İyi okumalar💜💜💜
Taehyung'un ağzından;
Sabah odamdaki patırtılarla uyandım. Gece güzel bir uyku çekmiştim.
Yatakta doğrulup etrafa bakındığımda Hoseok'u gördüm.
"Günaydın." diyip gülümsedi.
"Günaydın Hoseok, saat kaç acaba?"
"Sekiz efendim. Banyonuz hazır. Kıyafeteriniz de. Kral Jeon sizi kahvaltıya bekliyor."
"Teşekkürler Hoseok." ayağa kalktım ve banyoya ilerdim. Ilık suda güzelce yıkandım. Artık tamamen ayılırken havluya sarınıp çıktım. Paravanın arkasına geçip elbiseye baktım. Daha sade bir elbiseydi. Rengide çok güzeldi.
İç çamaşırımı giydikten sonra onu da dikkatlice giydim ve paravandan çıktım.
"Çok yakışmış." dedi Hoseok.
"Teşekkürler Hoseok. Bu arada merak ediyorum. Eşin bu Sarah sarayda mı?" diye sordum. Aynalı masaya otururken.
O da hemen yanıma geldi ve saçlarımı tararken konuşmaya başladı.
"Evet efendim saraydan biri orduda asker. Adı Yugyeom."
"Umarım iyi anlaşıyorsunuzdur. Eğer bir sıkıntın olursa lütfen anlat bana. Yanında olurum her zaman."
"Teşekkür ederim. Uzun zamandır evliyiz ve Yugyeom çok iyi biri beni çok seviyor. Bende onu."
"Çok sevindim. Hep böyle gider umarım."
"Darısı sizin başınıza efendim. Kral Jeon ile çok yakışıyorsunuz."
"Teşekkür ederim."
Saçlarımı taraması bittiğinde yüzüme hafif bir makyaj yaptık. İnmeden önce ayağıma beyaz sade babetleri giydim ve odadan çıktık.
Yemek salonuna inerken yine dünkü gibi herkesin gözü bendeydi. Aldırış etmedim.
Yemek salonuna geldiğimde muhafızlar kapıyı açtılar ve içeri girdim.
Jungkook sandalyesinde oturuyordu ancak yemiyordu. Geldiğimi gördüğün hemen bana döndü.
"Günaydın sevgilim." gülümsedim.
"Günaydın güzelim. Geç otur." diyip yanını gösterdi.
Bende sandalyeye oturup ona gülümsedim. Elimi tuttu ve öptü hafifçe.
"Güzel uyudun mu?"
"Hmhm güzeldi."
"Demek güzeldi... Ben senin yokluğunda uyuyamadım ama." dedi sitemle. Kıkırdayıp elini tuttum.
"Az kaldı sevgilim. Evlendikten sonra uyuyacağız beraber."
"Öyleyse çok uzatmayacağım bunu. Bugün hazırlıklar başlasın. En kısa süre de evlenelim. Sana kavuşmak istiyorum çünkü. Sen istediğin gibi her şeye karar ver. Her şey senindir. Bu arada Jimin'e de mektup yazmalıyız. "
"Madem öyle diyorsun olur, hazırlıklar başlasın ama tek ben değil seninde fikirlerin olsun ve Jimin'e bugün mektup yazacağım. Bu hafta içinde gelmeleri için uygun mudur?"
"Uygundur güzelim."
"Güzel o zaman hadi yiyelim çünkü çok acıktım."
***
Kahvaltıdan sonra Jungkook tüm saray çalışanlarına bildirmişti düğünü tabii halka da. Bu hafta sonu düğün yapılacaktı. Bu yüzden herkes bir teleşa kapılmıştı. Yemekler, süslemeler, elbiselerimiz ve daha bir sürü şey...
Tabii benim ilk işim Jimin'e mektup yazıp hemen gelmesini istemek olmuştu. Gün içinde akşama mektup Min Krallığında olacaktı.
Ondan sonra Hoseok ile düğün için konuşmaya başladık ve tabii ki Jin Hyung'u da çağırmıştım. Hoseok ile iyi anlaşmışlardı. Bu güzeldi.
Şimdi hava güneşli olduğundan sarayın bahçesindeki çardakta oturuyor çay içerken ikisiyle konuşuyordum. Hoseok bir yandan istediklerimi not alıyordu.
"Jimin gelince kızmasın. Karar veriyoruz ama." dedi Jin Hyung.
"Mektupta bahsettim onun gelmesi perşembe düğün ise cumartesi olacak. Geç kalınır. Çok isterdim ama anlayışla karşılar beni." dedim.
"Evet o da var haklısın Taehyung. Eee o zaman çiçeklere karar verelim. Renk olarak mor ve beyaz istiyorsan çiçeklerde mor ve beyaz olsa fena olmaz." dedi Jin Hyung.
"Evet Hyung güzel olur. Gül istiyorum ama mor gül?"
"Mor gül yok ancak mor ve krem lalere ne dersin? Mor lale asalet anlamında krem lale ise sonsuz aşk demek." dedi Hoseok.
"Evet bu çok güzelmiş onlar olsun o zaman."
"Evet anlamlarıda hoş." dedi Jin Hyung.
"Çiçekler tamam, süslemeler de tamam. Renklere karar verildi. Yemek seçimini Jin Hyung'a bıraktın. Ama elbisen? Ne renk giyeceksin?" diye sordu Hoseok.
"Aslında beyaz diye düşünülüyor ama Jungkook mavi bir elbise istedi. O yüzden mavi olacak."
"Peki o zaman. Terzilere gidip ilgileneceğim ama sen önce nasıl bir şey istiyorsun?"
"Kabarık, düşük omuz ve üstünde küçük taşlar olabilir. Mavi demiştim o zaten."
"Güzel geriye pek bir şey kalmadı. Bunlarla ilgilenmek kalıyor. Tacınız ile Kral Jeon ilgilenecek. Bu yüzden bu konuda bir şey yapmamıza gerek yok. Ha bir de Kral Jeon isterseniz oda da değişiklikler yapabileceğinizi söyledi."
"Oda için değişikliğe şuan gerek yok. Güzel bence belki ileride." dedim ve ayağa kalktım.
"Gidip terzilerle konuşalım." dedim.
Hoseok bana eşlik ederken Jin Hyung yemekler için mutfağa döndü ve koşuşturmalar böylece başlamış oldu.
***
Günlerden cumaydı. İçimde büyük bir heyecan vardı. Jimin dün gelmişti ve gelir gelmez heyecanla bana sarılmıştı.
" Çok sevindim. Dünyadaki en mutlu insanım şuan."demişti. Geldiği gün düğün hakkında konuştuk ve o da bazı eklemeler yaptı. Elbisem ise bitmek üzereydi. Bu akşam odama getirilicekti. Yarın sabah kapılar açılacak bir sürü soylu insan saraya gelecekti. Düğünümüz için.
Her şey düzene giriyordu sonunda. Bunun içinde çok mutluydum. Şimdi saat gece ikiye gelirken yatakta uzanıyordum ancak uyuyamıyordum.
Bir o tarafa bir bu tarafa dönsemde fayda yoktu. Çok heyecanlıydım! Balkona dönük yatarken kapımın açılmasıyla o tarafa döndüm. Gelen Jungkook'tu.
Bu hafta çok görüşememiştik. Yemekler harincinde ikimizde sürekli bir şeylerle ilgileniyorduk. Öpüşememiştik bile. Neyse ki özlem yarın son buluyordu.
"Jungkook?" dememe kalmadan kapıyı kapattı ve yanıma geldi. Yatağa oturup gözlerime baktı.
"Çok özledim seni. Uyku da tutmadı."
"Bende özledim ve beni de tutmadı uyku." diyip gülümsedim. Elini yanağıma koyup okşadı.
"Yarın çok güzel olacak. Evleneceğiz ve tamamen benim olacaksın." dedi burnunu burnuma sürterken.
"Hmhm senin olacağım tabii sende benim olacaksın." ellerimi boynuna sardım ve ensesindeki saçlarıyla oynamaya başladım.
"Taehyung dayanamıyorum. Dudaklarını özledim."
"Bende özledim ve sanırım bir kaçamaktan zarar gelmez."dedikten sonra dudaklarına yapıştım. Tanrım çok özlemişim kirazlarını...
Özlemle öpüşürken elini belime sardı ve kucağına çekti bedenimi. Öpücüğümüzü hızlandırıp dudaklarımızı daha çok bastırdı.
Derince inlerken saçlarını okşuyırdum bir yandan.
"Taehyung ben uyuyama- Oha!"
Kapıdan gelen sesle ikimizde hızla ayrılmış kapıya bakmıştık.
Gelen Jimin'di ve bize far görmüş tavşan gibi bakıyordu.
"Ay çok özür dilerim ben Taehyung'u tek sandım. Hemen gidiyorum siz devam edin." diyip arkasını döndüğüm sırada hızla Jungkook'un kucağından kalktım ve onun yanına gidip kolunu tuttum.
"Jimin önemli değil. Jungkook'ta odasına gidiyordu zaten." diyip Jungkook'a baktım.
İstemediği çok belliydi ama mecbur kalktı ve yanımıza geldi.
"Yarın akşam öcümü alırım bebeğim. Şimdi gidiyorum." diyip göz kırptı ve odadan çıktığında şaşkınca bakan ben ve Jimin bıraktı.
"Jimin gel oturalım. Sen neden uyuyamadın?" dedim yatağa otururken o da karşıma oturdu. Biraz üzgündü sanki.
"Taehyung sana şimdi anlatmak istemezdim ama içime atmaktan sıkıldım. Kötü hissettiriyor ne yapacağımı bilmiyorum." dedi. Benide meraklandırmıştı şimdi.
"Her zaman buradayım. İstediğini anlat sana yardım edeceğim." diyip gülümsedim.
"Yoongi uzun zamandır bir bebek istiyor ki haklıda biz evleneli uzun süre oldu ancak hala bir bebeğimiz yok. Ilk zamanlar normaldi ancak artık vakti geldi ama..."
"Ne güzel işte sende çocukları çok seversin Jimin." elini tuttum ve güven vermek istercesine okşadım.
"Evet çok istiyorum hatta kaç kere denedik tam üç aydır ama olmuyor hamile kalamıyorum bir türlü." gözleri dolduğunda benimde gözlerim dolmuştu. Sıkıca sarıldım ona.
"Jiminie üzülme belki doğru vakit daha gelmedi. Sakın sorun arama kendinde. Bir çözümü vardır illa ki? Belki hekime danışırsak?"
"Bilmiyorum Taehyung. Normalde olması gereken bir şey evet erkek omegayım biraz daha zor ama kaç kere denedik şimdiye olması gerekiyordu.
"Bence bunu Jin Hyung ile de konuşalım annesi şifacıydı o da biliyor bir şeyler belki de işe yarar şeyler vardır?"
Hemen modu değişti ve gülümsedi.
"Gerçekten mi?"
"Tabii ki elbette çözümü vardır. Hem Yoongi Hyung sıkıştırmıyor mıyor seni değil mi? Zannetmiyorum geri ama..."
"Hayır hayır o önemli olmadığını söylüyor beni üzmemek için ama annesi çok gıcık bir kadın biliyorsun. Saçma sapan konuşup beni sinir ediyor. Neymiş Yoongi'ye kadın bir omega bulacakmış, torun istiyormuş. Benim çocuğum olmuyormuş!"
"O kadın gerçekten her şeye maydanoz ama sen onu takma. Hiçbir şey yapamaz."
"Biliyorum zaten Yoongi sırf bu yüzden küstü onunla. Yüzüne bile bakmıyor canım kocam."
"Seni çok seviyor. Belli zaten bu." diyip gülümsedim.
"Teşekkürler Taehyung konuşmak iyi geldi. İyi ki yanımdasın." diyip sarıldığında bende ona sarıldım.
"Sende iyi ki varsın Jimin."
*
*
*
Taehyung'un giydiği elbise
Sonsuz aşk anlamındaki lale
Asalet anlamındaki mor lale
Hoseok'um💜
Sizi seviyorum. 💛
💜💜💜