Bölümü kontrol etmeden atıyorum . Çünkü yazdığım yada yazmaya çalıştığım smut şeyi yüzünden biraz endişeliyim. Olmadı gibi hissediyorum. Neyse daha fazla konuşmayayımda okuyup kendiniz karar verin ..
***************
Cumartesi akşamıydı. Birlikte yemeklerini yemişler , ardından da film izlemek için salondaki koltuğa oturmuşlardı. Sehun , güzel bir film seçmişti. Jongin de filmi seçme işini ona bırakmıştı. Güzel bir romantik komediydi. Başrol olan kadın aşkının peşinden gidip , sevdiği adamı kendisine sonunda aşık etmişti. Film, kadının bu süre içinde yaşadığı zor ve aynı zamanda komik olan olayları anlatıyordu.
Jongin, filmi izlemek yerine , kendine izleyecek daha güzel bir şey bulmuştu. Şu an kollarının arasında duran sevimli şey daha çok ilgisini çekiyordu. Sehun kollarını onun belinin etrafına dolamış, başını da boyun girintisine yakın göğsüne doğru yerleştirmişti. Ne zaman film izleseler Sehun ona bu şekilde sarılıyordu. Sehun , ona bu şekilde sarılmayı seviyordu.
Jongin , göğsünde duran güzelliği izlemeye dalmıştı. Sarı saçları, pembe dudakları, şekilli elmacık kemikleri, buram buram burnuna dolan o tatlı kokusu... Hepsi Jongin'in başının dönmesine neden oluyordu.
Sehun , o kadar güzel ve tapılasıydı ki , her zaman Jongin'in kendini sorgulamasına neden oluyordu. Ona sahip olmak için ne yapmıştı... Hayır mı işlemişti yada belki de önceki hayatında bir ülkeyi falan kurtarmış olmalıydı.
Filmin sahnelerine göre değişen o tapılası mimikleri izliyordu. Şaşırdığında yukarı kalkan kaşları, o şekline gelen dudakları... Ciddiyetle baktığında ise çatılan kaşları ve gerilen dudakları izliyordu.
Sehun'u sevmemek için hiçbir neden bulamıyordu. Bulmak da istemiyordu zaten. Kalbini ilk defa, bu şekilde -delicesine- çarptıran birisi ile daha önce tanışmamıştı Jongin.
Jongin , ne olursa olsun Sehun'u sevip , onu koruyacağına dair kendi kendine söz verdi. Yaşadığı tuhaf şeyler umrunda bile değildi. O kitapta dahil.
" Sehun!" nazikçe , göğsünde yatan sarışına seslendi Jongin. Yattığı yerden ona seslenen adama bakmak için başını yukarı kaldırdı. " Efendim" dedi Sehun. Şimdi göz göze gelmişlerdi.
Jongin, elini kaldırıp Sehun'un yanağını okşadı. " Çok güzelsin." Sesinin en güzel tonunu kullanarak söylemişti.
Gözlerini kırpıştırdı. Yanaklarının kızarmaya başladığını hissediyordu Sehun. " Jo-Jongin" gözlerini kaçırdı.
" Hayır , hayır . Bana bak . Gözlerime bak" itiraz etti Jongin onun gözlerini kaçırmasına. Kahvenin en güzel tonunu barındıran o güzel gözlerin ona bakmasını istiyordu. " Bana bak Sehun"
Sehun, tekrardan esmer olanın gözlerine çevirdi bakışlarını. Jongin tebessüm etti. Sehun'un yanaklarının kızarmaya başladığını görebiliyordu. Sehun da sevdiği diğer şeylerden biriydi bu işte. Jongin , ona dokunduğunda kızarıyordu. Onun, saf ve masum olduğunu hissediyordu bu sayede. Sehun , sadece ona aitmiş gibi geliyordu.
Yüzünde ki tebessüm ile Sehun'un gözlerine bakmaya devam etti Jongin.
" Jo-Jongin bir şey mi oldu? " masumca sordu Sehun.
Başını sağa sola salladı esmer olan. "Hayır olmadı. Sadece gözlerinin ne kadar güzel olduklarını düşünüyordum. " dedi sonra eğilip önünde duran sarışının burnuna minik bir öpücük bırakıp geri çekildi.
Sarışın kıkırdayıp "Jongin " dedi.
"Sonra dudaklarının, şu an kızarmış olan yanaklarının, biraz önce öptüğüm burnunun, yumuşacık ve harika kokan saçlarının da çok güzel olduğunu düşünüyordum" devam etti esmer olan.
Sehun daha fazla Jongin'in gözlerinin içine bakamadı. Çok fazla utanmıştı. Kendini gizlemek için esmer olanın boynuna doğru yüzünü gömdü. Jongin onun bu hareketi ile minik bir kahkaha bıraktı. "Sehun " seslendi Jongin.
" Hmmm" kafasını gömdüğü yerden kaldırmadan cevap verdi Sehun. Yüzünü Jongin'in göğsüne bastırdığı için sesi boğuk çıkmıştı.
Jongin, Sehun'un yüzünü görebilmek için onu nazikçe omuzlarından tutup kendinden uzaklaştırdı. Sonra sarışın olanın yüzünü avuçlarının arasına aldı.
" Sehun, lütfen utanma ve gözlerine bakmama izin ver. "
Sehun, yerde olan bakışlarını yavaşça yükseltti. Jongin'in , gözlerinin içine baktı. Sehun'un kalbi öylesine şiddetli çarpıyordu ki, Jongin'in onun sesini duymamasını diledi.
Jongin, gözlerinin içine bakan sarışına bir gülümseme verdi. Şu an onu deli gibi öpmek istiyordu. Yavaşça başını eğdi. Kendi dolgun dudaklarını onun pembe ve yumuşacık olan dudaklarına dokundurdu.
İkisinin gözleri de yavaşça kapandı. Jongin , öpücüğü derinleştirmek için Sehun'un dudakları üzerinde kendi dudaklarını oynatmaya başladı. Sehun , başta ne yapacağını bilemediği için hareket edememişti ama şu an o da Jongin'e karşılık veriyordu. Birbirlerinin dudaklarını emip, nazikçe öpüşmeye devam ediyorlardı. Dudakları hala Sehun'un dudakları üzerindeyken" Se-sehun" dedi Jongin " Seni istiyorum. Benim olmanı ..." *öper*
Alnını Sehun'un alnına yaslayıp " ...Tamamen bana ait olmanı"
Sehun , cevap vermek yerine kollarını Jongin'in boynuna doladı. Jongin'in konuşmak için böldüğü öpücüğü devam ettirmek için tekrardan dudaklarını birleştirdi.
Öpücüğü kabul etti Jongin. Ellerini Sehun'un beline koyup onu kendine yaklaştırdı. Dudaklar ahenkle öpüşmeye devam ederken Jongin ikisinide oturdukları yerden kaldırdı. Ikiside ayaktayken Jongin onu hoplatıp kucağına aldı. Sehun da refleks olarak bacaklarını onun beline doladı. Öpücüklerini bozmadan merdivenlere yöneldi Jongin. Duvara çarpa çarpa, arada düşme tehlikesi atlatarak, kendi odasına doğru yol aldı. Açık olan kapıdan içeri girip, kapıya arkası dönükken tek ayağı ile kapıyı ittekleyip kapanmasını sağladı.
" Jo-Jongin " nefes almak için kendini geri çektiğinde konuştu Sehun. Öpücükleri o kadar güzeldi ki beyninin pelte haline geldiğini hissetti.
" Efendim bebeğim" cevapladı esmer olan. Sehun hala onun kucağındaydı.
" Be-ben yani sen-" alt dudağını ısırdı Sehun. Hala utanıyordu. Jongin onu cesaretlendirmek için minik bir öpücüğü dudaklarına bırakıp geri çekildi. Birbirlerine yoğun bir şehvetle bakıyorlardı.
"Be-ben senin ol-olmak istiyorum" utanarak da olsa söylemişti Sehun .
Jongin, onun bu isteği ile gülümseyerek, " Emin misin bebeğim? Eğer devam edersek kendimi durduramayabilirim" dedi.
Direk Jongin'in gözlerine bakıp başını yukarı aşağı salladı. " E-eminim Jongin . Se-senin olmak istiyorum. "
Jongin , Sehun'u kucağından indirip yüzünü avuçlarının arasına aldı. Tekrardan tüm şehvetiyle öpmeye başladı. Dudaklarından boynuna doğru yol aldı. Öpüp, emiyordu.
Üzerlerindekileri yavaşça çıkarmaya başladılar. Daha çok Jongin ikisi için çıkarıyordu. Ilk önce Sehun'u , ardından kendisini soyuyordu. Yavaşça Sehun'u yatağa bıraktı. Üzerlerindeki tek kumaş altlarında duran iç çamaşırıydı. Jongin , önünde , yatağın üzerinde uzanan sarışının bembeyaz tenine baktı. Tanrı boş gününde özenle yaratmış olmalıydı. Yatağa tırmandı. Sarışının ayak bileklerinden başlayarak yukarı doğru minik öpücükler bırakarak çıktı.
Sehun ise her öpücükte titriyordu. Engel olamadığı bir zevk dalgası tüm vücudunu ele geçirmişti.
Jongin tamamen onun üzerine çıkıp , sarışının gözleri ile aynı hizaya geldi. Sehun , kapalı olan gözleri açıp , üzerinde duran adama baktı.
Jongin , eğildi. Dudaklarını öpüp, " Çok güzelsin Sehun. Tahmin edemeyeceğim kadar çok güzelsin". *öper* "Harika hissettiriyorsun" *öper* " Bebeğim mükemmelsin " dedi.
Burnuna , yanaklarına, boynuna öpücükler kondurmaya devam etti. Teninin tadını iyiye almak istiyordu Jongin.
Sehun, ona karşılık olarak dudaklarından kaçan inlemeye engel olamadı. Artık dayanamıyordu. Jongin'i deli gibi istiyordu. Kollarını kaldırıp onu öpmeye devam eden adamın boynuna doladı .
Jongin, bunun bir kabulleniş olduğunu ,bildiği için boynuna öpücükler kondurup, emdi. Boynunda öpülmedik yer bırakmadığından emin olduktan sonra minik pembe tomurcuklar haline gelen göğüs uçlarına yöneldi. Her ikisini emip , yeterince sertleştiğinden emin olduktan sonra daha da aşağılara indi. Üzerlerinde olan son kumaş parçasından da kurtuldular. Jongin, Sehun'u nazikçe okşamaya başladı.
Sehun, ona dokunan el ile inledi. Gözlerini kapatıp, başını geriye doğru attı. Jongin bu görüntü ile kendinden geçti. Artık bir bütün olmalıydılar. Jongin ilk önce Sehun'u hazırladı. Tamamen hazır olduğuna emin olduktan sonra kendi erkekliğini Sehun'un içine itekledi.
Sehun'un içindeydi. Alışmasını bekliyordu. Muhteşem bir histi.
Sehun ise onu dolduran kalınlık ile inledi. Canının yanacağını düşünmüştü ;ama Jongin ,ona o kadar nazik davranıyordu ki sadece zevk aldığını hissediyordu.
Jongin, Sehun'un ilki olduğunu bildiği için elinden geldiğince nazik olup, özenle ona dokunuyordu. Canını yakmamak için sanki porselen bir bebeği tutarmışcasına kibar davranıyordu. Jongin , yavaşça, Sehun'un içinde gelgitlerine başladı. Artık bir bütün olmuşlardı.
Odanın içini inleme sesleri ve tenin birbirine çarpma sesi dolduruyordu. Jongin , hareketine her ikiside zirveye ulaşana kadar devam etti.
En sonunda Jongin, Sehun'un içine boşalmıştı. Sehun da onun eline ve karnına doğru boşaldı.
Ikiside nefes nefese ve ter içindeydiler. Jongin , Sehun'un içinden çıkıp, kendini yataktaki boş kısma bıraktı. Kolunu sarışın olanın boynunun altından geçirip, kendi çıplak göğsüne doğru çekti. Sarışın olanda itaat edip ona doğru döndü. Kollarını onun beline doladı.
Jongin, nefesini düzene sokmaya çalışırken Sehun'un saçlarının arasına bir öpücük bıraktı. " Seni seviyorum Sehun" sarışının duyabileceği bir fısıltıyla söyledi.
Sehun , bir şey demeden ona daha çok sokulup onun boynunu öptü. " Bende seni seviyorum "
Ikiside birbirlerine sarılı halde uykuya daldı...
-------0-------
Taadaa !!!! Yeni bölüm umarım güzel olmuştur ... Beğenin ve yorum yapmayı ihmal etmeyin ^3^