İyi okumalar💜💜💜
Taehyung'un ağzından;
Kolidorları süpürürken bir yandan da bir şarkı mırıldanıyordum. İkinci katta kullanılmayan tablo odasının önünü süpürürken bir ses duydum. İçeriden geliyordu ve fark ettiğimde kapı aralıktı. Sessizce kapıyı yaklaştım ve dinlemeye başladım.
"Yemeğe zehiri ben koydum, o yemeğide sen götürdün. Ben sadece bana denileni yaptım ve işim bitti. Beni unutacaktınız hani? Şimdi nasıl tehdit edersiniz?" bu o günkü muhafzdı.
Bu sefer karşısındaki kişi gözüküyordu. Karşısında tanımadığım bir muhafız daha olduğunu gördüm.
"Her şey o kadar kolay değil. Bize emir veren kişi ne diyorsa o yapılacak. Karşılığınıda alıyorsun şimdi ne bu hareketler?" sinirliydi hemde çok.
Kraliçe ve Kral'ı kimin öldürdüğü artık belliydi ancak bunlar birinden emir alıyordu. O kişiyş bulmadan Krala söylersem o kişi bir şekilde kaçardı çünkü bu olay duyulacaktı ve ben emindim ki o kişi saraydan biriydi.
"Ağzını sıkı tutacaksın! Bunun için kaç kese altın aldın. Bu verdiğim son altın eğer bir daha altın in gelirsen canını alırım ona göre. Şimdi kaybol! Ben çağırana kadar da gelme. Bu gece büyük kraliçe ile buluşacağım ona göre hareket edeceğiz."
Buraya gelecekleri için hemen yan odaya girdim. Misafir odasına.
Kapıya yaslanıp gittiklerini hissederken derin bir nefes verdim. Bu kadar yaklaşmışken asla pes edemezdim. Bu akşam bu muhafızı bulup takip etmeliydim. Muhafız genellikle giriş kapısında dururdu. Gece boyunca onu izleyip takip edersem bu işin arkasındakini bulacaktım ve bu iş çözülecekti!
***
"Jimin'in yanında ona akşam yemeği için güzel bir kıyafet seçmesinde yardım ediyordum. Bugün Kral Jeon arkadaşlarıyla yemek istediğini söyleyip eğlenmek istediğini söylemişti.
Her gün çalışmak zordu birazda eğlence gerekti tabii. Akşam yemeğinde Namjoon ve Seokjin Hyung. Jimin ve Yoongi Hyung. Maalesef Soo Min ve birkaç alfa ve onların eşleri olacaktı.
"Taehyung sence kırmızı olan nasıl?" diyip kırmızı oldukça şık görünen uzun elbiseyi gösterdi Jimin.
"Vay canına gerçekten çok asil. Kesinlikle bunu giy!" dedim gülümseyerek.
"Değil mi? O zaman bunu giyiyorum ve geçen aldığım zümrüt takımını takacağım." diyip arkasını döndü ve takılarını çıkardı. Bir de yeşil taşlarla süslenmiş tacı.
Gerçekten çok güzeldi hepsi ışıl ışıl parlıyordu.
"Taehyung keşke sende bizimle yiyebilsen." diyip somurtan Jimin'e baktım.
"Jimin orada masada olmasam bile size hizmet etmek için orada olacağım."
"Öyle ama sen oraya Jeon Krallığının Kraliçesi olarak otursaydın çok daha güzel olurdu."
"Jimin ama bunu pek çok kez konuştuk. Öyle bir şey olması imkansız. Küçük bir oyun oynadık ve bitti." diyip ayağa kalktım.
"Hadi sen hazırlan sonra saçını yapalım akşama az bir vakit kaldı."
"Peki hazırlanıyorum."
O paravanın arkasında giyinip çıktıktan sonra üstünü inceledim.
"Jimin mükemmel olmuşsun." dediğimde güldü.
"Biliyorum harikayım."
"Hadi gel saçlarını yapalım." diyip aynalı masanın önüne oturttum onu. Küçük bigudilerle ıslak saçlarını sardım tek tek. Hepsi bittiğinde yüzüne güzel bir makyaj yapıp geri çekildim.
"Çok güzel oldun. Saçlarınıda açtık mı tamamdır." tek tek küçük bigudileri açtığımda saçları kıvır kıvır oluyordu çok tatlıydı.
"Jimin baksana ne kadar da tatlı oldun."
"Ay evet gerçekten çok tatlı oldu ama güzel ve değişik bir havada verdi. Teşekkürler Taehyung!" diyip bana sarıldığında bende ona sarıldım.
"Her zaman Jimin."
Gözüm saate iliştiğinde akşam yediydi. Yemek saati gelmişti.
"Saat geldi, hadi inelim."
"Tamamdır ayakkabılarımı da giydim." odadan çıkınca Yoongi Hyung ile karşılaştık. Jimin'e büyülenmiş gibi bakarken Jimin yaklaşıp dudaklarına bir öpücük kondurdu.
"Nasıl olmuşum?" diye sordu.
"Harikasın bebeğim, mükemmel."
Bir gün benimde eşimle böyle şeyler yaşama ihtimalim aklıma geldiğinde burukça tebessüm ettim. Henüz biri yoktu beni seven ama belki ileride...
Aşağı indiğimizde Kral Jeon gelen arkadaşlarını karşılıyordu. Gözleri beni bulduğunda hemen yemek salonuna geçtim. Hizmet eden tek kişi ben olacaktım bu akşam çünkü Kralın hizmetkarı bendim.
Herkes tek tek içeri girdi. Önce Namjoon ve Seokjin Hyung girince onlara gülümsedim. Onlarda bana. Ardından Jimin ve Yoongi Hyung girdi. Onlarlada aynı şekilde gülümsedim. Ardından iki evli çift daha girdi. Onların önünde eğilip selamdım. Son olarak Kral Jeon ve Soo Min geldi. Soo Min laciver bir elbise giymişti, güzel bir makyaj yapıp uzun saçlarını toplamıştı. Kral Jeon ise siyah bir takım giyiyordu. Uzun siyah bir pelerini vardı birde siyah taşlarla süslenmiş tacı. Soo Min
, Kral Jeon'un koluna girmişti. Sanki evlilerdi buradaki evli çiftler gibi. Onları tanımasalar belki evli sanarlardı.
Başımı eğip önlerinde eğildim. Mecburen. Kafamı kaldırıp bakmadım ama. Hepsi sofraya geçtiğinde ise tek tek herkese yemeklerini servis edip Kral Jeon'un arkasına geçip beklemeye başladım. Herkes lezzetli yemeklerden yerken benimde canım çekmişti. Aç değildim yemek yemiştim iki saat önce ancak bu Kraliyete yapılan yemekler bizimki yediklerimiz gibi değildi. Et yemezdik biz. Sebze ya da tavuk. O da çok nadir.
Canım çekmişti ama yiyememekte can alıcı kısımdı.
"Omega şarabımı doldur." Soo Min'in sesiyle ona döndüm. Sinir bozucu gülümsemesiyle bana bakıyordu elindeki kadehi gösterip. Derin bir nefes alıp servis aracındaki cam sürahiyi aldım ve ona yaklaştım.
Şarabını doldurduktan sonra geri çekileceğim sırada farkında olmadan eteğine basmıştım. Soo Min ise bunu büyütmüş olacak ki kolumu tutmuştu.
"Sen nasıl benim elbiseme basarsın omega? Bu elbise ne kadar haberin var mı senin?! Ah doğru tabiki olamaz hizmetçisin sen nerden bileceksin!"
Herkesin içinde rezil olurken gözlerimi kapattım. Buradan yok olmak istiyorum lütfen lütfen.
"Soo Min! Kendine gel! Benim hizmetkarımı azalayamazsın! Senin böyle bir yetkin yok. Şimdi Taehyung'tan özür dile!"
Kral Jeon'dan beklemediğim kelimelerle şaşırırken Soo Min'in yüzü resmen morarmıştı.
"Ama o beni-"
"Sana hemen dedim!" Soo Min, Kral Jeon'un yüksek sesi ile yerinde sıçrayıp bana döndü.
"Özür dilerim Taehyung, fazla abarttım." dediğinde cevap vermedim sadece geri çekildim ve yerime geçtim. Cevap vermememle ve Kral Jeon'un bağırşıyla Soo Min iyice bozulurken önüne döndü ve herkes bir şekilde yemeye devam etti.
***
Gece bol sohbetle geçmişti. Herkes gülmüş eğlenmişti ancak Soo Min somurtuk suratıyla oturmuştu. Gecenin sonunda Kral Jeon arkadaşlarını geçirmişti. Bizimkilerde odalarına çekilmişti. Saat gece yarısını çoktan geçerken aklıma muhafız geldi. Takip edecektim. Kral Jeon'da az öncr odasına çıkmıştı içeriyi diğer hizmetlilerin toplmasını söylemişti.
Bu fırsat ayağıma gelmişken kullanmam gerekti bu yüzden girişr baktım. İşte muhafız yerinden ayrılmıştı! İyi bir mesafede onu takip ettim. Bahçenin oldukça sığ bölgesine geldiğinde durdu. Karşındaki kişi uzun şapkalı pelerin giymişti. Onu açtığında ise gördüğüm kişi Soo Min'den başkası değildi.
*
*
*
Sizi seviyorum. 💛
💜💜💜