Bunny ✵ JJK ✓

By Vennusiaa

92.1K 9.3K 10.3K

[Tamamlandı] Ağzını elleri ile kapatıp sırtını kapalı kapıya deydiren Haneul'ın başından aşağı soğuk sular dö... More

✵1✵
✵2✵
✵3✵
✵4✵
✵5✵
✵6✵
✵7✵
✵8✵
✵9✵
✵10✵
✵11✵
✵12✵
✵13✵
✵14✵
✵15✵
✵16✵
✵17✵
✵18✵
✵19✵
✵20✵
✵21✵
✵22✵
✵23✵
✵24✵
✵25✵
✵26✵
✵27✵
✵28✵
✵29✵
✵30✵
✵31✵
✵32✵
✵33✵
✵34✵
✵35✵
✵36✵
✵37✵
✵38✵
✵39✵
✵40✵
✵41✵
✵42✵
✵44✵
✵45✵
✵46✵
✵47✵
✵48✵
✵49✵
✵50✵
✵51✵
✵52✵ | FİNAL
✵ Bunny 2 ✵

✵43✵

1K 107 68
By Vennusiaa

"Sence de bu yaşadıklarımız çok fazla değil mi Jungkook?"

Jungkook yere diktiği gözlerini kaldırıp partaki boş salıncaklarda gezdirdiğinde "Gerçekten başımıza çok kötü şeyler gelecek" demişti Haneul aynı ses tonuyla. Ardından da "Kaç defa aynı şeyi söylüyorum ama hala anlamıyorsun. Artık gerçekten sıkıldım" diyerek kaşlarını çatmıştı.

"Kendimi değiştiremem Haneul. Sana söylemiştim. Ben Bunny'im ve benden uzak dur diye. Sen ne yaptın? Beni öptün. Sonra sevgili olduk işte. Senden de kopamıyorum, bu işten de"

"İlla bir seçim yapmanı mı söylemem gerekiyor?"

Jungkook gözlerini Haneul'a çevirip "Seni seçeceğimi mi düşünüyorsun?" diye sorduğunda duraksamıştı Haneul. Ardından da hayal kırıklığıyla "Ne?" diye sormuştu.

"Şu olanlardan sonra beni bulma olasılıkları yüksek. Seni seçersem gelip seni de götürürler. Bu işi bıraksam bile tehlike peşimden gelecek."

"Ne yani ayrılacak mıyız?" diye sormuştu Haneul.

Böyle bir şey demesini asla beklemiyordu Haneul. Ayrıca Haneul Jungkook'u bırakamazdı ki.

"Eğer istersen..." diyip duraksamıştı Jungkook. O da ayrılmak istemiyordu ama ne yapabilirdi ki?

Haneul'ın haklı olduğunu biliyordu ve her gece yatmadan önce bunu düşünüp kendini sorguluyordu. Artık bir yaşam tarzı haline gelmişti bu durum.

Kötü insanları öldürüyor, dünyayı iğrenç insanlardan temizliyordu. Tehlikeliydi, hem de çok. Yine de anne ve babasının ölümünden sonra başka insanların acı çekmesini istemiyordu. Ve bunun tek yolu da Bunny olmasıydı. Haneul ve polisler dışında -Bir de Hyun Woo- diğer insanların çoğu onu destekliyordu da.

"Ne saçmalıyorsun? Alt tarafı şu iğrenç adam öldürme işini bırakacaksın Jungko-"

"Sessiz ol." diyerek Haneul'ın sözünü kesmişti Jungkook endişeyle. Ardından da "Herkesin duymasını mı istiyordun Haneul?" diye sormuştu.

Sırtını banka yaslayıp kafasını geri doğru atan Haneul derin bir nefes alıp elleriyle alnına değen saçlarını arkaya doğru süpürdüğünde "Seni bırakamam" demişti. Jungkook da "Ben de seni" demişti ona doğru bakıp.

"Ne yapacağız peki?" diye soran Haneul doğrulduğunda "Eskisi gibi olsak?" diye sormuştu Jungkook.

"Haberin yokmuş gibi yap. Her şey eskisi gibi olsun. Hyun Woo ve Young Ae ile de konuşuruz. Onlar da öyle yapar. Sonra..."

"Sonra ne?" diyerek kaşlarını çatan Haneul "Ben üniversite okurken sen adam doğrarsın. Çalışmaya başladığımda da evleniriz ve sen adam doğramaya devam edersin. Sonra çocuklarımız doğar ve sen yine adam doğramaya gidersin." dediğinde istemeden gülümsemişti Jungkook. Ardından da "Çocuklarımızın olmasını mı hayal ediyorsun?" diye sormuştu gözlerini yere çevirip.

"Jungkook! Düşündüğün şey bu mu?!"

Hafifçe kıkırdayan Jungkook "Hep bunları düşünüyorum Haneul emin ol" dediğinde derin bir nefes verip "Olduğumuz yerde dönüp duruyoruz" demişti Haneul bıkkınlıkla. Jungkook ise cevap vermemişti.

...

"Duydun mu?" diye sormuştu Haneul merakla Jungkook'a.

Haneul ailesiyle oturma odasında keyifle film izlerken reklamların araya girmesiyle babası kanalı değiştirmiş ve haberleri açmıştı. Tam o sırada da karşılarına dehşet diyebilecekleri bir haber çıkmıştı.

Bir seri katil kaçmıştı hapishaneden, tam da idam öncesi.

Onlarca kadını öldürmüştü sırf kendi annesinden şiddet gördüğü için. Tüm kadınları tıpkı annesi gibi görüyor ve nefret ediyordu. Çareyi de onları öldürmekte buluyordu.

En son görüldüğü yer ise Haneul'ın evine çok yakındı. En fazla yürüyerek yarım saatlik mesafedeydi ve bu onların içlerine bir korku salmıştı.

"Önce Bunny sonra bu kaçık. Hep de bizim semtte oluyor. Çok dikkat edin lütfen... Haneul gerekirse okula gitme. Evde kalın"

Haneul şaşkın gözlerini babasına çevirip "Ama dersleri-" derken "Evden çalışırsın. Yarın okula git ve hocalarınla konuş. Hastaneye gidip rapor alırız sorun olmaz." demişti babası onun sözünü kesip. Annesi de Haneul'a dönmüş ve olumlu anlamda kafa sallamıştı.

"Canım sen de dikkat et. Marketti, bakkaldı bunları ben hallederim. Dışarı çıkmamaya özen göster ve kapıyı kilitli tut. Adamın görüldüğü yer eve çok yakın."

Haneul'ın annesi olumlu anlamda kafa salladığında "Jungkook beni korur baba. Çünkü o Bunny ve bana zarar gelmemesi için elinden geleni yapıyor. Ayrıca bu saçma tedbirlerin bir işe yarayacağını düşünmüyorum. Şu katil gündüz vakti elinde silahla insan öldürmeye çalışmayacaktır." diyip gözlerini devirerek odadına doğru saçlarını savura savura gitmek istemişti Haneul.

Ama yapamazdı işte.

Kafasını yere eğip "Tamam baba" dediğinde ayaklanıp "Odama gidiyorum ben, yorgunum. Size iyi geceler" dedikten sonra sakin adımlarla kendi odasına geçmişti. Sonra ise hemen Jungkook'u aramıştı zaten.

"Duydum" demişti Jungkook ciddiyetle bir elinde kumandayı diğer elinde de telefonu tutarken. Oturduğu koltukta hafifçe öne eğilerek televizyona yaklaşmış ve tüm dikkatini habere vermeye çalışmıştı.

"Babam beni okula göndermek istemiyor bu yüzden."

Jungkook "İyi yapmış" dediğinde "Ne? İyi mi yapmış? Jungkook o katil ben okuldayken okulu basacak değil ya?" demiiti Haneul bir elini beline yerleştirip. Jungkook ise telefonu kulağından çekmiş ve konuşmayı hoperlöre alıp telefonu önündeki sehpaya bırakmıştı.

"Zaten bir halt beceremiyorum! Derslerden de geri kalacağım."

Jungkook "Ben çalıştırırım seni" dediğinde hala sesinde en ufak bir duygu kırıntısı yoktu. Çok ciddileşmişti ve gözlerini televizyon ekranından bir an bile ayırmamıştı.

Haneul derin bir nefes verdiğinde "Çok garip değil mi sence de? Suçlu tam da idam öncesi kaçıyor." demişti Jungkook ama sesinde merak yoktu.

Haneul duraksamış ve "Nasıl yani?" diye anlamamış bir ses tonuyla sormuştu. Jungkook da "Seni sonra ararım, görüşürüz" demiş ve telefonu kapatıp ayaklanmıştı.

"Jung-" derken telefonun bip sesiyle duraksayan Haneul "Suratıma mı kapattı?" diyerek telefonu kulağından uzaklaştırmış ve ekranda yazan arama sonlandırdı yazınısı okumuştu. Gözlerini etrafında gezdiren Haneul "Neyin peşindesin anlamıyorum ki." dediğinde elindeki telefonu yatağın üstüne hafifçe fırlatmıştı Haneul. Ardından da telefonun yanına oturmuş ve derin bir nefes alarak saçlarını geriye doğru atmıştı.

Jungkook yatak odasına girip yerdeki gizli bölmeyi açtığında eşyalarını çıkartmış ve onları yere bırakmıştı. Maskeyi eline alıp uzunca incelediğinde "Tamam..." diyerek ayağa kalkmıştı hızlıca. Neredeyse boş olan masanın üstüne maskesini bıraktığında silahları ve pelerinini yerden alıp gizli bölmeye tekrar yerleştirmişti.

Tekerlekli ofis sandalyesini geri doğru çekip oturan Jungkook derin bir nefes aldığında masa lambasını açmış ve maskeye doğru yaklaştırmıştı.

...

Elindeki verniği maskeye güzelce süren Jungkook geri doğru çekildiğinde iki bunny maskesini yanyana koymuş ve hafifçe gülümsemişti.

"Bunny ve Bunny Girl"

Derin bir nefes veren Jungkook kendi maskesini alıp yerdeki gizli bölmeye yöneldiğinde masanın üstündeki maskeye dokunmamıştı kuruması için.

Aslında herhangi bir plan yoktu aklında. Önlem için yapmıştı Haneul'a maskeyi.

Gizli bölmeyi kapatıp ayağa kalkan Jungkook hızlı adımlarla banyoya gidip ellerini güzelce yıkamış ve odasına dönüp masanın üstünü toplamaya başlamıştı.

Boya kablarını ıslak mendille temizleyip yerlerine yerleştirdikten sonra fırçaları temizlemişti. Masayı silip bıcağı yerine koymuştu.

Tişörtünü çıkartıp katladıktan sonra yatağın bir kenarına koymuştu Jungkook. Ardından da aynanın karşısına geçip vücudunu kontrol etmişti. Gözlerini aynadan yansıyan arkadaki boks torbasına sabitlediğinde gülümseyip ellerini başının üstüne koymuştu. Anlaşılan bu gece biraz terliyecekti.

...

Haneul yatakta diğer tarafına döndüğünde derin bir nefes almış ve gözlerini açmıştı.

Bir türlü uyku tutmamıştı onu ve büyük ihtimal yaklaşık bir saattir de yatakta dönüp duruyordu.

Yatağında doğrulan Haneul elini komodininin üstündeki telefona attığında derin bir nefes vermiş ve Jungkook'u aramıştı açmasını umut ederek.

Saat daha on birdi ama annesi ve babası okul için onun erken yatmasını istemişti.

"Efendim?" demişti Jungkook nefes nefese telefonu açtıktan sonra. Haneul ise "Neden nefes nefesesin? Dışarıda mısın yoksa?" diye sormuştu şüpheyle.

"Hayır evdeyim. Boks yapıyorum."

Haneul "Sonra görüşürüz diyip suratıma kapatınca bir şeyler çevirdiğini düşündüm" dediğinde "Ha... Özür dilerim. Öyle birden kapattım" demişti Jungkook elindeki boks eldivenini masanın üstüne koyup. Ardından da derin nefesler almaya devam etmişti.

"Neyse canım sıkılmıştı sadece aramak istedim. Annem erken yatmamı istedi. Sen sporuna devam et"

"Bu satte mi yatacaksın cidden? Saat kaç?"

Jungkook telefonu kulağından çekip kontrol ettiğinde "On bir olmuş" diyip telefonu kulağına tekrar götürmüştü.

Haneul "Evet on bir ama hiç uykum yok. Çocukmuşum gibi davranıyorlar bana" dediğinde aramayı hoparlöre alıp aynanın karşısına geçmişti Jungkook.

Kamerayı açan Jungkook arkada sallanan boks torbasının önünde dururken kendi fotoğrafını çekmişti Haneul'a yollamak için.

"Hani okula gitmeyecektin Haneul?"

Haneul "Babam yarın gidip öğretmenle konuşmamı ist- Ha- Jung-" demiş ve eliyle ağzını kapatıp Jungkook'un yolladığı resim yüzünden gözlerini büyümüştü.

"Ne oldu?" diye soran Jungkook telefonu yatağın üstüne bırakıp sallanan boks torbasını durdurduğunda "Yok bir şey" demişti Haneul fotoğraftaki Jungkook'un karın kaslarını büyültüp. Jungkook da "Attığım resmi gördün mü?" diye sormuştu.

"Evet, evet gördüm. Güzel"

"Bu kadar mı?"

Haneul gülümseyip "Evet" dediğinde yastığını alıp yatağın ortasına koymuştu Jungkook. Ardından da süreyi ayarlayıp arkasını dönmüş ve kollarını havaya kaldırıp kaslarını sıkmıştı. Çekilen fotoğrafı da Haneul'a yollamıştı.

"Yatayım artık ya. Sesini duydum ya yeter ban- Jungkook! Atma ama yeter bu ne kas hep!?"

Jungkook gülmeye başladığında annesinin sesini duyan Haneul "Annem, ayh kapatıyorum. İyi geceler." demişti. Bunun üstüne de gülmesini durdurup "Seni seviyorum, iyi geceler" demişti Jungkook. Haneul da "Ben de" diyip telefonu kapatmış ve hızlıca komodinin üstüne koymuştu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

✵~Oy vermeyi unutmayın~✵

.
.
.
.
.
.
.

Continue Reading

You'll Also Like

12.2M 589K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
295K 16.6K 44
"Ve eğer katil sensen, ilk senin canın yanmıştır." 02.12.2017 ♡ 20.06.2018 💔 Cover by @iceblue_97
1.7K 106 15
📍Hikayeyi bi povdan esinlenerek yazdım 📍hikayede Namjoon yazmak yerine Rm yazdım haberiniz olsun 📍İnşallah okurken keyif alırsınız ☺️
791 84 17
Hara ÖLÜM TARİHİMİN DÜĞÜN GÜNÜM OLACAĞINI BİLSEM SENİ SEVER MİYDİM? MALIM BEN! SEVERDİM KESİN!