun sesiyle dahada telaşlanmıştı sesi hiç iyi gelmiyordu.

-Onur ne oldu? Beni korkutuyorsun.

Onur baştan sona her şeyi anlattığı Esra hanım konuşmanın başında sorumsuz davranışı yüzünden ona oldukça kızmıştı sonrasında ise aldığı karar ile oğlunu tebrik etmişti ve yarın yanına geleceğini söylemişti. Onur aldığı kararı söylemeden önce annesi araya girip "Sen istemesen ben bakarım torunuma" demiş ve Aşkımı daha görmeden hemen kabullenmişti. Yarım saat kadar daha parkta oturduktan sonra ayağa kalktı ve eve doğru yürümeye başladı.

Eve geldiğinde Aşkım Ege'nin kucağında emziğini emiyor ve etrafa bakıyordu. Sarp ve Kaan koltuğun köşesine kıvrılmış uyuyorlardı.

-Aşkım niye uyanık? (Onur)

Egenin bakışları Onuru bulduğunda ayağa kalktı.

-Ağlayarak uyandı geri uyutmayı denedik ama asla uyumadı. (Ege)

Ege uyuyan arkadaşlarına bakıp güldü.

-Bizde ağlamasın diye bir sürü şey yaptık ve sonuç olarak ikisi bayıldı.

Aşkım kollarını Onur'a uzatıp olduğu yerde kıpır kıpır hareketlendiğinde Onur onu kucağına aldı. Aşkım hemen kafasını babasının omzuna koydu yüzü Onur'un boynuna gizlendiğinde Onur nefes alışverişini boynunda hissedebiliyordu. Ege onların bu haline gülümsedi.

-Babasını istiyormuş hanımefendi. (Ege)

Onur kucağında Aşkım ile odasına gittiğinde Ege koltuktakileri uyandırdı ve odalarına gitmelerini söyledi. Onur Aşkımı dikkatlice yatağa yatırdığında Aşkım gözlerini aralamış ama Onur'u görünce tekrar kapatmıştı.

Onur dolabın kapağını açtı ve eşofmanlarını aldı üzerini hızlı bir şekilde değişip Aşkım'ın yanına yerleşti. Şuan olanları tekrar düşündü ve tekrar düşündü. Doğru bir karar aldığının farkındaydı ama ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Aşkım'ın küçük bedenine sarılınca onu hep yanında istemişti ve hislerine göre fazla düşünmeden hareket ediyordu. Düşünürse kafası daha çok karışacaktı. Yanında yatan minik bedene baktı. Gerçekten de kabullenmişti onu içinde kopan fırtınalara rağmen kabullenmişti. Aşkım minicik ellerini yumruk yapmış sıkıyordu, Onur bunu korktuğu için yaptığını düşündü be ellerini okşayıp avucunu açmasını sağaldı.

-Bağırmam seni korkuttuysa özür dilerim ufaklık.

Aşkım emziğini emdiğinde çenesi ve yanakları hareket ediyor ve çok sevimli görünüyordu. Onur bir süre onu öylece izledi, Aşkım gözlerini açmadan yüzünü ekşitip ellerini sıkmaya başlamıştı ve bir yandanda titriyordu Onur ellerinden tuttu.

-Şhh sakin ol Aşkım.

Onur'un sesiyle sakince emziğini emmeye başlamıştı. Bebek olmasına rağmen bazı şeylerden etkilenmiş gibiydi, içten içe Ezgi'ye küfürler yağdırdı onun yanında kim bilir neler yaşamıştı. Aşkım'a güvende olduğunu hissettirmek için sıkıca sarıldı ve gözlerini kapattı.

-Baba nasıl olunur bilmiyorum ama deneyeceğim ufaklık.

********

Evde ilk uyanan Aşkım olmuştu gözlerini açıp sessizce etrafa bakınmaya başladı, bakışları ona sarılarak uyumuş babasına geldiğinde emziğini ağızından atıp mırıldanmaya başladı. Onur Aşkım'ın çıkardığı seslerle gözlerini açtı Aşkım masmavi gözlerini ona dikmiş gülerek bakıyordu. Onur da yüzündeki gülümsemesiyle uykulu bir şekilde mırıldandı.

-Günaydın Aşkım. Artık her sabah böyle mi uyanacağım?

Aşkım kıpır kıpır bacaklarını ve kollarını hareket ettirerek Onura karşılık vermişti. Onur yataktan yavaşça doğrulup Aşkım'ı da yatağa oturttu, Aşkım bir kaç saniye sonra bağırıp yana devrildiğinde Onur gülmeye başladı.

-Oturamıyor musun?

Bir daha Aşkım'ı oturttuğunda Aşkım gene bir kaç saniye durup sonrasında dengesini sağlayamamıştı, bu sefer devrilmesine izin vermeden onu tuttu ve ayağa kalktı. Aşkım'ın sevimli hallerine gülerek odadan çıktı o sırada Aşkım da Onur'un saçlarıyla oynuyordu. Onur bir süre sessizce Aşkım ile oynadıktan sonra diğerlerini uyandırmaya karar verdi. Ege'nin odasına girdi ve sessizce yanına ilerledi.

-Ege.

Bir süre bekledi ama Ege ses vermedi.

-Ege.

Sesini yükseltsede Ege uykusuna devam ediyordu. Aşkımı tek eliyle tutup Egeyi dürttü.

-Uyansana ayı.

Ege homurdanarak pozisyon değiştirip uykusuna devam ediyordu Onur sert bir şekilde sarstığında Ege isyan eder gibi konuştu.

-Onur bi siktir git ya.

-Küfür etme.

Ege kaşlarını çatıp Onur'a döndüğünde kucağında ona gülerek bakan Aşkımı fark etti.

-Aşkımmmm günaydınn.

Onur ona göz devirip arkasını dönecekken Ege yataktan fırlayıp karşısına geçti.

-Aşkım gel.

Kollarını Aşkım'a uzattığında Onur almasına izin vermeyip geri çekti.

-Sana da günaydın Ege.

Ege onu takmadan Aşkımı kucağına aldı ve içeri koştu. Evdeki herkes uyandığında beraber mesayı kurmaya başladılar.

Devam edecek....

Selam ballarım🍯

Hızlı bir giriş olduğunun farkındayım. Onur Aşkım'ı hemen kabullendi bu biraz hızlı oldu ama başka seçeneğinin olmadığını bildiği için bu süreci kendine ve bebeğine zorlaştırmadı.

Yorum atmayı ve yıldızları unutmayın lütfenn.

Sonraki bölümde görüşmek üzere. 🤍

Continue Reading

You'll Also Like

210K 14.3K 20
Milena, 18 yıl boyunca babasının onu istemediğini sanan bir kızdı. Ne zaman ki annesinin de yakalandığı hastalığa ilik kanserine yakalandı işte o zam...
6.5K 2.1K 34
#cerrah 2 #sevimli 2 #elvin1 "İmkanı olmayan sızım, imkan-sızım" Tam tıp bitti diyorsun, hah sonunda gerçek bir doktor oldum vizitler sınavlar sözl...
784K 35.3K 20
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuni...
8.8K 344 7
Ailesi tarafından kız olduğu için istenmeyen bir kız.. Eğer evden, şehirden hatta ve hatta doğduğu ülkeden kaçarsa.. 15 yıl sonra neredeyse dünyayı...