Hatalarım varsa kusura bakmayın,iyi okumalar ♡
-------------------------
Ne kadar derine indik bilmiyorum,garip sesler geliyor ve bu beni korkutuyor.
Rose: Belki de gündüz gelmeliydik.
Five: Gündüz gelemeyiz,sorguya çekerler.
Rose: Burası çok korkutucu-
Five: Siktir,bu ses ne!?
Rose: Çalıların oradan geliyor.
Five: Yanımdan ayrılma sakın.
Five hiç beklemediğim bir şey yaptı ve belinden bir tabanca çıkardı.
Rose: Five...
Five: Bana öyle bakma,buraya elimizi kolumuzu sallayarak giremezdik.
Sesler gittikçe yakınlaştı. Harry,Ron ve Draco buraya geliyordu.
Rose: Tanrıya şükür...
Draco: Hey,siz iki bulanığın burada ne işi var?
Five: Bu seni ilgilendirmez.
Harry: Buraya girmek tehlikeli ve yasak. Başınıza bir çok şey gelebilir.
Rose: Onlar haklı,geri dönelim Five.
Five: Sen onlarla gidebilirsin ben gelmiyorum.
Rose: Saçmalama,seni burada yalnız bırakmam.
Draco: Ona bir şey olacağını sanmıyorum.
Rose: Kes sesini aptal!
Ron: Hadi Rose,bizimle gel.
Rose: Onu bırakmayacağım.
Five: İyi olacağım tamam mı? Hiç bir şey olmayacak.
Rose: Five ne dediğinin farkında mısın!?
Five: Güven bana Rose,git hadi!
Birsüre Five'a baktıktan sonra diğerlerinin yanına gittim.
Draco: Doğru seçim.
Rose: Sen hiç susmaz mısın?
Harry: Kızı rahat bırak Malfoy.
Ron'un yanına geçtim ve sohbet ederek şatoya doğru ilerledik. Birden önümüzde büyük bir kurt belirdi.
Ron: Harry!
Harry: Koşabildiğiniz kadar koşun!
Draco: Rose,benimle gel!
Draco bileğimden tuttu ve koşmaya başladı,Ron ve Harry'de ormanın diğer tarafına gittiler.
Rose: O da neydi öyle!?
Draco: Bir kurt adamdı.
Rose: Burası nasıl bir yer böyle...
Draco: Bu ormanda aklının ucundan bile geçemeyecek şeyler var.
Ağaçların arasına girdik ve etrafı kontrol ettik.
Rose: Sen büyücü değil misin? Bizi şatoya ışınlasana!
Draco: Hangi gerizekalı sana büyücülerin ışınlanabildiğini söyledi?
Rose: Tanrım,buradan çıkmamız imkansız...
Draco: Hadi ama,bu kadar korkak olma.
Rose: Beni korkutan sensin! Rahatlatmak yerine daha da çok korkutuyorsun.
Draco: Biraz daha konuşursan üç başlı köpekler peşimize düşecek.
Rose: Ne!?
Draco:*gülerek* Şaka yaptım,öyle bir şey olduğunu sanmıyorum.
Rose: Five'ı bırakmamalıydım...
Draco: Aptalın tekiydi,çoktan ölmüştür.
Rose: Eğer çeneni kapatmazsan seni ben öldüreceğim!
Draco: Ovv sakin ol,bu kadar sinirleneceğini düşünmemiştim.
Rose: Senin çeneni çekemem.
Cebimden Five'ın bana verdiği bıçağı çıkardım ve Draco'yu orada bırakıp ilerlemeye başladım.
Draco: Kızım dursana! Canına mı susadın!?
Rose: Gidip Five'ı bulacağım.
Hızlı adımlarla ormanın içine doğru ilerledim,Draco'da peşimden geliyordu. Birsüre ormanda ilerledikten sonra Five'ı gördüm.
Rose: Five!
Koşarak yanına gittim ve boynuna sarıldım.
Five: Hey! Sakin ol.
Rose: Gitmemiz gerek,burası gerçekten çok tehlikeli. Az önce bir kurt adam gördük!
Five: Farkındayım,siz gelmeden önce bir dev öldürdüm Rose.
Rose: Ne!?
Five: Gidelim buradan.
Draco şaşkın bir şekilde Five'a bakıyordu.
Draco: Dev mi öldürdün?
Five: Evet,ne oldu?
Draco: Şanslısın,seni öldürebilirdi.
Rose: Sen felaket habercisi falan mısın?
Draco: Sadece açık konuşuyorum.
Göz devirdim ve Five'ın peşinden gittim. Sonunda şatoyu bulabildik,Harry ve Ron bizden önce gelmişti.
Harry: Sonunda geldiniz,gidelim hadi.
Kimseye gözükmeden şatoya girdik,Harry ve Ron kendi odalarına gitti. Üçümüz yalnız kaldık.
Draco: Sevgilin tam bir korkak Five.
Five: Onu korkutan sensin,kim bilir neler anlattın.
Draco: Birdaha o ormana girmeyin,profesörlerden biri görürse ceza alırsınız.
Five onu görmezden geldi ve odaya girdi,ben de peşinden gittim.
Rose: Sana bir şey oldu sandım...
Five: Hadi ama,baş edebilirdim.
Rose: Ben burada daha fazla kalmak istemiyorum.
Five'a sarıldım ve daha fazla dayanamayıp ağlamaya başladım.
Five: O kart oyununu bulursak geri dönebiliriz,bu yüzden sabah erkenden ormana gideceğim. Bu sefer sen gelmeyeceksin,ben tek gideceğim.
Rose: Daha fazla ormandan bahsetmek istemiyorum.
Five: Tamam.
Beni kendine çevirdi ve dudağımdan öptü,ben de karşılık verdim.
Five: Biraz dinlenelim.
Rose: Haklısın,bugünlük bu kadar olay yeter.
Five: Neredeyse hiç vakit geçiremedik,bir şeyler yapmak ister misin?
Rose: Olur,balkonda oturalım mı?
Five: Bana uyar.
Bir battaniye alıp balkona çıktık. Hava biraz soğuktu,umursamadan minderlerden birine oturdum,Five'da yanıma geldi.
Five: Rose.
Rose: Efendim?
Five: Her şey bir an da gelişti,yani demek istediğim...
Rose: Evet?
Five: Beni sevdiğine emin misin?
Rose: Şaka mı yapıyorsun?
Five: Sadece beni gerçekten sevdiğini bilmek istiyorum.
Rose: Evet seni gerçekten çok seviyorum.
Gülümsedi ve gökyüzüne döndü,başımı omzuna yaslayıp konuşmaya devam ettim.
Rose: Peki ya sen?
Five: Bilmiyorum.
Rose: Anlamadım?
Başımı omzundan kaldırdım,ne saçmalıyordu bu?
Five: Yani sanırım Hermonie'den hoşlanıyorum.
Rose: Ciddi misin sen?
Hiç bir şey söylemedi,tam kapıya yönelmiştim ki kolumdan tutup durdurdu.
Five:*gülerek* Hey sadece şaka yaptım.
Rose: Hiç şakaya benzemiyordu.
Five: Hadi ama Rose,şaka yaptım dedim ya.
Rose: Tam bir aptalsın.
Five: Bu kadar sinirleneceğini düşünmemiştim.
Göz devirdim ve içeri gittim,o da peşimden geldi.
Five: Trip mi atıyorsun?
Rose: Hayır,uykum geldi.
Yatağa uzandım ve onu görmezden geldim. Daha fazla uzatmadı,yanıma uzandı.
Rose: Aslında biliyor musun,Draco çok hoş.
Five: Tam bir gerizekalı.
Rose: Bence iyi bir sevgili olurdu.
Five: Artık uyuyabilir miyiz?
Rose: Yarın onu görmek için heyecanlanıyorum.
Işığı yaktı ve oturur pozisyona geçti.
Five: Abartma istersen.
Rose: Ne,Hermonie'den hoşlandığını söylemedin mi? Ben de söylüyorum işte.
Five: Sadece şaka yaptım,Hermonie umrumda değil.
Işığı kapattı ve arkasını döndü,hafifçe üstüne doğru eğilip yanağından öptüm.
Rose: Umarım birdaha böyle bir şaka yapmazsın.
Five: Bu olaydan sonra tek bir şaka dahi yapmam.
Gülümsedim ve arkamı dönüp uyudum.
--------------------
Bölümü oylamayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın ♡
Discord sunucusuna katılmak isteyenler bana özelden yazabilir.