AKREP'İN ZEHRİ

By _nidassa_

10.3K 1.1K 2.7K

Hayatı yalan üzerine kurulan bir kız. Arkadaşlarını haksız çıkartmak için masasına sevgilim diye oturtugu her... More

D. U. Y. U. R. U
1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm:Gerçekler
4.Bölüm:Yüzleşme
5.Bölüm:Ev
6.Bölüm:Aydın KORKMAZEL
7. Bölüm:Mete ÇEVİK
8.Bölüm:Mina Haşmetoğlu
9.Bölüm :Kurşun Yarası
10.Bölüm :Rüya
11.Bölüm:Mezuniyet
12. Bölüm:Karışık Duygular
13. Bölüm
14. Bölüm:Eski Hayat
15. Bölüm :Davet
16. Bölüm: Uçuş
17. Bölüm :Rize
18. Bölüm: Aile
19. Bölüm:Kelebek
20. Bölüm:Hisler
21. Bölüm:"Aşıklar Tepesi"
23. Bölüm: Kırık Kalpler
24. Bölüm:Küçük Bir İmza🖤
25: Bölüm: 5 EYLÜL
26. Bölüm: Plan
~TEŞEKKÜRLER ~
27. Bölüm: İyi Uykular Peder
28. Bölüm : Deniz Kızı
29. Bölüm: NOT
30. Bölüm: Poisonous Scorpion
31. Bölüm :Barış Yemeği
32. Bölüm : Londra
33. Bölüm:İzler
34. Bölüm: Yara İzleri
35. Bölüm : Saklanan
36. Bölüm : Sır
37. Bölüm : Yalan
38.Bölüm: 12 Kasım
39. Bölüm: Kaza
40. Bölüm: Yaralı Yürekler

22. Bölüm: İtiraf

189 26 155
By _nidassa_

     Yağan yağmur ikimizide ıslatıyordu.

Ama ne Aydın ne de ben arabaya binmemiştik.

Aydının kulağına yaklaşıp sevme beni dememin üzerinden saniyeler geçiyordu.

Aydın kara gözlerini gözlerime dikmişti.

  - nolur beni tekrar sev dedi fısıldayarak.

Cevap vermeden arabaya doğru ilerledim.

Üşümüştüm.

Çantamdan peçete çıkarıp her tarafıma bulaşan ruju sildim.

Yağmur daha da hızlanmıştı.

Aydın ise hala dışarıdaydı.

Sırtı bana dönük şekilde arabaya yaslanmıştı.

Omuzları önüne doğru çökmüştü.
Sigara içiyordu.
Üzerinde ki beyaz gömlek sırıl sıklam olmuştu eğer biraz daha beklerse çok kötü hasta olucaktı.

Art arda içtiği 5. sigarasıydı bu. Üzülüyordum bu hali içime dokunuyordu.

Sigarasını yere atıp ayağıyla söndürdü.

Başını gökyüzüne çevirip derin bir nefes aldı.

Arkasını dönüp arabaya doğru gelmeye başlamıştı.

Bense gözlerimi kaçırıyordum yüzüne bakmak istemiyordum.

Arabaya binip gaza bastı ikimizde sessizdik.

Aydın çok fazla ıslanmıştı direksiyona saçındaki sular damlıyordu.

  - camları kapatırmısın?

Aydın ikiletmeden camları kapattı.

Benim camım zaten kapalıydı üşümüyordum ama Aydının camı açıktı hızlı gittiğimiz için Aydın soğukta kalıyordu hasta olmasın istiyordum.

  - klimayı açsana.

Klimayı açmıştı bunu kendim için istemiyordum çok ıslanmıştı. Hasta olucaktı, olmasındı Aydın hasta olmasın...

Biraz sonra yüzümü Aydını görücek şekilde çevirdim çenesi ve sakalları ruj olmuştu.

Aydın dedim.

Yüzünü bana çevirmişti.

  - yüzün hep ruj olmuş sil , konaktakiler görmesin.

  - şuan silemem araba kullanıyorum seni düğüne yetiştirmem lazım.

Torpido da ıslak mendil var alıp silsene?

Torpidoyu açıp elime ıslak mendil almıştım.

Aydına biraz yanaşıp çenesini silmeye başladım.

Aydın bir anda direksiyonu sola doğru kırdı bu hareketi ile Aydının kucağına oturmuştum.

Ne yapmaya çalışıyordu bu adam!

Bir eliyle belimi tutuyordu. Düşmemem için nedense aklıma mezuniyet gecesinin gelmesini engelleyemedim.

O gün de eve dönerken Aydının kucağına oturmuştum. Onu öpmüştüm...

Aydın kara gözleri ile bana bakıyordu.

Bu gözlerde çok fazla mana vardı.

Bunlardan biri de onu öpmemi istiyordu.

Gözleriyle ona karşılık vermemi istiyordu.

Elimdeki ıslak mendille Aydının çenesini silmeye başlamıştım.

Rujum her tarafa bulaşmıştı.

Aydının saçından damlayan sular yüzüme düşüyordu.

Aydın ise yüzünü hafifçe bana eğmişti.

İçine derin bir. Nefes aldı.

Yüzünü hafifçe saçlarımın arasına gömdü.

Saçımı kokluyordu.

  Bense hareket etmeden öylece duruyordum.

  - özür dilerim sevgilim aşkımı ilan, etmekte bu kadar geç kaldığım için dedi.

Tüm vücudum buz kesmişti.

Bana sevgilim demişti.

"sevgilim"

Aydın Korkmazel'in sevgilisi olmak nasıl bir şey di bilmiyordum.

Ben onun sevgilisi değildim.

  - aşkını kazanmak için her şeyi yapıcam Mina buna inan her şeyi yapıp seni yeniden kazanıcam.

Aydının kucağından kalkıp yan koltuğa geçmiştim.

Yarım saat sonra telefonum çaldı arayan Periydi.

  - Efendim Peri
  - Mina neredesiniz ben hazırım düğüne geç kalıcaz.

Bakışlarımı Aydına çevirmiştim.

Telefonu hoparlöre alıp camın önüne koydum.

Bu sırada Aydın söze girmişti.

  - 20 dakikaya ordayız Peri.

  - E daha Mina hazırlanıcak.

Arkadan çantamı alıp Peri ye cevap verdim.

  - bana kendinden bir elbise ile ayakkabı ayarlasana Peri.

Saçım zaten hazır şimdi makyajımı da yaparım gelince de giyinip çıkarız.

Peri tamam deyip telefonu kapatmıştı

Çantamda ki ruju allığı, farı ve rimeli çıkarmıştım.

Göz kapaklarıma ince bir katman far sürdüm.

Rimeli de sürmeye başlamıştım.

Aydın makyaj yaptığım için olsa arabayı daha yavaş kullanıyordu.

Kırmızı ruju da sürüp hazırdım.

Bence gayet iyi gözüküyordum.

Çantamı toplamaya başladım.

Konağın önüne gelmiştik.

Araba durduğu halde Aydın da bende inmemiştim.

Kara gözleri ile beni süzüyordu.
Bakışları dudaklarımda durdu.

Derin bir nefes alıp arabadan indi.

Bende inip hemen odama çıktım.

Peri kırmızı renkte hafif yırtmaçlı bir elbiseyi yatağımı üzerine bırakmıştı.

Elbiseyi alıp giydim.

Altına da kırmızı stilettoları geçirdim.

Saçlarımı sıkıca örüp sırtıma bırakmıştım.
Hazırdım.

Aşağıya arabanın yanına indim. Peri, İlhan, Serdar aşağıda bizi bekliyordu.
Aydın daha gelmemişti.

Biraz sonra Aydın üzerinde beyaz gömlek ve siyah takımı ile karşımızdaydı. Arabaya binip düğün alanına gitmeye başladık.

Yaklaşık yarım saat sonra salona gelmiştik.
Bu salon diğerlerinden daha büyük ve şatafatlıydı.

Aydın damadın yanına gitmişti.

Bizde Peri ile bir. Masaya geçip oturduk.

Peri senin sevdiğin çoçuk hangisiydi.

Peri az ilerde garsonla konuşan esmer çoçuğu gösterdi.

  - ay işte bu çok yakışıklı değilmi?

Perinin haline gülüp evet çok yakışıklı dedim.

Mikrofondan gelen sesle bakışlarımızı sahneye çevirdik.

  "Rizenin yiğit oğlanları ile bir zeybek oynalayalım diyorum hele gelin bakayım buraya"

Sahnede ki amcanın çağrısı ile Serdar ve İlhan ayağa kalkıp sahneye gitmişti.

Aydın yanıma gelip çıkardığı ceketi kucağıma verdi.

O da sahneye çıktı.

Aydın zeybek mi oynucaktı.

Ben Aydına şaşkın şaşkın bakarken Aydın kara gözlerini gözlerime dikmiş kollarını dirseklerine kadar katlıyordu.

Müziğin başlaması ile Aydın oynamaya başlamıştı.

Ağzım açık bir. Şekilde Aydını izliyordum. Şuan çok çekiciydi allahım bu adam niye bu kadar yakışıklı.

Bu oyunu daha iyi oynayan birini görmemiştim.

Aydın nerden öğrenmişti böyle zeybek oynamayı.

Perinin sesi ile bakışlarımı Aydından çektim.

  - Ağzını kapat Minacım.
  - ne.
  - Ağzının suyu aktı Aydın abime diyorum dedi gülerek.

Periye omuz, silkip bakışlarımı etrafta gezdirmeye başladım.

Biraz ilerde 3 kız, dikkatimi çekmişti.

3 de gözlerini kırpmadan Aydına bakıyorlardı.

Yanlarına biraz yanaşarak onları dinlemeye başladım.

  - Aydın da bu yıl ne kadar. Yakışıklı olmuş değilmi kızlar.

Kızın, dediği şey nedense sinirlenmeme neden olmuştu.

  - görmeyeli uzun zaman oldu valla adam değil taş mübarek.

Kızın dediği şeyler midemi bulandırmıştı.

Ne kadar ucuzdu bunlar.

  - biraz sonra gelin damat dans edilicek inşallah beni kaldırır sevgilisi filan da yok ya kesin bizden birini kaldırır diyip gülmüştü çakma sarışın kız.

Beni hala farketmemişlerdi.

Müziğin bitmesi ile bakışlarımı Aydına çevirdim.

Kara gözleri gözlerimi bulunca gülümsedi.

Bana doğru gelmeye başladı.

Yanımda ki kızlardan biri

  - oha kızım buraya geliyor demeye başladı.

Yazık hayallerini yıkılacaktı şimdi.

Aydının yanıma gelmesi ile kızların bakışları bize çevrilmişti.

Aydına kolumda ki ceketini giymesi için tuttum Aydın buna şaşırmıştı. Ama hiç bozmadan giyinmeye başladı.

Kızlardan birisi bu kim ya diye söylenmişti.

Aydına biraz daha yaklaşıp açık olan, düğmelerini iliklemeye başladım.

Kızların tüm dikkati üzerimizdeydi.

Aydın ona yaklaşmamdan memnun bir şekilde ellerini belime sarmıştı.

  - Bu kadar güzel zeybek oynadığını bilmiyordum sevgilim dedim.

Sevgilimi üzerine bastıra bastıra söylemiştim.

Aydının kara gözlerinde kocaman bir pırıltı geçti.

Ona sevgilim dememe çok şaşırdığı belliydi.

Ama bu durumdan mutluydu da.

Aydına sevgilim dememle Aydın kollarını belimde daha da sıkılaştırdı.

Yüzümü yanımızda bize şaşkınlıkla bakan kızlara çevirdim.

Yüzümde tarifsiz bir gülümseme vardı.

  - Ben Mina Haşmetoğlu dedim.

  - Aydının yeni sevgilisimisiniz?

Aydının koluna girerek evet dedim.

Aydın ne yapmaya çalıştığımı anlamış gibi saçlarıma bir öpücük kondurmuştu.

Serdarın çağırmasıyla Aydın yanımızdan ayrılmıştı.

Bende Perinin oturduğu masaya gittim.

Bir sandalye çekip oturmuştum.

Bugün ne kadar yorucu bir gündü böyle ya.

Bir sürü duygu değişimi yaşamıştım.

Sahneden yine bir çağrı geldi.

"gelin ile damatı sahneye dans etmeye alalım diğer çifler lütfen sizde gelin ile damadımızı yalnız bırakmayın"

Biraz sonra Perinin gösterdiği çoçuk masamıza yaklaşmıştı.

  - hoş geldiniz

  - hoşbulduk dedim gülerek.

  - şey Peri benimle dans edermisin.

Peri çoçuğun teklifini kabul edip bana öpücük atarak sahneye çıkıp dans etmeye başlamıştı.

Ben dans eden çiftleri izlerken önümde bir karaltı oldu.

Başımı kaldırıp karşımda duran İlhan'a baktım.

  - öhöm öhöm sevgili Mina Haşmetoğlu kardeşim burda olmadığından dolayı benimle dans edermisiniz?

İlhan'ın konuşması karşısında kahkaha atmıştım.

  - öhöm öhöm ben her zaman en yakışıklı kişi ile dans ederim İlhan bey.

İlhan onun gibi konuşmama kahkaha atmıştı.

İlhanın koluna arkadan biri dokunmuştu.

  - onun, sevgilisi var İlhancım sen başka birini bul.

Bu Aydın dı.

İlhan karşımdan çekilip.

  - sonunda söyledin mi be abi çok şükür.

Nasıl yani, dedim sen biliyormuydun.

  - bilmeyen mi var Mina dedi kahkaha atarak.

Aydın yanıma gelerek elimden tutmuştu.

Sahneye çıkıyorduk.

Etrafımızda bir sürü çift vardı.

Aydın ellerini belime sarmıştı.

Bende kollarımı omzuna koymuştum.

  - İlhan nerden biliyo dedim.

  - geçen rakı içerken sohbet ediyorduk orda öğrendi.

  - başka kim biliyor?

  - önemli mi sence Mina artık sen biliyorsun sen dışında ki herkes önemsiz.

Bu konuyu kapatmak istiyordum.

  - böyle zeybek oynamayı nerden öğrendin.

  - lise de halk oyunlarına gitmiştim. Orda öğrendim.

  - bilmiyordum dedim.

Aydın gülerek gözlerimin içine bakıyordu.

    - hakkımda o kadar çok şey bilmiyorsun ki güzelim ama merak etme hep birlikte öğrenicez el ele tutuşarak her şeyi öğreticem dedi.

  - omzumu silkerek umrumda değil dedim.

Aydın bu halime kahkaha atmıştı.

  - çok inatçısın dedi.

Dudaklarımı büzdüm.

Aydının kara gözleri dudaklarıma inmişti.

Alt dudağını dişleyerek beni biraz daha kendine çekip kulağıma fısıldamaya başladı.

Şuan bana bu kadar yakın olması kalp atışlarımı hızlandırıyordu.

  - Seni öpmek istiyorum Mina, bana karşılık vermeni istiyorum.

Verdiği nefes enseme çarpıyordu.

Kendime gelerek.

  - saçmalama Aydın zaten herkes bize bakıyor.

Herkesin içindeyiz sakın öpme dedim.

Aydın gülerek.

  - yani tenha bir yerde öpebilirim dedi sinsice gülümserken.

  - hayır efendim öpemezsin beni dedim.

Müziğin bitmesi ile Aydın la masaya geçmiştik.

Biraz sonra gelin ile damat masaya oturmuşlardı.

Herkes kafasına göre oyunlar oynuyordu.

Aydının elini elimde hissetmemle  bakışlarımı Aydına çevirdim.

  - gel seni damatla tanıştırayım benim Lise arkadaşım.

İkimizde gelin ile damatın yanına gitmiştik.

Damadın adı Burak'tı.

Hayırlı olsun dedim gülümserken.

  - teşekkür ederiz Mina.

Burak'ın adımı bilmesine şaşırmıştım.

Aydına bakarak.
  - bu mu şu aşık olduğun kadın dedi.

Bakışlarımı Aydına çevirmiştim.

Hala elimi tutuyordu.

  - ta kendisi dedi.

Durdu durdu turnayı gözünden vurdu valla.  Dedi Burak.

Bana dönerek ;

  - kusura bakmayın sürekli sizi anlatıyor da ordan tanıyorum dedi.

Gülümsedim.

Gökçeyle dün tanışmıştık zaten.

  - inşallah tez zamanda seni de gelinlikle görürüz Mina dedi Gökçe.

  - yok yok saol canım dedim. Ben ilişki düşünmüyorum dedim.

  Gökçe şaşkın bir. Şekilde bana bakıyordu.

  - nasıl siz sevgili değilmisiniz?

  - hayır

  - evet

Ben hayır dememe rağmen Aydın evet demişti.

Gökçe ile Burak bu halimize kahkaha atmıştı.

Gökçe ayakkabısını çıkarmış bana bakıyordu.

  - Mina soyadın ne ayakkabımın altına seni de yazıyorum.

  - gerek yok gerçekten dedim.

Aydın ise kolunu belime sarmış bir şekilde.

  - sen oraya Korkmazel yaz dedi.

Dediği şey ile afallamıştım.

   Aydın ise bana göz kırpmıştı.

"Mina Korkmazel olmak adımla soyadı çok uyumluydu."

Daha önce hiç denememiştim. Soyadı çok güzeldi.

Gökçe ve Burak la vedalaşıp yanlarından ayrılmıştık.

Aydının kolundan, çekiştirerek salondan çıkarmıştım.

İnsanların olmadığı arka tarafa getirmiştim.

  - Aydın manyakmısın insanlara neden sevgili olduğumuzu söylüyorsun dedim.

  - sevgili değilmiyiz sence.

  - tabiki değiliz dedim.

  - şimdilik dedi.

Ne şimdiliği Aydın biz sevgili filan, değiliz olmucazda dedim.

Aydının beni duvarla kendi arasına alması bir kaç saniye sürmüştü.

Gözlerini kapatıp yüzünü boynuma gömmüştü.

  - lütfen böyle söyleme sevgilim çok yakında sende duygularının farkına varıcaksın biz mutlu olucaz ben sana sarılıp uyucam çok yakında.

Aydın konuşurken verdiği nefesler boynuma çarpıyordu.

İçim savaş alanı gibiydi.
Tüm vücudum diken diken olmuştu.

Aydın ise hala uzaklaşmamıştı uzaklaşması lazımdı.

Çünkü bu yakınlığı kalbimi durdurabilirdi.

Dudaklarını sakince boynuma değdirip geri çekildi.

  - saçmalık dedim sinirle.

Sen ve ben asla olmucaz dedim.

Biraz önce Aydının etkisi altında olan vücuduma şimdi öfke hakimdi.

Aydının omzuna çarparak aşağıya doğru yürümeye başladım.

Düğün alanından çıkmıştım.

Aydın'a bu kadar taviz vermemeliydim.

Bana bu kadar yakın olmamalıydı.

Başımı sağa çevirdim.

Gelirken hiç dikkat etmemiştim.

Salonun aşağısında  yeni yapılmaya başlayan taş evler vardı.

İnşaatları yarım kalmıştı.

Buralar hiç tekin gözükmüyordu.

Koluma bir elin sarılması ile kafamı çevirdim.

Bu mesajlarına cevap vermediğim çoçuk tu bu Aliydi.

  - ooo Mina hanımlarda burdaymış. Dedi ağzını yaya yaya.

İçtiği her halinden belliydi.

  - çekil önümden dedim.

Çekilmedi.

  - biraz durun sohbet edelim mesajlarıma ve aramalarıma niye bakmıyorsun?

Allahım bugün herkes mi sabrımı deniyordu.

  - seni istemiyorum çünkü seninle konuşmak yada yazışmak istemiyorum dedim bağırarak.

Ama senin o kas kafan bunu anlamıyor sülük gibi yapıştın kaldın.

  - Aydın iti yüzünden mi konuşmuyorsun benle.

  - adam gibi konuş gerizekalı dedim.

Bir elini yine koluma sarmıştı bu sefer sıkıyordu.

Ee senlemi uğraşıcam diyip topuklu ayakkabımla kasıklarına bir. Tekme atmıştım.

Ali bir elini istemsizce karnına götürmüştü.

Biraz sonra İki eliylede kolumu tutmaya başlamıştı artık canım acıyordu.

Amma naz yaptın sende ha.
   - güzellikle olmuyorsa zorla olur o zaman dedi kulağıma bağırarak.
İğrenç yüzünü daha da yakınlaştırmıştı.

Beni zorla öpücekti içki kokusundan yüzümü buruşturmuştum.

Yüzümü, yana doğru çevirdim.

Bir yandan da kolumu kurtarmaya çalışıyordum.

Ali pisliği tam, yüzümü öpücekken gözümün önünden bir yumruk geçti.

Biri Aliyi almıştı.

Aydın dı bu.
Aliyi altına almış yumrukluyordu.

Şuan çok farklı gözüküyordu. Sanki daha da büyüktü.

Boğazında belirginleşen damarları görebiliyordum.

Alinin yüzü kan, içinde kalmıştı ama Aydın hala üzerinden inmemişti.

Korkuyordum şuan gerçekten Aydın dan korkuyordum.

Aydın dedim. Sesimi ben bile zor duymuştum.

Yaklaşıp Aydının kolunu tuttum.

Aydın dur ölücek dedim.

Elinden tutup, Alinin üzerinden almıştım.

Ali pisliği ise yerde yüzü kan, içinde yatıyordu.

Sert bir tekmeyi karnına geçirdim.

  - bir kadın hayır diyorsa hayırdır gerizekalı naz filan değildir dedim.

Aydın elimden tutup aşağı da ki yarım kalan inşaata götürmüştü beni.

  Hala nefes alışverişi düzelmemişti.
İlk kez onu bu kadar  öfkeli görüyordum.

  - bişey yaptımı sana, bir şeyin var mı Mina.

  - iyiyim bir şeyim yok Aydın dedim.

Aydının elini elime almıştım.

  - elin yaralanmış dedim.

Boşver sen beni bu seni sürekli arayan itti demi.

Başımı salladım.

Aydın bir elini boynuma götürüp beni duvara yaslamıştı.

Dudaklarını dudaklarıma kapamıştı.

Dudaklarımı o kadar sakin ve narin öpüyordu ki sanki kırılmamdan yada incinmemden korkuyordu.

Biraz önceki sert ve korkunç olan bu olamazdı.

Dili ile Dudaklarımı aralıyordu.

Ama dişlerimi o kadar sıkmıştım ki içeriye ulaşamıyordu.

Yine ona karşılık vermiyordum.

Dayana bildiğim yere kadar dayanıcaktım.

Ama karşımda ki Aydın dı işte bir zamanlar onu öpmek için deli gibi çırpındığım adam.

Yavaşça gözlerimi kapatıp dişlerimi araladım.

Aydının dili bu anı bekliyormuş gibi içeriye girip dilimi bulmuştu.

Sanki iki dil aralarında gizli bir anlaşma imzalamıştı.

Bir elimi Aydının boynuna çıkarmış yavaş yavaş saçlarını okşuyordum.

Teslim olmuştum Aydına da dudaklarına da teslim olmuştum.

Onu öpüyordum o ne kadar nazik öpüyorsa ben o kadar hırçın davranıyordum.

Aydın onu öpmemin zevki ile bir. Elini de iyice belime sardı.

O da öpüşlerini iyice derinleştirmişti.

Boynumda olan eli yavaş yavaş boynumu okşuyordu.

Aydının dudaklarını ayırması ile gözlerimi açtım.

  "Kimse benim aşık olduğum kadını öpmeye cüret edemez Mina dedi"

Yutkundum.

"aşık olduğu kadın"

Aydın Korkmazel'in Aşık Olduğu Kadın.

"Mina Haşmetoğlu"

_____________________________________

İşleri kızıştırmaya geldim...
Bol bol yorum ve vote vermeyi unutmayın öpüyorum.

Yorumlarda buluşalım....

Gelicek bölümlerde mendilleri hazırlayın halay da çekebiliriz ağlayadabiliriz...

Continue Reading

You'll Also Like

1.7M 55.6K 24
"Zorla evlendik farkındasın değil mi?" dedim dehşetle. Umursamadı ve gözlerimin en derine bakıp, belimde olan eli belimi okşamaya başladı. "Evet kar...
TAKINTI By 🌙

Teen Fiction

1.8M 31.8K 35
Efsan zorla evlendirilmekten kurtulmak için Mardin'den İstanbul'a kaçar. Ama yağmurdan kaçarken doluya yakalanacağını nerden bilebilirdi. İstanbul'u...
707K 32K 19
Son yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuni...
6M 196K 99
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...