Abimin Kankası || Texting

By terayaziyore

3.8M 206K 144K

Bilinmeyen: Abimin kankası olmasaydın olmazdı değil mi? Bilinmeyen: Şu kocaman okulda gittin Bilinmeyen: Her... More

AK/1
AK/2
AK/3
AK/4
AK/5
AK/6
AK/7
AK/ 8
AK/9
AK/10
AK/11
AK/12
AK/13
AK/14
AK/15
AK/16
AK/17
Ak/18
Ak/19
AK/20
AK/21
AK/22
AK/23
AK/24
AK/25
AK/26
AK/27
AK/28
AK/29
AK/30
AK/31
AK/32
AK/33
Ak/34
AK/35
AK/36
AK/37
AK/38
AK/39
AK/40
AK/41
AK/42
AK/43
AK/44
AK/45
AK/46
AK/47
AK/48
AK/49
AK/50
AK/51
AK/52
AK/53
AK/54
AK/55
AK/56
AK/57
AK/58
AK/59
AK/60
AK/61
AK/62
AK/63
AK/64
AK/65
AK/66
AK/67
AK/68
AK/ Final

AK/69

11.2K 743 120
By terayaziyore


Sellaamm

Uzun süre Narkotik'e bölüm atmadığım için biraz oralarda takıldım. Şimdi de buralardayım mdndma

Şaka maka finalden önce ki son bölüm..

Vayyy bee.

Hala şoktayım.

Neyse bölümü bitirince bişeyler daha eklerim illaki buraya. Şimdilik iyi okumalar :*

...

"Bak şimdi. Çok basit yavrum. İki hece. Tekrar et."

Ateş oldukça ciddi bir ifade ile konuşup heceledi.

"A-teş."

Karşısında adete 'ne diyor bu avel' dercesine bakan kız kardeşi Su hiç bir tepki vermedi.

Konuşmayı yeni yeni söken Berrin Su'ya adını söyletme çabası bundan ibaret değildi. Bunun için neredeyse günlerdir uğraşıyordu.

"Abicim bak iki hece diyorum ya! A-teş."

Eliyle bir solunu bir sağını gösterip tekrarladı.
"A-teş."

Berrin Su elinde ki oyuncağını sallarken güldü ve tekrarladı.

"Atataaa!"

Ve her zaman ki gibi Atata demişti. Bunun üzerine pes etmeyen Ateş isimini yeniden heceledi.

"A-teş."

"Atataaaa!"

"Ateş yav Ateş!" Dedi bu kez uzata uzata. Ama cevap değişmedi.

"Atataa."

Tekrar tekrar denemesinin üzerine pes eden Ateş yalandan sinirlendi.

"He, bok atata." diye mırıldanıp yaptığına son verdi. Tam önüne döneceği an Berrin Su tekrarladı.

"Bok."

Söylediği şeyle gözlerim hızla açılırken Ateş'de şaşkınlıkla Berrin'e bakıp "lan!" diye yükseldi.

"Kız sen ne diyorsun unut bakayım hemen o kelimeyi!"

Berrin daha da eğlenip gülerken tekrar etti. "Bok." Ve yeniden kahkahalarla gülmeye başladı.
Elimde ki soğuması için karıştırdığım yemeği masaya bıraktım. Ve ellerimi belime yerleştirip Ateş'e döndüm.

"Al işte! Beğendin mi yaptığını? Adımı öğreticem diye tutturdun çocuğa küfür öğrettin. İyi halt yedin Ateş."

Kızmamın şokuyla bana dönüp kendini savunacağı sıra Berrin Su yeniden konuştu.

"Halt!"

Bu kez ikimizde aynı şokla Berrin'e döndük. Ateş ayağa kalkıp "yemin ederim inadına yapıyor bak! Yemin ederim" diye bağırırken Berrin tepkilerimizden ne kadar eğlendiğini belli eden gür bir kahkaha atmaya başlamıştı.

Şaşkın ifademi topladım. Ve ilerleyip Berrin'i kucağıma aldım. "Bu kadar eğlence yeter küçük hanım. Şimdi yemek vakti" deyip onu kendi sandalyesine oturttum.

Ve yemeğini yedirmeye başladım. Ateş sigara içmek için balkona çıkacağını söyleyip yanımızdan ayrıldı. Bende sessiz sedasız öylece yemeğini yedirmeye devam ettim.

Zaman ne çabuk geçiyordu. Doğduğu günü daha dün gibi hatırlıyordum. Şimdi yürüyordu, az çok konuşuyordu.

"Ama tüm bunlara rağmen hala kendi yemeğini kendin yiyemiyorsun ha? Akıllı bıdık seni" diye yalancıktan kızarak burnuna dokundum. Gülmeye başladığında kaşlarımı çattım.

"Yemeğini başkasının yedirmesi hoşuna gidiyor bilerek yapıyorsun değil mi? Seni gidi senii" dedim bu kez. Garip bir şekilde birimin ona şakacıktan kızması onun çok hoşuna gidiyordu.

Berrin ile vakit geçirmekte benim çok hoşuma gidiyordu. Zaten bu yüzden Elif teyze bizi arayıp bu gün bakıcısının gelemeyeceğini söylediği an onu bakmayı kabul etmiştim.

Ateş ilk başlarda bu durumlara sıcak bakmıyordu. Hamilelik sürecinde de Berrin Su ilk doğduğunda da onunla bağ kurmaktan çekiniyordu. Onu bakmamız gerektiği ilk günü çok iyi hatırlıyordum.

Yine bakıcı sorunlarından dolayı Elif teyze işe giderken Berrin'e bakmamızı teklif etmişti. Ateş'e kalsa kabul etmeyecekti. Çünkü o zamanlar korkuyordu. Ama onun yerine ben kabul etmiştim. Bir yaşına yeni girdiği zamanlardı. O güne dek Ateş onu daha kucağına bile almamıştı.

Şimdiyse Berrin'i kucağından indirmiyordu. Onun uğurunda her şeyi yapardı. Hem de her şeyi. Berrin'in yemeği bitince onu kucaklayıp sandalyesinden aldım. Oyuncaklarının bulunduğu alana bıraktığım sıra Ateş salona geri dönmüştü.

Bir süre oyuncaklarıyla oynadı. Bir süre ordan oraya koşturdu. Ama eninde sonunda tüm oyuncaklarından sıkılıp huysuzluk etmeye başladığı saatlere geçiş yaptı.

Huysuz Berrin Ateş'in yanına gelip onu ayağından çekiştirdi.

"Atattaa kak!"

Ateş kalk demek istemişti. Sanırım kalk ve benimle oyna gibi bir teklifti bu. Çekiştirmesiyle ayağa kalktı Ateş. Berrin onu elinden tutup koşturmaya başladı. Dolayısıyla Ateş'i de peşinden sürüklemişti. Birlikte Berrin'in odasına gittiler. Berrin'in bir süre Ateş'le oyalanacağını bildiğimden bende fırsattan istifade etrafı toplamaya koyulmuştum.

Önce Berrin'in dağıttı salonu sonrasında ise mutfağı topladım. Elif teyzenin yemeği olmadığını görünceyse yapımı kolay ve hızlı olan bir kaç yemek yapmıştım.

Ben saatlerimi böyle geçirirken Ateş ve Berrin hala odadan çıkmamıştı.

Kaç saat geçmişti bilmiyordum ama uzun süre sesleri çıkmayınca ne yaptıklarına bakmak için mutfaktan çıktım. Berrin'in odasına doğru ilerleyecekken dış kapının açıldığını duymuştum.

Elif teyze gelmiş olmalıydı. Odaya geçmeden önce kapıya yöneldim. Düşündüğüm gibi gelen kişi oydu.

"Hoşgeldin Elif teyze" dedim. Ayakkabılarını çıkarıp doğrulduğunda gülümsedi. "Hoş buldum Gece'cim" diye yanıtladı beni. Çanta ve ceketini astıktan sonra etrafına bakınıp "Ateş ve Berrin nerede" demişti. Ağzımı açıp ona cevap vereceğim sıra ikimizde bir ses duyduk.

Bu bir müzik sesiydi. Ve Berrin'in odasından geliyordu. Duyduklarımızla bir cevap vermeme gerek kalmadan anlamıştı Elif teyze. Bu kez ikimiz birlikte ilerledik Berrin'in odasına. Kapıyı açtığımda çalan müzik sesi daha da yoğun gelmeye başlamıştı.

Karşımızda ki manzara ise kelimelerle anlatılamayacak haldeydi.

Ateş kafasında pembe püskülleri olan bir taç takmıştı. Altında ise yine pembe renkte tütülü bir etek giymişti. Berrin'in ise ondan aşağı kalır hiç bir yanı yoktu. İkisinin elinde de plastikten yapılma oyuncak asalar vardı.

Ve telefonundan açtığı şarkıya eşlik ediyordu.

Çalan şarkı ise Karlar ülkesi Elsa'nın şarkısıydı.

Ateş üzerinde ki eteği, saçında ki tacı ve elinde ki oyuncak asası yetmezmiş gibi tüm bunların üzerine dans ediyordu. Berrin ise Ateş'in hareketlerini taklit ediyordu. Bu anı sadece hafızamda yaşatmam bir hakaret olurdu. Hızla cebimde ki telefonumu çıkarıp video çekmeye başladım.

"Aldırmaa! Aldırmaaa!"

Bağıra bağıra şarkıyı söylerken ellerini sanki Elsa'ymış gibi bir sağa bir sola savuruyordu.

"Farketmeez! Varsın konuşsunlaar!"

Etrafında tam bir tur döndü. Ardından diz çöküp boyunu kardeşiyle eşitlemeye çalıştı. Buna rağmen Berrin yanında küçücük kalıyordu.

Ciddi bir tavır takınıp Berrin'i belinden yakaladı.

"Soğuk neyse beni hiç üzmedi!"

Ve ayağa kalkıp Berrin'in de ayaklarını yerden kesti. Kollarını havaya dikti. Berrin'i adeta uçururken kendi etrafında dönmeye devam etti. Fazlasıyla eğlenen Berrin haykırarak gülüyordu neredeyse. Dönerken bizim kapıda olduğumuzu fark eden Ateş yakalanmanın verdiği etkiyle aniden durdu.

Berrini yere bırakıp hızla kafasınada ki tacı çıkardı. Masanın üzerinde ki telefonundan açtığı müziği kapatırken "siz ne zamandır ordasınız ya" demişti.

Berrin hala kıkırtılarına devam ederken ben "muhteşem performansını izleyecek kadar" demiştim. Videoyu sonlandırıp telefonu cebime attım. O sıra Elif teyze Berrin'i kucaklayıp gülerek "harikaydın Ateş" dedi. Ve odadan ayrıldı.

Utanan Ateş elini saçlarına attı. "Balım o videoyu siler misin lütfen" demişti. Yüzümde ki gülümseme büyürken başımı iki yana salladım ve bir kaç kez cıkladım. Yavaş yavaş ona adımlarken konuştum.

"O videoyu asla silmem." Yanına ulaştığımda kollarımı omuzlarına koydum ve kısık bir sesle sözlerime devam ettim.

"Mükemmel abiliğini yakaladığım o video sonsuza dek benimle kalacak ve ben açıp açıp izleyeceğim."

Sırıtmam onunda sırıtmasına yol açmıştı.

"Çünkü ne zaman izlersem bir kez daha mükemmel bir abi olduğun gibi mükemmel bir baba olacağını hatırlayacağım."

Gazı veren ben olmuştum ancak ateşi yakan tabi ki Ateş oldu.

Belimden tutup beni kendine çektiğinde öpmeden hemen önce şu sözleri söyledi.

"Ah be eski Ateş. Bir de 40 yaşıma kadar baba olmam diyordun. Bıraksan şuracıkta baba yaparım kendimi."

Cümlesi gözlerimi büyütmeme neden olurken aniden beni öpmeside işin cabası olmuştu.
Derin ve anlamlı bir öpücük bahşetti. Ancak kısa sürdü. Dudaklarımdan ayrıldıktan sonra sözlerine devam etti.

"Şimdi git buradan. Çünkü sözlerimde ciddiydim."

Gülüşüne eşlik ettim. İmalarını görmezden gelip kollarımı omuzlarından ayırdım. Odanın kapısına ulaştığımda çıkmadan hemen önce ona döndüm.

"Bu arada eteğin çok hoş olmuş. İnan ki hiç bu kadar etkilenmemiştim senden."

Gülmemek için kendimi zor tutmuştum. O ise üzerinde ki eteği yeni hatırlamış gibi bir anda çıkardı. "Ulan abi olacağız diye maskara olduk iyi mi" diye mırıldandı.

Etekte giyse seviyoduk işte.

....

"Karan dökül artık ağzında ki baklayı!"

Karşımda oturan abime baktım sinirle. Elif teyzelerdeyken Karan Ateş'i arayıp acilen yanına gelmemiz gerektiğini söylemişti. Hatta öyle can havliyle konuşmuştu ki bizi korkutmuştu.

Bulunduğu kafeye geldiğimizde ise aslında iyi olduğunu görmüştük. Meğer bir şey konuşmak istiyormuş bizimle. Ama ne konuşmak istediğini bir türlü söyleyemiyordu.

"Ya ben, ben, sizin yardımınıza ihtiyacım var."

Diye geveledi. Artık Ateş'in de sabrı tükenmişti. "Lan olum onu anladık. Kodumunun yerinde lafı bi geveleme da!"

Karan artık dayanamadı. Kelimeler yetersiz kalmış olacaktı ki göstermeye karar verdi. Sandalyesinde hafifçe doğrulup cebinden bir şey çıkardı. Ve direkt masanın üzerine bıraktı.

Masanın üzerine koyduğu şey bir kutuydu.

Bir yüzük kutusu.

Elini çektiği kutuyu tekrar kavradı. Bu kez kapağın açıp öyle bıraktı masaya. Gördüğüm kocaman yüzükle ağzım on karış açıldı.

"Ben Yade'ye evlenme teklifi yapıcam."

Kolumu bile sokabileceğim kadar büyüyen ağzımı ellerimle kapadım. Ve kapattığım ağzıma rağmen bağırdım.

"Nee!!"

Öyle bir bağırdım ki sanki evlilik teklifini ben, Ateş'ten almış gibiydi. Bağırışım boğuk bir sesle çıksa dahi bir çok kişinin bana dönmesini sağlamıştı.

"Duydun işte. Evlenme teklifi edeceğim."

Heyecanlı ve tedirgindi. "Da işte, nasıl yapacağım hiç bilmiyorum. İşte bu noktada yardımınız lazım."

Sanki az önce duyduklarımı tekrarlamışts ben ilk kez duyuyormuşum gibi bir kez daha bağırdım.

"Nee!!"

Ateş benden halliceydi. Tabi o benim gibi bağırmıyordu ama yüzünden onunda böyle bir hamle beklemediği belliydi.

"Sen ciddi misin lan!"

Karan bu sorunun üzerine "sence" diyerek tekrar masada ki yüzük kutusunu gösterdi. Heyecandan eli ayağı titriyordu.

"Abii inanamıyorum! Yani sen ciddi ciddi evlilik teklifi edeceksin. Ciddi ciddi evleneceksiniz. Aynı evde yaşayacaksınız yani! Çocuklarınız falan olacak!"

Şaşkınlık gösterim devam ederken Karan "höst lan dereyi görmeden pantolon çıkardın resmen. Daha teklifi nasıl yapacağımı bile kararlaştırmadım."

Sıkıntılı bir nefes verdi. "Unutulmaz bir şey yapmak istiyorum. Yani böyle klasik teklifler baydı ya artık. Ne biliyim pankart açmalar ya da havai fişek gösterileri. Bunların dışına çıkmam lazım. Ama saçma sapan abartılara kaçmadan."

Karan'a bir cevap vermeden önce içinde olduğum şaşkınlığı atmaya çalıştım. Başarılı olduğum söylenemezdi. Zira bu şaşkınlık bir süre benimle takılacaktı.

Karan kendi fikirlerini anlatmaya başlayıncaya durumun vasatlığını fark ettim. Elimi kaldırıp dur işareti yaptım.

"Tek kelime daha etme yoksa bayılırım."

Ve aniden ayağa fırladım. "Kalkın kalkın!"
Biraz yüksek sesle aynı zamanda heyecanla konuşmuştum.

"Sen bu işi bana bırak. Hemen eve gidip plan program yapıyoruz. Hemen!"

Abim evleniyodu laaa!

Hemde en yakın arkadaşım olan sevgilisiyle!

...

Evet bölüm kısa.

Evet biliyorum.

Evet.

Ama arkadaşlar yazacak bir şey kalmadı.

Elimde ki son konuyuda bu bölümde patlattım abhajdsjjs

Eee hadi burda tüm düşüncelerinizi aktarın!!

Kimler karandan böyle bir hamle bekliyordu?

Sizce nasıl bir teklif yapacak? Gece ne gibi bir plan kuracak?

Tahminlerinizi bekliyorum

Bol yorumlarınızı eksik etmeyin

sizi çok öpüyorum.

Finalde görüşürüz :')

Continue Reading

You'll Also Like

11.2K 593 50
Merhabalar ben bu kitabı çağtucu olduğum için yazıyorum çünkü hep aynılarını okumaya başladım dedim ben niye yazmim ve yazmaya başladım bu hikaye hem...
787 77 7
•Monet x Doflamingo'nun tanışma hikayesinin kurgulanmış hâlidir. •One Piece Fanfiction
2.5M 80.7K 59
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...
15.9K 14K 189
Hikayeleri internetten okuduğum kitaplardan araştırıp buldum eğlence ders verme ve güzel vakit geçirme amaçlı yazılmıştır‼️ Hiç bir hikaye bana ait...