0⃣7⃣

327 48 7
                                    

"Günaydın, sarışın," Tony elindeki beyaz kahve fincanını masaya bıraktıktan sonra hâlâ tam olarak uykusunu alamamış, gözleri kızarmış, saçları dağılmış, esneyerek gelen adama baktı, "Gerçi pek bir günaydın değil gibi. Uyunamamışsın."

"Sabah uyandığımda on dakika boyunca nerede olduğumu anlamaya çalıştım," Steve eliyle ağzını kapatıp sessizce esnedi, "Daha sonra nerede olduğumu hatırladım. Sen hiç uyumadın mı?"

"Uyumayı unutmuşum," Tony yüzüne sevimli bir gülümseme koyup sarışın adama baktı, "Ve ilk gecen bu. Rahat yatmanı istedim."

Steve, Tony'e hafifçe tebessüm ettikten sonra sandalyeyi çekip oturdu, "Bugün hastaneye gitmeyeceğim. Sen ne yapacaksın? Peter'ı ziyarete gidelim mi?"

"Gidemeyiz," Tony içine üzgün bir nefes çekti, "Bugün görüş günü değil. İzin vermezler. Para bile teklif ettim ama işe yaramadı."

"Ben hallederim," Steve kendinden emin bir şekilde gülümsedi esmer adama ve oturduğu sandalyeden kalktı, "Ben bir duşa gireyim, daha sonra çıkarız. Uyar mı sana?"

"Steve böyle yapma," Tony kafasını iki yana sallarken, Steve kaşlarını hafifçe çattı, bilmeden yanlış bir şey yaptığını düşünürken, esmer adam alt dudağını hafifçe nemlendirdi, "Sen insanlığa olan umutlarımı yeşertiyorsun. İnsanların bu kadar iyi olduklarını sanmıyordum."

"Tanrım, Tony beni korkuttun," Steve gergin bir şekilde gülüp geriye doğru bir adım attı, "Yanlış bir şey yaptığımı sandım."

Esmer adam sadece gülümsemekle yetinince, Steve birkaç saniye daha Tony'nin yüzüne bakıp hızlı adımlarla odasına–odalarına, Tony ile ortak kaldığını odasına, gitti. Giyeceği kıyafetleri yatağın üzerine koyduktan sonra duşa girdi. Alt kattaki Tony ise mutlulukla ayağa kalkıp pencereye doğru adımladı. Her şeyin bu kadar hızlı gelişmiş olması ne kadar ürpertici bir düşünce olsa bile huzur verici olduğu gerçeği vardı. Aylar sonra ilk defa bu kadar huzurlu hissediyordu esmer adam. Bir de oğlu burada olsa tam bir aile olacaklardı. Ne kadar yalandan da olsa bir aile. Bu düşünce bile içini ısıttı esmer adamın. Ellerini cebine koyup manzarayı izlemeye devam ederek Steve'i beklemeye başladı. 

🥆🥆

"Adamları nasıl ikna ettin?" diye sordu Tony büyük bir sevinçle. Bir an için buraya kadar boşuna geldiklerini bile düşünmüştü zihni ama neyse ki Steve bir şeyler yapıp izni kapmıştı,

"Meslek sırrı," dedi sarışın adam gülümseyerek, "Söyleyemem." Tony'e göz kırptığında, esmer adam gülerek gözlerini devirdi, ısrarcı olmadı bu konuda. Büyük ihtimalle doktorluğunu kullanıp izni kapmıştı.

"Baba!" Peter'ın sesini duyduğunda hızla bedenini geriye çevirip kendisine doğru koşarak gelen oğlunu kucağına aldı ve yanaklarına büyük büyük öpücükler bırakmaya başladı, "Babacığım, güzel oğlum benim." çocuğun saçlarına art ardına öpücükler bırakırken, Steve büyük bir tebessümle izliyordu bu manzarayı.

Peter'ın gözleri Steve'i bulduğunda, küçük çocuk büyük bir heyecan ve mutlulukla babasının kucağından atlayıp Steve'e doğru koştu. Sarışın adam, küçük çocuğu kucağına aldıktan sonra içten bir gülümseme ile baktı, "Merhaba, Petty. Nasılsın?"

"Bay Rogers, sizin geleceğinizi bilmiyordum." Peter kollarını sıkıca Steve'in boynuna doladığında, sarışın adam gülümseyerek Tony'e doğru adım atmaya başladı, "Sürpriz yapmak istedik baban ile."

Soulmate \\\ ˢᵘᵖᵉʳᶠᵃᵐᶤˡʸWaar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu