love with fight [MinChan]

By lovescaiy

223K 18.1K 10.2K

Minho, hem kavga dövüşü hem de Chan'ı seven, arkadaş grubunda ilk patlayan gizli gaydir. ana ship: minchan y... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44 - F
45 - Ö
46-Ö²
47-Ö³
48-Ö⁴
49-Ö⁵
50-Ö⁶

29

4.1K 320 167
By lovescaiy

selamun akeyk bölümde bir takım açık sahneler var rahatsız olanlar among us'tan sonrasını atlayabilirler evet aynen öyle

tivit atmaya çok alıştım tivit atar gibi yazı yazıyorum resmen aq

ne boş yaptın sky neyse bölüme geçebişirsiniz kusura bakmayın

iyi okuma ve bol yorumlar by 💞

"Geliyor musunuz?"

Jeongin okulun dışındaki arabanın tavanına kolunu yaslamış, kapının arasından arkadaşlarına bakıyorken diğerleri omuz silkti.

"Ben Chanlara gidiyorum zaten."

"Eve gidip yatacağım." Seungmin el sallayıp diğerlerini beklemeden basıp giderken arkasından boş boş bakmış ve konuşan Jisung'a dönmüşlerdi.

"Yürüyeceğiz biz de."

"Dikkatli sür." Minho arkadaşına el salladığında Jeongin onaylamış, arabasına binip Felix'le gözden kaybolmuştu.

"Biz önden yürüyoruz malum sizin sohbetiniz hiç masum olmuyor." demişti Jisung. Hızla sevgilisini çekiştirirken hepsi gülüyordu.

Chan yürümeye başlarken Minho yanında sallanan elini tutup parmaklarını kenetleyince Chan ona dönmüştü.

Minho teması sadece sevişirken veya birbirlerinin üzerine yatarken severdi, zaten onun sonrası da yataktaydı.

"Hayırdır?"

"Hayırın yolu bayırdır. Sevgilimin elini tutuyorum."

"Sen?"

"Ya amcık herif niye sana hiç sevgi göstermiyormuşum gibi konuşuyorsun? Kafana tulum peyniri bidonu fırlatacağım." Chan gülerken parmaklarını açmış. Minho'nun elini sıkıca kavramıştı.

"Demedim bir şey sevgine kedicik. Sadece elimi tutman garip geldi biraz, normalde tutmazsın."

"Hevesimi kırıyorsun. Bırak elimi."

"Çok nazlısın şu sıralar." dedi Chan imayla.

"Oh, he knows what I think about and what I think about.
One love, two mouths. One love, one house. No shirts, no blouse. Just us, you find out. Nothing I really wanna tell you about no. 'Cause it's too cold, for you here and now, so let me hold. Both your hands in the holes of my sweater."

Chan bir süre şarkının nakaratını söyleyen sevgilisine bakarak gülmüştü. "Çok güzel sesin var."

"Güzelim orası mı takılman gereken yer? No shirt no blouse dedik, both your hands in the holes of my sweater dedik, seks teklifi yaptık."

"Güzelim demeni görmezden geleceğim, şimdilik." Chan sevgilisinin elini daha da sıkarken konuşunca Minho onun eline vurdu.

"Yavaş lan elim acıdı."

"Yaramaz bir kedisin."

"Lan ne yaptım?" Minho şaşkınlıkla konuşurken göz ucuyla Chan'ın küçüğünü kontrol etmişti. İçeride ne olduğunu bilmese de dışarıdan oldukça normal görünüyordu neyse ki.

"Both your hands dedin, in the holes of my sweater dedin." İkisi de gülerken Minho adımlarını hızlandırdı.

"Hızlı yürü ya."

"Birileri sabırsız."

"Açım aç, öğlen kahve içtim sadece." Chan iç çekmiş, sevgilisiyle beraber önce markete girip hazır pizzalardan almış, sonra da eve çıkmışlardı.

Pizzaları fırına koyup masayı açmış, dakikalar sonra beraber sessizce yemişlerdi çünkü ikisi de konuşamayacak kadar acıkmışlardı.

Pizzayı yedikten sonra Chan gidip dişlerini fırçalamış, arkasından gelen Minho avucunun içi gibi bildiği evin dolaplarından temiz diş fırçası çıkarmıştı. "Benimki mavi."

Chan göz devirerek ağzındaki köpüğü tükürdü. "İlk olarak bütün mavileri aldığın için asla mavi kullanamıyorum. İkinci olarak bu evde senden başka kim gelip gidiyor da uyarı yapıyorsun? Anneminki elektronik zaten."

"Sırf benim için mavi olan ikili kutulardan alıp maviyi kullanmıyorsun ya, düşüyorum buna." Minho gülerken Chan ağzını çalkalamış onun poposuna vurmuştu.

"Odama geçiyorum."

"Annen uzay gemili nevresimlerini kenara bırakmış bu arada, kadına da rezil olduk."

"Ben sana rezil oluyormuşum gibi hissediyorum." Chan odasına geçtiğinde Minho gülmüştü.

Mavi, üzerinde yüzlerce uzay gemisi olan temiz nevresime bakıp göz devirmiş, yatağına girip telefonu eline almıştı.

Tek el oynamak için girdiği Among Us bitmeden Minho gelmiş, sevgilisinin yanına uzanıp elini okul kıyafetinin altından sokup karnını okşamaya başlamıştı.

"Bence kırmızı."

"Neden?"

"Çok şüpheli, oradan oraya koşturu- ventledi! İhbar et çabuk." Chan heyecanlanan sevgilisine bakıp gülerek acil duruma basmış, hızlıca yazmıştı.

Kırmızıyı uzaya fırlattıklarında oyun bitince Chan elindekini kenara bırakıp yan dönerek sevgilisinin yanağını okşadı. Yan döndüğü için Minho'nun eli belinin üzerindeydi artık.

"Güzelim ha?"

"Ağzımdan kaçtı."

"Ağzına bir ayar vermek gerekiyor." demiş ve Minho'nun cevap vermesine zaman bırakmadan onu öpmeye başlamıştı. Minho uzun süredir almadığı kadar ateşli bir öpücükle şaşırsa da saniyeler içinde ayak uydurmuş, üzerine doğru eğilen sevgilisi yüzünden sırt üstü dönmek zorunda kalmıştı.

Chan'ın soğuk elleri Minho'nun sıcak teninle dolaşmaya başlarken Minho tuttuğu nefesini bırakarak geri çekilince inler gibi bir ses çıkarmıştı.

"Bir yerini mi acıttım?" dedi Chan telaşla.

"Hayır, nefesimi kestin. Uzun süredir öpüşmüyoruz böyle." dedi Minho nefes nefese. Chan onaylamış, yüzünü boynuna bırakırken Minho'nun başlarının altındaki yastığı dikleştirip kendilerine daha geniş bir alan bırakmasına gülerek geri çekilmiş ve dizlerinin üzerindeyken gömleğini çıkarmaya başlamıştı.

Minho bir çırpıda boynundaki kravatı çıkarıp kenara atmış, gömleğinin birkaç düğmesini açıp tişört gibi çıkararak onu da aynı yere bıraktıktan sonra yatağa geri uzanmıştı.

Chan üzerine eğilmiş, beklemediği bir şeyi yaparak genci yan çevirmişti. Minho onun dudaklarını belindeki büyük kısmı kapanmış yarasında hissedince gülümsedi.

"Acımıyor değil mi?"

"Kanaması olmuyor bile artık, iyiyim."

"Canını yaktığım an söyle, sana zarar vermek istemiyorum." Minho onaylarken Chan bacaklarının arasına girip eğilerek vücuduna öpücükler bırakmaya başladı.

Yavaş yavaş aşağıya kaymış, pantolonunun düğmesini açarak kasığına kadar öpecek alan oluşturmuştu kendine. Minho uzun süreden sonra kasıklarında hissettiği nefesle yutkundu. Son bir buçuk aydır doğru dürüst beraber olamamaları, şimdi onun içini titretiyordu.

Chan sakince onun pantolonunu çıkardığında Minho titrek bir nefes aldı.

Chan dudaklarını tenine sürterken gülmüş, ıslak öpücüklerini sevgilisinin bel kemiğine bırakmaya başlamıştı.

Minho ellerini onun saçlarına atarken Chan iç çamaşırını da sıyırıp Minho'yu kıyafetsiz bırakmıştı. Nefesini ona üflediğinde rahatça Minho'yu uyarabiliyordu. Kendi pantolonunu açarken öptüğü yer Minho'nun irkilmesine sebep oldu.

"Bacaklarımın içlerini öpme."

"Seviyorum."

"Ama uke gibi hissettiriyor." derken öpmemesi için bacaklarını birbirine bastırmıştı.

"Ne önemi var uke veya seme olmanın? Ben seni seviyorum, dahası var mı bunun?" demiş, sevgilisinin bacaklarını ayırmıştı. Minho onaylayarak ona izin verirken Chan kollarını bacaklarına sarıp dudaklarını tamamen bacak arasında gezdirmeye başladı.

"Annem gelmeyecek, eminiz değil mi?"

"Kalacağını söyledi, extrem bir durum olmazsa yarın öğlene anca gelir."  Minho onaylamış, dirseğinden destek alarak doğrulup elini sevgilisinin sarı saçlarına atıp hiç de nazik olmayan bir şekilde onu yüzüne doğru çekince Chan dengesini anca toparlamıştı. Minho beklemeden onu öpmeye başlarken Chan onun belini kavramış, kendisine çekerek öpmüştü. Hala saçını sertçe tutan eli görmezden gelip parmaklarını sevgilisinin boştaki elinden geçirerek yatağa yasladı.

"Cause if you, cold for you here and now let me..." diye mırıldandı Chan hafifçe geri çekilip. Minho nefes nefese ona bakarken Chan saçındaki eli yavaşça kavrayıp Minho'nun başının yanına yerleştirdi ve onu da tutup iki elini de yatağa bastırdı.

Minho elini üstündekinin avucuna iyice yerleştirip gözlerini kapatarak derin bir nefes aldı. Chan öylece dururken sadece şarkı mırıldanıyordu.

"Neden duruyorsun?"

"Hasta yatağından bile çıkmadın, aşırı hareketsizdin bu yüzden yoruluyorsun. Dinlen biraz."

"İyiyim." dedi Minho gülümseyerek. Chan'ın her an onu düşünmesine bayılıyordu. Üstelik hissettiği kadarıyla hiç de sakin bir zamanda değildi, oldukça zorlanıyordu.

"Biraz böyle duralım, bekleyebilirim." dedi Chan onun boynuna minik bir öpücük bırakırken. Minho onaylamış, Chan'ın ona tanıdığı fırsatı değerlendirdikten sonra kalçasını kaldırıp hafifçe sürtünmüştü.

"Hadi."

"Ses çıkarmamak için kendini sıkarsan bozuşuruz." dedi Chan dudakların sevgilisinin kulağının altına sürterken.

Onayladıktan saniyeler sonraki kendini sevgilisinin kucağında bulmuştu. Chan belini sıkıca kavrarken Minho dudaklarını aralayıp nefesini bırakarak inledi.

"Ellerin inanılmaz soğuk." dedi onun parmaklarını kalçasının içinde hissederken. Chan gülümsemiş, işine devam edip bir süre sonra odayı Minho'nun inlemelerinin doldurmasına izin vermişti.

Continue Reading

You'll Also Like

116K 15K 39
kaslı erkoları kesmek için spor salonuna üye olan seungmin, eğitmen changbin'i gözüne kestirir. -texting- 020723 | #1 seungbin 🥇 © 2023
6.6K 1K 20
Honey00: çünkü serengeti yasalarıyla yönetiliyorum enseme dayalı bir barettayla yere boylu boyunca serilmeyi arzuluyorum arzu rahmandır beni ne sa...
14K 1.8K 10
Maskesinin altında sadece efendisini korumak onun göreviydi. Efendisinin saçma talepleri ve aşk dolu sözcükleri buna dahil olmamalıydı. Minific• Başl...
2.5K 277 8
28 benim dışımda kimse için bir anlam ifade etmez. Rahatsız edici olaylar var hassas olanlar okumasın.