Kraliçem Olacaksın

6.1K 536 183
                                    

İyi okumalar💜💜💜

Taehyung'un ağzından;

Bir hafta.

Tam bir haftadır ondan kaçıyordum. Yanına gitmiyordum. Sabah odasına da gitmiyordum. Sadece gün içinde yemek salonunda görevimi yerine getiriyordum. Üzgündüm. Kafam karışıktı. Aklımda sürekli düşünceler dönüyordu. Ne yapacağımı bilmiyordum. Jungkook gerçekten ihtiyaç için mi öyle bir gece geçirmişti? Yoksa gerçek miydi duyguları? Ama o da biliyordu. Şu ana kadar her Kral bir soyluyla evlenmişti. Onunda bir soyluyla evlenmesi gerekti. Bu bir kural haline gelmişti. Bense bu kuralı unutmuş kendimi aptal hayallere inandırmıştım. Bir hafta boyunca o da Mi Ren'le alakadar olmuştu. Ne zaman görsem yanındaydı. Hyerin ise yüzündeki memnun gülümsemesi ile ikisini izliyordu.

Şimdi büyük balo salonunun kare taşlarını temizliyordum. Elimdeki fırçayla sertçe temizlerken ağlamamak için zor tutuyordum kendimi. Onu düşünmek bir haftadır ağlatıyordu beni. Dizlerim üstünde oturup etrafa baktım. Sabahtan beri uğraştığım salon daha bitmemişti bile ve güneş batıyordu şu an.

Bu görevi Hyerin vermişti. Eminim aklınca bana ders vermek istiyordu. Yerimi gösteriyordu bana ki haklıydı. Benim görevim buydu. İnsanlar üstüne basıp geçerdi bende temizlerdim böyle.

Göz yaşlarım tek tek akarken burada dans ettiğimiz geldi aklıma. O kadar büyüleyici bir geceydi ki... Sahteden de olsa bir geceliğine bir soylu olmuştum ben. Üstümde mükemmel bir elbise, özenle yapılmış saçlarım ve makyajım bir de parıltılı tacım. Dışarıdan güzel bir omega prens gibi gözükürken aslında sadece bir hizmetçiydim. Değersiz bir çöp parçası.

Tekrar fırçayı yere koydum ve temizlemeye başladım. Eklemlerim kıvrılmaktan ağrısa da durmadım. Ellerimin bazı yerleri kanıyordu ama umurumda değildi. Ben bunlara layıktım.

Fırçlamaya devam ederken kapı açıldı ve kapandı. Jin Hyung gelmiştir diye düşünürken onun feromonu doldurdu balo salonunu.

"Taehyung..." yanıma gelip eğildi.

Başımı yerden kaldırmadım ona bakmadım. Bakarsam göz yaşlarım daha da çok firar edecekti gözlerimden.

"Bak bana lütfen. Bir haftadır sakınıyorsun güzel gözlerini. Değdirmiyorsun o güzel yeşillerini."

"Lütfen gidin Kral Jeon. Burası henüz temizlenmedi. Pislenmeyin." dedim bulabildiğim sesimle.

"Hayır gitmeyeceğim. Umurumda değil seninleyken çamura bile batarım. Yeter ki sen benim gözlerime bak. Güzel çehreni esirgeme benden meleğim."

O kadar güzel konuşuyordu ki. Yine kapılıyordum ona. Kendine çekiyordu beni.

Başımı kaldırıp baktım. Göz göze geldik bir hafta sonra.

"Bir hafta Taehyung'um. Bir haftadır kaçıyorsun benden. Yanıma gelmiyorsun. Esirgiyorsun kendini benden. Neden Taehyung?"

"Önemli bir sebebi yok efendim. Kuzeninizle alakadarsınız sizi bölmek, rahatsız etmek istemedim."

Gözlerimi kaçırdım. Ancak ellerini çeneme koyup ona bakmamı sağladı tekrar.

" Kaçırma gözlerini benden. Ayrıca neden tekrar siz diyorsun bana? Burada kimse yok. "

"Ben bir şey fark ettim." elimle eteğimi sıktım.

"Ne fark ettin meleğim söyle. Beni senden ayıran bu şey ne?"

"Biz ikimiz asla olamayız yani ben size uygun değilim. Olmaz. Ben bir hizmetçiyim bu hep böyleydi. Siz ise bir Kral. Nerede görülmüş bir Kralın hizmetçiyle evlendiği? Ayrıca evlensek bile olmaz. Ben size sağlıklı evlatlar veremem ve belki hamile bile kalamam biliyorsunuz bazı erkek omegalar doğuramıyor. Sizin için en iyi eş adayı soylu, asil kandan zarif ve güzel bir kadın omega efendim. Lütfen bunu göz önünde bulundurun. Beni bırakın. "gözlerimi sıkıca kapattım. İstemiyorum, seni bırakmak istemiyorum. Sonsuza kadar birlikte olalım istiyorum ama bu imkansız görünüyor. Üzgünüm çok üzgünüm. Karşında ağlamak istemiyorum. Beni böyle görmeni istemiyorum sevgilim.

Kingdom Of The Jeon -Kooktae-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin