Bükük Şehir bugün yoğun bir hareketlilik geçiriyordu.
Arenaya giden yol boyunca arabalar sıralanmıştı. Arenanın etrafında büyük bir yoğunluk vardı ve zaman geçtikçe daha da artıyordu.
Orkun yoğunluğu öngördüğü için erkenden arenaya giriş yapmıştı. Son yarışmanın sıralaması da belli olmuştu. Sıralamayı inceleyen ve yenilenmiş rozetini alan Orkun sıralamasından memnun görünüyordu.
1) Adil Amir Hanesi-Genç Efendi Adil 97
2) Vahşi Derebeyi Hanesi-Genç Efendi Reşit 97
3) Kızıl Mızrak Hanesi-Genç Efendi Hilmi 95
4) Eski Ruh Hanesi-Genç Efendi Kaan 94
5) Adil Amir Hanesi-Genç Efendi Kürşat 93
6) Ruhani Kılıç Hanesi-Genç Efendi Burak 92
7) Kızıl Mızrak Hanesi-Genç Efendi Birkan 90
8) Eski Ruh Hanesi-Genç Efendi Ceyhun 89
9) Ruhani Kılıç Hanesi-Genç Efendi Orkun 88
10) Vahşi Derebeyi Hanesi-Genç Efendi Berk 86
…
Sıralamanın ilk 10 kişisi arasında 5 büyük hanenin her birinin 2 üyesi bulunmaktaydı. Ancak yetenek bakımından Adil Amir Hanesinin üstünlüğü belli oluyordu.
Orkun sıralamaların kayıt edildiği listeyi tamamen kontrol etti. Dördüncü yarışma için ayrılan 500 kişilik kontenjanın hangi haneler tarafından elde edildiğini merak ediyordu.
Adil Amir Hanesi 98 kişi ile ilk sırada yer alıyordu. Adil Amir Hanesini takip eden hane 94 kişi ile Kızıl Mızrak Hanesiydi. Üçüncü sırada 89 kişi ile Eski Ruh Hanesi yer alıyordu. Dördüncü sırada 85 kişi ile Ruhani Kılıç Hanesi yer alırken beşinci sırada ise 80 kişi ile Vahşi Derebeyi Hanesi geliyordu. 5 büyük hane dışındaki 54 kişi ise çeşitli küçük haneler ve ticaret şirketlerinin üyeleri geliyordu.
Listedeki görüntü hiç iç açıcı görünmüyordu. Ruhani Kılıç Hanesi önceki turnuvada toplam 92 kişiyi son yarışmaya katılacak 500 kişi arasına sokmayı başarmıştı. Ancak şimdi bu sayı daha da düşmüş ve 85 e gerilemişti.
Ancak bu seneki turnuvanın ardından sürpriz olmadığı takdirde Ruhani Kılıç Hanesi yeniden yükselişe geçebilecekti.
“Bu seneki Bükük Kral Turnuvasının son etabına gelmiş bulunmaktayız. Bu etapta Papatya Birliğinin rastgele yaptığı eşleştirmeler sonucu kimlerin dövüşeceği belirlendi.
Bükük Kral olmayı başaran genç yetenek Papatya Birliği tarafından bir Sahte Elmas Papatyası Hapı ile ödüllendirilecektir. Diğer 99 Kral da sıralamalarına göre ödüller kazanacaklardır.
Adil Amir Hanesinin 3 yıl boyunca kullandığı Altın Ayva Büyülü Dünyası da Bükük Kralın mensup olduğu hane tarafından bir sonraki turnuvaya kadar kullanılacaktır.
Bükük Kral ayrıca yetişimi ve yaşı uygun olduğu sürece Elmas Papatya Tarikatının bir öğrencisi olma fırsatına kavuşacaktır.”
Lord Hikmet’in kahyası gür sesiyle arenadaki tüm seyircilerin dediklerini duymasını sağladı.
Turnuvanın kazananının alacağı ödül açıklandığında seyirciler arasında büyük bir kaos ve şok oluştu.
“Sahte Elmas Papatyası Hapı mı? Gerçekten bunu ortaya mı koyuyorlar?”
“Sahte Elmas Papatyası Hapının vücudu güçlendirdiğini ve Yıldız Ruhu alemine geçişte Göksel Ceza yıldırımlarına karşı mücadele etmeyi kolaylaştırdığı söyleniyor.”
“Bu sene Bükük Kral olmayı başaran kişi hanesine yıllar boyunca sürecek bir gurur sağlamayı başaracak. Sahte Elmas Papatyası Hapı gibi efsanevi bir hapın bir Yıldız Ruhu Savaşçısı tarafından bile arzulandığını duymuştum.”
“Sahte Elmas Papatyası Hapı? Bu hap yıllar önce 500 milyon altını aşan bir fiyat ile Adil Amir Hanesinin bir genç efendisi tarafından alınmamış mıydı?
O genç şimdi Adil Amir Hanesinin yapı taşlarından biri ve Elmas Papatyası Tarikatının değerli bir öğrencisi değil mi?
Görünüşe göre Bükük Kral 4 Altın Öz Ruhlu Ruh Kralı olup bir Yıldız Ruhu savaşçısı olma şerefine erişebilecek.”
“Bu seneki turnuva çok zorlu mücadelelerle dolu olacak gibi görünüyor. Kimse bir Sahte Elmas Papatyası Hapının vahşi ve eşsiz cazibe karşısında kayıtsız kalmaya cüret edemez.”
Çeşitli genç, büyük ve hanelerin önemli figürlerinin ödül hakkında yaptıkları yorum ödülün ne kadar değerli olduğunu açıkça ifade ediyordu. Ödülü duyan ve Bükük Kral olmayı hedefleyen gençleri hepsinden saklanamaz bir arzu yayılıyor, bakışlarından ciddi bir kararlılık ifadesi akıyordu.
Hepsi iyi biliyordu. Sahte Elmas Papatyası Hapını kazanan kişinin hanesi önlenemez bir yükselişe geçecekti.
Sahte Elmas Papatyası Hapına sahip olan kişi cüretkar bir şekilde 4 Altın Öz Ruhlu Ruh Kralı olabilir ve seviye yükseldikçe şiddetti daha da artan Göksel Ceza karşısında yok olmaktan kurtulabilirdi.
Arenanın merkezindeki yükseltilmiş küçük arena bugün 10 tane daha küçük arenaya çevrilmişti.
Genç yetenekler arasındaki mücadele süresiz olacağı için dövüşlerin sürekli olması gerekiyordu. Bir Ruh Kralının saldırıları ortalama olarak 10 metrelik bir menzile sahipti ve küçük arenalar bunları kaldıracak kadar genişti.
“Ruhani Kılıç Hanesinden Genç Efendi Burak ile Adil Amir Hanesinden Genç Efendi Salim ilk dövüşen kişilerden olacaklar.”
Dövüşecek kişiler açıklandığında sadece tek bir dövüş yüksek sesle söylenmişti. Bu dövüş Orkun’un abisinin dövüşüydü.
Burak da her hane üyesi gibi mavi bir elbise giymişti. Bakışları cesur, adımları korkusuzdu. Ruhani Kılıç Hanesinin gelecek lideri olduğunu belirtmek ister gibi gururla göğsünü kaldırmıştı.
Burak’ın rakibi ise bir zirve Ruh Lorduydu. Adil Amir Hanesinin bir üyesi olarak korkusuzdu ama rakibi karşısında yenileceğini biliyordu.
İkili arenaya girdiklerinde tüm bakışlar oraya yöneldi ve hakemin dövüşü başlatması beklendi.
Hakem herkesin arzusunu bilerek dövüşü hemen başlattı.
Burak dövüş başladığında hareketsiz kaldı ve rakibinin kendisine saldırmasını bekledi.
Salim hızla ileri atıldı ve yenilmeden önce yetenekli bir birey olduğunu göstermek için saldırıya hazırlandı.
Burak’ın önüne geldiğinde havya zıplayarak haykırdı.
“Adil Kesiş!”
Kılıcından çıkan beyaz bir enerji dalgası önündeki 2 metre uzunluğundaki alanı kaplayacak şekilde dağıldı. Enerji dalgası şiddetle ilerledi ve hala sabit bir şekilde duran Burak’ın bir metre önüne kadar geldi.
“Çok zayıf.” Burak yüzündeki soğuk ifadeyi korurken dudaklarından çıkan sözler rakibinin yüzünü kızarttı.
Hemen ardından ayaklarının etrafında sis oluştu ve Burak yana kayarak saldırının önünden çekildi. Saldırı boşa gittiğinde Burak yeniden olduğu yerde durdu ve yüzünde soğuk bir gülümseme oluştu.
“Kristal Buz Kılıcı yeteneğimi karşıla bakalım.”
Burak camgöbeği rengindeki kılıcını rakibine doğrulttu ve kılıçtan çıkan bembeyaz bir kılıç figürü gencin göğsüne ilerledi.
Saldırı çok hızlıydı ve genç saldırıdan kaçınamayacağını anladı. Derin nefes aldı ve çılgınca haykırdı.
“Adalet Kalkanı!”
Gencin vücudundan dışarıya akan ruhsal enerji önünde 2 metre genişliğinde ve 3 metre yüksekliğinde kırmızı renkli bir kalkan oluşturdu.
Ancak geçtiği yeri soğutarak ilerleyen kılıç figürü kırmızı renkli kalkanı gücünün bir kısmını kaybederek aşmayı başardı ve saldırı gencin göğsüne çarptı.
Ağzından kanlar püskürterek birkaç metre geriye uçan genç sertçe yere çarptı. Yere düştüğü andan itibaren göğsü buz kaplamaya başlamıştı.
“Dövüşün galibi Ruhani Kılıç Hanesinden Genç Efendi Burak oldu.”
Hakem yüksek sesle sonucu haykırdı ve görevliler hemen yaralı genci arenadan çıkardılar.
Dövüşün başlangıcından bitmesine kadar 1 dakikadan az süre geçmişti ve dövüş hemen sonlanmıştı. Seyirciler övgüyle Burak’a baktılar.
İlerleyen turlarda seyirciler keyifli dövüşler izleyeceklerinin garantisini almışlardı.