Bölüm şarkısı: " Her Gün Sonbahar" ✨
Küçük Edizin doğum günü bitmişti hata üstünden iki hafta geçmişti bu iki hafta da abileri hiç gelmemişti Genç kızın canına mineti . Genç kız sanıyordu ki abileri hemen ondan vazgeçti oysa abileri . Pişmanlıkları ve vicdanları ile beraber bizi nasıl affeder diye düşünüyorlardı .
Abilerine Dönelim :)
Hiç birşey eskisi gibi değildi . Kalpleri buruktu Babaanneleri ve Annanneleri temeli buraya taşınmışlardı evlerini değiştirmemişlerdi . Genç adamlar çok diretmişdi Ama iki acılı ana hayır demişti Gülçin Hanım benim oğlumun koksu var Gülay hanım ise burada benim kızımın anıları var . Aslında oğlunun kokusu yoktu çoktan uçup gitmişti kokusu ama işte ana , acılı ana herşeye kendini inanırdı , inanırlardı . Gülay hanım ise anılar ile kendini avunuyordu . Eskiden olsa Genç kıza belalar okur canına okurlardı ama şimdi suçsuz bir kız Gece rahat uyuyamamışlardı iki yaşlı kadın , eşleri de onlardan farklı değildiler . Gece iki yaşlı kadının rüyasına da Gülçin hanım oğlunu , Gülay hanım ise kızını . Ne kadar çok özlemişti Gülay hanım kızını sarı saçlarını , mavi gözlerini , annem demesini , bacağına yatmasını , gülmesini her zerresini özlemişti kızının . Gülçin hanım ise oğlunun mis kokusunu, anam demesini , her kızınca annesinin gönlünü almak için gül almasını o kadar çok özlemişti , özlemişlerdi ki bir an ikisi de ölüp yavrularının yanına gitmek istediler bu düşüncelerin üstüne iki kadında aynı rüyayı görmüştü tek farkı ise Gülay hanıma kızı , Gülçin hanıma ise oğlu . İkisi de Kızıma kendinizi affetirin diyordu o sizi affetmezse bizde affetmeyiz . Sonra ise bomboş bir karanlık yedi kelime söylemişlerdi sonra ise uyanmışlardı . İşte şimdi ikisi de torunlarının peşini bırakmayacak sıkı sıkı sarılacak , saracakdılar çok seçeceklerdi Güneşi o onlara oğullarının ve kızlarının emanetiydi gözleri gibi hata gözlerinden daha çok Emanetleri ni koruyacaklardı şu saat , şu dakika , şu saniye kesindi Güneş onları affedene kadar burdaydılar . Affetikten sonrada artık torunlarını bırakmayacaklardı . Onlar , olanlara Kızının ve oğlunun emanetiydi . Tabi Genç kız onları affederse .
Güneşler Geri dönelim :)
Dilek: " Aaa olmaz Güneş sende benim kızım sayılıyorsun ayrıca üç dört yıl sonra gelinimin olacaksın " demişti kadın Yüzünde gülümsemesiyle .
Ebrar: " Katılıyorum sen ileride bizim ailemizin bir parçası olacaksın "
Burcu: " Hem nolmuş canım alt tarafı iş yemeğin de bizimle olacaksın " Genç kadınlar , Genç kızı ikna etmeye çalışıyorlardı . Akşam Erol beyin önemli konukları gelecek şirkete ortak olacaklardı . Erol bey için bu konuklar çok önemliydi Hem kendileri saygı değer insanlardı hemde bu iş Erol beyin şirketi için büyük bir adım olacaktı .
Güneş: " Ya Dilek anne , Ebrar yenge ve burcu yenge . Ben gerçekten gelmek istemiyorum hem iş yemeğinde benim ne işim var . "
Dilek: " Katiyen kabul etmiyoruz . Seni akşam için Kendi ellerimizle hazırlayacağız . Hayır Nayır yok ."
Güneş: " Peki Dilek anne geleceğim ama bir şartım var " Demişti Genç kız çaresizlikle onları kırmak istemiyordu .
Dilek: " Tabi tabi şartın ne ? " Demişti merak içerisinde .
Güneş: " Elbise giymem yani giymek istemiyorum rahatsız oluyorum " Dedi Genç kız sevmiyordu elbiseyi sadece uzun elbiseleri seviyordu , onlarda rahat oluyordu . Rahat giyinmeyi tercih ediyordu Genç kız .
Dilek: " Tamam canım nasıl istersen yeter ki gel " Hemen hazırlanıp dışarıya çıkmışlardı kız kıza Küçük Ediz Genç kızın kucağına yuva yapmıştı resmen .
Ebrar: " Ay kızım yordu bu seni eşek sıpası seni gel bakayım anneye "
Genç kız ne kadara gerek yok desende Ebrar hanım Küçük Edize kollarını uzatmıştı Genç kadın ama küçük Ediz yerinden ve halinden oldukça memnundu .Ebrar hanım , Küçük Edizi almaya yeltendiğin de. Ağlamaya başlamıştı Küçük Ediz . Daha çok Genç kıza sığınmıştı . Ebrar hanım oğlunu geri Genç kızın koluna bırakmıştı . Çabuk bağlanmıştı Küçük Ediz , Genç kıza . Gerçeği Genç kızda bu haline mutlu oluyordu . Seviyordu küçük bebekleri , küçük çocukları güzel gelecekleri olsun her küçük çocuğun elinde oyuncak olsun , sadece yere düşünce dizi kanasın , sadece düşünce ağlasın . Onun gibi olsun istemiyordu bir tarafı hep buruk kalacaktı . Hep bir tarafı abilerine kızacakdı elbet affedecek di annesi ve babası için . Ama şimdi affetme gibi bi harekete buluayacakdı . Aynı şekilde Genç adamlarda öyle olacaktı , onlarında bir tarafı buruk olacaktı kız kardeşlerine bukadar kötü davrandıkları için tabi sadece dördü pişmandı şimdi koca aile pişman , hakk etiler pişman olmayı hepsi hakk eti bir kızın , bir kadının , çocukluğunu , küçüklüğünü elinden aldılar ve bu yapanlar öz abileri öz ve öz ailesi kader işte diye bildi Genç kız ama buruk olan tarafı bi yandanda mutluydu çünkü Pişmandılar , Pişman olmaya da devam edeceklerdi .
Güneş: " Dilek anne gösterdiklerinin hepsi elbise "
Dilek: " Beni kıracak mısın ne var alt tarafı bi elbise " Diyip dudak büzmüştü.
Güneş: " Peki tamam nasıl isterseniz "
Ebrar,Dilek,Burcu: " Oley be " Demişti üç kadın aynı anda, küçük çocuk gibi sevinmişlerdi . Küçük Ediz sıkılmış olmalı ki ağlamaya başlamıştı . Genç kız kucağında ne kadar pış pışlasa da sıkıldığı için daha çok ağlıyordu .
Ebrar: " Ayy kızım sana zahmet olacak ama Eşek sıpasını dışarıya çıkara bilir misin ?"
Güneş: " Ne zahmeti Ebrar yenge , birşey soracağım Ediz dondurma yiye biliyor mu ? "
Ebrar: " Evet yiye biliyor kızım " Kafa sallayıp dışarıya çıktı Genç kız Küçük Edizle .
Genç kız Mağazaya girmeden önce küçük bir yerde dondurma satıldığını görmüştü küçük Ediz kucağında yola Devam etti .
Güneş: " Kolay Gelsin bir tane çikolatalı ve vanilyalı alabilirmiyim ? "
Adam: " Tabi gardaşıma hemen vereyim"
Adam Genç kızın istediği şekilde dondurmayı yapıp vermişti . Genç kız teşekkür edip oturmak için bir yer aradı . Sakin bir yere oturduktan sonra Küçük Edizi de kucağına güzel bir şekilde oturturdu Küçük Ediz dondurmaya aşkla bakarken Genç kız ağzına uzatı Küçük Ediz de bunu bekliyor olmalı ki ağzına hemen aldı iki dişi üste, iki dişi de alta bu görüntü çok tatlı görünüyordu . Yarım saattir burda oturuyorlardı sonunda gelmişlerdi . Genç kız ne kadar ısrar etse de elbiseyi göstermemişlerdi . İla ki evde giyince görecekmiş . Dilek Hanım'ın ve Erol Bey'in evine gidiyorlardı. Yani daha doğrusu Erol beyin misafirleri gelecekti . Dilek hanım , Ebrar hanım ve Burcu hanım çok ısrar etmişlerdi Genç kız da kırmak istememişti ve kabul etmişti .
Dilek: " Çok güzel oldun kızım " Demişti Kadın tatlı sesi ile . İçinden dua etmeyi de unutmamış ti Kadın .
Ebrar: " Ay Evet tam bizim ailemize ait gelin tütü maşallah " Demişti kadın ve hafif hafif yüzüne tükürmüştü Genç kızın.
Burcu: " Maşallah Maşallah " Diyip saçını olamamıştı Genç kızın .
Güneş: " Teşekkür Ederim . Dilek anne , Ebrar yenge ve Burcu yenge . De artık insek mi ? . Erol baba , Atalay amca , Emir amca . Diğerleri ni saymıyorum bile bizi aşağıda bekliyor " Demişti Genç kız Saçları düz aşağısı bukle bukleydi. Sevmezdi o böyle prenses gibi olmayı o hiç bir zaman prenses olmamıştı ki . Hep katıl olmuştu , kötü biri olmuştu . Sevgi neydi bilmezdi , ilgi neydi bilmezdi , o itilmeyi kakılmayı bilirdi . İlk defa kendini mutlu hissetmişti . Onları ailesi yerine koymuştu Genç kız onu hiç ailesi olmamıştı ki o aile ne bilmezdi . Abileri yüzünden hiç arkadaşı olmazdı ki onun. Bu düşüncelerini aklından hemen kovup Dünyaya dönmüştü . ( Emir Burcunun kocası :)
( Güneşin Giydiği elbise çok arayamadım kusura bakmayın. Başka da düşüne bilirsiniz :)
Enes: " Hadi Gızlar ağaç oldum. Ben size kötülük yapmadım ki Gölge gibi beni ağaç yaptınız acaba azıcık daha kalsaydı elma ağacı mı olurdu yoksa armut ağacı mı ? . Bilemedim Bak sakın beni Gölge gibi susuz bırakmayın . Ben size kötülük yapmadım " Demişti Genç adam masum bir şekilde
Deniz: " Sen yine mi Köstebekgilleri mi izledin? "
Enes: " Eee şey ucundan , azıcık of tamam izledim ama napayım çok güzel acaba toprak altında da öyle köstebek ler varmı ay çok tatlı olurdu değil mi ? "
Deniz: " Yeter sana ne zaman bakmaya gelsem . Ya pepeyi izlersin , ya Köstebekgiller , ya Esrarengiz kasabayı izler-" Diyordu ki lafı kesilmişti Genç adamın
Erol: " Vay be hatuna bak " Dedimişti adam .
Deniz: " Çok güzel olmuşsun :)
Güneş: " Teşekkürler" Demişti ki zilin sesi duyuldu
Emir: " Tam zamanı " Diyip Gülümsemişti .
Önde Dilek hanım Erol bey , Onların bir arkasında Ebrar hanım Atalay bey , onların bir arkasında Burcu Hanım Emir bey . Onların arkasında Dilek hanımın ve Erol beyin oğulları . En arkada Deniz Güneş ve Küçük Ediz Ebrar hanım Küçük Edizi Güneşin kucağına vermişti Genç kızda canı gönülden kabul etmişti . Yavaş yavaş hepsiyle selamlaşıyorlardı . Sıra Denize , Güneşe gelene kadar yarım saat olmuştu . Ki sonunda Ali ve Enesle selamlaşıp . Denize ve Güneşe gelince sıra . Gelen adamlar şaşırmıştı hemde ne şaşırma . Genç kız da yüzünü gelen dört adama çevirince şaşırmıştı . Enes ve Ali adamların yüzüne dikkatli bakmadıkları çok belliydi bunlar . Yavşaklar gurubuydu .
Güneş: " Merhaba ben Güneş " Demişti Genç kız soğuk çıkan sesiyle . Enes arkasını dönmüştü .
Enes: " Ana ben sizin yüzünüze düzgün bakmadım şimdi bakınca gördüm ya siz Yavşaklar Gurubu sizi ne işiniz var lan bizim evimizde yavşaklar giremiyorda o yüzden sizi alamıyoruz hadi dışarı . Ben senin yüzünü görmekten bıktım be . Özledin mi benim mis kokulu çorapları mı . Bak bu sefer ağzına sokmam çünkü . Götüne sokarım . " Merte bakıp konuşmuştu sonrası ise Enes den yükselen kahkalar .
Atalay: " Aaa Evladım niye öyle diyorsun adamlara "
Enes: " What Ben demin ingilizce bi sözü mü söyledim aa sinirden ne dediğimin farkında değilim . Ayrıca baba sen bu adam dediğin Yavşak insanların Güneşe ne yaptığını bilseniz içeriye almazsınız . Ayrıca baba ne çok ayrıca dedim be neyse Bu yavşaklar Güneşin abisi . Ah biliyorum tabi ki de Güneş bunlara hiç benzemiyor şunlara bak Yavşaklar sizi . Güneş ise hanım hanımcık , nazik , daha sayardım da neyse utanmasınlar . " Demişti Genç adam .
---------------------
Merhabalar napıyorsunuz,nasılsınız :)
Biliyorum bölüm gecikti pardon :)
Yorum yapmayı ve Oy vermeyi unutmayın :)
Sizi seviyom :)
Bay bay :)
1452 Kelime 🎃