TUTSAK

By Estellaes

1M 31.9K 17.9K

"Benden seni özgür bırakıp gitmeni isteyeceksin ama bu mümkün değil" "Neden? Polise ihbar etmeyeceğim benden... More

1-✴Siyah Gökyüzü✴
2-✴KARANLIK SOKAK✴
3-✴TUTSAK✴
4-✴HAYAL✴
5-✴Mavi ve Gri✴
6-✴MAVİ GÖKYÜZÜ✴
7- ✴HUZUR✴
8-✴ACI✴
9-✴KORKU✴
10-✴OYUN✴
11-✴SOĞUK✴
12-✴KURTAR BENİ✴
13-✴İYİ GÜN✴
14-✴KALP KIRIKLIĞI✴
15-✴TANIŞMA✴
16-✴KAPALI KAPI✴
17-✴ÖLÜM✴
18-✴RÜYA✴
19-✴Yeni Ev✴
20-✴KISKANÇLIK✴
21-✴ÖPÜCÜK✴
22-✴YENİ ARKADAŞ✴
23-✴AŞK✴
24-✴Beklenmedik Soru✴
26-✴KİLİTLİ KAPI✴
27✴AVCI✴
28-✴GURUR✴
29-✴ÖZLEM✴
30-✴BİR UMUT✴
31-✴OKUL ÖZLEMİ✴
32-✴BASKIN✴
33-✴Okul Alışverişi✴
34-✴ENDİŞE✴
35-✴OKUL✴
36-✴ŞÜPHE✴
37-✴Kulak Misafiri✴
38-✴GEÇMİŞ✴
39-✴İHANET✴
40-✴HATA✴
41-✴YOKLUK✴
42-✴UYANIŞ✴
43-✴Efsun'lu Gece✴
44-✴SÜRPRİZ TEKLİF✴
45-✴KARAR✴
46-✴YÜZLEŞME✴
47-✴Mutlu bir gün✴
48-✴DÖVMECİ✴
49-✴Yeni Başlangıç✴
50-✴Final✴
51-Özel Bölüm Part-1 🦋Kaybetmek🦋
52-Özel Bölüm Part- 2 🦋-Özgürlük-🦋
53-Özel Bölüm Part-3🦋Masumiyet🦋
54-Özel Bölüm Part-4 🦋Solan Çiçek🦋
55-Özel Bölüm Part-5 🦋 Belirliliğin belirsizliği 🦋
💮Yeni kitap duyurusu💮

25-✴Seni Seviyorum✴

18.6K 554 245
By Estellaes

Ben maviyim ve yüreğimde senin gökyüzünü taşıyorum.

~Murat Ali Ersan~

___________________💦

"Bu ilişkinin tek taraflı olup olmadığını öğrenmek istiyorum. Bana karşı hislerin var mı Efsun?"

Ne demeliydim? Kendime bile zor itiraf edebilmişken sana söyleyecek cesareti nerden bulabilirdimki
Ali maviliklerini gözlerimden ayırmıyor ağzımdan çıkacak cümleyi merak ediyor olmalıydı. Ama ben söylemeye hazır değilim. Onun bana söylemekte zorlandığı 'Seni seviyorum.' Cümlesini söylemeye cesareti olmadığı gibi, ben de bu konuda güçlük çekiyordum. Sadece 'Evet' diyerek kabul ettiğimi söylesem anlar mıydı?

Ali yaslandığı masadan geri çekilip, geriye yaslanırken ümitle dolu olan bakışları, şimdi bana umutsuzca bakıyordu.

"Efsun bana karşı hislerin yoksa rahatlıkla söyleyebilirsin. Çünkü kendimi sana zorla sevdiremem. Ama enazından bana bir şans ver. Biliyorum bugüne kadar sana düzgün davranamadım. Benim yüzümden iki kez gözlerinin önünde birilerini öldürdüğüme şahit oldun. Biliyorum bunu sana unutturamam. Ama enazından beni hayatın boyunca böyle bilme. Ben sevdiklerime karşı kötü biri değilim."

"Ali..."

"Beni dinle Efsun. Ben hayatım boyunca çoğu çocuk gibi mutlu, huzurlu bir ailenin yanında yaşamadım. Bu yüzden sevmeyide, sevilmektende pek anlamam ama iyi davranabilirim. Sen de beni sana çeken bir şey var. Seni görmeden duramıyorum. Sürekli aklımdasın.
İyi misin değil misin diye düşünüp, dururken işlerimede odaklanamıyorum."

Ali susup bir müddet gözlerime bakarak öylece durdu. Konuşmakta zorlanıyor gibiydi. Öyleki masada olan sağ elinin yumruk olup sıktığını farkettim.

"Beni endişlendiren bu hislerimi ölen kız kardeşime karşı hissediyordum. Ona karşı çok korumacı davranır, içtiği suya kadar dikkat ederek bakardım. Uzun zamandır hissetmediğim bu hisleri sen karşıma çıktığın andan itibaren hissediyorum Efsun."

Ali kardeşinden bahsederken mavilikleri sulanmış halde gözlerini kırpmadan bana bakıyordu. Onun daha önce bu halini hiç görememiştim. Ali'yi tanıdığımdan itibaren onun hep sert, kaba, korumacı davranışlarına maruz kalmıştım. Ama şimdi onun maviliklerini, gözleri dolduğu için parladığını görmek beni afallatmıştı.

"Kardeşime verdiğim değeri ise şimdide sana göstermek için çabalıyorum. Bu yüzden senden bir şans istiyorum."

Aslında Ali ilk zamanlardaki gibi değildi. Çok değiştiği gün gibi ortadaydı. Eski kaba, hırçın tavrının aksine daha ılımlı, söyleyeceği sözleri söylemeden önce düşünüp, tartığını gözlerinde görebiliyordum.

Ve bana ilk kez cesaret gösterip kendisi hakkındaki bazı bilgileri açıklamıştı. Ali gibi kapalı kutu bir adamın, o bunu yapması bir mucize değildi de neydi. Ben de cesaret edip söyleyeceğim ama her şeyden önce bilmem gereken bir konu vardı. Bunun cevabını aldığımda ona ancak o zaman kararımı söyleyebilirdim.

"Ali bu sorumun cevabını aldıktan sonra sana kararımı söyleyeceğim."

Ali beni dikkatle dinlerken yaslandığı sandalyeden doğrulduğunda sipariş ettiğimiz yemekleri garson yemek arabasıyla gelip önümüze koyarken gitmelerini bekledik. Garsonlar getirdiği yemek arabasından kalan atışmalık yemekleride masaya koyup uzaklaşırken bakışlarım bizden uzaklaşan garsondan Ali'ye çevrildi.

Ali önünde duran sıcak üzerinde dumanı tüten yemeğini es geçip maviliklerini bana dikti. Daha fazla beklemeden sormak istediğimi soruyu sordum.

"Ali bir keresinde Yavuz eve gelip senin çalışma odana girmişti. Ben de onun arkasından içeri girip etrafa bakarken, masanın üzerinde bir kızın resmi olan bir çerçeve gördüm. Yavuz bana o kızın senin kardeşin olduğunu söylemişti. Buraya kadar bir sorun yok. Ama şöyle bir şey var senin kız kardeşin bana çok benziyordu.

Ali'ye kardeşini gördüğümü söylediğimde soracağım soru onu daha fazla meraklandırarak yaşlı olan gözleri eski haline bürünmüş, soracağım soruyu beni dikkatlice dinleyerek bakıyordu.

"Ben de senin az önce söylediklerine karşın acaba kardeşine benzediğim için senin kendini bana karşı sorumlu hissedip bu yüzden acaba sen..."

"Efsun..."

"Hayır Ali ben seni dinledim. Şimdide sen beni dinleyeceksin."

Ali dediğimi yapıp susarken ben de konuşmaya devam ettim.

"Acaba sen kardeşinde olan hislerin aynısını banada mı hissediyorsun? Eğer bana kardeşine beslediğin gibi bir sevgi besliyorsan seninle olmam mümkün değil. Çünkü ben, beni olduğum gibi seven, hayatım boyunca beni gerçekten sevdiği için korumacı davranan bir adam istiyorum. Beni sırf kardeşine benzediğim için kendini bakmakla yükümlü hisseden bir adamı değil."

"Efsun böyle bir düşünce asla ama asla aklımdan bile geçmedi. Kardeşime beslediğim sevgi farklı sana hissettiğimde farklı. İkinizi istesemde aynı kefeye koyamam. Bu mümkün değil."

Ali Yaslandığı sandalyesinden doğrularak, tekrar sözlerini dile getirdi.

"Efsun sana hissetiğim sevgi bambaşka. Gözlerine baktığımda, senin çilek kokan kokunu, sana dokunduğumda içim içime sığmıyor. Kalp atışlarım hızlanıp göğsümde bir yumru oluşuyor. Bunun nedeni ne bilmiyorum ama bu hislerimi hiçbir zaman hissettmemiştim. Ta ki seni gördüğüm o geceye kadar."

Ali'nin söylediği hislerin aynısını ben de kendimde hissediyordum. Bu aşık olmanın belirtilerinden başka bir şey değildi. Benim aşkım tek taraflı değilmiş bugüne kadar beni sevmediğini düşünüp kendime acı çektirmekten başka bir şey yapmamıştım.

Benim sustuğum zamanlara karşın Ali cesaret edip bugün bana hissetiklerini, gözlerimin derinine bakarak anlatırken, ben daha fazla böyle susup onu dinleyemezdim.

"Ali... bana karşı hissettiğin bu duygular karşılıksız değil. Aynı hisleri ben de hissediyorum. Benim hislerim sadece hoşlantıdan ibaret değil. Ben... Ben seni seviyorum Ali.

Günlerdir içimde sakladığım duyguları ilk kez sevdiğim adama söylediğimde günlerce göğsümde olan yumru, yutkunduğum anda geçip gitmiş, daha rahat nefes alır hale gelmiştim. Sonunda susmayıp Ali'ye sevdiğimi söyleyebildim.

Ali'nin mavilikleri onu sevdiğimi söylememin ardından büyümüş, cesaretime hayran kalmışçasına bana bakıyordu. Ellerimi nereye koyacağımı bilemeyip dizlerimin üzerinde birbirine bağlayarak, gözlerimi Ali'den ayırıp bağlamış olduğum elime diktim.

Kısa bir süre aramızda sessizlik olmuş ben gözlerimi elimden çekmeyerek, Ali'ye bakamıyordum. Muhtemelen Ali hala sözlerimin şaşkınlığı arasında bana öylece bakıyordu.

"Efsun... Efsun bana bak." Gözlerimi ellerimden çekip Ali'ye baktım.
Ali masanın üzerinde duran sağ elini bana uzatmıştı.

"Elini ver." Sol elimi kaldırıp utangaçlığımı bir kenara bırakarak, gözlerimi maviliklerine diktim.

"Mademki sen cesaret edip beni sevdiğini söyledin. Ben de sana söyleyeceğim çünkü bunu daha fazla içimde tutup saklayamam. Bunu elbet dile getirecektim. Ama bugünün özel günümüz olmasını istiyorum.

Ali tuttuğu elimi avuçları arasında hafifçe sıkarak öne doğru eğilerek gözlerime dikkatle bakıyordu.

"Efsun... Ben seni seviyorum. Hatta hiç kimseye hissetmediğim, yabancı olduğum bu duyguya rağmen
seni çok seviyorum."

Ali'nin mavilikleri bana içini döktüğü için mutlu bir şekilde parlarken kendime engel olamayıp gülümsedim. Bana aynı şekilde karşılık verdiğinde biraz daha bu şekilde gözlerimizin içine bakarsak yüzümün rengi domates gibi kırmızı olacak ve Ali'ye rezil olacaktım.

"Artık yemeğimizi yiyelim mi çok açım Ali."

Nihayet konuyu değiştirebilmişken Ali dişlerini gösterecek kadar gülümsemiş, ben de avuçlarındaki elimi çekerek çatalı tutmuştum.

"Kaç bakalım Efsun kaç." Ali'yi aldırmayarak et sotemden bir parça et alıp yedim. Ali ile göz göze gelmemek adına deniz manzarasına bakıyordum. Yemek boyunca Ali'nin bakışlarından olabildiğince kaçınarak yemeğimi yiyerek bitirmiştim.

Arabada eve doğru ilerlerken başımı koltuğa yaslayarak, uykulu gözlerimle camdan dışarıyı izliyordum. Arabanın hafif sallantıları yüzünden göz kapaklarım ağırlaşıp kapandığında başım usulca dibimde oturan Ali'nin omuzuna yaslanmıştı.

Uyku ile uyanıklık arasında gidip gelirken arabanın durduğunu hissederek, gözlerimi hafiften açıp kırptığımda, gözlerime yansıyan ışıktan dolayı gözlerimi kapadım. Ardından benim tarafımdaki kapı açılırken güçlü kolların belimin altından ve dizlerimin altından tutulup havaya kaldırıldığımı anladım.

Ali beni kucağına alıp arabadan çıkarırken gözlerime daha fazla yansıyan ışık yüzünden yüzümü Ali'nin omuzlarına gömerek boynuna sarılmıştım.

Ali beni yukarıya kadar çıkarıp kapıya ulaştığında;

"Aç kapıyı Murat." Başımı usulca omuzundan çekip yavaşça gözlerimi açarak yansıyan ışığa rağmen kapıyı anahtarla açan korumaya baktım. Neredeyse her gün kapıda gördüğüm korumadan başkası değildi. Işık yüzünden gözlerimi kapatıp başımı tekrar Ali'nin omzuna koydum.

Ali açılan kapıyla içeri girerken sessiz adımlarla koridordan ilerleyip beni odamın kapısında durararak koluyla kapıyı açmış içeri girmişti. Odaya girip beni yatağa oturtmuş ardından önümde dikilmişti.

"Efsun üzerini değiştirebilecek misin? Uykulu gözlerimle Ali'ye bakarak başımı salladım.

"Tamam. O zaman ben odama gidiyorum. Sen de üzerini değiştirip gel." Tekrar başımı sallayarak onay verince Ali yüzümü kapatan saçlarımı geriye doğru atarak bana gülümsemiş sonrada kapıya ilerleyip odamdan çıkmıştı.

Ali odadan çıkarken yavaşça ayağı kalkıp uykulu halimle giyinme dolabıma ilerleyip kapağını açarak, içerisinden geceliğimi çıkardım. Kapağını kapatıp yatağımın kenarına ilerleyip durdum. Üzerimdeki elbiseyi dikkatlice üzerimden çıkarıp komodinin üzerine koydum.

Boynumdaki kolyemide çıkarıp elbisemin üzerine koyup geceliklerimi giydim. Ardından beklemeden yatağımın örtüsünü kaldırarak içerisine girip uzandım.

Uykunun verdiği mahmurlukla gözlerimi kapatıp uyudum.

Uykudayken kapının kapanış sesini duyduğumda gözlerimi hafiften açıp tekrar kapamıştım. Uykum öyle bir andaydıki gözlerimi açıp bu anı bozmak istemiyordum.

Yatağımda bir sarsıntı hissettiğimde gözlerimi usulca açtığımda yanımda Ali'yi uzanırken buldum.

"Sana giyinip odama gelmeni söylemiştim Efsun."

Cevap veremeden yatağın içerisinde ona doğu sürünüp başımı göğsüne koyarak, kollarımı kaslı bedenine sardım. Bu yaptığım davranışın uyku mahmurluğundan olduğunu biliyordum. Ama yarın bu davranışım için deli gibi utanacağımı bilerek, gözlerimi yumdum. Ali'ye bedenimi sıkıca yaslarken oda bana aynı şekilde karşılık vererek başını boynuma gömerek uyumuştu.

Sabahın ışıkları gözlerime yansıyarak uyanmamı sağlarken burnuma gelen odunsu kokuyla gözlerimi usulca açtığımda kendimi Ali'nin göğsünde uzanırken buldum. Yavaşça doğrulup uyanık mı diye baktığımda Ali'yi elinde telefonuyla ilgilenirken gördüm.

Yavaşça ondan uzaklaşıp kalkmak istediğimde belimdeki kolunu daha sıkı sarıp kendine doğru çekmişti.

"Daha çok erken. Uyu Efsun."

"Sorun değil işime gelir. O zamana kadar duş alırım." Ali bakışlarını telefondan çekip bana baktığında gözlerimi kaçırarak gevşetiği kolu arasından çıkıp yataktan kalktım. Arkamı dönüp, kapıya ilerlerken sol elimle geceliğimin yukarı çekilen kısmını usulca düzeltip odadan çıktım.

Odama girerek dolabıma ilerleyip açarken içerisinden askılı, diz üstünde biten, mavi elbisemi ve iç çamaşırlarımı alarak banyoya girdim.

Getirdiklerimi sepetin üzerine koyarak üzerimdeki her şeyi çıkararak duşa kabine girdim. İyice yıkanarak vücuduma çilekli vücut jelimi sürerek durulamış, ardından kabinden çıkıp havluyla üzerimi kuruttum. Getirdiklerimi giyip saçımın ıslaklığını giderip saçlarımıda hafiften kurutma makinesiyle kurutmamın ardından saçlarımı tarayarak banyodan çıktım.

Dolabımdan bilekten bağlanan hafif dolgu topuk ayakkabılarımıda giyerek makyaj masama ilerleyip, uzun saçlarımı sol tarafa doğru örüp salık bıraktım. Hafiften makyajımıda yapıp odamdan çıkmıştım.

Koridorda ilerleyip salona girecektimki masada Ali ve Yavuz'un oturduğunu Birşah ablanında kahvaltılıkları düzenlediğini gördüm. Onların yanına ilerleyecektimki masada suyun eksik olduğunu gördüğümde mutfak tarafına dönerken son anda Ali'nin bakışlarını  üzerimde gördüm. Ama dönüp bakmadan mutfağa ilerledim.

Mutfağa girdiğimde içerisinde su dolu olan sürahiyi tezgahın üzerinde görüp tezgaha adımlayıp elime alacakken elimden tutulmamla hemen arkamı döndüm.

"Neden söz dinlemiyorsun Efsun?"

"Sadece suyu getirecektim Ali."

"Onuda getirme kabul etmiyorum."

"Ali gerçekten fazla abartıyorsun sadece su lütfen..." sözümün yarıda kesilmesi Ali'nin aniden dudaklarıma dudaklarını bastırmış olmasındandı. Ne olduğunu anlayamazken bir anda kendimi Ali'ye kaptırıp ellerim omuzlarına çıkarak bedenimi Ali'ye yaslayıp öpüşmeyi derinleştirmiştim.

Öpmeye kendimizi o kadar çok kaptırmıştık ki Yavuz'un sesini duyar duymaz hemen Ali'den uzaklaşıp yakalanmanın utancıyla arkamı dönmüştüm.

"Hadi bee!..Yok artık!"



Ben Estella

Biliyorum kısa ama heycanlı yerinde bırakmasam olmazdı dimi?😉😁

Oy verenlerin parmakları dert görmesin❣

Bir sonraki bölüm için altaki yıldıza basmayı unutmayın. Takip ve yorum yaparak bana destek olabilirsiniz. Sağlıcakla kalın💎




Efsun Kılaç🌟

Ali Altınsoy⭐

Yavuz Altınsoy⭐

Birşah Tunç 🌟

Continue Reading

You'll Also Like

15.9K 593 53
İntikam ve hırs, onu bir bataklık olan yeraltına girmeye zorlamıştı. Bir sınav onun kaderini belirledi ve o babasına layık bir evlat olmak için tüm s...
149K 9.1K 24
17 yıl sonra doğumda karıştığını öğrenen Peri... Abilerine ve üçüzlerine alışabilecek mi ? Babam gülümseyip "Aksine iyi bir şey oldu. Peri doğumda k...
20.6K 1.5K 50
꧁Sᴜᴄ̧ʟᴜ꧂ Sana aşık oldum diye kime şikayet edeyim? Beni dinlemeyen kalbime? Ya da belki seni yoluma çıkardığı için hayata? Sanırım suç senin gözl...
10.9M 325K 55
(+18 | Yetişkin içeriklidir.) Parmak uçlarım geniş omuzlarına dokunduğunda aniden gözlerime baktı. "Artık ben senin kadar kötüyüm, sende benim kadar...