Bunny ✵ JJK ✓

By Vennusiaa

92K 9.3K 10.3K

[Tamamlandı] Ağzını elleri ile kapatıp sırtını kapalı kapıya deydiren Haneul'ın başından aşağı soğuk sular dö... More

✵1✵
✵2✵
✵3✵
✵4✵
✵5✵
✵6✵
✵7✵
✵8✵
✵9✵
✵10✵
✵11✵
✵12✵
✵13✵
✵14✵
✵16✵
✵17✵
✵18✵
✵19✵
✵20✵
✵21✵
✵22✵
✵23✵
✵24✵
✵25✵
✵26✵
✵27✵
✵28✵
✵29✵
✵30✵
✵31✵
✵32✵
✵33✵
✵34✵
✵35✵
✵36✵
✵37✵
✵38✵
✵39✵
✵40✵
✵41✵
✵42✵
✵43✵
✵44✵
✵45✵
✵46✵
✵47✵
✵48✵
✵49✵
✵50✵
✵51✵
✵52✵ | FİNAL
✵ Bunny 2 ✵

✵15✵

1.9K 227 321
By Vennusiaa

"J-Jung..."

Jungkook belindeki havlu ve ıslak saçlarıyla Haneul'a doğru yaklaşmaya başladığında elindeki maske ve pelerini yatağın üstüne atmıştı Haneul ve "Yaklaşma!" diye bağırmıştı ona ellerini uzatıp. Jungkook ise hızlı adımlarla onun yanına gelmiş ve gözlerini temiz yatağa attığı kirli kıyafetlere bakmıştı.

...

"Al bakalım"

Haneul mutfak tezgahının üstünde ağlarken elindeki bıçağın ucuna taktığı elmayı ona doğru uzatmıştı Jungkook.

"Peki, tamam. Yemek istemiyorsan yeme."

Jungkook soyulmul elmayı ağzına atıp yemeye başladığında elindeki kırmızı elmayı soymaya devam etmişti. Haneul ise hıçkırarak ağlamayı kesmemişti onun yanında.

Jungkook sakince "Ağlama Haneul" dediğinde hıçkırmayı kesmişti Haneul anında. Jungkook da "Oh, bu kadar kolay-" derken gözlerini Haneul'a çevirmiş ve "Haneul!? Deli misin?!" diye bağırarak ellerini onun yanaklarına yerleştirmişti.

Ağlamamak için nefesini tutmaya başlamıştı Haneul ve kıpkırmızı olmuştu resmen. Jungkook da bunun üstüne "Tamam, tamam ağla. Bu kadar mı çok korkuyorsun benden?" diye sormuştu.

"J-jungkook bana za-zarar verme... K-kimseye bir şey söy-lemem.."

Haneul hıçkırarak ağlamaya devam ederken "Sana bir şey yapmam Haneul." demiş ve yanaklarından akan yaşı elinin tersiyle silmişti Jungkook Haneul'ın gözlerinin içine bakmaya devam edip.

"Sana bir şey yapabilir miyim sence? Sana ne kadar değer verdiğimi biliyorsun"

Haneul ağlamaya devam ederken derin bir nefes almıştı Jungkook ve geri çekilip Haneul'ın gözlerine bakmıştı. Haneul ise derin nefesler alıp sakinleşmeye çalışmıştı kendi kendine.

Kenara bıraktığı bıçağı alıp musluğun altında yıkadığında nefesini kontrol altına alabilmişti Haneul zor da olsa. Jungkook ise ortalığı toplamaya başlamış ve tek kelime dahi etmemişti.

"N-neden böyle ya-pıyorsun hah? Neden onlarca k-kişiyi öldürdün Jung-kook?"

Jungkook derin bir nefes alıp "Hepsi hakketti" dediğinde "Yalancı b-birisin" demişti Haneul burnunu çekerek. Jungkook ise gözlerini titreyen sesiyle hıçkırıklarının arasından konuşan Haneul'a çevirmişti.

"Yalan söylemekten başka çarem yoktu Haneul."

"Geçmiş hakkında da ya-yalan söyledin? Sana acımam için mi yap-tın hah? B-bu kadar mı düştün cidden?"

Jungkook olumsuz anlamda kafa sallayıo önüne tekrar döndüğünde "Hayır, sana gerçeği anlattım. Yemin ederim anlattıklarım doğruydu. Sadece... Son kısmı hariç" demişti. Ardından da "Son kısmı?" demişti Haneul Jungkook'a bakıp.

"Dediğim gibi o evden bir tek ben sağ çıktım ama... O iki adam birbirlerini değil, ben onları öldürdüm. Kurtulmak için.

Dayanamadım ve saklandığın yerden çıktım. Bıçaklıktaki bıçağı aldım ve acımadan karşımdaki adamın kalbine sapladım. Diğerinin ise karnına, o da kan kaybından ölmüştü.

Bıçağı temizledim, adamları sürükleyerek taşıdım ve her şeyi ayarladım. Birbirlerini öldürmüş gibi görünüyorlardı ve... Polisleri aradım.

Bana inandılar ve beni geçici olarak bir yurda yerleştirdiler. Aptallar... "

Jungkook ellerini kenardaki peçeteye kurulayıp onu çöpe attığında Haneul'ın yaşlı ve kızarmış gözlerine bakmış, ardından da gülümseyip "Beni ihbar edecek misin?" diye sormuştu.

"H-hayır! Gerçekten!"

Jungkook gözlerini Haneul'ın ellerine çevirdiğinde tırnaklarıyla oynadığını görmüş ve burnundan gülüp "Yalan söylediğin o kadar belli ki..." demişti tekrar Haneul'ın gözlerine bakıp.

Jungkook gözlerini elleri ile kapatıp ovuşturduğunda doğrulmuş ve Haneul'a tekrardan bakmıştı "Bu gece misafirimsin" diyip. Haneul ise olumsuz anlamda kafa sallayıp "Annemler dönecek" demişti titreyen sesiyle tırnaklarıyla ıynamaya devam edip.

"Annenlerin bir hafta gelmeyeceğini söylemiştin Haneul? Bu da demek oluyor ki daha dört günümüz var"

Jungkook ellerini Haneul'ın beline koyup onu tezgahtan aşağı indirdiğinde gözlerini kapatmış ve kendini kasmıştı Haneul. Jungkook ise "Benden korkma" demiş ve onun alnına küçük bir öpücük kondurmuştu.

...

Haneul yataktan sessizce ve yavaşça inerken onun bileğinden hızlıca tutup kendine doğru çekmişti Jungkook. Bunu yaoarak da Haneul'ın korkuyla bağırıp "Bırak beni!" demesine sebep olmuştu.

Yataktan inip kapıya doğru koşan Haneul kapı kolunu indirdiğinde kapıyı açamamış ve arkasından gelen Jungkook'a bakmıştı.

"İmda-" diye bağıracakken elini Haneul'ın ağzına yerleştirmişti Jungkook. Ardından da "Kapa çeneni Haneul" demiş ve kaşlarını çatmıştı.

Bağırmaya çalışan Haneul yüzünden derin bir nefes veren Jungkook kafasını eğmiş ve tekrar doğrulup yaşlı gözleriyle Haneul'a bakmıştı.

"Çok özür dilerim, tamam mı? Seni korkuttuğum için özür dilerim. Bana güvendin, bana değer verdin ama ben psikopat bir katil çıktım."

Haneul bağırmayı kesip onun gözlerine bakmaya başladığında "Başka çarem yoktu" demişti Jungkook Haneul'ın gözlerinin içine bakmaya devam edip. "Ölmemek için öldürmek zorundaydım, başka çarem yoktu!" demişti.

Elini onun ağzından çekip bir kaç adım geri attığında kollarını iki yana açmış ve Haneul'ın karşısında durmuştu Jungkook. Ona bakmaya devam edip "Ben buyum. Psikopat bir katil" demişti.

"Jungkook kendini acındırmaya çalışma! Yapma bunu! Peki ilkini ölmemek için yaptın... Peki ya diğerleri? Amacın neydi!?"

"Başkaları yaşarken ölmesin diyeydi."

Yaşlı gözleriyle onu izlemeye devam eden Haneul ellerini saçlarına atmış ve derin bir nefes almıştı. Jungkook ise kollarını indirip "Yurtta kaldığımda ne yaşadığımı bilmek ister misin?" diye sormuştu.

"Yaklaşık beş sene önce yurda yerleştirildim ben. Orada sürekli zorbalık gören bir çocuk vardı. Hayatı iğrençti.

Bir gün yangın merdivenine çıkartmışlardı onu. Neredeyse aşağı atacaklardı.

Gittim ve onlar o çocuğu aşağı atmadan ben attım onları. Biliyorum, küçük bir çocuğa göre çok canice ama yaptım.

Tekrar o anı yaşasam, tekrar yapardım Haneul. O günden sonra o kadar huzurlu olmuştu ki o çocuk. Ben ayrılmadan önce gelip teşekkür etmişti bana. Onu kurtardığım için teşekkür etmişti."

Haneul çatık kaşları ve aralık dudaklarıyla Jungkook'a şaşkın bir şekilde bakarken "Sonra da devam ettim işte" demişti Jungkook.

"Tavizcileri, tecavüzcüleri, madde satan şerefsizleri ortadan kaldırdıkça kurtardığım insanlar hayatlarına çok daha iyi bir şekilde devam etti.

Okuldaki Seonji'yi biliyorsun. İçine kapanık ve ezik bir kızdı değil mi?Herkez ona ezik diyordu. Peki ya şimdi?

Arkadaşlarıyla birlikte dolanıyor bahçede rahatça. O şerefsiz adamdan kaçmıyor, korkmuyor artık. Herkesin içinde susmak zorunda kalmıyor. Başkalarına boyun eğmek zorunda kalmıyor. Kız artık susmuyor!"

"Beni korkutmaktan başka bir şey yapmıyorsun Jungkook. Cidden... Tedavi alman gerekiyor. İyi değilsin."

Jungkook gözlerini etrafta gezdirip histerin bir şekilde güldüğünde birkaç adım geri gelip elini yastığının altına atmış ve kapının anahtarı eline alıp tekrar Haneul'ın yanına gelmişti. Ardından da anahtarı ona doğru uzatmıştı.

"Baksana, artık umrumda değil. Al ve istediğini yap. Benim gibi birini sevebilmen düşencesi başlı başına bir saçmalaktı.

Verdiğin değere layık olmadım. Özür dilerim"

Jungkook yanağından süzülen yaşı elinin tersiyle silip arkasına döndüğünde yatağına yönelmişti. Haneul ise dona kalmıştı olduğu yerde.

Şimdi ne yapması gerekiyordu ki?

En güvendiği kişi insanları öldüren cani bir seri katildi.

Haneul elindeki anahtarı sıkıp geri doğru birkaç adım attığında yorganı üstüne çekmiş ve gözlerini kapatmıştı Jungkook.

Kenardaki çantası ve okul üniformasını alan Haneul elindeki anahtarı anahtar deliğine oturtmuş ve kapıyı açıp hızlıca odadan çıkmıştı.

Dış kapının önüne gelip kapıyı açmaya çalıştığında onun da kilitli olduğunu görmüştü ama üstündeki anahtarı çevirip kapıyı açmıştı Haneul. Ayakkabılarını ayağına geçirip hızlıca dışarı çıktığında kıyafetini çantasının içine koymuş ve kenardaki evin yedek anahtarına bakmıştı.

Bir an tereddüt etse de o anahtarı alıp hızlıca dışarı çıkmış ve kapıyı kapatmıştı Haneul. Ardından da Jungkook gözün akan yaşları silerken hızlı adımlarla evine dönmek için yola koyulmuştu.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

✵~Oy vermeyi unutmayın~✵

.
.
.
.
.
.
.

Continue Reading

You'll Also Like

824K 47K 60
Jungkook tam yemeğini yemeye başlayacaktı ki mesaj sesi buna engel olmuştu.Jungkook oflaya puflaya masanın üzerindeki telefonuna uzandı ve mesajı açt...
38.7K 3.4K 25
Saplantılı olduğu çocuğun peşini ne olursa olsun bırakmayan rose aynı zamanda annesi ile mücadele içindedir. Annesi kanser olduğunu yıllarca saklar...
209K 21.8K 34
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
163K 8.8K 48
[Betreyal and Love] Bay kendini bilmiş ukala pislik Kim'e aşık olamazsın Heijin kendine gel ~Min Heijin 2 kitap şeklindedir. 2. Kitabı profilime giri...