Wildest Dreams.

By besameoldlover

869 117 49

Doktor olmadığı hayata gönderilen Rose, evrenler arası bir yolculuğa çıktı.Geri dönme vakti geldiğinde ise o... More

1
2
3
4
5
7
8
9
10

6

87 13 5
By besameoldlover

Zayn'in yanından ayrıldıktan sonra odaya gelmiş kısa bir duş almıştım. Garipti. Yeni hayatımın ikinci gününde bara gidiyordum. Üstelik sadece bir gündür tanıdığım adamla. Biraz heyecanlı hissediyorum. Doktor Rose'un hayatı çoğunlukla kitaplarla ve evde geçmişti. Eğlenceden uzaktı. Abel her zaman kırk yaşına geldiğimde yedi tane kedim olacağını ve örgü kurslarına gideceğimi söylerdi. Abel. Onu özlemiştim ve onu Amanda konusunda dinlemediğim için vicdan azabı çekiyordum sanırım. Şu an ne yapıyordu acaba?

Kafamdaki düşüncelerin dağılmasını umut ederek hazırlanmaya başladım. Bu gün aldığım lacivert kazağı ve kot pantolonu üzerime geçirdim. Umarım uygun bir seçimdir diye düşünüyordum. Nemli saçlarımı açık bıraktım ve almayı akıl ettiğim rimeli düzgün bir şekilde kirpiklerime sürdüm. Hazırdım.

Saate baktığımda altı kırktı. Oda da sıkıldığım için ceketimi ve telefonumu elime alıp odadan çıktım. Lobiye indiğimde Niall'ı göremediğim için üzülmüştüm. Onunla sohbet etmeyi sevmiştim. Her neyse. Koltukların birine yöneldiğim sırada tanıdık ses buna engel olmuştu.

"Rose?" Zayn. Kapının önündeydi. Erken gelmişti. Yanıma yaklaşırken onu incelemeye başladım. Haki yeşili gömleği ve bacaklarını saran siyah pantolonuyla oldukça iyi görünüyordu. Kolyesine ve diğer detaylara bakılırsa kendine özen gösterdiği belliydi. " Hey. Güzel zamanlama." Ona gülümsedim.

"Aslında sana haber verecektim. Erken geliyorum diye fakat telefon numaran yoktu." Acaba telefon numaram aynı mıydı? "Doğru tabi ya." Elimdeki telefonu ona uzattım. "İstersen numaranı kaydet." Riske atamazdım. Numarayı yazarken onu izliyordum. Sonrasında numaramı kaydetmek için kendisini aramıştı. Bir sorun yoktu. Bu evrende vardım fakat neden rehberim ya da takipçi listem boştu anlayamıyordum.

"Çıkalım mı?"

"Olur."

Arabaya bindiğimde heyecanım biraz daha artmıştı. Tanrım bana neler oluyordu böyle? Sanki lisedeydim ve ilk kez bara gidiyorum. Evet belki toplamda iki kez gitmiş olabilirim fakat sonuç olarak gitmiştim.

"Niall da gelecek mi?" Emniyet kemerini bağlarken kafasını hayır anlamında salladı. En azından tanıdığım başka biri daha olsaydı iyi olurdu.

"Bu gün barda olmayacağız."

"Neden? Barda sahne almıyor musunuz?" Üzülmüştüm.

"Evet haftada iki gün Hoxley de çıkıyoruz. Diğer zamanlarda ise canımız nerde isterse."

"Bu gün canınız ne istedi?" Söylediğim şey üzerine gülmüştü. Sadece nereye gittiğimi merak ediyordum. "Bu gün kafedeyiz."

"Peki ne tarz müzik yapıyorsunuz?"

"Çocuk değiliz bu yüzden her türlü müziğe saygımız var ve yine canımız ne isterse onu yapıyoruz." Ne söyleyebilirdim ki?

"Pekala."

"Tedirgin olma." Tedirgin değildim. Sadece şaşırmıştım. Ben hayatımı çok fazla planlı yaşıyordum ve onlar sadece canlarının istedikleri şeyi yapıyorlardı. "Hayır iyiyim. Sorun yok."

"Güzel. Neredeyse geldik sayılır."

Kısa bir süre sonra arabayı park etti. Arabadan indiğimde etrafımı incelemeye başladım. Kafenin adı Moon'du. Güzel bir yere benziyordu. Saat henüz erkendi fakat buna rağmen dışarıdan bakıldığında içerisi kalabalık sayılırdı.

"Hadi gel." Beni yönlendirmesine izin verdim ve kafeye girdik. Etrafa göz gezdirirken sahnenin hemen önündeki masada biri elini kaldırmıştı. Zayn'in de gördüğünden emin olmak için bakışlarımı ona çevirdim.

"Arkadaşım Liam ve eşi Sara." Niall'ın bahsettiği Liam'dı. "Senin için sorun olmaz değil mi? Ben sahnedeyken onlarla oturman yani?" Kafamı hayır anlamında salladım ve gülümsedim. Masaya ilerledik.

"Hoş geldiniz dostum." Liam ile Zayn selamlaşırken onları izliyordum. Ne yapacaktım?

Bu sırada adının Sara olduğunu öğrendiğim kadın da ayağı kalmıştı. Kumral uzun saçları, dolgun yanakları ve yeşil gözleriyle o gerçekten çok güzeldi.

"Merhaba, ben Sara ve eşim Liam. Zayn'in arkadaşlarıyız."

Tuhaf görünme, tuhaf görünme.

"Memnun oldum, Sara. Bende Rose." Elimi uzatmayı düşündüğüm sırada bana sarılmıştı. Hepsi böyle sıcakkanlı mıydı? Çalıştığım hastanede herkes akbaba gibi birisinin hata yapmasını kollardı. İnsanlar için var olan bir hastaneydi fakat çalışanlarda insani değer kalmamıştı. Bu yüzden bu samimi davranışlar beni şaşırtıyordu.

"Hoş geldin Rose." Sara'dan ayrılıp Liam'ın uzattığı eli sıktım. "Merhaba."

Koltuklarına geri oturduklarında bende boş olan koltuğa oturdum. Zayn ise ayaktaydı.

"Nasılsınız?" Zayn'in sorusuna karşılık Sara konuşmuştu. "İyiyiz, Zayn. Uzun zaman sonra sizi dinlemeye geldiğimiz için heyecanlıyım."

"Daha dün çocuklarlaydık, hayatım."

"Biliyorum, Liam. Çoğu zaman barda dinliyoruz zaten. Ben gerçek müzikten bahsediyorum. Gürültünün olmadığı, sakin ve huzur veren şarkılardan bahsediyorum."

"Pekala. O zaman bu akşamın tadını çıkar Sara çünkü bir daha bar dışında sahne aldığımız hiç bir yeri sana söylemeyeceğim." Zayn gülerek cevap vermişti. Bunun üzerine Sara'nın bakışları beni buldu.

"Sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun, Rose?"

"Aslında ben daha çok ruh halime göre takılıyorum." Duygularıma göre şarkı dinlemeyi seviyordum. Başka ne söyleyebilirdim ki?

"Seninle aynı fikirdeyim." Liam sözleri üzerine gülümsedim.

"Louis ve Harry son hazırlıklar için seni bekliyor."

"Tamam dostum bende yanlarına geçiyorum şimdi." Omzumda hissettiğim el ile bakışlarım Zayn'i buldu. "Keyfine bak." Kafamı tamam anlamında salladım ve gülümsedim. Daha sonra yanımızdan ayrıldığında masada kısa bir sessizlik oldu. Ne konuşacağımı bilmiyordum. Sessizliği bozan Sara oldu.

"Hangi işle meşgulsün, Rose?"

"Doktorum. Doktordum yani." Anlamsız bakışlarına karşılık devam ettim. "Boston da bir hastanede doktorluk yapıyordum fakat o hayat beni boğmaya başlayınca Avrupa seyahatine çıktım."

"İstifa mı ettin yoksa geri dönecek misin?" Karı koca samimi oldukları kadar meraklılardı sanırım.

"Bir süre daha buralardayım."

"Güzel daha çok vakit geçirebiliriz. Dört sap adamın yanında tek kadın olmak çok zor, Rose." Sara'nın heyecanlı konuşmasına karşılık gülümsedim. Liam hariç hepsi bekardı.

Sohbet ederken sahnede hareketlilik başladı. Zayn ve diğerleri sahneye çıkmıştı. Mikrofon, sandalye ve müzik aletlerinin yerini ayarlarken kafe de artık dolmuştu. Mavi gözlü, saçları dağınık olan baterinin başına geçmişti. Kısa olmasına rağmen kıvırcığım diye bağıran saçları ve yeşil gözleri olan ise gitarına kabloları bağlıyordu. Bu adamlar gerçekten Tanrının seçtiği insanlardı.

"Baterinin başındaki Louis ve diğeri Harry." Sara'nın beni bilgilendirirken bakışlarım hala sahnedeydi.

Sonunda her şey hazırdı. Harry mikrofonuna yaklaştı ve konuşmaya başladı. "Herkese iyi akşamlar. Bizi Hoxley'den tanıyanlar vardır. Bu gün sınırlarımızın dışına çıktık ve burdayız. Keyfinize bakın." Müzik ve Zayn şarkıya girmişti.

Bu gece dışarı çıkıyorum
Kırmızı bir şeye dönüşüyor
Annesi bu tarz kıyafetleri sevmiyor
Sahip olamadığı her şey
Gösteriyor
Çok hızlı sürüyor, ay saçlarının içinden geçiyor
Dedi ki bu onun unutamayacağı bir şeymiş
Pişmanlıklar yok istediği şey bu

Sadece yaşlanıyorum bebeğim
Ve son zamanlarda seni düşünüyorum
Bu hiç seni delirtti mi
Gecenin böyle hızlı değişmesi
Hayalini kurduğun her şey
Uyandığında kayboluyor
Ama korkacak bir şey yok

Gece değişse bile
Asla beni ve seni değiştirmeyecek

Bu gece onu kovalıyorum, şüpheler kafamın içinde dolaşıyor
Bekliyor, sigarasının arkasına saklanarak
Kalbi yüksek sesle atıyor, bunun durmasını istemiyor
Çok hızlı hareket ediyor, ay cildini parlatıyor
Aşık oluyor, daha farkında bile değil
Pişmanlıklar yok istediği şey bu

Sadece yaşlanıyorum bebeğim
Ve son zamanlarda seni düşünüyorum
Bu hiç seni delirtti mi
Gecenin böyle hızlı değişmesi
Hayalini kurduğun her şey
Uyandığında kayboluyor
Ama korkacak bir şey yok
Gece değişse bile
Asla beni ve seni değiştirmeyecek

Bu gece dışarı çıkıyorum
Kırmızı bir şeye dönüşüyor
Annesi bu tarz kıyafetleri sevmiyor
Ona kaybettiği masumiyetin kayıp bir parçasını hatırlatıyor

Sadece yaşlanıyorum bebeğim
Ve son zamanlarda seni düşünüyorum
Bu hiç seni delirtti mi
Gecenin böyle hızlı değişmesi
Hayalini kurduğun her şey
Uyandığında kayboluyor
Ama korkacak bir şey yok

Gece değişse bile
Asla beni ve seni değiştirmeyecek

Bu asla değişmeyecek bebeğim
Biz asla değişmeyeceğiz bebeğim
Bu asla beni ve seni değiştirmeyecek

Şarkı bittiğinde kafede alkış sesleri yükselmişti. Bakışlarımı sahneden ayırmadan mest olmuş bir şekilde alkışlıyordum. Çok iyilerdi. Harry'nin aralarda şarkıya girmesi, Louis'in baterideki yeteneği ve Zayn'in sesi... Tanrım.

Bir anlığına Zayn ile bakışlarımız buluştuğunda bana gülümsemişti ve yüzümdeki gülümseme olabildiğince büyüdü. Gecenin geri kalanında hayran dolu bakışlarla onları izlemiştim.

Kendimi ilk defa bir yere ait hissediyorum ve bu bana yanlış hissettirmiyordu.

Continue Reading

You'll Also Like

23.2K 3K 19
O hep "kırılmadım sorun yok" diyordu, fakat ruhu yavaş yavaş ölüyordu. Texting&düzyazı
97K 11.4K 50
Jungkook, erzağının bitmesiyle kendine yiyecek birşeyler ararken, Taehyung'un liderlik yaptığı bir küçük bir şehirle karşılaşır. Jungkook, açlığını d...
105K 9.1K 30
Üniversitesinin serseri çocuğu jungkook, kız arkadaşını rahatlatmak için kayda aldığı inlemelerini yanlışlıkla yeni atanan rektörü Kim Taehyung'a ata...
100K 18.5K 15
oğlum sadece en sevdiği oyuncakları kırıyor. ben onun yok ettiği kumdan kalelerin kralıyım omegaverse, etl texting