GÜLÜMSE | gxg (+18)

By govdemdehasretin

385K 7.3K 1.5K

18 yaş altı bireyler için rahatsız edici içerik (küfür, argo, cinsel ögeler vb.) barındırmaktadır. Vera. Ad... More

1. bölüm:
2. Bölüm:
3. Bölüm:
4. Bölüm:
5. Bölüm
6. Bölüm:
7. Bölüm:
8.Bölüm:
9. Bölüm:
11. Bölüm:
12. Bölüm:
13. Bölüm:
14. Bölüm:
15. Bölüm:
16. Bölüm:
17. Bölüm:
18. Bölüm:
19. Bölüm:
20. bölüm:
21. Bölüm:
22. Bölüm:
23. Bölüm:
24. Bölüm:
25. Bölüm:
26. Bölüm:
27. Bölüm:
28. Bölüm:
29. Bölüm:
30. Bölüm:
31. Bölüm:
32. Bölüm:
33. Bölüm:
34. Bölüm:
35. Bölüm:
36. Bölüm:
37. Bölüm:
38. Bölüm:
duyuru, önemli!
39. Bölüm:
40. Bölüm:
41. Bölüm:
42. Bölüm:
43. Bölüm:
44. Bölüm:
45.Bölüm:
46.Bölüm:
47. Bölüm:
48. Bölüm:
49. Bölüm:
50. Bölüm: Final
Özel Bölüm: KIRIK KAPILAR

10. Bölüm:

10.9K 211 13
By govdemdehasretin


Normalde ikinci bir bölüm atmayacaktım ama attım. Atarım dediğimde de atmıyorum jshgfscgvhbns

Şimdi bunu salıyorum ve gidiyorum. OY VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYINNN 

Sizi seviyorum, iyi ki bizimlesinizz

Güzel okumalarrr

(Bir sürü bölüm var elimde, bir bakmışsınız günün üçüncü bölümünü atıyormuşum mjsfcsgvhbjnsks şaka şaka, yok bugün başka. Yarın devam ederiz artıkkk)

Duyurular vs. vs. için beni takip edebilirsinizzzz

Not: Sizi çok seviyorum benim hayaletlerim. Gülümsemeyi unutmayııınnn :')



''Her şey aynıydı. Bazen bir ümit ışığı parlıyor, bazen umutsuzluk denizi kabarıyordu, ama hepsi aynıydı. Gene hep bu ağrı, bu iç sıkıntısı...''

-Lev Tolstoy-


Bölüm şarkısı: Tom Odell | Can't Pretend


Haddinden fazla hissettiğim acı anlamsızdı. Sahil kenarında yürürken unutulmaktan mı yoksa Vera'yı kaybetmiş olmaktan mı içim sızlıyordu. Gerçi onu kaybetmiş olmak için önce kazanmam gerekirdi. 

Bir saattir öylece dolanıyordum ve en sonunda bulduğum ilk sahile gelmiştim. Dizilerde filmlerde de hep sahile gelinirdi böyle şeylerden sonra. Sahilde de bir bok yoktu. Yürüyordum yürüyordum ancak gürültüden başımın ağrısı katlanıyordu. 

Sinirlenip yerimde debelendiğimde bir kaç tuhaf bakış vardı üstümde. ''Ne bakıyorsun ya?'' Yanımdaki amcaya öfkeyle döndüğümde kınarcasına baktıktan sonra önüne döndü. 

Boğazıma sarılan görünmez eller beni boğmaya başladığında çaresiz bir nefes aldım.

Tanrı ile aramız yine bozulmuştu anlaşılan. 

Eve gitme kararı aldığımda taksi bulmaya çalıştım. Arkın beyin arabasıyla gelmiştik. Gerçi o şimdi Vera ile sevişiyordu. Kaşlarımı çatıp taksiye bindiğimde gözlerim dolmuştu. Bana ne oluyordu böyle!

Evin adresini verdikten sonra kulaklıklarımı taktım. Yol müzik eşliğinde akıp giderken gözlerim etrafı bulanık görüyordu. Tom Odell'in ''Can't Pretend'' şarkısı işleri düzeltmekte hiç yardımcı olmuyordu. 

Şarkıyı döngüye aldığımda kendimi nasıl hissettiğimi çözemiyordum.

Tanrı'm. O bir heteroydu ve ben aptal gibi... Ah!

Eve girdiğimde kendimi bitkin hissediyordum. Soğuk duşun altına girdiğimde zihnimin açılmasını bekledim. Ama duştan çıktığımda kendimi hasta hissediyordum. Soğuk su ile duş almak kötü bir fikirdi.  

Üstüme siyah bir kazak ve siyah polarlı bir eşofman giydiğimde donuyordum. Ocak'ta gibiydi sanki hava. Elimi alnıma götürdüm, boynuma ve yüzümün belirli noktalarında. Ateşliydim. 

Kendime küfür ederek yüzümü temizledim. Makyajım banyoda çıkmamıştı. 

Kemiklerim sızlarken bir ağrı kesici ve hemen ardından ateş düşürücü ilaç içtim. Üşüsem de soğuk suyla sık sık boynumu ıslatıyor, ateşimi düşürmeye çalışıyordum. Bulduğum ateş düşürücüyle ölçtüğüm ateşim 39 çıkınca küfür ederek balkona çıktım. Ama hava sıcaktı ve ateşim düşmüyordu. Kazağımı da çıkarsam donarak ölürdüm. 

İçerideki klimayı açtığımda çarpmasın diye uzağına oturdum. Daha serin olan ortamla gelen titreme çok sinir bozucuydu. 

Çalan zil ile kendimi ne kadar kalkmaya zorlasam da donuyordum. 

En sonunda kalkıp kapıyı açtığımda gördüğüm gri gözlerle kalbime kocaman bir ağırlık çökmüştü. Üstünü değişmişti. Saçlarını tek yanına örmüştü. Üstünde gri kısa kollu tişört, altında siyah şort vardı. Kalın kemeriyle uyumlu zincir kolyesi ile nefes kesici güzeldi. 

Çatık kaşlarımla ona baktığımda gözleriyle beni süzdü.

Karşısında ıslak saçları birbirine girmiş, sıcak havaya inat eder gibi kazakla dolanan birisi vardı. 

Evet, hava dengeleri iyice bozulmuştu. Kış ayında yaz yaşıyorduk resmen. Ama sorun değildi. Ben kış ayını kışa çevirmiştim.

''Ne bu hâlin?'' Elini alnıma götürdüğünde gözlerimi kapattım. ''Ateşin var.''

Beni ittirip içeri girdiğinde boş bakışlarla onu seyrediyordum. Bir kaç saniye etrafı inceledikten sonra bana bana döndü. ''Gel buraya, yat.''

Çatık kaşlarımla kapıyı kapattım ve yanına gittim. ''Ne işin var burada?'' Öfkeyle ona bakarken bana anlamsız bir kaç bakış attı. ''Ne demek ne işin var? Birden çekip gitmişsin ve bir geliyorum hastasın. Saçların bile ıslak. Sen yat şuraya. Odan nerede? Hav-'' İlgisi kalbimi daha da ağrıtırken ''Sana ne?'' dedim. Ona verebileceğim en iyi tepkiler bunlardı, ne yapayım.  

''Bana ne mi?'' dedi hafif şaşkınlıkla. ''Lâl-''

''Vera! Buradaki işin ne? Arkın ile gidip-'' Durdum. ''Her neyse işte. İhtiyacım yok sana.''

Güldü ve başını iki yana salladı. ''Sana sormadım Minik. Gerçekten Minik mızmız bir çocuk gibi davranıyorsun.'' Kolumdan tuttu ve kanepeye oturttu. ''Bulurum ben.'' Yanımdan uzaklaştığında derin bir nefes aldım. Evin içinde biraz dolandıktan 15 dakika kadar sonra yanıma elindeki kıyafetlerim ve havluyla geldi. ''Gel bakalım.'' 

O kadar halsizdim ki ona itiraz dahi edemiyordum. Üstümdeki kazağı çıkarttığında utanmıştım biraz. İçimde siyah sutyen dışında bir şey yoktu.  Beyaz kısa kollu tişörtümü üzerime geçirdikten sonra eşofmanımın ipini çözdü. Ne kadar hasta olsam da bu bana bambaşka sahneler kurdurmuştu. Seksi görüntüsü bana her şeyi unuttururken tek koluyla bedenimi havalandırıp diğeriyle eşofmanımı çıkarttı. Ayağımdaki yünlü pembe çoraplarımı gülerek çıkarttığında kıpkırmızı olduğuma emindim. Siyah şortumu dikkatle bana giydirdikten sonra ona dikkatle bakan bana döndü. ''Sıra saçlarında'' dedi ondan hiç duymadığım kadar yumuşak bir sesle. 

Getirdiği havluyu aldı ve beni arkama geçti. Sırtımı göğsüne yasladığımda kalp atışlarını duyabiliyordum. Bu ritmi aklıma kazırken o özenle saçlarımı kuruluyordu. Ağrıyan başımla gözlerimi kapattığımda konuşmak istiyordum ama gücüm yoktu. Saçlarımı kuruturken bir taraftan saç diplerime uyguladığı masaj titremekten kasılan bedenimin gevşemesine sebebiyet veriyordu.

Eli tekrar alnıma gitti ve ateşimi kontrol etti. 

Çatık kaşlarıyla alnıma eğildiğinde nefesimi tuttum. Dudaklarını alnımda hissettiğimde ise kalbim yerinden çıkmak üzereydi. ''Ateşin çok. Ateş ölçer var mı?''

Ona cevap veremezken gözlerim dolmuştu. Anlamsız gelebilir ama bu gördüğüm şefkat ya da adı neyse, içimi sızlatmıştı. 

''Lâl'' dedi endişeyle bana baktığında. ''Dolapta. Odamda.'' Bedenimi ondan ayırdığımda kararsız bir ifadeyle bana bakıyordu Bir kaç saniye endişeyle beni izledikten sonra ''Hemen geliyorum'' diyerek ayrıldı yanımdan. 

Ona kızgındım, kırgındım. Ama farkında değildi. Farkındaysa bile nedensiz geliyordu ona. Peki sevdiğimi bilebilir miydi? Hayır. 

Başımı koltuğun gerisine yaslayıp gözlerimi kapattım. Tüm kemiklerim ağrıyordu. Tüm hücrelerim donuyordu ama onun alnıma dokunan dudakları, orada kor bir ateş açmıştı.

Vera... Tüm yetilerimi kaybetmeme sebep oluyordu. Ona kızamıyordum bile.

Bedenime dokunan elleri, kıyafetlerimi giydirişi... 

Onu düşünürken istemsizce gülümsediğimi fark ettiğimde bunu hemen düzelttim ve ateş ölçerle yanıma gelen Vera ile derin bir nefes aldım. 

Gerçekten bana mı bakacaktı?  

Continue Reading

You'll Also Like

5.2M 282K 29
Sarhoş olduğu gece bir adamla birlikte olan Kayra, sabah uyandığında kendini tanımadığı bir adamla bulur. Evden apar topar kaçan Kayra, birlikte old...
1.1M 47K 43
0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kategorisinde 1.S...
1.5M 68.3K 62
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
236K 3.9K 25
Kapalı ve dinine bağlı olan genç bir kızın, kavgacı ve sert yapılı bir lezbiyene aşık olmasını konu alan romanda zıt kutupların, inancın, günahın, eş...