47. Bölüm: Tarikat Yolunda

308 54 7
                                    

İlerleyen günlerde Ruhani Kılıç Hanesi gençleri arasında düzen oluşmaya başladı. Belirli kişiler aşçılık ve çadır kurma gibi işlerini yapmaya başladılar. Birkaç kez diğer haneler ile küçük çatışmalar da gerçekleşti. Ancak daha büyümeden bastırılan bu çatışmalar kargaşaya dönmedi.

Konvoy hızla Dev Anten Eyaletinin sınırına ilerliyordu. 1 hafta içerisinde sınıra ulaşmışlardı. Dev Anten Eyaletini diğer eyaletlerden ve merkezi Büyük Gökyüzü Eyaletinden ayıran, doğal sınır işlevi gören büyük bir nehir vardı.

Büyük Gökyüzü Eyaletinin sınırında nehir oldukça geniş iken diğer eyaletleri birbirinden ayıran kolları daha dardı.

“Bu gemi çok büyük!”

Nehrin kıyısına demirlenmiş devasa gemiyi gören gençler hayranlıkla haykırdılar. Devasa gemi 500 metre kadar uzun, 200 metre kadar genişti. Bu gemi onları Büyük Gökyüzü Eyaletinin sınırına taşıyacaktı.

Gemi dışarıdan pek konforlu görünmüyordu ama gemiye girildiğinde dükkanlar, restoranlar falan vardı. Herkes dükkanları gezmeye ve beğendikleri eşyaları almaya başlamışlardı. Kısa süre içinde Petek ve Aycan kardeşleri ile birlikte birkaç yüz bin altın harcamışlardı. Kendileri için güzel elbiseler, güzel takılar almışlardı.

Gemi yolculuğu boyunca zamanlarının çoğunu güvertede geçirdiler. Öyle ki bazen güvertede mangal bile yapıyorlardı. Çeşitli kuşlar gelip pişen etleri aşırınca keyifli anlar yaşanıyordu.

Eğlenceli gemi yolculuğu 1 hafta boyuca devam etti. Yolculuk tamamladığında sonunda Büyük Gökyüzü Eyaletinin topraklarına ayak basmışlardı.

Büyük Gökyüzü Eyaleti ilk andan itibaren farkını ortaya koymuştu. Yoğun ruhani enerji akımları gençlerin vücutlarına akın akın giriyordu. Hepsi hayranlıkla ruhani enerjinin kendilerini kuşatmasının verdiği hazzı tattı.

Büyük Gökyüzü Eyaletinin sınırındaki ruhani enerji yoğunluğu Bükük Şehirdeki yoğunluktan daha fazlaydı. Sınırda yoğunluğun böyle olması merkezi kesimlerdeki yoğunluk hakkında hayal kurmalarına izin verdi.

Orkun da Büyük Gökyüzü Eyaletinin sınırında bile ruhani enerjinin yoğun olmasını hayranlıkla karşıladı. Buradaki en kötü hanelerin bile Bükük Şehirdeki büyük haneler kadar güçlü olduğu anlamına geliyordu.

Aradaki bu fark oldukça fazlaydı.

Konvoy eskisi gibi hızla ilerlemeye devam etti. Elmas Papatya Tarikatına ulaşmak için yaklaşık 1 ay seyahat etmeleri gerekiyordu.

##### ##### #####

Elmas Papatya Tarikatı yerden binlerce metre yüksekliğe sahip büyük bir dağın zirvesine kurulmuştu. Dağın eteğinde ise Elmas Şehri vardı.

Elmas Şehrinin içinden geçen konvoy dağa tırmanmaya başladı.

Dağa tırmanan birçok grup vardı. Bazıları binlerce kişiden oluşuyorken bazıları da birkaç kişiden oluşuyordu. Tüm bu grupların tek ortak noktası en zayıf kişilerin Ruh Kralları olduğu gerçeğiydi.

Dev Anten Eyaleti gençleri yanlarından geçen grupları görünce birlik halinde hareket etmeye başlamışlardı. En uyuşmaz Adil Amir Hanesi ve Ruhani Kılıç Hanesinin gençleri bile aralarındaki kötü ilişkiyi bir köşeye bırakmıştı.

Elmas Papatya Tarikatı geldikleri Bükük Şehir değildi. Orada dahi olarak görülürken burada sıradan gençlerden farksızlardı. Gururlarından ödün vermeyen bu kibirli gençler sıkı bir düzene sahip olmuşlardı. Bu kendilerini zayıf hissettikleri ilk an olabilirdi.

[Tamamlandı] Çılgın Mucidin Kozmik Fırını Where stories live. Discover now