Bunny ✵ JJK ✓

By Vennusiaa

92K 9.3K 10.3K

[Tamamlandı] Ağzını elleri ile kapatıp sırtını kapalı kapıya deydiren Haneul'ın başından aşağı soğuk sular dö... More

✵1✵
✵2✵
✵3✵
✵4✵
✵5✵
✵6✵
✵7✵
✵8✵
✵9✵
✵10✵
✵11✵
✵12✵
✵13✵
✵14✵
✵15✵
✵16✵
✵17✵
✵18✵
✵19✵
✵20✵
✵21✵
✵22✵
✵23✵
✵25✵
✵26✵
✵27✵
✵28✵
✵29✵
✵30✵
✵31✵
✵32✵
✵33✵
✵34✵
✵35✵
✵36✵
✵37✵
✵38✵
✵39✵
✵40✵
✵41✵
✵42✵
✵43✵
✵44✵
✵45✵
✵46✵
✵47✵
✵48✵
✵49✵
✵50✵
✵51✵
✵52✵ | FİNAL
✵ Bunny 2 ✵

✵24✵

1.6K 196 233
By Vennusiaa

Yatağına uzanıp yorganına sarılmıştı Jungkook çünkü hâlâ kokusu vardı yatağında Haneul'ın.

Normalde hiç zaman kaybetmeden değiştirirdi her şeyi. Yastıkları, yorgan kılıfını, çarşafı... Tek tek silerdi her yeri ama hiç yapmak istemiyordu bu sefer.

Her yerde ondan, Haneul'dan, kalan bir iz olması hoşuna gidiyordu.

Haneul doğrulup çantasını sırtına taktığında derin bir nefes almış ve evin anahtarını alıp cebine atmıştı.

Biraz önce annesiyle telefondan azar işitmişti Haneul onlara haber vermeden Young Ae'ye kalmaya gittiği için...

Ama bu sefer Young Ae ile konuşmuştu Haneul ve gerçekten onlara kalmaya gidecekti. Annesinin de haberi vardı.

Evden çıkan Haneul kaldırımda koşmaya başladığında aklına gelen fikir ile ara sokağa girmiş ve adımlarını yavaşlatmıştı.

Saat daha yedi buçuktu ve yasak dokuzda başlıyordu değil mi? Yarım saatliğine Jungkook'un yanına uğrasa herhangi bir sorun olmazdı.

Haneul Jungkook'un evinin önüne geldiğinde derin bir nefes almış ve kapıya birkaç kez tıklamıştı. Kapıyı açan Jungkook ise kaşlarını havalandırmış ve Haneul'a bakmıştı uzunca.

"Haneul? Bu gece kendi evinde kalmayacak mıydın? Annen ve baban yarın geliyorlar."

Haneul gülümseyip "Young Ae'ye gidecektim kalmaya ama sana uğramak istedim. Hem... Ne o? Kovuyor musun beni? Küsersem zor barışırsın bak benimle" dediğinde olumlu anlamda kafa sallamıştı Jungkook gülümseyip. Ardından da kenara çekilmiş ve Haneul'ın eve girmesine izin vermişti.

İçeri giren Haneul zaman kaybetmeden çantasını kenara bıraktıktan sonra banyoya doğru yönelmişti ellerini yıkamak için. Jungkook ise hazırlamış olduğu çantayı yatağın altına koymuş ve derin bir nefes almıştı.

Planı Sanghyuk'u öldürmek falan değildi çünkü daha yeni kavga etmişlerdi onunla. Ne olursa olsun dikkat çekmemeliydi Jungkook. Zaten bu isteyeceği bir şey de olmazdı.

Yapacağı tek şey karşısına çıkmaktı. Köşeye sıkıştırıp onu korkutsa yeterli olurdu. Hem... Belki akıllanır ve diğer insanlarla uğraşmaktan vazgeçerdi. Özellikle de Haneul ile...

Haneul ellerini kurulayıp banyodan çıktığında Jungkook'un yatak odadına girmişti. Ardından da gözlerini kapağı açık kalan gizli bölmeye çevirmiş ve kaşlarını çatmıştı.

"Jungkook? Bana söylediğin şeyde ciddi değildin değil mi? Sadece sinirle söylemiştin."

Jungkook "Ne?" dediğinde hızlı adımlarla kapağın yanına gelmişti Haneul ama içinin boş olduğunu görünce "Of, yeter artık ama!" diye bağırmıştı sinirle.

Gözlerini etrafta gezdiren Haneul "Çantayı nereye koydun?" dediğinde "Öldürmeyece-" diyebilmişti Jungkook çünkü Haneul "Nerde?!" diyip onun sözünü kesmişti.

"Yatağın altında"

Haneul gözlerini devirip yere eğildiğinde çıkartmıştı Jungkook'un sakladığı siyah sırt çantasını. Ardından da içini açmış ve gizli bölmenin başına gelip eşyaları bölmenin içine yerleştirmeye başlamıştı.

"Haneul kes şunu lütfen. Öldürmeyeceğim onu merak etme. Sadece korkutacağım."

Haneul Jungkook'a bakıp "Ben senin bu işleri bırakman için uğraşıyorum" dediğinde gözlerini kaçırmıştı Jungkook. Haneul ise ayağa kalkmış ve "Bırak şu çocuğu ya. Ne hali varsa görsün işte. Okulda bir sürü zorba var ama sen neden ona taktın anlamıyorum. Daha önce de eziklemeye çalışmışlardı seni ama onlara hiçbir şey yapmadın?" demişti.

"Bu farklı"

"Hayır değil."

Haneul ellerini beline yerleştirdiğinde tekrar "Farklı" demişti Jungkook dişlerini sıkıp. Haneul ise "Farkı ne!?" diye bağırmıştı ona.

"Çünkü sana aşık ve bunu istemiyorum! Ayrıca senin peşini bırakmıyor! Sana zarar vermeye çalışırsa öylece izleyeceğimi mi sanıyorsun!? Yaşanmasını istemediğimiz şeyler yaşanmadan önce önüme geçmemiz gerekiyor!"

"Ya ben de sana değer veriyorum ama başkalarını öldürmeye ya da korkutmaya çalışmıyorum! Sorun sadece ben olamam mı?!"

Jungkook gözlerini kaçırıp "Cidden anlamıyorsun Haneul" dediğinde "Hayır anlıyorum Jungkook." demişti Haneul kaşlarını çatıp. Ardından da "Ama sen anlamıyorsun..." demişti.

"Bak, beni seviyor olabilirsin, değer veriyor olabilirsin ama böyle koruyamazsın. Evet en yakın arkadaşız ama bu birbirimizi korumak içi-"

Jungkook bir elini Haneul'ın beline yerleştirip hızlıca kendine çektiğinde diğer bir elini onun yanağına yerleştirmiş ve dudaklarını onunkilerle birleştirmişti. Bunun sonucunda da gözlerini şaşkınlıkla açmıştı Haneul. Jungkook ise gözlerini sıkıca kapatmış ve Haneul'ı kendine daha da yakınlaştırmıştı.

Evet, Jungkook Haneul'ın dudaklarına yapışmış ve susmasını sağlamıştı. Haneul ise dona kalmıştı olduğu gibi.

Haneul Jungkook'un aksine ne dudaklarını hareket ettiriyor ne de gözlerini kapatıyordu. Öylece donakalmıştı.

Birkaç saniyenin ardından Jungkook Haneul'dan ayrıldığında "İşte anlamadığın şey bu" demişti onun gözlerinin içine bakıp Jungkook.

Ne diyeceğini kestiremeyen Haneul ise Jungkook'a öylece bakmaya devam etmişti.

"Hiç düşünmedin mi cidden hah? Hiç fark etmedin mi beni? Davranışlarımı, bakışlarımı... Bana arkadaş olduğumuzu söyleme artık. Çünkü canımı çok yakıyor."

Jungkook elini Haneul'ın yanağından çekmeyip hafifçe okşamaya başladığında ikili bedenlerini uzaklaştırmamıştı kendilerinden. Ne Haneul ne de Jungkook ayrılmak için bir hamle yapmıştı.

"İlk tanıştığımdaki temizlik takıntımı hatırlıyorsun değil mi? Yanımda paketlerce ıslak mendille dolaşırdım, kantinden bile yemek yiyemezdim... Sen yardım ettin bana Haneul. Sende kaldığımda neden çarşafı değiştirmeni istemediğimi sanıyorsun? Böyle bir takıntım olduğunu biliyordun, hiç sorgulamadın mı yani?

Dediğin gibi başka kimseye bana karıştığı için bir şey yapmadım. Neden Sanghyuk sence? Seni sevip sevmesi umrumda değil gerçekten. Sadece sana dokunmasını istemiyorum. Çünkü sen de istemiyorsun değil mi?"

Haneul gözlerini kaçırdığında elini Haneul'ın yanağından çekip baş parmağını Haneul'ın dudaklarınında gezdirmişti Jungkook hafifçe. Ardından da" Seni seviyorum" demişti.

"Beni seviyor musun sevmiyor musun gerçekten bilmiyorum. Davranışların seviyor gibi ama sözlerin... sevmiyorsun gibi. Ben... Anlamıyorum. Cidden anlayamıyorum.

Seni çok seviyorum Haneul. Kollarımın arasına alıp bırakmak istemiyorum seni. Sanki, sadece benim yanımdayken güvendeymişsin gibi. Aynı şekilde de benimleyken tehlikedesin.

Sana dokunmaya bile kıyamıyorum Haneul. Sana zarar gelsin istemiyorum.

Beni sevmesen bile yanındayım çünkü vazgeçemiyorum senden... Sana çok bağlandım Haneul. Gözlerin, dudakların, bakışların ve kokun... Hepsi beni kendine çekiyor."

Haneul Jungkook'un dudaklarına yaklaşmasıyla gözlerini sıkıca kapattığında "Bana karşı bir şeyler hissettiğini biliyorum Haneul. Lütfen... Senden ilk adımı atmanı istemiyorum, sadece karşılık versen yeter. Çok güzel bir çift olacağız seninle. Seni seviyorum" demişti Jungkook. Ardından da tekrar birleştirmişti dudaklarını Haneul'ın dudaklarıyla.

Birlikte kaldıkları bu süreçte çok fazla yakınlaşmıştı zaten Haneul Jungkook'la değil mi? Çok daha samimi olmuşlardı.

Haneul ellerini Jungkook'un omzuna çıkarttığında karşılık vereceğini düşünmüştü Jungkook ama hafifçe ittirmiş ve kendinden uzaklaştırmıştı Jungkook'un bedenini Haneul kendinden. Ardından da "Özür dilerim ama ben bunu istemiyorum." diyerek Jungkook'dan tamamen ayrılmış ve odadan çıkıp çantasını sırtına takmıştı. Jungkook ise dolu gözleriyle Haneul'ın arkasından baka kalmıştı.

Evden çıkan Haneul koşmaya başladığında ellerini saçlarına daldıran Jungkook bağırmıştı hayal kırıklığıyla. Ardından da kenardaki çantasını tekmelemiş ve yatağın bir köşesine oturmuştu.

Haneul ise durmuştu birkaç dakika sonra Young Ae'nin evinin önüne gelip. Ardından da sırtını kapıya yaslayıp derin bir nefes almıştı.

Neden kaçmıştı Jungkook'tan Haneul onu da bilmiyordu.

Durup iki yetişkin gibi sakince konuşabilirlerdi bu konuyu?

Apartman kapının kulbunu tutan Haneul Young Ae'nin oturduğu dairenin ziline bastığında Young Ae'nin annesinin sesi ile karşılaşmış ve "Benim, Haneul" demişti.

Kapı açıldığında da içeri girmişti Haneul ve hızlı adımlarla merdivenleri çıkmaya başlamıştı. İkinci kata vardığında ise "Merhabalar efendim" demişti gülümseyip Young Ae'nin annesine. Sonra da içeri girip Young Ae ile karşılaşmıştı.

"Ellerimi yıkayacağım"

Haneul bir hışımla banyoya girdiğinde Young Ae de gitmişti onun peşinden. Avucuna doldurduğu suyu suratına çarptığında da "Ne oldu?" demişti Young Ae kaşlarını çatıp.

"Apar topar koşturdun buraya. Bir şey mi oldu?"

Haneul doğrulup kenardaki havluyu eline aldığında derin bir nefes almış ve yüzünü kurulamıştı. Ardından da "Jungkook beni öptü." demişti Young Ae'nin gözlerinin içine bakıp.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

✵~Oy vermeyi unutmayın~✵

.
.
.
.
.
.
.

Continue Reading

You'll Also Like

21.7K 817 20
Üşüyorum... Çok soğuk... Sen üşüyor musun ?
131K 7.4K 86
ağlamaya git küçük kız. kimse seni sevmiyor. -tamamlandı
57K 3.4K 24
Ve Lalisa Manoban geri döndü. Kırdığı kalpleri iyileştirmek için mi ? Yoksa yeni yaralar açmak için mi ? Welcome to my world .
824K 47K 60
Jungkook tam yemeğini yemeye başlayacaktı ki mesaj sesi buna engel olmuştu.Jungkook oflaya puflaya masanın üzerindeki telefonuna uzandı ve mesajı açt...