Olaysız bir günümüz yoktu bütün mardin delalin hastaneye kaldırılmasıyla çalkalanıyor dı sabahın erken saatlerinde beratın telefonu çalınca ayaklandık berat delalin hastaneye kaldırılmasını duyunca hızla aşağıya indi bende üzerime birşeyler geçirip indim herkes ayaklanmıştı berat telaşla. " Duydunuz mu delali hastaneye kaldırmışlar " diye bağırdı.
Belli ki kimsenin haberi yoktu boran ağa hızla kalkıp " ne diyorsun sen berat kim sana söyledi bunu* dedi
Berat " telefon geldi şimdi hadi gidelim onu orda yanlız bırakacak değiliz dimi abi ?"
Haşim ağa " unuttunuz mu sizin delal diye bir kardeşiniz yok " dedi
Havin " bari bugün yapma kim bilir kıza neler yaptılar ki hastaneye kaldırdılar kızımızı sahipsız bıraktık sürekli aşağılandı hiç mi düşünmüyorsun o bizim kızımız canımız " dedi ağlayarak."
Haşim ağa birden ayağa kalkıp " sen onun için ağlıyor musun Havin yapma senin kızın kaçarak bizim yüzümüzü yere düşürdü berat delal ölmesin diye berdeli kabul etti bunca şeyleri kabul edip hiç birşey olmamış gibi onu bağrıma mı basayım bunu benden nasıl istersin yaptıklarını nasıl unutursunuz"
Boran " baba haklısın ama o bizim bacımız ne olursa olsun ne hatta yaparsa yapsın bacımız atamayız evet bizde sinirliyiz ona ama ne olduğunu da merak ediyorum belki dövdüler belki birşey yaptılar bacımızı sahipsiz bırakmayız."
Berat " bende böyle düşünüyorum baba zaten biz delale yaşayacağı en büyük acıyı verdik zaten o acı çekti bizim yokluğunuzda bu ders ona yeter baba "
Haşim ağa " hepiniz defolun gidin benim Delal diye bir kızım yok " dedi konağı inleterek.
Haşim ağanın dediklerinden sonra hep birlikte çıktık konaktan hızla hastaneye geldik Havin annenin göz yaşı bir an olsun dinmedi hastaneye gelince herkes toplanmıştı berat gönderidiği korumalardan birini görünce ne olduğunu sordu " ağam mizgin merdivenden atmış dövmüş baya kötü durum da " dedi berat elini yumruk yaptı yoğun bakımın önünde duran mirhana koşar adımlarla gitti yakasından tutup yüzüne yumruk attı. Mirhan ne olduğunu anlamadı bir anda berat yere düşen mirhanın yakasından tutu " lan sen benim bacıma böyle mi sahip çıkıyorsun eğer ona birşey olursa seni diri diri mezara koyarım duydun mu " dedi bağırarak zor bela mirhan ve beratı ayırdılar berat çok öfkeliydi. Sinirinden herkese çatıyordu.
Annem babam yengem ve amcam bir aradaydı yanlarına gidip konuşmak istedim yengem çok kötü duruyordu en az Havin anne gibi ağlıyordu mizgin gıcıklık yapmasa herkes delali çok seviyordu yengemin kolundan tutunca berat bağırdı bir anda bana " şilannn gel buraya " dedi berat resmen bana bağırmayı huy edinmişti ailemin yanında bana bağırması dan hoşlanmadım hiç tam berata birşey söyleyeceğim sırada annem kolundan tutup " şilan yeri değil kocanın canı yanıyor belliki git yanında dur sesini çıkarma baban da çok sinirli berat birdaha bağırsa babanı tutamayız biliyorsun babanı düşmanlık olmasın git kızım " dedi. Yengem " git şilan zaten sana karşı mahcubuz yüzüne bakacak yüzümüz yok mirhan yüzünden nelere katlanıyorsun bir de huzurun bozulmasın " dedi.
İkisini de öpüp beratın yanına geçtim " bana sordun mu giyorsun oraya ?"
" Sana sormama gerek yok onlar benim ailem sen kabul etmesende mirhan benim kuzenim ailem tabi gideceğim."
Berat üzerime yürüyüp birşey söyleyeceği sırada boran ağa kolundan tuttu " berat şilana kızıp durma başkalarına sinirlenip kızdan sinirini çıkarma şilan doğru söylüyor onlar şilanın ailesi mecbur gidecek yanına hem şimdi sırası değil delal çıksın gitsin evine sizde evinizde konuşursunuz."
Boran ağa beni iyi kurtarmıştı yoksa berat önünde beni azarlayacaktı. Sonra kesin kavga çıkardı babam asla birinin bana birşey demesini kabullenemezdi.
Yoğun bakımın kapısı açıldı doktor çıkınca hepimiz yanına gittik " merak etmeyin delal hanım gayet iyi ama bunu ona kim yaptıysa darp raporu alıp şikâyetçi olabilirsiniz delal hanıma da bebeğine de birşey olabilirdi. Şimdi odaya alıyoruz çok kalabalık olmayacak şekilde görebilirsiniz." Dedi delal hamile miydi ?
Herkes sevinç yaşıyordu delalin iyi olaması hepimizi sevindirmişti havin anne birden yengemin ve amcamın yanına gitti. " Benim kızım sahipsız değildir bu yaptığınızı size hiç yakıştıramadım mizgini halla o konakta nasıl tutuyorsunuz ben sizin kızınızdan şikayetçi olacağım bunu onun yanına bırakmayacağım Mehmet'in hayatını mafvettiği yetmiyormuş gibi şimdide delale mi sıra geldi ben çocuklarımı mizgine yedirmem gerekirse kızımı alırım ama size kızımı harcatmam. " Dedi
Yengem " biz mizginle baş edemiyoruz göremediğimiz doktor kalmadı biz delali kendi kızımız gibi çok seviyoruz sabah erkenden olmuş normalde onların ikisini hiç yanlız bırakmıyoruz biz kendimizi çok mahçup hissediyoruz size karşı kızınıza sahip çıkamadık. " Dedi yengem gerçektende delali çok seviyordu.
Havin " birdaha kızımın kılına zarar gelirse bu gördüğünüz mardin varya sizin başınıza yıkarım." Dedi Havin anne resmen yengem ve amcamı tehtit etmişti.
Delali odaya alınca herkes yanına girmek istedi etrafıma bakınırken beratı göremedim. biraz ileri gittikten sonra arbasına yaslanmış düşünceli bir şekilde siğara içerken gördüm. yanına boran ağa da vardı yanlarına gidip ''berat ne yapıyorsunuz burda?'' gözleri dolu bir şekilde '' çok korktum Şilan ona bir şey olsaydı kendimi hiç affetmezdim ben çok kötü bir abiyim hırsım uğruna kardeşime çok kötü davrandım ben istemezdim böyle olmasını onun da her kız gibi babasının evinden telli duvaklı çıkmasını isterdim hayatımızı karattı evet şimdi mutluyuz birbirimziden hoşlanıyoruz ama ya birbirimizi hiç sevmeseydik şilan delalin hatası yüzünden hayatımız daha kötü olsaydı hangi aile ister şilan ? kardeşi kızı kaçsın? ''
haklısın berat ama çok sevmişler bibirilerini sonunu düşünememişler düşünselerdi eminim yapmazlardı sende kendini toparla berat bak kardeşin içerde yatıyor ona birşey olabilirdi onu kurtaramaya bilirlerdi bak Fırat ve Mehmet içeride onlar kardeşlerini affetti sizde delali affede bilirsiniz ölümlü dünya kimin erken gideceğini bilemeyiz "
Boran ağa " canımız yanıyor bize yaptıklarını onlar gibi unutamıyorum nasıl hiç birşey olmamış gibi gidip ona sarılırım?"
" Onun şimdi size ihtiyacı var bakın kardeşiniz hamile siz ona sırtınızı dönerseniz o daha kötü hissedicek bebeğine üzüntüden birşey olabilir bunun olmasını istemezsiniz dimi delale kıyamıyorsunuz ben sizin haber geldiğinde ki gözünüzde ki korkuyo gördüm siz ne kadar umrumda değil desenizde delal sizin için çok önemli onu affedebilirsiniz bunu yapabilirsiniz.
Boran ve berat birbirine baktı berat abisine bakıp " ben dayanamıyorum abi gideceğim ne olursa olsun o bizim bacımız aramayız onu onların içinde sahipsiz bırakmayız.
Boran elini beratın omzuna atıp hastaneden içeriye girdi sonu da ikna etmiştim onları odanın içerisi oldukça kalabalıktı delal iki abisini görünce ayaklandı zorla ayağa kalkınca berat " kalma delal " dedi delal abisini dinlemedi ikisine yaklaşıp sımsıkı sarıldı hıçkırıklarını tutamadı " sizi çok özledim " dedi
Berat ve boran Birlikte " bizde seni çok özledik kardeşim " dedi.
Üçü birbirine sımsıkı sarılıyordu içeriye doktor girince birbirilerinden ayrıldılar " ooo delal hanım iyisiniz ayaklanmışsınız " dedi
Delal " evet iyiyim teşekkür ederim " dedi gülümseyerek
Doktor " taburcu olabilirsiniz ama bu gece uyumazsanız iyi olur kendinizi kötü hissederseniz geliniz " dedi.
Berat " merak etmeyin uyutmayız delali sabaha kadar yanından ayrılmayız konağa götüreceğim seni hem Helin ve zeynepte seni merak ediyor " dedi.
Mirhan birden " delali hiç bir yere götüremez siniz " dedi.
Berat mirhanın yakasına yapışıp " sana soran mı oldu lan yine mi dayak istiyorsun ".
Boran " berat sakin ol sen de mirhan gelsin bir kaç gün kalsın sizde mizgine bir çözüm bulun Mizgin o evden gitmediği sürece kardeşimi göndermem " dedi.
Mirhan " tamam boran ağa Sadece bir kaç gün Mizgin gidince karımı gelip alırım sadece bir kaç gün " dedi korkuyordu delali ona vermeyecekler diye.
Herkes anlaştıktan sonra arabalara binip konağa doğru Yola koyulduk
Delal " babam beni kabul edecek mi ki siz beni götürüyorsunuz ?" Dedi berata.
Berat " seni bu halde nasıl o konağa gönderelim delal o mizginin sana ne yapacağı belli olmaz bir süre kalıcaksın mecbur babamda kabıllenecek ."
Sonunda konağa gelmiştik asıl yüzleşme şimdi başlıyordu hepimiz konaktan içeri girince helin bağırarak " delal ablaaa " dedi haşim ağa ayağa kalkıp bize baktı.
Haşim ağa " siz ne hakla benim evime bu kızı getirirsiniz bana sordunuz mu?"
Mehmet " baba görünüyor musun halini ? Yapma böyle oda çok pişman bırak elini öpsün barışın " dedi.
Haşim ağa " benim affedilecek bir kızım yok söyleyin defolsun gitsin bu evden nasıl kaçıp gittiyse şimdide öyle gitsin."
Fırat " gidemez baba biz bırakmayız Mizgin o evden gitmeyene kadar delal giremez "
Haşim ağa " ozaman ben giderim " dedi arkasını dönüp gideceği sırada delal " babaaaaaaaa" diye bağırdı haşim ağa birden durdu kızının sesine delal arkasından gitti babasının arkadan babasına sımsıkı sarıldı " affet baba yaptım bir hatta affet kömür gözlü kızını çok özledim yapma gitme beni sensiz bırakma beni sahipsiz bırakma "
Haşim ağa " sen giderken bananı düşündün mü delal ?"
Delal " kalbime yenik düştüm baba sevdama yenik düştüm ben çok kötüyüm ben sizsiz çok kötüyüm ölüyorum yapamıyorum " dedi.
Haşim ağa " öl ozaman delal öl bana bu acıyı yaşattın ya öl benim için ölsün zaten ölüler ağlamaz"
Delal babasının ayaklarına kapandı haşim ağa ne kadar gaddar gibi görünse de kızını affetmedi diye görünse de affetmişti çoktan yerde ayaklarına kapanan delali kaldırdı " kalk delal bebeğine birşey olacak ağlama " dedi
Delal " sen beni affetmezsen ben hergün böyle ağlayacağım hergün acı çekeceğim " dedi
Haşim ağa kızına sımsıkı sarıldı saçlarından öpüp " ağlama benim kömür gözlü kızım " dedi sımsıkı sarıldı ikiside sonunda barışmıştı. Sonunda herkes delali kabul etmişti..
Delal yorgun olduğu için hemen ona odasını hazırlamıştık yemek olana kadar dinlemesini söylemiştik sabaha kadar uyumamalıydı zaten gelen misafirlerden fırsat bulamazdı delal azad da gelmişti ondan mümkün oldukça kaçıyordum o gece söyledikleri aklıma geldikçe tüylerim diken diken oluyor du bunu bana nasıl söyleye bilirdi ne olursa olsun ben onun yengesi olmuştum bunu bana söylemesi çok saçmaydı rozerin dicle ve ben birlikte gelen misafirleri ağırlıyorduk rozerin arada kızıyla ilgileniyordu acıktığı zaman yanına gidiyordu delale bırakmıştı asmini şimdiden alış diyordu delale, delal hâlinden gayret memnundu çok mutlu görünüyordu ailesini çok özlemişti.
Bir yandan helen misafirlerle ilgileniyorduk bir yandan da erkeklere yemek görüyorduk üzerime su dökülünce odama gidip üzerimi değiştirmek istedim tam odama gideceğim sırada bir el kolumdan tuttu " şilan " dedi
Sert bir şekilde kolumu çektim " ne yapıyorsun azad sen ? "
Azad " düşündün mü Şilan geliyor musun benimle ?"
" Düşünmeme gerek yok ben kocamla mutluyum onu deli gibi seviyorum senden de bunu hiç duymamış olarak sayıyorum berat duyarsa seni öldürür git azad burdan " dedim.
Azad " şilan sen gelmiyorsan ben seni zorla götürürüm " dedi bir anda kolumdan tutup beni sürüklemeye başkadı bağırarak " bırak kolumu " dedim ama kimse yoktu etrafa kimse beni duyamazdı ev kalabalıktı ama kimse yukarıya çıkmazdı.
Azad " daha mutlu olacağız şilan gel benimle direnme " dedi kolumdan çekerek "
Azada karşı direne miyordum ekek gücüyle bir değildi gücüm artık sonum gelmişti eğer kimse beni kurtaramazsa azad beni götürecekti
"
Azad benim kolumdan çekmiş götürürken birden biri beni çekip arkasına almıştı bunu yapan tabi berattı azadın boynundan tutup duvarla kendi arasına sıkıltırdı berat bugün katil olmazsa iyiydi şimdi azadın sonu gelmişti..