Kingdom Of The Jeon -Kooktae-

By Minnieee9395

238K 18.8K 8.4K

"Kraliçe Jeon ve Kral Jeon'u o öldürdü Prensim. O omega bir katil." Omegaverse (Semekook) (Uketae) FemTae! More

Giriş
Kral Jeon ve Kraliçe Jeon
Katil Kim?
Sert Çıkışma
Kesik
Kral'ın Kardeşi
Maskeli Balo
Kolye
Kan ve Acı
Komutan Minho
Yemek
Dövüşmek Mi? Sevişmek Mi?
Her Şeyim Senin
Soo Min'in Sonu
Tutkulu Bir Gece
Soylu Biri
Kraliçem Olacaksın
Neredesin?
Soğuk
İntikam
Romantik Teklif
Düğün Hazırlıkları
Kraliçe Jeon Taehyung
(M)ühür
Hediye?
Bebek Geliyor!
Bizi(m) Gecemiz
O Benim Değil
Özlem
Sevsene Beni
Jeon Chun Hei ve Jeon Hwan
Min Krallığı
Duyuru! Bakarsanız Çok Sevinirimm
Yeni Hizmetli
Taklit
Kavuş(m)a
Sadece Sen, Ben ve Bebeklerimiz
Bu Bir Son Değil -Final-

Islak

7.3K 580 542
By Minnieee9395

İyi okumalar💜💜💜

Taehyung'un ağzından;

Soo Min. Kraliçe ve Kralı öldürten kişi Soo Min.

Ondan şüpheleniyorduk ancak o Kral Jeon'un güvendiği bir çalışanıydı. Bunu yapmasındaki amacı neydi? Bunu öğrenmem gerekiyordu. Ancak şimdi zamanı değildi. İlk önce bizimkilerle konuşmalıydım.

Bu yüzden orada çok fazla durmamış odama gitmiştim. Sabah ise her zamanki görevlerimi yerine getirmiş diğer işlerime koyulmadan önce Jimin ve Jin Hyung ile Jimin'in odasındaydık ve onlara her şeyi anlatmıştım.

"Biliyordum işte bunu hemen abime söylemeliyiz Taehyung. Daha fazla annem ve babamın katili yaşayamaz. İdam edilmeli." diyen Jimin haklıydı ancak elimizde Kral Jeon'u inandıracak bir kanıt yoktu.

"Jimin haklısın ancak kanıtımız yok. Kral Jeon'u inandıracak bir plan yapmalıyız önce. Soo Min'r tuzak kuracağız hatta bakın şöyle olacak."

***

Mutfakta Jin Hyung'a yardım ediyordum. Beraber çok lezzetli çörekler yapmıştık. Onları tek tek büyük hasır sepetlere koyuyorduk.

"Gerçekten çok güzel oldu Taehyung."

"Evet Hyung. Umarım tadı da güzeldir."

"Eminim ki güzeldir." diyen yabancı bir sesle arkamı döndüm. Gelen kişi Minho'ydu.

"Minho?" şaşırmıştım onu burada görmeyi beklemiyordum. Bahçeye çıkmam yasak olduğu için görüşememiştik gerçi ben normalde de bahçeye pek çıkmazdım.

"Selam nasılsın?" diyip gülümsedi.

"İyiyim ya sen?"

"Bende iyiyim birkaç gündür seni göremedim ve merak ettim, neden bahçeye çıkmıyorsun?"

"Ah aslında işler güçler pek vaktim olmuyor üzgünüm seni endişelendirdim mi?"

"Yani, hiç göremeyince endişelendim."

"Merak etme iyiyim." diyip tepsideki çörekleri yerleştirmeye devam ettim.

"Çörek mi yaptın?" diye sorduğunda başımı salladım.

"Hmhm sende yemek ister misin?" diyip bir tane çörek uzattım. Gülümseyip aldı ve ısırdı.

"Hmm çok güzel gerçekten. Çok beceriklisin. Hem bir sürü iş yapıp hem de bir şeyler pişiriyorsun."

İltifatlarıyla yanaklarım kızarırken teşekkür ettim.

"Umarım bir işin yoktur ve seni tutmuyorumdur?" diye sordu.

"Hayır sadece çöreklerle uğraşıyordum.

"Peki o zaman. Daha buradayım. Seninle konuşmayı sevdim."

Minho gerçekten çok tatlı ve yakışıklı bir alfaydı ancak şu ana kadar ki konuşmalarımızda ona karşı aşk anlamında bir hissiyatım olmamıştı. Sadece iyi bir arkadaştı benim için.

"Bende seninle konuşmayı sevdim. Portakal suyu da ister misin?" diye sordum.

"Ah evet olur. Antremandan önce enerji toplamam lazım."

Büyük bir bardağa portakal suyu koydum ve ona uzattım. Ardından fırındaki üzümlü kekleri çıkardım.

"Taehyung uzun zamandır buradasın yani öyle dedin. Şu zamana kadar ilgilendiğin birileri oldu mu?" diye sorduğunda şaşırdım. Böyle bir soru beklemiyordum.

"Hayır olmadı. İşimle meşgul oldum ben sadece."

"Ah anladım sende aynı benim gibi yapmışsın. İş güç derken kendimize uygun birini bulamadık." diyip güldü.

"Öyle oldu galiba." bende güldüm. Bir yandan da kabaran kekleri de büyük tabaklara yerleştirdim.

"Çörek için teşekkür ederim ve benimle konuşup işin arasında ilgilendiğin için de ancak gitmem gerek. Sana kolay gelsin. Ah gitmeden. "diyip yanıma geldi ve elini yanağıma koydu.

" Un kalmış. "dediğinde şaşkınca ona bakıyordum. Yakındık ve eli yanağımdaydı. Ancak birkaç adım geriledim.

" Teşekkürler sana da kolay gelsin. "dememle gülümsemeyip başını salladı ardından da mutfaktan çıktı.

O mutfaktan çıktıktan sonra mutfağın diğer girişinde Kral Jeon ile göz göze geldim. Başımdan aşağı resmen buz keserken gözlerinde sinir vardı ve kırmızı kırmızı parlıyorlardı. Ardından arkasını döndü ve gözden kayboldu. Rahatlamayla nefes verirken elimi kalbime koydum. Çok hızlı atıyordu. Kral Jeon'u gördüğü andan itibaren.

"Huh. Sakin ol Taehyung."

***

Akşam yemeği vakti gelmişti. Sofradaki son eksiklikleri tamamlarken Jimin içeri girdi ve yanıma geldi.

"Kolay gelsin güzel Taetae'm." gülümsedim.

"Teşekkürler Jiminie~" son tabağıda koyup geri çekildim. Her şey hazırdı. Bu sırada da Kral Jeon ve Yoongi Hyung içeri girdi. Sofraya oturdukları zaman bende yemek yemek için gidecektim. Bir de bugün banyo yapmam gerekiyordu.

"Efendim bir isteğiniz yoksa çekileceğim." dedim Kral Jeon bana dönüp başını salladı.

"Çıkabilirsin." dedikten sonra eğilip salondan çıktım. Hemen yemek alanına gidip kendime bir tabak aldım. Sebze yemeği ve pilav. Keşke bir kere de tatlı olsa da yesek... En son ne zaman güzel bir tatlı yedim? Hatırlamıyorum.

Masaya oturup tabağımdakileri yemeye başladım. Güzelce yedikten sonra tabağımı bulaşık alanına bırakıp en alt kata indim. Odamdan bir tane beyaz iç çamaşırı ve Jin Hyung'un bana hediye ettiği beyaz uzun geceliğimi aldım. Bir de havlu ve sabun.

Bu katta sadece omega hizmetçiler kalıyordu ve alfa ya da betaların girmesi yasaktı. Bizim için olan hamama gittim. İlk önce havluyu bedenime sardım ardından boş bir kısıma oturup yıkanmaya başladım. Yıkanmak gerçekten güzeldi. Hafifliyordu insan.

Güzelce yıkandıktan sonra giyinmek için olan bölümde giyindim ve hamamdan çıktım. Odama girip kapıyı kapattım ve kitledim. Havlumu küçük ipime astım. Kıyafetlerimi asabileceğim tek yer burasıydı. Ondan sonra sonra sarı saçlarımı taradım. Uyumak için hazırdım.

Terliklerimi çıkarıp yer yatağıma girdim ve gözlerimi kapattım.

***

Gece kapımın çalınması ile uyandım. Saat kaçtı bilmiyordum ancak oldukça geç bir vakit olmalıydı. Bu gelen kimdi ki? Ayağa kalkıp kapıya yaklaştım.

"Kimsiniz?"

"Kapıyı aç omega, Kral Jeon'un odasının önünde duran muhafızım." dediğinde kapıyı azıcık araladım ve o aralıktan baktım.

"Neden geldiniz?"

"Kral Jeon seni çağırıyor."

"B-bu saatte mi?" dedim şaşkınlıkla.

"Sen onun hizmetkarı değil misin? Kral'a yer, zaman fark etmeksizin hizmet etmek zorundasın."dediğinde başımı salladım.

"Peki bana izin verin giyinip geleceğim." diyip kapıyı kapatacaüım sırada beni durdurdu.

"Kral Jeon hemen gelsin dedi. İki saat hazırlanmanı bekleyemem." dediğinde sıkıntıyla nefes verdim.

"Peki." diyip odamdan çıktım ve kapımı kapattıktan sonra muhafızın peşine düştüm. Herkes uyuyordu. Sarayı yanan mumlar ve meşaleler aydınlatıyordu. Etraf çok sessizdi.

En üst kata Kral Jeon'un odasına geldiğimizde muhafız yerine geçti bende kapıyı çalıp içeri girdim.

Kral Jeon çalışma masasındaydı ve üstünde hala kıyafetleri duruyordu. Üstünü değiştirip uyumamış mıydı bu adam?

"Efendim beni çağırtmışsınız." diyip önünde eğildim. Bana baktı ve üstümü inceledi. Geceliğim uzundu ancak biraz göğüs kısmı açıktı. Keşke değiştirebilcek zamanım olsaydı.

"Evet banyomu hazırla. Yıkanacağım." dediğinde başımı salladım. Bu saatte bir banyo yüzünden uyandırılmıştım tanrım! Ne güzel uyuyordum ben.

Ona özel olan hamamına geçip suyu açtım. Su dolarken sabunları hazırladım bir de mumları yaktım.

Havlularıda hazırladıktan sonra içeri geçtim.

" Efendim her şey hazır. İzninizle bende odama gideceğim." dediğimde bana döndü.

"Gitmen için izin vermedim. Yıkanmamda yardımcı olacaksın. Hizmetkarım değil misin? Sadece benimle ilgilenebilirsin. " dedikleriyle ne yapacağımı bilememiştim. Bildiğin onu mu yıkayacaktım ve sadece benimle ilgilenebilirsin demişti. Konuştuklarımızı duymuştu demek ki.

"E-efendim b-ben-"

"Banyoya geçiyorum birazdan gel." diyip gitti.

Şuan buradan ışınlanmak istiyorum. Ne yapacağım?! Tanrım ne yapacağım ben?! Çıplak olacak bir de!

Biz kurt insanlar çıplaklığı önemsemezdik ama ben utanıyordum ve o Kral Jeon'du!

Nefeslerimi düzenlemeye çalıştım. Mecburdum.

" Kendine gel Taehyung! Bu senin görevlerinden biri aslında. Kaç kere Kraliçeye hamamda yardımcı oldun."kendi kendime konuşurken Kral Jeon'un sesiyle banyoya doğru baktım.

" Taehyung hadi. "yavaş adımlarla hamama gittim ve en sonunda girdim. O orta boyutlarda yuvarlak havuzda oturuken üstü çıplaktı ve altını hayal etmek istemiyorum!

Ona yaklaştım. Gözlerimi ondan başka her yerde gezdiriyordum. Sonunda yanına geldiğimde bileğimi tuttu.

"Vücudumla başla." dediğinde derince yutkundum. Bayılacaktım şimdi!

Titrememeye çalışarak keseyi aldım ve arkamdaki küçük lavaboda sıcak suyla ıslatıp sabuna sürttüm.

Ona döndüğüm zaman geniş sırtı görüş açımdaydı. Dikkatlice sırtına keseyi sürttüm ve sırtında gezdirmeye başladım. Bu sırada derin nefesler alıp veriyor, göğsümden çıkacakmış gibi atan kalbime söz geçirmeye çalışıyordum. Sırtını köpükledikten sonra eğilip tası aldım. Suyu doldurup sırtına döküp köpüklerin gitmesini sağladım bir yandan parmaklarımı gezdiriyordum.

Bir kaç kere sırtını ıslattıktan sonra sıra göğsüne gelmişti. Keseyi tekrar ıslatıp sabuna sürttüm. Bu sefer daha da yakın olacaktık çünkü ona doğru eğilecektim.

Biraz daha yaklaşıp yanından göğsüne eğildim ve göğsünü ve karın kaslarını(!) keselerken gözümü başka yerlere değdirmemek için uğraşıyordum. Bayılacaktım gerçekten. Vücudum onunla temas ediyordu ve hissediyordum ki gözleri bendeydi.

Göğsünün bir kısmını ve kolunu keselediğimde diğer tarafı da keselemek için diğer tarafına geçtim ve tekrar eğildim.

Biraz daha alışmaya başlamakla beraber kalp atışlarım daha iyiydi. Bunun gafletine düşüp başımı çevirdiğimde onunla burun buruna gelmiştik ve dudaklarımız arasında milimler vardı.

Gözleri gözlerime ardından dudaklarıma indiğinde yutkundum ve dudaklarımı istemsizce yaladım. İşte bu son nokta olmuştu sanırım.

"Daha fazla dayanamayacağım." diyip bir anda benim belimden tutup çektiği gibi suya düşerken ağzımdan küçük bir çığlık çıktı.

Tamamen ıslanan geceliğimle suyun içindeydim ve onun kucağında!

"E-efendim n-ne yapı-"

"Şşş sessiz ol ve konuşma. Daha fazla ne kadar dayanabilirdim?"

Ne demek istiyordu bağdaştıramıyordum. Kafam allak bullaktı.

"Bana bu kadar yakından tenin tenime değerken daha fazla dayanamazdım Kim Mi Soo." diyip sırıttığında  hayatımda yaşadığım en büyük şaşkınlık yüzüme yerleşti.

"N-ne? Siz?"

"Sen beni aptal mı sandın Taehyung? En başından beri biliyorum senin balodaki Kim Mi Soo olduğunu. Çok zeki bir alfa olduğumu unuttun sanırım, hm?"

"B-ben..." devamı yoktu. Ne diyecektim ki şimdi?

"Seni ne halde görsem tanırım. O gece çok güzel ve büyüleyiciydin. Sen olduğunu hemen fark ettim sonrasında ise sana söylemen için bir çok fırsat verdim ancak sen hep kaçtın. Daha fazla dayanamazdım. Bir de araya Minho denen herif girince..."

Madem biliyordu dedikleri gerçek miydi?

" Peki eğer biliyorsanız bana söyledikleriniz gerçek miydi? "

" Evet gerçekti. O akşam ve biraz öncesinde senden hoşlanmaya başladığımo fark ettim bu doğru ancak bunu kabullenemedim sonra dansımız, seni öyle görmemle o an hissettiklerim ve bir de o Minho soytarısı ile konuşurken görmem. Sözümün arkasındayım. "diyip bana baktı.

Yani şimdi Kral Jeon benden hoşlanıyordu? Benden. Ben. Kim Taehyung?

"Bir şey demeyecek misin şimdi?" dediğinde gözlerine baktım.

"B-ben bilmiyorum çok a-ani oldu." diyip gözlerimi kaçırdım. Elini çeneme koyup kendine çevirdi başımı.

"O zaman kararlaştırmanda yardım edeceğim." dedikten sonra yüzünü bana yaklaştırırken eli yanağımdaydı. Diğeri ise belimde. Anın büyüsüyle bende gözlerimi kapattım ve bekledim. Ancak dudaklarımız buluşmamış bunun yerine şiddetli bir şekilde kapı çalmaya başlamıştı. Banyonun kapısı?

"Abi üzgünüm rahatsız ettim ama şuan çok önemli bir şey var. Aşağı da teyzem Hyerin var yanında da kızı Mi Ren. Sanırım çıkman gerekiyor."

"Teyzem mi?" diye mırıldandı. Hala kucağındaydım ve hala sudaydık.

"Tamam Jimin geliyorum. Bu geç vakitte neden geldiler ki? Neyse Taehyung sen burada kal ve uyu. Ben onlarla ilgileneceğim." diyip beni kucağından indirdi.

Ayağa kalkıp havuzdan çıktığında asla ona bakmadım.

"Bakabilirsin."dedi güler gibi bir sesle. Başımı ona çevirdiğimde havlu sarıldığını gördüm.

"Kıyafet için..." diyip üstüme baktığında hemen önümü kapattım. Islandığı için her şey gözüküyordu.

"Benim pijamalarımdan birini giy. Odaya kimse girmez. Bende sonra geri döneceğim." diyip hamamdan çıktığında derin bir nefes verdim.

Az önce ne olmuştu böyle?

*

*

*


Taehyung'un geceliği.

Sizi seviyorum. 💛


💜💜💜

Continue Reading

You'll Also Like

19.2K 1.4K 24
Fem JK "Benden nefret etmeyeceğine söz verir misin?" Bottom:Junkook Top: Taehyung Bu hikayeme başlarken umut doluyum umarım beğenirsiniz.Şimdiden t...
182K 9.7K 51
Kim Taehyung ve Jeon Jungkook okulda iki ezeli rakipti. Sarhoş oldukları gece ise onlara bir hediye verilmişti. MPREG
196K 20.7K 34
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
22.4K 1.6K 16
© Tüm hakları iki dudak arasında saklıdır Jeon Jungkook, en yakın arkadaşının kedi çocuk kardeşine çocukluğundan beri aşıktı. Herkesin korktuğu Jeon...