Soulmate \\\ ˢᵘᵖᵉʳᶠᵃᵐᶤˡʸ

By GrantVenus

3.7K 425 180

Tony Stark, oğlunun velayetini almak için içkiyi bırakmak ve sahte bir evlilik yapmak zorundaydı. Bu zamanda... More

0⃣1⃣
0⃣2⃣
0⃣3⃣
0⃣4⃣
0⃣5⃣
0⃣6⃣
0⃣8⃣
0⃣9⃣

0⃣7⃣

341 48 7
By GrantVenus

"Günaydın, sarışın," Tony elindeki beyaz kahve fincanını masaya bıraktıktan sonra hâlâ tam olarak uykusunu alamamış, gözleri kızarmış, saçları dağılmış, esneyerek gelen adama baktı, "Gerçi pek bir günaydın değil gibi. Uyunamamışsın."

"Sabah uyandığımda on dakika boyunca nerede olduğumu anlamaya çalıştım," Steve eliyle ağzını kapatıp sessizce esnedi, "Daha sonra nerede olduğumu hatırladım. Sen hiç uyumadın mı?"

"Uyumayı unutmuşum," Tony yüzüne sevimli bir gülümseme koyup sarışın adama baktı, "Ve ilk gecen bu. Rahat yatmanı istedim."

Steve, Tony'e hafifçe tebessüm ettikten sonra sandalyeyi çekip oturdu, "Bugün hastaneye gitmeyeceğim. Sen ne yapacaksın? Peter'ı ziyarete gidelim mi?"

"Gidemeyiz," Tony içine üzgün bir nefes çekti, "Bugün görüş günü değil. İzin vermezler. Para bile teklif ettim ama işe yaramadı."

"Ben hallederim," Steve kendinden emin bir şekilde gülümsedi esmer adama ve oturduğu sandalyeden kalktı, "Ben bir duşa gireyim, daha sonra çıkarız. Uyar mı sana?"

"Steve böyle yapma," Tony kafasını iki yana sallarken, Steve kaşlarını hafifçe çattı, bilmeden yanlış bir şey yaptığını düşünürken, esmer adam alt dudağını hafifçe nemlendirdi, "Sen insanlığa olan umutlarımı yeşertiyorsun. İnsanların bu kadar iyi olduklarını sanmıyordum."

"Tanrım, Tony beni korkuttun," Steve gergin bir şekilde gülüp geriye doğru bir adım attı, "Yanlış bir şey yaptığımı sandım."

Esmer adam sadece gülümsemekle yetinince, Steve birkaç saniye daha Tony'nin yüzüne bakıp hızlı adımlarla odasına–odalarına, Tony ile ortak kaldığını odasına, gitti. Giyeceği kıyafetleri yatağın üzerine koyduktan sonra duşa girdi. Alt kattaki Tony ise mutlulukla ayağa kalkıp pencereye doğru adımladı. Her şeyin bu kadar hızlı gelişmiş olması ne kadar ürpertici bir düşünce olsa bile huzur verici olduğu gerçeği vardı. Aylar sonra ilk defa bu kadar huzurlu hissediyordu esmer adam. Bir de oğlu burada olsa tam bir aile olacaklardı. Ne kadar yalandan da olsa bir aile. Bu düşünce bile içini ısıttı esmer adamın. Ellerini cebine koyup manzarayı izlemeye devam ederek Steve'i beklemeye başladı. 

🥆🥆

"Adamları nasıl ikna ettin?" diye sordu Tony büyük bir sevinçle. Bir an için buraya kadar boşuna geldiklerini bile düşünmüştü zihni ama neyse ki Steve bir şeyler yapıp izni kapmıştı,

"Meslek sırrı," dedi sarışın adam gülümseyerek, "Söyleyemem." Tony'e göz kırptığında, esmer adam gülerek gözlerini devirdi, ısrarcı olmadı bu konuda. Büyük ihtimalle doktorluğunu kullanıp izni kapmıştı.

"Baba!" Peter'ın sesini duyduğunda hızla bedenini geriye çevirip kendisine doğru koşarak gelen oğlunu kucağına aldı ve yanaklarına büyük büyük öpücükler bırakmaya başladı, "Babacığım, güzel oğlum benim." çocuğun saçlarına art ardına öpücükler bırakırken, Steve büyük bir tebessümle izliyordu bu manzarayı.

Peter'ın gözleri Steve'i bulduğunda, küçük çocuk büyük bir heyecan ve mutlulukla babasının kucağından atlayıp Steve'e doğru koştu. Sarışın adam, küçük çocuğu kucağına aldıktan sonra içten bir gülümseme ile baktı, "Merhaba, Petty. Nasılsın?"

"Bay Rogers, sizin geleceğinizi bilmiyordum." Peter kollarını sıkıca Steve'in boynuna doladığında, sarışın adam gülümseyerek Tony'e doğru adım atmaya başladı, "Sürpriz yapmak istedik baban ile."

Peter bundan memnun kalmış bir şekilde Steve'in kucağından inip küçük çocuk sandalyesine oturdu ve kahverengi gözlerini babasının kahvelerine çevirdi, "Ben de Harley oyun oynuyordum."

"Harley– bir gün onunla da tanışmak isterim." Tony gülümseyerek Peter'ın elini tuttuğunda, küçük çocuk babasının parmağındaki yüzüğü görmüştü. Bununla beraber hızla Steve'in parmağına baktı, onda da aynı yüzüğü gördüğünde büyük bir mutlulukla gözlerini kocaman açtı, "İkinizde de yüzük var!"

"Peter," Tony içine derin bir nefes çektikten sonre elini Steve'e uzattı. Sarışın adam nazik bir şekilde Tony'nin kendisine uzattığı eli tuttu ve esmer adamın yanına oturdu, "Biliyorsun ki annenden sonra kimse ile birlikte olmadım. Kimseye aşık olamadım," Tony kendilerini izleyen kameraya bakmamak için kendisini tuttu, "Fakat aşk öyle bir şey ki ne ara kalbine girdiğini anlayamıyorsun,

Gözlerini Steve'in maviliklerine çevirip tebessüm etti, "Aynı Steve'in ne ara kalbime girdiğini anlayamadığım gibi," gözlerini tekrardan oğluna çevirdi, "Ve biz de bir aile olmak istedik. Ona evlenme teklifi ettim ve kabul etti. Bundan sonra iki tane baban var, Peter."

"İki tane babam mı!?" Peter mutlulukla gözlerini açıp Luke Skywalker oyuncağını daha sıkı tuttu, "Bu çok havalı. Bir tane babam iş adamı, diğer babam doktor!"

Tony, Peter'ın bu kadar çok sevinmesine tebessüm etti. Normalde Peter çok kıskanç bir çocuktu. Babasının yanında ne bir kadın ne bir erkek ne de bir çocuk isterdi fakat Tony'nin anladığını göre Steve bir istisnaydı, "Yakında evine geleceksin," dedi Peter'ın elini tutup dudaklarına götürürken, "Ve bu iki babanla da güzel vakit geçireceksin."

"Buradan çıktığım ilk gün crumble yemek istiyorum. İki tabak! Milkshake de içelim, limonlu olsun ama–"

Tony, "İki ekşi ağır gitmez mi?" diye sorduğunda, Peter bunu umursamadan omuzunu silkti, "Burada vermiyolar ve ben onu çok özledim."

İşte bu cümle Tony'nin nefessiz kalmasına yetmişti. Lanet bir içki zevki yüzünden oğlu burada, sevdiği her şeyden uzak kalmıştı ve Tony kendisinden utandı. Steve, Tony'nin aniden durgunlaştığın görünce elini adamın dizine koydu ve okşamaya başladı. Onu burada olduğunu hatırlatmak istedi sadece. Tony elini Steve'in elinin üzerine koydu ve gülümsedi. Bu gerçekten de iyi gelmişti.

"Bay Rogerstark, zaman doldu." Arkalarında bir kadın belirdiğinde, Peter üzgünce ayağa kalkıp babası–Tony babasının yanına geldi ve sıkıca sarıldı. Tony ile vedalaştıktan sonra adımlarını Steve'e çevirdi ve sarışın adamın yüzüne baktı, "Lütfen yine gel, baba."

Steve için zaman durmuş gibiydi aynı. İlk birkaç saniye hareket edemedi. Onun bir köşesinde küçük bir kız çocuğu belirdi. Sarı saçlı, mavi gözlü bir kız. Kendisine gülümseyerek baktı, el salladı ve daha sonra yok oldu. Steve hızla gözlerini odanın köşesinden çekip Peter'ı kucağına aldı ve küçük çocuğun saçlarını büyük, kokulu bir öpücük bıraktı. Gözleri hafifçe yaşlarla dolsa bile bunu ne Tony'e ne de Peter'ı belli etti. Küçük çocuğun yanağına büyük bir öpücük bıraktıktan sonra yere indirdi ve büyük bir tebessümle baktı, "Geleceğim, oğlum."

Peter iki babasına da el salladıktan sonra koşarak uzaklaştı. Steve ve Tony, Peter'ın arkasından baktıktan sonra yurttan çıkmak için dış kapıya doğru adımlamaya başladılar, "İyi misin?" diye sordu Tony. Steve kafasını salladı, "Evet, uzun zamandır hiç bu kadar iyi olmamıştım."

"Güzel," Tony yakasında asılı duran güneş gözlüğünü takıp yurda bir kez daha baktı, "Onu bir an önce buradan almak istiyorum."

"Az kaldı," diye mırıldandı Steve arabanın kapısını açarken, "Biraz daha sabret. Yakında Peter bizim–seninle olacak."

"Aslında bizimle olacak," Tony gözlerini Steve'in maviliklerine çevirip ciddi bir şekilde adama baktı, "En azından boşanana kadar. Daha ilk günden sana baba dedi bile– eğer bu seni rahatsız ediyor–"

"Hayır," Steve net bir şekilde kafasını salladı, "Çocuk nasıl seslenmek istiyorsa öyle seslensin. Hem baba demesi-bilmiyorum, bu duyguyu özlemişim."

"Bucky bana anlattı," Tony sessizce fısıldadı, "Yani yaşadıklarını. Ben çok üzgünüm. Ayrıca bunu senden saklamak istemiyorum. Steve, ben o kazayı araştırmaya başladım. O adamın hala bulunmadığını biliyorum. Ben-ben deniyorum."

"Tony, bunu yapmana gerek yok," Steve gözlerini hafifçe kısıp kafasını iki yana salladı, "Zaten birçok şeyle uğraşıyorsun. Hem üstünde çok uzun zaman geçti. Aştım."

"Aşamazsın," Tony olumsuzca kafasını iki yana salladı, "Aşamadığın belli Steven. O herif bulunmadan da aşamayacağını biliyorum ve-ve lütfen izin ver bunu yapayım. Senin benim ve Peter için yaptığın şeyler az değil, müsaade et ben de senin için bunu yapayım."

Steve dudaklarında oluşan içten tebessüm ile kafasını salladı, "Şu an gerçek bir aileydemişim gibi hissettim," sarışın adam uzanıp Tony'nin yanağına ufak bir öpücük bıraktı, "Teşekkür ederim, Anthony."

Continue Reading

You'll Also Like

132K 22.6K 17
oğlum sadece en sevdiği oyuncakları kırıyor. ben onun yok ettiği kumdan kalelerin kralıyım omegaverse, etl texting
12.2M 590K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
22.3K 1.4K 35
Jungkook; Dolabımın şifresini değiştirip üstüne bir de içini prezervatiflerle dolduran orospu çocuğu sendin değil mi? Jungkook hoşlandığı kıza çok ya...
216K 22.5K 35
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️