Kılıç'ın arkadaşının evinin tam önündeydik şu an. Kapıyı açtım, arabadan indim ve biraz etrafa bakındım. Kılıç arabadan inip yanıma gelince, "Senin bu arkadaşın isimi ne? Eflin'ler de gittiğine göre tanıdığım biri olmalı. Sormayı unuttum sana." dedim.
"Batuhan."
"Batuhan? Niye daha önceden demedin? Gerçek bıçak alırdım yanıma. Neyse başka zamana artık. Fotoğraf çekinelim mi?"
"Çekinelim." dedi ama sonra düşündü ve "İçeride çekiniriz." dedi.
"Afra magazinciler geldi."
"Ama ben şimdi çekindiğimiz fotoğrafı post atamayacak mıyım?"
"İstersen atarsın."
"Ama o zaman senin kim olduğunu öğrenirler."
"Afra... zaten amaç buydu. Ama sen beni göstermemek için elinden geleni yapıyorsun."
"Biraz daha zaman. Şimdi sen bana sarılacaksın tamam mı? Ayrıldıktan sonra da elini belime koyarsın öyle çekerler bir de." Kılıç'a sıkı sıkı sırıldım. O da aynı şekilde bana sarıldı. Magazinciler iyi malzeme alıyorlardı bizim sayemizde. İkimizde ayrıldık ve el ele tutuştuk. Kılıç dediğim gibi bir elini belime koymuştu.
Parti alanına girdiğimizde Batuhan bize doğru geldi direkt. Shaggy kostümü giymişti. Tam ondan beklenecek kostüm!
"Eflin ve Rüzgar'ın neden Daphne'yle Fred olmadığı şimdi anlaşılıyor." dedim Batuhan'a yönelik.
"Ne? Hayır! Onlar Daphne ile Fred olacak diye Shaggy giymiştim. Kim söyledi ya!" dedikten sonra Kılıç'a garipseyerek baktı.
"Kılıç, eğer bu kıyafeti zorla giydiysen söyle. Ben şahsen inanmıyordum geleceğine ama gelmişsin üstüne üstlük kostüm giyerek gelmişsin! Doğrusu buna pek kostüm denmez ama senin için o kanlar bile işkence."
Kılıç'ın omzuna vurup, "İşte beni seven her şeye katlanıyor değil mi Kılıç?" dedim.
"Evet hayatım."
Batuhan korkarak bana bakıyordu. "Batuhan bunu sana özel giydim olmuş mu? Eğer seni öldürürsem kan lekesi üstümde sırıtmasın diye." dedim yüzümde gülümsemeyle.
"Kılıç şu cadıyı benden uzak tut!" dedi, Batuhan.
"Bana bak Shaggy ben cadı değilim! Ateşli katillerdenim."
"Tamam, sevgilim. Batuhan anladı anlayacağını, hadi içeri geçelim." dedi ve beni sürükleyerek bilmediğim bir yerlere götürdü. Evi bilmediğim için anlayamıyordum. Nihayet durup bir kapıyı açtığında nereye geldiğimizi anladım. Banyoya gelmiştik.
"Kılıç burada ne yapacağız?"
"Fotoğraf çekeceğiz." Şimdi anlamıştım ama bu fotoğraf merakını anlamamıştım. Çantamdan telefonumu ve bıçağımı çıkardım telefonumun kamerasını ayarladım çantamı kenara koydum.
Çektikleri fotoğraf;
"Tamam çekindik, artık çıkalım mı?"
"Olur, hadi gel." Kılıç yine beni kolumdan tutup bir yerlere sürüklüyordu. Parti alanına geldiğimizde, bulduğumuz koltuğa oturduk. "İçecek bir şey istiyor musun?"
"Kokteyl istiyorum." Yanımdan ayrılıp mutfağa doğru ilerledi ben de oturduğum yerden etrafı inceledim. Bir anda bir kız geldi yanıma oturdu.
"Sen Kılıç'ın şu anki takıldığı kız olmalısın?"
"Takıldığı?" Bu da kimdi şimdi? Peruğundan ve makyajından dolayı tanımak zordu. "Yerinde olsaydım takıldığı demezdim."
"Öyle değil misin?"
"Değilim."
"Her takıldığı kız böyle der zaten. Kılıç bir kaç gün sonra seni bıraktığında anlarsın onun gözündeki değerini."
"Peki, sen kimsin de benimle böyle konuşuyorsun?"
"Ben Selin, Kılıç'ın ilk aşkıyım." Kahkaha atmaya başladım cidden atıyordum.
"Emin misin? Ayrıca o nasıl bir tanıtma şekli, senin tek vasfın Kılıç'ın ilk aşkı olmak mı? Kendini tanıtabileceğin başka bir şey yok mu?"
"Evet, eminim. Ayrıca senden çok daha fazla şey yapabiliyorumdur."
"Nasıl bu kadar eminsin, şaşırdım doğrusu. Çıktığı kızların çizelgesini mi yaptın, doğumundan itibaren."
"Magazinde kimseyle görünmedi benden önce."
"Çocukken Kılıç'ın magazinde ne işi olsun?" Bu kız cidden salaktı, Kılıç'la çıktığı zamanlar Kılıç 19 yaşında falandı ama ondan öncesi olabileceğine aklı yetmiyor.
"Seninle daha fazla konuşamayacağım. Kılıç'ta geldi zaten." Sen ona diyecek bir şey bulamadım desene. Kılıç elindeki kokteyli bana uzattı.
"Sen artık gitsen diyorum Selinciğim görüyorsun ki sevgilim geldi." Selin kalktı ve bana iyice baktı. Sonra Selin'in yanına tanıdık bir yüz geldi. Ardından yanıma Kılıç oturdu.
"Unutma Afra, Kılıç benden sonraki herkesle beni kıskandırmak için sevgili oldu. O küçük oyununuzu anlayamayacağımı mı sandınız? Biz hep böyle ayrılır barışırız. Yine öyle olacak. Kötü duruma düşen sen olacaksın." dedi.
"Uzatma Selin hadi yürü." dedi, o tanıdık yüz. Ve Selin'i kolundan sürükleyerek götürdü.
Bir anlığına cidden nefes alamadığımı hissettim. Bunu anladığına göre akıllı bir kadındı. Ama eğer dediği gibiyse, Kılıç beni kullanıyorsa o kız için ve ben bunu anlarsam, o zaman her şey daha farklı olur.
"Ne dedi sana?"
"Boş şeyler."
"Emin misin?"
"Evet." dedim ve tanıdık yüz geri geldi. Tanıdık yüzün adı, Eflin'di. Bu sefer yanında sevgilisi vardı. Eflin'i 2 yıl önce tanımıştım ve o günden itibaren kalbimde büyük bir yer almıştı. "Orman gözlü kız, nasılsın? Kavuştuk nihayet!" dedim heyecanla. Ve konuşmamız öyle ilerledi.
💸
Gece bir süre daha bu akışta devam etti. Artık saat 2 olmaya yakın benim uykum gelmişti. "Kılıç."
"Efendim Afra?"
"Benim uykum geldi."
"Sen uyu ben seni götürürüm zaten birazdan gideriz. Ben vereyim Batuhan'a hediyesini." Kafa salladım.
Sonra aklıma gelen şeyle, "Kılıç dur." dedim.
"Durdum Afra."
"Benim hediyemi de ver."
"Veririm, Afra." Dengem bozulmadan ayağa kalkmaya çalıştım ama koltuğa geri çakıldım. Kılıç'ın beni bir an kollarımdan çekmesiyle bedenine çarptım.
"Ayy." Ellerim Kılıç'ın göğsündeydi, Kılıç'ın elleride belimde. "Kılıç, ben şimdi fark ettim. Daha önceden de fark etmiştim ama sen hatırlamıyorsun fark ettiğimi. Ne kadar saçma bir cümle oldu bu?"
"Neyi fark ettin?"
"Kaslarının ne kadar güzel olduğunu."
"Öyle mi?"
"Öyle."
"Kaslarını öpeyim mi?"
"Afra şu an kafan yerinde değil. Sen otur şuraya gideceğiz zaten."
"Nereye gideceğiz?"
"Evine."
"Beni benim evime mi atıyorsun?" Parmağımla Kılıç'ın burnuna dokundum. "Seni çapkın."
"Afra ne diyorsun?"
"Ne diyorum?"
"Hadi otur uslu uslu gideceğiz."
"Güllü beyaz ayıcık alırsan uslu dururum."
"O nereden çıktı şimdi? Neyse tamam alacağım."
"Yaa teşekkür ederim." Kılıç'ın dudağını öptüm geri çekildim. "Şimdi beni bırak ben oturacağım uslu uslu ama hızlı gel sonra güllü ayıcık alacağız." Kılıç kafasını salladı gitti.
💸
Sıcaklıkla gözlerimi açtım etrafa bakındım, odamdaydım. Kılıç üstümü örtmüş şimdi de gidiyordu. "Kılıç beni terk mi ediyorsun?" Gözlerim dolmaya başlamıştı.
"Afra, yok öyle bir şey. Nereden çıktı?"
"Ama demişti Selin, o seni bırakır diye." Ağlamaya başlamıştım. Kılıç gelip saçlarımı okşamaya başladı.
"Selin'in laflarına mı inandın gerçekten?"
"Evet, ayrıca sen beni sürekli kandırıyorsun. Güllü beyaz ayıcık bile almadın bana." Kılıç benim yanıma oturup bana sıkıca sarıldı ben de kafamı göğsüne koydum. Gözlerime düşen ağırlıkla gözlerimi kapadım.
-Bölüm Sonu-
Kıyafetlerini beğendiniz mi??
Ayrıca Shaggy Scooby-Doo da ki Shaggy
Bu arada Afra uykum geldi dediği sahneden itibaren sarhoş
Sosyal medya hesaplarım:
•Twitter: cigrttesafterhim
•Tiktok: .starashes
•Instagram: _starashes