Bölüm şarkısı: " Hepsi Geçiyor " ✨
Abilerin den Devam :)
Demir: " Haklısınız "
Berk: " Ben çıkıyorum "
Mert: " Niye abi "
Berk: " Hastaneye arkadaşımı almaya gideceğim hani vardıya Murat onu alacağım "
Demir: " Tamam abi hani Güneşi hastaneye götürdüğümüz zaman ilgilenen adamı "
Berk: " Evet o "
Demir: " Tamam abi "
Berk: Üstümü giyinip aşağıya geri indim tekrar görüşürüz dedim arabaya binip hastanenin yolunu tutum zaten çok uzak değildi beş on dakika ya varmıştım arabayı park edip içeriye girdim . Yukarıya çıktım çünkü Murat'ın odası yukarıda. Kapıyı çalıp içeriden gel sesini duyunca girdim .
Murat: " Oooo Hoş geldin de erken gelmişsin ben en az bir iki saat işim var"
Berk: " Neyse boş ver önemli değil şurada otururum ben ses çıkarmam"
Murat: " Peki sen bilirsin e Güneşi buldunuz mu "
Berk: " Hayır bulamadık " Güneş kaçtıktan bir ay sonra gelip sormuştuk belki buradadır diye ama bulamadım
Murat: " Neyse kardeşim üzme kendini bulunur elbet "
Berk: " Da işte ne zaman "
Murat: "Bulursunuz merak etme olmadı karakola gider söyleriz"
Berk: " Tamam "
Berk: Murat'ın işi erken bittiği için tam çıkıyorduk ki Murat'a telefon geldi ( Yani biri aradı anlamında )
Murat: " Ne tamam hemen geliyoruz "
Berk: " Noldu Murat "
Murat: " Güneş şekeri düşmüş bayıldığı için hastaneye getirmişler "
Berk: " Emin misin güneşin olduğuna"
Murat: " Evet Güneş kara geldi dediler"
Berk: " N-ne hadi yanına gidelim kardeşimi göreyim"
Güneşler dönelim :)
Ahu: " Oğlum gidin Güneşi çağrın yemek yiyelim "
Emre: " Tamam anne Denizle gideriz şimdi" Sıkıldığımız için Deniz ve Enesi çağırmıştık gerçeği Enesi çağırmasak ta geliyor neyse ayıp olmasın
Enes: " Hayır ben geleceğim Güneşi görcem "
Emre: " Ya olm kız zaten gelicek neyin kafasındasın sen "
Enes: " Banane banane ben gelcem "
Emre: " Ya kızın manitası gelsin olm"
Deniz: " Boşver kanka o gelsin ben gelirsen bir yıl boyunca bunun lafını yapar"
Enes: " He evet bak aferin böyle ol adam ol adam "
Deniz: " Bak senin ağzına sıç- "
Emre: " Hadi kardeşim hadi sende ne küfür ediyon olm " Enes tam birşey söyleyeceken hemen çıktım o da mecburen peşimden geldi . Kapıdan çıktığımız gibi Güneş in kapısını çaldık bir çaldık iki çaldık da bu kapıyı niye açmıyor
Enes: " Niye açmıyor ki belki tuvalette dir hala hala ya kızı tuvalette bile rahat bırakmıyoruz "
Emre: " Tamam biraz bekliyelim " dedim . iki üç dakika sonra kapıyı tekrar çaldık ama kapı açılmıyor olması bizi teleşlandık
Enes: " Niye açmıyor ki "
Emre: "Dur bekle annemden yedek anahtarı alayım " diyerek bizim kapıyı çaldım
Ahu: " Noldu oğlum Güneş nerede gelmedi mi "
Emre: " Anne Güneş in kapısını çaldık ama açmıyor"
Ahu: " Oğlum belki tuvalette dir belki dışarda dır "
Emre: "Anne iki üç dakika bekledik yok sen şu evin yedek anahtarı nı versene kapıyı açalım dışarıdaysa da gelir ama biz bi kapıyı açalım"
Ahu: " Tamam oğlum dur getiriyorum "
Emre: "Tamam anne biraz çabuk ol "
Deniz: "Noldu olm Güneş nerede "
Emre: " Kapıyı açmıyor bizde yedek anahtarı almaya geldik "
Deniz: " Nasıl kapıyı açmıyor olm "diyip güneşin kapısının önüne geldim kapıyı çaldım lakin kapıyı açan olmadı
Emre: " Anne hadi "
Recebiye: "Noldu oğlum niye bağrıyorsunuz "
Enes: "Bir sen eksiktin teyze "
Recebiye: " Sen benim kıymalı böğreğimi yiyen çocuksun "
Enes: " Hı evet ben o yum bu aradan kızın nişanlanmış damat kördü herelde kızı görememiş ayrıca o kızının nişan elbisesi ne o öyle aşağısı tül üstü dantali zevksiz "
Recebiye: " Senin ağzını yırtarım "
Enes: " Asıl ben senin ağzını yırta-"
Emre: "Enes yeter sende recep misin recebiye misin her neyse teyze git artık yoksa ben seni götürcem "
Recebiye: "Aaaaa terbiyesiz "
Emre: "Seni varya şimdi "
Recebiye: " Tamam gidiyorum "
Deniz: "Hadi açın şu kapıyı "
Emre: "Tamam sakin ol açıyoruz he bak annem getirdi anne biraz çabuk ol"
Ahu: " Tamam oğlum al "
Emre: " Tamam sakin olun bak açıyorum kapıyı" diyip kapıyı açtım açar açmaz Deniz içeriye girdi onun arkasından bizde girdik
Deniz: " Hani nere-" Diyecektim ki Güneş yerde yatıyordu koltukta da çikolata paketleri vardı
Ahu: " Ah benim güzel kızım noldu sana ah benim bahtsız kızım noldu sana çok iyiydi kanatsız melek gibiydi ühühühühühühü "
Emre: " Anne bir dur kız ölmemiş sadece bayılmış Allah'ım yarabbim hemen kızı öldürdü ya anne kız yaşıyor "
Ahu: " Nebilim ben bir an öyle görünce şey etim "
Emre: " Ne etin anne of neyse Deniz Güneşi kucağına alda şu karşıdaki hastaneye gidelim nolmuş öğrenelim"
Deniz: " Tamam " diyip Güneşi kucağıma aldım . Kucağıma alınca saçları yavaş yavaş düştü ( Şu kucağa alınca güzel görüntü oluyor ya he ondan oldu anladınız siz işte )
Enes: " Ah Güneş ah daha seninle recebiye ablanın kızının dedikodusunu yapacaktım ah gitti gitti altın gibi kız gitti"
Emre: " Annem biter bu salak başlar hay ben senin ağzına neyse bugün imanlı günüm deyim kimseye küfür etmeyeceğim de senin ağzına sıçıcam"
Enes: " Aaaa aşk olsun bana bana Enesinim kıymetli ağzına sıçıcaksın yazık banaaaaa hühühühühühü "
Emre: " Allah'ım sen bu salağa biraz beyin ver Hayır anlamıyorum sene beyin dağıtırken bu salak şemsiye mi tutu bu salak "
Enes: " Niye öyle diyorsun beyefendi alındım gücendim "
Emre: " Seni pez-"
Ahu: " Yeter artık susun "
Deniz: Çok şükür ki Enes ve Emre susmuş tu Güneş hayla benim kucağımda melek gibi yatıyordu . Yirmi , yirmi bir dakika içerisinde hastaneye varmıştık . Emre kapımı açar açmaz hastaneye yöneldim bir iki adım attıktan sonra hastaneye girdik Güneş in kimliğinde yanımıza aldığımız için bir sıkıntı çıkmadı hemen Güneşi şu müdahale odasına aldılar .
Abilerine dönelim :)
70 oy
30 yorum
Merhaba yazım yanlışı olabilir veya saçmalamış olabilirim bunun için pardon sizleri seviyorum yorumlarınız bekliyorum .....🖤✨👼🏻 🖤