Kavuş(m)a

4.5K 377 115
                                    

İyi okumalar💜💜💜

Taehyung'un ağzından;

Odaya girdiğim an karşılaştığım görüntü ile öylece kalakalmıştım. Jung Su üstünde gecelikle Jungkook'un kucağında iken, Jungkook'un eli onun bileğine sarılıyordu.

Kendime geldiğim an ise dolu gözlerimle bağırdım.

"Ne oluyor burada?! Jungkook!"

Jungkook'un kırmızı gözleri benim bağırmam ile siyah olurken şaşkınca kucağındaki Jung Su iyi ittirdi. Jung Su yere düşerken acıyla inledi.

"Senin ne işin var burada? Hemde bu kılıkta nasıl gelirsin?"diyip Jung Su'ya ilerledim.

Sertçe kolunda tutup kaldırırken bağırdım.

"Amacını bilmediğimi  sanıyorsun ha?! Jungkook'a sözde aşık oldun ve şimdi de onun etkisiz halinden yararlanıp bir de benim geceliğimi giyip karşısına çıktın. Ne sandın? Seninle yatağacağını mı?! Bizim mühürlü olduğumuzu bilmiyor musun? Sence onun ne hissettiğini, kurdunun ne hissettiğini ben bilmiyor  muyum? Seni istemediğini senin taklitçi olduğunu çok iyi biliyor!"

"B-ben..." diye kekeledi.

"Sen bundan sonra burada olmayacaksın! Zindana atılacaksın! Kesin kararımı verdiğimde ise emin ol bu saraydan hatta bu topraklardan çok uzakta olacaksın!" kapıyı açıp onu dışarı attım, yere sertçe düşerken muhafızlara seslendim.

"Alın bu sürtüğü!" diye bağırdım. Çok sinirliydim. Muhafızlar hızlıca gelip kollarından tutup kaldırdılar.

"Karanlık zindana atın. Yemek, su yok!" muhafızlar beni onaylayıp Jung Su'yu götürürlerken Jung Su ağlayıp isyan etsede karşı çıkamadı ve gözden kayboldular. Sakinleşmeye çalışıp içeri girdim. Jungkook yatakta oturuyordu. Başı eğikti. Elleriyle oynuyordu.

" Taehyung ben üzgünüm. "dediği zaman bir hıçkırık kaçtı dudaklarından. Ağlıyordu. Oysaki onun bir suçu yoktu.

"Üzgünüm bunu yaşamanı istemezdim. Tam bir şerefsizim. Aptalım. "yanına gidip yatağa oturdum. Başını kaldırıp göz yaşlarını sildim.

Ben onun ne hissettiğini anlıyor, hissediyordum. Bu yüzden ondan yana bir şüphem yoktu. Jungkook o omegaya dair sadece tek bir şey hissetmişti o an. O duygu da tiksinme.

" Senin bir suçun yoktu. Ne hissettiğini biliyorum. Şimdi sakin ol lütfen. Anlatmıştım o omeganın sana karşı bir şeyleri vardı ama bu kadarına da cesaret etmesi..."

Ellerini belime sardı.

"Üzgnüm."

"Üzgün olma. İyi ol." diyip ellerini tuttum. "Zaten iyi durumda değilsin. Kızgınlıktasın. İlk günü ve kendini bile bilmeyecek bir haldesin."

"Onu göremedim bile. Bir anda kucağıma oturdu sonra da sen geldin."

"Evet hissettim merak etme. Jungkook biz eşiz biliyorum sende biliyorsun. Şimdi lütfen öp beni ve bu kötü anıyı unutalım." diyip dudaklarına yaklaştım. Anında dudaklarıma yapışıp öpmeye başlarken bende karşılık verdim. Elleri elbisemin iplerine gitmiş çözdüğü gibi elbisemi üstümden çıkarmıştım. Üstümde sadece dantelli iç çamaşırım kalırken bende pantolonunun fermuarını indirdim ve iç çamaşırı ile beraber çıkardım onun yardımıyla.

Acele ediyorduk. Çünkü o çok zor durumdaydı. Sertleşmiş aletini hissettiğimde zaten rahim girişim yeterince ıslaktı. Beni tek hamleyle yatağa yatırırken dudaklarını boynuma kapatmış, iç çamaşırımı çıakrıp sertliğini içime sokmuştu. Derince inlerken ellerimi sırtına koyup sarıldım.

Kingdom Of The Jeon -Kooktae-Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz