Ece: Gül cemalini sevdiğim çok tatlı çıkartmalar buldum ve hepsini sana atıp seni gıcık edicem hazır mısın?
Ece: Cevap vermiyorsun ama ben yine de atıcam hazır ol!
Ece: Çıkartma atmamdan hoşlanmıyorsun , sırf bu yüzden bile belki cevap verirsin mesajlarıma? (Gönderilemedi)
Ece:
Ece: Dünyadan Demir Bey'e bakar mısınız acaba buraya?
Ece: Çok özledim ben seni amaa :(
Ece:
Ece: Ben gururumu kenara bırakıp sana yazıyorum sende aynı şeyi yapmalısın!
Ece: Konuşmadan barışamayız ki ama ?!
Ece: Önce konuşalım sonra gene küsersin gülüm bak hele buraya!
Ece: Demir hiç sevmediğin o şakayı yaparım eğer cevap vermezsen?!
Ece: ÇOK CİDDİYİM!
Ece: Seninle uzun süre konuşmayınca kendimi eksik hissetmeye başladım.
Ece: Canım sıkılıyor diyorum , gel ve sevgililik görevini yerine getir!
Ece:
Ece: Nerdesin be canını yediğim!?
Ece: Sonra Ece sen çok sinirlisin ,sinirlendiriyorsun çünkü?!
Ece: Bir insan kızgın dahi olsa bir mesajlara bakar be!?
Ece: Bostan korkuluğu muyum ben ,sevgilinim ben senin!!!
Ece: Tahminen ne zaman sinirin geçer?
Ece: Bişi yok bişi yok gayet sakinim....
Ece:
Ece: Ne güzel ya! Can'ın mesajına cevap verip beni görmezden nasıl gelebilirsin?!
Ece: Can daha mı önemli yani şimdi!?
Ece: Gerçi ona da yazdığın şey yani o ne öyle hiç yakıştıramadım. Ben mi olmaya başladın bakim sen?!
Ece: Benle takıla takıla bozuldun sende haklısın. Üzüm üzüme baka baka demişler dimi?!
Ece: Nerdesin iki gözümün çiçeğiiiiii?????
Ece: Elektriğe de yine zam geliyormuş diyorlar ne düşünüyorsun bu konu da?
Ece: Topuklu ayakkabının arkası ayağımı vurdu. Ben neden terlikle gitmedim yaz ayındayız sonuçta?
Ece: Daha başıma ne gelebilir ki dediğim ne varsa full HD daha beterini yaşıyorum.
Ece: Bela çeker makinesi gibiyim , nerde bela hop orda ben!
Ece:
Ece: Ne olduğuna inanamazsın , Dila daha etiketini sökmeye kıyamadığım bluzumu çalmış?!
Ece: Babamla konuştum barıştığımızı tekrar küstüğümüzü söyledim sanırım beni evlatlıktan reddetmek için hazırlanıyor. Acilen evlenmemiz gereken konular var!
(GÖRÜLDÜ)
Ece: Görüldü?
Ece: Küfretsen bu kadar koymazdı canım ya sağol!?
Ece:
Ece: İçimde ki prenses kişilikli Adanalıyı zor bastırıyorum haberin olsun!
Ece: İnsan hiç yalandan olan eski sözlüsüne, gerçek olan yeni sevgilisine şuan eski sevgilinde olabilirim bilmiyorum benden ayrılmadıysan eğer her neyse görüldü atar mı?
Ece: Ne istiyorsun illa aşirete haber salayım dakika da ineyim mi tepene!
Ece: Seni bulamayacağımı falan mı sanıyorsun? Bana aramak zor geliyor :)
Ece: Hayır üzerine gitmek istemiyorum yoksa nerde olduğunu , üstündeki kıyafetine kadar biliyorum da işte böyle de anlayışlı biriyim ;)
Ece: Ama sen yine bana öyle çok güvenme...
Ece:
Ece: O sana yol tarifi soran sarışın manken kılıklı kız kim?
Ece: Sen navigasyon musun?
Ece: Kaçıncı yüzyıldayız kardeşim internet icat edildi ya hani?!
Ece: Çalışıyor mu hala bu taktikler?!
Ece: Kimse sana yol tarifi falan soramaz!
Ece: Senin sapığın ancak ve ancak ben olabilirim. Sarışınlardan uzak dur ikinci bir Eda vakasını daha kaldıramam aksi taktirde bakır köye ziyaretime gelirsin!
Ece: Bali sekreterine haber verseydin gıcık, kız deli olmuş burada acıdım haline saçını başını yoluyordu en son.
(GÖRÜLDÜ)
Ece: İyi mi böyle Demir Bey?!
Ece: Hoşuna gidiyor mu beni böyle delirtmek!?
Ece: Hayır eğleniyorsan söyle sırf senin için delirmeye de razıyım ben :)
Ece: Şu hallerimi babam görse pılımı prtımı toplar evlatlıktan atar beni!
Ece:
Demir: Ece lütfen mesaj atıp durma , telefonum senin sayende kilitlendi!
Demir: Neden bana zaman vermek yerine bir rahat bırakmıyorsun?
Demir: Sadece öğrendiğim şeyleri idrak etmem gerekiyor.
Demir: Kırıldım , kırıldığım yerden toparlanmam için de zamana ihtiyacım var. Lütfen bana biraz zaman ver olur mu?
Ece: :Bu ne biçim bir açıklama ya ?!
Ece: Benim yanımda zaman akmıyor mu?
Ece: Benim yanımda da idrak edebilirsin.
Ece: Gel beraber idrak edelim bende idrak problemi var seninle beraber çözeriz.
Ece: Ne kadar sabırlı bir insanmışım meğerse anam bu hallerimi görse kadın mutluluktan ağlar.
Ece: Babam için aynı şeyleri söyleyemem sanırım artık benimle konuşmuyor.
Ece: Eğer yarın Adana'ya gitmezsem asıl o zaman başım belaya girecek.
Ece: Sence gidecek miyim?
Ece: Sırf kafanı şişiriyorum, cevap ver diye tüm saçmalıkları yapıyorum burda , az insaf bee!
Demir: Bir süre kendim ile baş başa kalmam lazım Ece.
Demir: İlişkimizin gidişatı için en doğru kararı vermem gerekiyor.
Ece: İlişkiyi tek başına mı yaşıyorsun sen?
Ece: Bu zeka sana fazla
Ece: Bende varım ya hani o ilişkinin içinde !
Demir: Madem bu ilişki tek kişilik değildi sen neden her şeyi tek çözmeye çalışıp benden sakladın?
Demir: Beraber bir şeyleri çözebiliyoruz madem sen neden yapmadın Ece?!
Ece: Senin üzülmeni istemedim :(
Demir: Bende sırf bu yüzden yalnız kalmak istiyorum. Çok kırgınım , kırgınken de seni kırmak istemiyorum.
Ece: Bana bak benden ayrılmayı falan düşüneyim deme aşireti başına bela ederim!
Ece: Ben zaten bela olurum orası ayrı konu.
Demir: İyi günler Ece.
Ece: Şu dakikaya kadar hep alttan almaya çalıştım. Tamam duydukların seni kırdı. Bende olsam bu tepkiyi verirdim belki ama anlamadığın şey ben her şeyi senin için yaptım. Bir dinlesen anlatabilsem sana dinlemiyorsun ki?
Demir: Eğer böyle yapacaksan sen benim için bir şey yapma Ece!
Ece: O ne demek ya?
Demir: Ne anladıysan o!?
Ece:
(GÖRÜLDÜ)
<1HAFTA SONRA>
1 Haftadır Demir'e yazmıyorum madem o beni dinlemek istemiyor bende artık ona kendimi anlatmaya çalışmıyorum. Bu arada Adana'ya gelmek zorunda kaldım. Babam benimle konuşmuyor , cidden konuşmuyor bu arada ilk kez onunla aramızda bu kadar uçurumlar var. Eskiden şakalaştığım yanında küçük bir kız çocuğu olduğum babam beni görünce yolunu değiştiriyor. Ne yaptıysam , ne dediysem affetmiyor bende akışına bıraktım.
Annemden duyduğum kadarıyla Demir'in adını bile anmamam gerekiyormuş onun olduğu ortamda haksız da sayılmaz. Nerde Demir? Ne kadar umurundayım ki onun? Her şeyi onun için yaparken babamla aramın açıldığına değdi mi? Bir kez bile dinlemedi ya beni bir kez!
Mertle olan durumları sakin bir dille ona anlattım. Oda önce beni güzelce dinledi sonra hiç bir şey demeden kalktı ve gitti. O günden sonra onunla aramı düzeltebilmek için çok yol denedim ama arkadaşta keçi inadı olduğu için beni yok sayıyor!
Mertle olan olaya gelince Demir ile olan ortalıkları bitti. Ve bu benim hazırladığım plan sayesinde gerçekleşti. Mert'in tehdidi sonrası dedemin sadık adamlarından olan Serdar'dan Mert'in peşine takılmasını istemiştim. Hukuksuzluk yaptığı bir kaç belgeyi bulup , bende bununla ona tehditte bulundum. Ve tabi Dedem ve gücünden de biraz yararlanmış olabilirim.
Demir hiç bir ağır şarta maruz kalmadan anlaşmalı olarak sözleşmeyi fes ettiler. Tabi Demir'in bunlardan da haberi yok çünkü Bey Efendi trip atmakla meşgul!
Ona karşı çok öfkeliyim şimdi de bizim mekanda yani konağın terasında bizimkilerle oturuyoruz. Tabi ben sadece bedenen yanlarındayım. Ruhum Demir ile yaptığımız o tartışmada takılı kaldı.
Neden böyleyiz? Neden yarınımızı bile bilmezken birbirimizi bir hiç uğruna kırıyor , parçalıyoruz?
Hayat geç kalmayı, ertelemeyi, sonraya bırakmayı asla affetmiyor; seviyorsam söyleyeceksin, o kitabı hemen okuyacaksın, gideceksen arkana bakmayacaksın ve asla sana zaman kaybettirecek veya seni üzecek insanlara emek harcamayacaksın. Demir için ne kadar değse de madem böyle olmak istiyor , istediği olsun....
Hiç düşünmüyoruz ama bir gün herkes kendisini en çok seven kişiyi özleyecek; ama o gün her şey için çok geç olacak...
Çeto elindeki çekirdeğin çöpünü bana atarken bir yandan da ''Yeter be kızım , içimiz şişti!'' diyerek söyleniyordu.
''Bense dünya ya yeni dönen astronot gibi ''Bana mı dediniz? ''diyerek hepsinin tek tek yüzüne bakıyordum.
Ali elindeki çekirdekleri bırakırken ''Sence!?'' diyerek suratıma cevap vermemi isteyen bir yüz ifadesiyle bakıyordu.
Cemile de koluyla koluma vururken ''Dilayla konuştuk bugün , Can'ın söylediğine göre Demir şirkete dönmüş?!'' diyerek Çeto ve Ali gibi beklentiyle bakıyordu yüzüme.
Omuzlarımı silkerek ''Yani , ne yapıyım?'' sesimden umursamazlık akıyordu. İçimse hiç öyle değildi.
''Bil istedim kızım ne tersliyorsun?!''
''O benim nasıl olduğumla ilgileniyor mu kuzen!?''
''Bak o ikonik arkadaşı ve beyaz yakayı pek sevmiyorum ama burada haklı adam!?''
Çeto'nun dediğine bir destekte Ali'den gelmişti.
''Baştan anlatsaydın olanları olaylar bu noktaya gelmezdi. Her şeyi tek başına çözmek zorunda değildin!''
''Keyfimden anlatmadım ya ben çünkü , tehdit edildim arkadaşlar ben , tehdit! Algılayabiliyor musunuz?!''
''Eee ne olacak şimdi bitti mi tamamen?''
''Ben yapabileceğim her şeyi yaptım! O ne yaptı küçücük bir açıklamaya bile izin vermedi , kendi bilir!''
''Neyse sohbetinize doyum olmuyor canlarım , ben kaçar!''
''Yeni geldin dursaydın biraz daha?''
''Çok bile kaldım , gideyim'' Bana bakarak ''Seninle bu konuyu daha sonra uzun uzun konuşuruz!'' dedikten sonra yanımızdan ayrıldı.
Çeto ve Aliyle sohbet etmeye devam ederken konağımızın ayaklı gazetesi , ev işlerini yapan ama konakta kuş uçsa herkesten önce haberi olan yardımcımız Elif abla koşturarak yanımıza geldi. Yüzünden yine yeni bir haber olduğu açıktı.
''Hayırlı olsun Ece hanım?''
''Olsun Ablacım da neyin hayırlı olsunu bu?''
''İstemeye geliyolarmış ya seni''
Çeto kolasından aldığı yudumu geri püskürttü. Öksürmeye başlayınca Ali sırtına vurmaya başlayınca bende olduğum yerden ayaklandım.
''Habarınız yok muydu?''
''Ne diyon Elif abla sen! Ne istemesi!''
''Dedeniz ve babanızın kararıymış Bayramoğullarının ortanca diye duydum.''
Derin nefesler alıp bir hışımla dedemle babamın olduğu salona gittim. Karşılarına geçip bu zamana kadar hiç yapmadığım şeyi yapıp sesimi yükseltecektim. Benden habersiz kimse böyle bir şey yapamazdı!
Tanımadığım biriyle evlenmektense çeker giderim buradan , bunu onlarda anlamalıydı!
''Baba,Dede ne istemesi?! Neler oluyor?!''
''Hayırlı olsun torunum....İyi çocuktur ,Efendidir, tahsilatını da yapmış.''
''Allah sahibine bağışlasın dedecim de ben ne alaka?!''
''Ben daha yeni yüzük atmadım mı?''
''Ne oluyo demez mi insanlar Dede!? Ayrıca bana sormadan nasıl yaparsınız bunu?!''
Dedemin yüzünde beni çok iyi tanıdığı için şaşkınlık yoktu. Karşı geleceğimi çok iyi biliyor , biz birbirimize çok benzeriz şimdi oda beni ikna etmek için elindeki tüm kozları kullanacaktır.
''Sana ismini ben verdim. Sen Ece isminin anlamını biliyon mu de bakalım torunum?''
Sorduğu sorunun konuyla ilgisini sorgularken ''Gizli Kraliçe'' diye cevap verdim.
''Peki neden Ece koyduğumu biliyon mu?''
''Hep sordum hiç söylemediniz?!''
''Benim ilk aşkımın adıydı Ece , Çok severdik birbirimizi ben çok erken kaybettim onu. Ondan sonrada hiç bir şey aynı olmadı zaten neyse, Seni kucağıma ilk aldığım zaman gözlerin aynı onunkilere benziyordu. Büyüdükten sonra huylarında aynı onun gibi oldu. Sen benim için hep farklıydın torunum. Senin adına bir karar alıyorsak bu senin iyiliğin içindir. Ayrıca senin seçimlerini de gördük küçük hanım!''
Dedemin cümlesini babam tamamladı ''Bayramoğullarını eskiden beri tanırız biz kızım , aile dostumuz , ortağımız onlar''
İlk defa ismimin anlamında farklı bir hatıra olduğunu öğreniyordum. Bu zamana kadar bu olaydan bana hiç bahsetmemişlerdi ve evet dedemin dediği gibi dedem hep bi farklı severdi beni. Ona olan saygım hep çok büyük ama bu tanımadığım bir adamla evleneceğim anlamına gelmiyor.
''Hayırlısı senin için böyleymiş o çocukla olacak bir şeyde yoktu zaten''
''Baba şurda bir anlaşalım, ben tanımadığım biriyle evlenmem!''
''Söyle bakalım küçük hanım sen hiç tanımadığımız çocuğu tuttun evleneceğim adam diye getirdin karşımıza ağzımızı açtık mı? Bir kişi karşı çıktı mı sana?2'
Hayır anlamında kafamı sallamıştım.
''Heh! çünkü sen birisine güveniyorsan biz sorgulamazdık sonra ne oldu? Sen bu işi çocuk oyuncağına çevirdin , o çocuk ortalıktan kayboldu mu? Kayboldu. Anladık ki sen kendi seçimlerini yapamıyorsun. Biz de ailen olarak senin iyiliğini düşünüyoruz torunum!''
Son çare bakışlarımı babama çevirdim titreyen sesimle ''Baba?'' hayır demesini , kızım istemeden olmaz demesini beklerken o beni uçuruma iten kelimeyi söyledi.
''Deden haklı Ece , benim de rızam bundan yana!''
''Peki babacım , dedecim zaten bana başka bir seçenekte sunmuyorsunuz. Ama şunu bilin ki el ele verip beni bugün içi ateş dolu bi çukura attınız siz! Ama ben bu düğünün olmasına asla izin vermeyeceğim... Siz şimdi beni buna zorluyorsunuz ya......Bende size şunun sözünü vereyim ölürüm ama yine de o adamla evlenmem!'''
Arkamı dönüp çıkacağım sırada , Dilimin ucuna kadar gelen şeyi söylemeden bu odadan çıkmayacaktım. Son kez sinirle arkamı dönüp , dolu dolu olan gözlerimle dedemin gözünün içine baktım.
''Dede sen babaannemi hiç sevmedin! Ama o son anına kadar hep senin gözünün içine baktı. Erkek çocuk doğurdu diye aldın baş tacı ettin, Ne istediyse yaptın..... Ama en önemli şeyden onu mahrum bıraktın, sen onu sevemedin! .....Bana kendi kaderini yaşatıyorsun.... Beni bi farklı sevdiğini söylüyorsun ama senin kaderini yaşamamı istiyorsun sen!... ''
Ben söyleyeceğim her şeyi söylemiştim. Kararları belki değişmeyecekti ama daha fazla içimde de tutmak zorunda kalmayacaktım. Her şeyin üst üste gelmesi bir de üzerine bu. Ve evet dediklerimde haklı olduğumu biliyorum Dedem de biliyor! Bu yüzden ben bunları söylerken başını yere eğiyordu.
Ama atladıkları yer ben Ece Karaydım , dedesinin gözdesi!
Nasıl dedeme kimse istemediği bir şeyi yaptıramazsa , bana da kimse istemediğim bir şeyi yaptıramaz...Beni kendi gibi yetiştiren oydu!
Ben illa biriyle evleneceksem bu Demir'den başkası olamaz! .... Kendimi öldürür yine de ondan başkasına nikah memurunun önünde ''Evet!'' demem!
Madem Dedem ve Babam kararlarını vermişler , bana da oynamak düşüyor. Tabi benim tarzımla :)
💢ECE BİR KURŞUN DÖKTÜR KIZIM BU KADAR ŞANSIZLIK OLMAZ!!!
💢SİZCE ECE BU İŞTEN KURTULABİLECEK Mİ?
💢DEMİR AŞKIM ECE'YE YAZMAN GEREKEN KONULAR VAR!
💢BÖLÜMÜ BEĞENDİYSENİZ YORUM+OY ALIRIM :)
💢YENİ BÖLÜMDE GÖRÜŞÜRÜZZZZZZ!!!!