AKREP'İN ZEHRİ

By _nidassa_

10.2K 1.1K 2.7K

Hayatı yalan üzerine kurulan bir kız. Arkadaşlarını haksız çıkartmak için masasına sevgilim diye oturtugu her... More

D. U. Y. U. R. U
1.Bölüm
2.Bölüm
3.Bölüm:Gerçekler
4.Bölüm:Yüzleşme
5.Bölüm:Ev
6.Bölüm:Aydın KORKMAZEL
7. Bölüm:Mete ÇEVİK
8.Bölüm:Mina Haşmetoğlu
10.Bölüm :Rüya
11.Bölüm:Mezuniyet
12. Bölüm:Karışık Duygular
13. Bölüm
14. Bölüm:Eski Hayat
15. Bölüm :Davet
16. Bölüm: Uçuş
17. Bölüm :Rize
18. Bölüm: Aile
19. Bölüm:Kelebek
20. Bölüm:Hisler
21. Bölüm:"Aşıklar Tepesi"
22. Bölüm: İtiraf
23. Bölüm: Kırık Kalpler
24. Bölüm:Küçük Bir İmza🖤
25: Bölüm: 5 EYLÜL
26. Bölüm: Plan
~TEŞEKKÜRLER ~
27. Bölüm: İyi Uykular Peder
28. Bölüm : Deniz Kızı
29. Bölüm: NOT
30. Bölüm: Poisonous Scorpion
31. Bölüm :Barış Yemeği
32. Bölüm : Londra
33. Bölüm:İzler
34. Bölüm: Yara İzleri
35. Bölüm : Saklanan
36. Bölüm : Sır
37. Bölüm : Yalan
38.Bölüm: 12 Kasım
39. Bölüm: Kaza
40. Bölüm: Yaralı Yürekler

9.Bölüm :Kurşun Yarası

217 31 116
By _nidassa_

Arkadaşlar oy vermeyi unutmayın! Keyifli okumalar.

  Bir silah sesi duymam ile üzerime bir ağırlığın düşmesi bir oldu.

  Ben ne olduğunu anlamadan Aydın üzerime kapanmış bir şekilde yerdeydik.
  Aydın'ın bir elinde silahı vardı. Yüzünü sağa çevirmişti. Boynundaki damarları şuan çok net gözüküyordu.

  Tekrar silah sesi duymam ile Aydın'ın ceketinin yakalarından sıkıca tuttum. Yüzümü boynuna yaslamıştım. Korkuyla gözlerimi kapattım. Korkuyordum, çok korkuyordum şuan burda bu halde olmaktan çok korkuyordum.

   Aydın korktuğumu anlamış gibi üzerime biraz daha kapandı.

  Yüzüm hala Aydın'ın boynundaydı. Kesinlikle çok güzel kokuyordu. Islak bir ağaç kokusunun yanında melisa çiçeği kokusu vardı..

  Silah sesleri kesilmişti. Ama yüzümü Aydın'ın boynundan çekmemiştim.

   - Mina!

Yüzümü yavaşça Aydın'ın yüzüne çevirdim.

Yüzü bana çok yakındı. İlk kez yüzünü bu kadar yakından inceliyordum. Kalın kaşları altında kara gözleri vardı. Gözlerinin altında kalkık burnu yer alıyordu. Burnunun altında pembe dolgun dudakları vardı. Yüzünde kısa sakalları vardı anlaşılan yeni tıraş olmuştu.

  Gözüm keskin çenesinin altında ki adem elmasına takılmıştı. Yutkundukça adem elması hareket ediyordu.

   Beyaz gömleğinin yakalarından ise çıkık köprücük kemiği dikkat çekiyordu.
 
   Bakışlarımı tekrar Aydın'ın kara gözlerine diktim.

  - iyimisin dedi.

Silah sesleri kesilmişti ama hala üstümden kalkmamıştı.

  - iyiyim ya sen?
  - iyiyim.

Yanımıza gelen adam ile bakışlarını adama çevirdi.

  - temiz abi kalkabilirsin dedi.
Aydın adama başını sallayıp ayağa kalktı elini tutmam için bana uzattı.

   Elinden tutup ayağa kalktım.
  - Mina sen arabaya bin, bende şimdi geliyorum.

Başımı tamam anlamında salladım. Arabaya bindim çok geçmeden o da bindi.
  Arabayı çalıştırmıştı.

  Gözlerim koluna çevrildi.
  - Aydın kolun vurulmuşsun! Dedim telaşla.

  Aydın da sesimle bana baktı hala arabayı sürüyordu.
  - sıyırdı önemli değil.
  - Ya Aydın manyakmısın? Hastaneye sür dedim.
  Bu sırada da arabada kanı durduracak bir şey arıyordum. Araba da hiç bir şey yoktu.

   Hızlı bir şekilde üzerimde ki tişörtü çıkarttım. Nasılsa altımda yarım sporcu atleti vardı.

  Aydın bana şok içinde bakıyordu. Elimde ki çakı ile tişörtü kesiyordum.
 
  Aydın daha çok ne yaptığıma değil de karnımda ki karın kaslarına bakıyordu. Sanırım benden böyle bir performans beklemiyordu.
  Eh bizde o kadar yıl spor yapmıştık sonuçta.

  Arabayı ne zaman durdurduğunu bilmiyordum.

  - ceketini çıkartmamız lazım.
  Tamam dedi.

Sürücü koltuğuna yaklaşarak ceketini çıkarttım yüzü buruşmuştu. Anlaşılan canı yanıyordu.
  Normaldi vurulmuştu.
  Hala şoktaydım üzerime atlamıştı ona gelmese bana gelicekti kurşun.

  Elimde ki tişörtü koluna bastırdım. Tişört şimdiden kırmızı kanı ile boyanmaya başlamıştı.
  
   Bakışlarım kara gözlerini buldu. Değişik bakıyordu.

   Arabayı tekrar sürdü. Bense elimde ki tişört parçalarını koluna tampon yapıyordum yarası çok kanıyordu.
8 dakika sonra eve gelmiştik.
  Arabadan inip Aydın'ın yanına geçtim.

  - hadi hızlı.
  - tamam.

İçeriye geçtik Aysel abla mutfakta yemek yapıyordu.

   - Aysel abla bana sıcak su ile temiz bez getirsene 2.kata.

  Aysel ablanın cevabını beklemeden Aydın'ın elinden tuttum. 2. Kata çıktığımızda geçen oturduğu koltuğa oturmuştu.
   Ben ne kadar telaşlı isem o, o kadar rahattı.

  Banyodan ilk yardım çantasını alıp yanına gittim.

  - izin verirmisin?

Ne dediğimi anlamamış gibi bana bakıyordu.

  - gömleğini çıkarmamız lazım.
Başını salladı.

Çantayı masaya bırakıp Aydına yaklaştım.

  Beyaz gömleğinin düğmelerini tek tek çözdüm. Vücuduna bakmamaya çalışıyordum.
   Gömleği tamamen çıkardığımda karşıma çıkık köprücük kemiği ile kaslı vücutu resmen serilmişti.
  
   Gömleği koltuğa attım. Çantayı elime alıp Aydın'ın yanına oturdum.

  Sıyırmıştı ama çok kanıyordu.

Elime aldığım pamuk ile önce kanı sildim. Daha sonra tentirdiyot döküp yarayı temizledim. Yaraya bakarken benim bile canım yanmış, yüzümü buruşturmuştum ama Aydın da tık yoktu. O ise tamamen yüzüme odaklanmıştı.

  İçeriye Aysel abla girdi.

Ben ise yarayı dikmeye hazırlanıyordum.

  - Ah be Aydın oğlum derin mi yaran.
Cemil'i arayım mı?
   Aysel ablaya bakmadan doktor mu dedim.
  - evet doktor kızım bizim işlerimize bakar genelde.

Yüzümü Aydın'a çevirdim. Yüzü kesinlikle bana çok yakındı bu kadar yakın olması ne bileyim tuhaf olmuştum.

    - 5 e kadar say sesli.

   Sözümü dinleyip saymaya başlamıştı.

Bunu kolunu dikerken dikkatini başka bir şeye çekmek için yapmıştım.

  Böylece canı daha az yanardı
  Kolunu sardıktan sonra
Aydına döndüm.

  - Cemil dediğin doktora git hemen ben anca bu kadar yapabildim baktır kesin yarana tamam mı?
  - tamam.
  - söz ver.
  - söz dedi gözlerime bakarken. Niye böyle bakıyordu.
 
   Aysel ablanın getirdiği sıcak su ile bezi alıp yarasından eline doğru akan kanları silmeye başladım.

   Uzun parmakları olan kanlı elini alıp kucağıma koydum.
   Yavaş yavaş silmeye başladım. Kolları gibi elleri de damarlıydı.

  İşim bitmişti. Ayağa kalkıp banyoya gittim. Ellerimi yıkayıp içeri girdim.

  - teşekkür ederim dedi Aydın.

  - rica ederim. Asıl benim teşekkür etmem gerek üstüme yatan sendin belki olmasan bana gelmişti kurşun dedim.

   - benim işim bu seni korumak..
Anladım dedim.

   - kolun ağrırsa ağrı kesici verebilirim. Yat dinlen istersen yemek birazdan hazır olur çok kan aktı güç toplarsın hem dedim.
 
     - bana bir gömlek ya da tişört getirirmisin dolabımdan?

Doğru ya bunu unutmuştum adam yarı çıplak karşımda oturuyordu.
   - hemen dedim.
3. Kata çıkarken.

  Odasına bu 2. girişimdi tabi ilki pek hoş olmamıştı.

Dolaba yöneldim. İçerisi çok güzeldi. Bir sürü beyaz ve siyah gömleği vardı.
    İçlerinden siyah bir gömlek aldım aynı Aydın'ın kara gözleri gibiydi.

    Odadan çıkıp aşağıya indim. Aydın'ın sırtı bana dönük bir şekilde oturuyordu.
  Yanına gidip gömleği uzattım.

  Giyinmeye çalışıyordu ama canı yandığı belliydi.

  - yardım edeyim.

  Gömleği elime aldım önce yaralı olan kolunu sonra ise diğer kolunu giydi. Yakalarını birleştirip iliklemeye başladım.

    Son düğmeleri iliklerken içeriye babam girmişti.

   Şuan babamın yüzü baya komik duruyordu çünkü pek de iyi bir halde görmemişti bizi.
   Aydın ile beni bu kadar yakın görmeyi beklemiyordu anlaşılan.

    - Aydın vuruldu dedim. Aydın 'dan uzaklaşırken. Koluna kendimce baktım ama Cemil doktora gitmeli.

  - geçmiş olsun Aydın nasıl oldu bu.

  - Mina ile ormanda karşılaştık eve götürürken bir anda bir silah sesi duydum sonra da küçük bir çatışma.
 
  - Mina sen iyimisin sana bir şey oldu mu?

  - hayır baba üzerime Aydın kapanmıştı. Zaten benim yüzümden vuruldu.
  Daha dikkatli olmalıydım.

- teşekkürler Aydın tekrardan.
  Aydın başını eyvallah der gibi salladı.

  Akşam yemeğini yedikten sonra Aydın doktora gidiceğini söyleyip çıkmıştı.
  Ben de odama geçmiştim kesinlikle kötü bir gündü.

Aydın Korkmazel'den ;

Sigara mı içerken onu gördüm. Müzik dinleyerek koşuyordu.
   Biraz sonra tam önümde durarak başını yine göğsüme çarpmıştı.
  - hay ben böyle ağacın.
Bunun üzerine kahkaha atmışım. O kadar sertmiydi göğsüm.

Mina sinirle bana bakarak çok mu komik diye sormuştu.
  Kızınca kesinlikle çok tatlı oluyordu.
  Banane ya tatlı olmasından niye böyle düşünmüştüm ki.
 
  Hadi seni eve bırakıyım Mina dedim. Konuyu değiştirirerek.

  - ben kendim giderim dedi.
  -sen bilirsin dikkat et kurt var. Bir de arada çoçukların karşısına ayı filan çıkıyormuş dedim.

  Mina korkmuştu.
  - neyse beni sen eve götür üşendim şimdi bu kadar yolu yürümeye.

Hadi gidelim dedim.

  Arabaya doğru giderken bir silahın emniyet kemerinin açıldığını duydum.

   Hemen Mina'nın üzerine yatarak onu yere yatırdım. Sanırım koluma isabet etmişti.
  Küçük bir sızı oluşmuştu sağ kolumda.

  Silahımı çıkartıp ağaçların arasında ki adama ateş ettim. Bizim çoçuklarda ateş etmeye başlamıştı.

   Mina korkuyla ceketimin yakalarını sıkıyordu. Yüzünü boynuma gömmüştü.

    Verdiği nefes boynuma çarpıyordu.
  Nefesi içimi ürpertmişti.

   Koca cüssem altında hızla nefes alıp verdiği için kalkıp inen göğsünü hissedebiliyordum.

  Biraz sonra silahlar tamamen susmuştu.
   Ama Mina yüzünü boynumdan çekmemişti.

  - Mina

Yüzünü boynumdan ayırıp  kahverengi gözleri ile bana baktı. Önce gözlerime sonra dudaklarıma ve boynuma indirmişti bakışlarını yüzümü inceliyordu.
  
  Bakışlarını tekrar yüzüme çevirdi.

  - iyimisin
  - iyiyim ya sen.
Bende iyiyim dedim.

  Arabaya binmiş, sürmeye başlamıştım çoktan.

  - Aydın kolun vurulmuşsun dedi telaşla.

- sıyırdı önemli değil.

  - Aydın saçmalama hastaneye sür hadi dedi. Bir yandan da arabada bir şey arıyordu kolumda ki kanı durdukmak için.

  Bir anda arabayı durdurdum çünkü Mina üzerinde ki tişörtü çıkarmıştı çakı ile kesmeye çalışıyordu. Evet buna şaşırmıştım ama daha çok şaşırdığım şey ise Mina'nın karın kaslarıydı bu kız sadece 18 yaşındaydı. Ne ara bu karın kaslarını yapmıştı ki.
 
  - ceketini çıkarmamız lazım.
  Mina'nın sesi ile ona döndüm.
  Ceketimi çıkarmış kestiği tişörtü ise koluma bastırıyordu.
  
Biraz sonra eve geldik.
Mina bana karşı fazla telaşlıydı.
  Elimden tutup içeriye girmişti.

Aysel abladan sıcak su ve bez istemişti.

   Yine elimden tutup 2.kata çıkardı. Banyodan ilk yardım çantasını alıp yanıma geldi.

  - izin verirmisin.

  Ne dediğini anlamamıştım.

  - gömleğini çıkartmamız lazım.
Dediği ile başımı salladım.

  Mina yaklaşıp ince parmakları ile gömleğimin düğmelerini çözmeye başlamıştı.

  Bunun neden bu  kadar  hoşuma gittiğini bilmiyordum ama bundan hoşlanmıştım.

  Mina ise  büyük bir uğraş veriyordu vücuduma bakmamaya çalışıyordu ama arada kaçamak bakışlarda atmıyor değildi.

   Yaramı büyük bir incelikle temizlemişti.

   - 5 e kadar say sesli

Dediğini yapmıştım o yaram ile ilgilenirken ben onu inceliyordum. Ara sıra yüzünü buruşturuyordu benim yerime canı acıyordu ben ise alışık olduğum için pek etkilenmemiştim.

    - kesinlikle şu Cemil denen doktora git. Dedi.
  - tamam giderim.
  - söz ver gidiceksin.
  - söz dedim.

Biraz sonra ona bakarak ondan bana gömlek getirmesini istemiştim. Çünkü kendisini sıkıyordu bana bakmamak için onu bu dertten kurtarmalıydım.

  Hızlıca merdivenlere yöneldi.

Gidişiyle başımı koltuğa yaslamıştım.
  Yüzü aklıma gelince gülümsemiştim tuhaf bir kızdı gerçekten farklı biriydi.
Hem çok narin, kırılgan hem de çok güçlü ve kırılmaz  gibi duruyordu.

  Biraz sonra elinde siyah bir gömlek ile gelmişti.

  Elime verdi nedense onun giydirmesini istemiştim.

  Giyerken yüzümü buruşturmuştum.
   Mina zorlandığımı düşünüp gömleği kendi eline alıp giydirmeye başlamıştı.

    Aslında canım yanmıyordu sadece onun gömleğimi giydirme fikri hoşuma gitmişti.

   İnce uzun parmakları ile gömleğimi ilikliyordu.

   Acaba Mete'nin gömleğini hiç giydirmişmiydi?

  Bu boktan soru nerden aklıma geldiyse. Ayrıca sevgililerdi. Giydirirde giydirsin bananeydi?

  Bu kızla haddinden fazla ilgilenmeye başlamıştım. Acilen bunu kesmeliydim.

                        ***

  Cihan amcadan çıkınca Cemil'e gelmiştim.
  Yaram gayet iyiydi aslında ama Mina'ya söz vermiştim.

   - ooo Aydın bey siz buralara uğrarmıydınız?

  Cemil'e sarılıp karşısına oturdum.
  - gelmemiz icap etti. Dedim kolumu gösterirken.

  Cemil bir anda ciddileşmişti.
  - ne oldu koluna
  - bişey yok kurşun sıyırdı.
  - Aydın şöyle sedyeye geç bakalım.

  Gömleğimi çıkartıp sedyeye geçtim.
  Kolumda ki Mina'nın sardığı bandajı açmıştı.

  - koluna ilk pansumanı kim yaptıysa çok iyi yapmış çok güzel dikmiş dikişi kaç yıllık doktordu?

Cemil'in bu cümlesi ile güldüm.

  - Niye gülüyorsun oğlum komik bir şey mi söyledim.

  - Pansumanı yapan Cihan amcanın kızı Mina o yüzden güldüm. Kız doktor değil daha 18 yaşında.

  - lan Cihan abinin kızı bulundu mu? Ne zaman?

  - bulduk işte 1 hafta oluyor.
  - hımm güzel mi kız?

  - Çok güzel Cemil. Upuzun kahverengi saçları var, sonra kahverengi gözleri var. Hafif esmer ince belli dolgun pembe dudakları var böyle aynı Melanie ablaya benziyor ama aslında çok da farklı.

- Melanie ablaya benziyorsa kesin güzeldir güzeldir de Aydın sen niye sırıtıyorsun oğlum yoksa aşık filan mı oldun lan kıza

  - off saçmalama Cemil ne aşkı. Kızı anlat dedin anlattım.

  - ne bileyim Aydın çok güzel falan diyorsun he birde ağzın kulaklarında kızı anlatırken.

  - yani çok güzel kız her erkeğin isteyeceği biri. Doğal bir güzelliği var makyaj yapsa kim bilir nasıl olur.

Cemil kendi kendine bu çoktan aşık olmuş dedi. Bakışlarımı ona çevirince sustu.
   Aşık olmayacağımı bende o da gayet iyi biliyordu.
  Ben Mete değildim işimin içine aşkı yada duyguları karıştırmazdım. Arada ki ayrımı bilirdim.
 
   Telefonuma gelen mesaj sesi ile bakışlarımı telefona çevirdim.

  Mesaj Mina dan dı.

**Aydın kolun nasıl doktora gittin mi?

Saat çoktan 11 i geçmişti niye bu saatte uyanıktı?

Düşüncemi bölen Cemil'in sesiydi.
  - Kim o bu saatte. Gülümsediğine göre bir kadın olmalı lam yoksa Mina mı?

Ben gülüyormuydum farkında değildim.

- Mina nasıl olduğumu soruyor dedim.
- bu saatte. Aydın bence kız sana aşık ne dersin zaten yakışıklı adamsın e zenginsin de tam koca adayı.
  
  Bu dediğine gülmüştüm.

  - Cemil sende bugün taktın aşka değil manyakmısın kızın babası benden daha zengin oğlum kız sadece iyimisin yazmış nerden geldin aşka?

  Mina'dan;

Odama çıkıp üzerimi değiştirmiştim.
Telefonumu elime alıp saate baktım.
  Saat 11 e geliyordu.

Acaba Aydın uyumuşmuydu?

Aydın'ın olduğu mesaj kutusuna girdim.
Ne yazıcağımı bilmiyordum ama içimden Aydın ile konuşmak geliyordu.

5 dakika sonra.
"Aydın kolun nasıl doktora gittin mi?" diye sordum.

Mesajı atar atmaz çevrimiçi olmuştu.

3 dakika sonra mesaj gelmişti. Niye bu kadar heyecan yapmıştım bilmiyorum.

** kolum gayet iyi şuan doktordayım. Attığın dikiş çok iyiymiş öyle söyledi Cemil.

                      
                                     Anladım geçmiş**
                                      olsun tekrar.

** iyi geceler 🦋

Bana iyi geceler yazmıştı hem de sonunda kelebek atmıştı. Kelebek derken neyi kastetmişti acaba?

  Bende ona iyi geceler diyip telefonu kapatmıştım.

Artık uyuyabilirdim.

                          ***

Saat kaçtı bilmiyordum. Ama hala hava aydınlanmamıştı. Ben de çok terlediğüm için uyanmıştım. Hava ne ara bu kadar bunaltıcı olmuştu ki?

  Tam, yatakten kalkıcakken belimde bir kol hissettim. Belimde ki kol beni bir koala gibi sarmıştı. Bu kolun sahibine bakmamla gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.

Yorumlarda buluşalım bol bol yorum ve oy sonrası yeni bölüm atıcamm çiçeklerimm.

Continue Reading

You'll Also Like

1.1M 15K 37
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...
1.1M 78.1K 57
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...
25.4M 905K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
943K 31.8K 57
alev:OĞUZ BEN ASIK OLDUM!!! oğuz:YİNE KİME AMK????!! alev:acar'a oğuz: siktir!