+Efendim.
-.......
+Yine mi kanuşmayacaksın?
...
...
+Kapatıyorum o halde... Bir daha açmayacağım bilgin olsun...
...
..
Yine konuşmuyordu. Bir kaç saniye cevap vermesini bekledikten sonra aramayı sonlandırmış Akif'in yanına geri dönmüştüm.
+Kalkalım mı?
*Konuşmamız yarım kaldı. Dediğinde telefon çalmadan önceki konuşmamız aklıma gelmişti.
+Akif konuşulacak ne var ki. Şakayı uzatmaya gerek yok.
*Şaka değil Eylül. Bunca zaman aramızda geçenleri düşün biraz. Belki senin için her şey normaldi ama benim için değildi. Ben artık bunu daha fazla içimde tutmak istemiyorum. Ben... Seni ilk gördüğüm günden beri seni seviyorum Eylül.
+Bu, bu nasıl olur Akif. demiştim gergince. Bunu asla beklemiyordum.
-evlendiğin zaman senden uzak durmak için elimden geleni yapmıştım ve bir süre unuttuğumu zannederek dayanabilmiştim bu duruma. Ama sonra evliliğinin sahte olduğu haberleri çıktı, sonra buraya tekrar döndüğümde Johor Bahru'ya gittiğimizde boşanacağını söyledin.... Bunlar benim tekrardan sana bağlanmama neden oldu.... Belki de en başından beri sadece benim olmalıydın...
+Akif sen neler söylüyorsun... Sen benim sadece arkadaşım, dostumsun.... Bundan ötesi olamazsın... Benim hakkımda bunları hissettiğini bilseydim burada asla işe başlamazdım. Ve seninle bir daha görüşmezdim.
*Bunu benden beklemediğini az çok tahmin ediyordum ama o gün yani ben seni uçakta ilk gördüğüm o an senden etkilenmiştim aslında o bordo çantanı ardında unuttuğunu farkettiğimde onu o an sana verebilirdim. Ama seni tekrardan görmek ve konuşabilmek için vermedim. Kayıp bürosuna numaramı bıraktığımda mutlaka dönüş alacağımı biliyordum. Öyle de oldu. İkinci görüşmemiz planlıydı ama üçüncü görüşmemiz benim için tesadüfün ötesinde bir şeydi. Seni tekrardan o düğünde görebildiğim için çok mutlu olmuştum. Sonra bir sürü tesadüf oldu, Türkiye'de bile karşılaştık, sonra sen bizim şirketle çalışmaya bile başladın... Başlarda sadece hoşlandığımı zannediyordum. Uçakta ikinci kez karşılaştığımızda sen ve yanında da o vardı. Onunla evleneceğini internetten gördüğümde boğuluyormuş gibi hissettim. İlk defa kaybettiğimi ve bu kadar yıkıldığımı o an hissettim. İşte o gün sana çoktan aşık olduğumu anlamıştım. Sonra seni unutmak için uzun bir süreliğine Dubai'ye gittim. Ama hiç bir şey değişmedi.
+Akifff.......
Fahri aklıma gelmişti. Aynı şeyi ikinci kez yaşıyordum. Ben Akif'e de o gözle hiç bakmamıştım. Hele de dışardan sahte değilde gerçekten evli gibi görünürken bunu asla beklemiyordum. Sanırım Fahri'nin sevmesi bile bu kadar şaşırtmamıştı beni.. Akif'in yaptığı olmaması gereken bir şeydi.... Yanlıştı..
+Akif bu yaptığın doğru değil. Ben evliyim. Sahte yada değil farketmez. Ben evliyim.
*Boşanacaksın.
+Ama öncesinde boşanma mevzusu yoktu. Sen nasıl buna devam edebildin! demiştim kızgındım....
*Seni bırakmayı inan bende çok denedim. Dubai'den döndüğüm sıralarda senden mümkün olduğunca uzak durmayı denedim. Sana sanki seni görmüyormuş gibi bile davrandım.
+Evet öyle davranmıştın. Ve bu beni çok üzmüştü. Bilmeden kıracak bir şey mi yaptım diye düşünüp durmuştum.
*Hiç bir suçun yoktu. Kendime olan kızgınlığımı farketmeden senden çıkartıyordum. Sonradan farkettim. Bunu şuan söylememin bir faydası olur mu bilmiyorum ama özür dilerim... Seni üzmek istememiştim. Tek amacım senden uzak durabilmekti. Ama bunu uzun bir süre devam ettiremedim. Johor Bahru'ya iş için gittiğimizde. Tartıştığımız o gece seni ağlattığım için çok pişman oldum. O haberleri görmediğini gerçekten bilmiyordum. Seni tanıdıkça böyle bir insan olmadığını ben çok uzun zaman önce anlamıştım aslında ama o akşam ne olduysa o duygu karmaşasıyla birden onları söyledim. Boşanacağınızı söylediğinde kusuruma bakma ama aslında buna sevinmiştim.
Bu benim de artık bir şansım olduğu anlamına geliyordu. Ama sonrasında onun gitmesi ve bir türlü boşanamayışınız işler buralara kadar ilerledi. Boşanmanızı ve sonra bana gelmeni, bana bir şans vermeni istiyorum Eylül.
+Akif yeter daha fazla şey duymak istemiyorum... Şuan bu yaptığımız konuşma, anlattıkların bunlar olmamalıydı. Benim gözümde iyi bir dost iyi bir arkadaştın. Ben sana bu şekilde bakmadım ve bakmayacağımda...
*Artık bakabilirsin. Nede olsa boşanacaksınız değil mi?
+Bakamam Akif üzgünüm. Bana olan hislerini bir an önce bitir. Aksi halde bu şekilde seninle görüşmeye de şirkette çalışmaya da artık devam edemem.
*Anlamıyorum Eylül sorun ne? Onu sevmiyorsun değil mi? Ona aşık olmadığını söyle bana lütfen. Buna öyle ihtiyacım var ki...
+Üzgünüm Akif. Benden bu konuda hiç bir beklentin olmasın. Ondan boşansam da bosanmasam da artık senle olmaz...... Keşke bunları bana hiç anlatmasaydın bilmeseydim. Ama anlattın... Lütfen bu konuyu sonsuza dek bir daha açılmamak üzere sonlandıralım olur mu? Bu hafta işe geleceğim ama sonraki 2 hafta Londra'da olacağım. Geldiğimde kalan 2 haftalık iznimi de burada kullanacağım. Sende bu süre zarfında bu olanları gözden geçir ve beni aklından tamamen silmeye çalış lütfen... Eğer bu konu hakkında tek bir şey daha söylersen şirketten istifamı vereceğim... Şimdi gidiyorum. Yarın görüşürüz.
Hiç bir şey dememişti. Sessizce söylediklerimi dinlemişti. Fahri'den sonra Akif den de bunları duymak beni üzmüştü. Kalbim ne istiyordu, kimi seviyordu. Kiminle olmak istiyordu. Birisiyle mutlu olabilir miydim. Daha doğrusu sevmeyi ve sevilmeyi gerçekten hak ediyor muydum onu bile bilmiyordum.
Arabaya binmiş yolu yarıladıktan sonra arabayı kenara çekmiş açmayacağını bile bile Fahri'yi aramıştım. Aramalarımı yanıtlamıyordu. Mesajlaşma uygulamasına girip oradan Fahri'ye sesli mesaj bırakmıştım.
+Çok yalnızım Fahri. Seni çok özledim. Seninle oturmayı, konuşmayı, gülmeyi, mutlu olmayı gezmeyi birlikte film izlemeyi, saatlerce oturup sessizce kahvelerimizi içerken uzakları izlemeyi öyle çok özledim ki. Lütfen dön artık.
Ne kadar zorlasam da hiç bir şey yolunda gitmiyor sonradan farkına varıyorum. Hiç bir şey keyif vermiyor. İçimde bir boşluk var o dolmuyor bir türlü. Sevgini hiç hak etmedim. Benden daha iyilerine layıktın çünkü... Sevgine karşılık veremedim ama dostluğunu isteyecek kadar da aç gözlü oldum hep. Eskisi gibi olsak olmaz mı?
Gittiğin için mutlu değilsin, ben de olduğum yerde mutlu değilim. Seni seviyorum ve seni gerçekten özledim. Seni tekrardan görmek istiyorum. Lütfen dön artık... Her şey eskisi gibi olsun. Lütfen artık bir son ver buna ..
Sesli mesajlarımı parça parça yollamış yollarken de içimde uzun zamandır tuttuğum göz yaşlarımı da akıtmıştım. Gözlerimi silip yoluma devam etmiştim. Eve geldiğimde yorgunluktan başka bir şey hissetmiyordum. Duşa girip ılık bir duş aldıktan sonra ikindi namazımı kılıp yatağıma uzanmıştım.
Telefonuma gelen mesaj sesiyle telefonumun çantamda olduğunu hatırlayıp gidip aldıktan sonra geri yatağa dönmüş. Bazanın başlığına sırtımı dayamıştım.
Mesajın kimden geldiğini gördüğümde küçük bir çığlık atmıştım.
-eskisi gibi olalım derken? 🤨🧐 (Mesajın yanına koyduğu emojiler)
+Mutlu olduğumuz zamanlardaki gibi...
......
....
Görüldü... Ve cevap yok
....
...
+🥺🥺🥺😢?
...
Görüldü yine cevap yok.
...
Fahri başka da bir cevap yazmamıştı. Sofia ablayı aramıştım.
+Selamun aleyküm ablam nasılsın?
-aleyküm selam canım ben iyiyim ama senin sesin iyi gelmiyor bir şey mi oldu?
+Evet bir şeyler oldu ama sana başka bir şey söylemek istiyorum.
-buyur canım söyle.
+Ben Fahri'nin yanına gitmeyi düşünüyorum.
-Eylül nasıl yani temelli mi yoksa, yoksa sende onu sevi...
Derken istemeden de olsa sözünü kesmiştim. Umutlanmasını istemiyordum....
+yok ablam öyle değil. 2 haftalığına gitmeyi düşünüyorum. İyi olmadığını söylemiştin onu çok merak ediyorum. Aramalarıma dönmüyor. Benimle hala konuşmuyor . Belki bu işin böyle gitmeyeceğine ikna etmem gerekiyordur. Elimden ne gelir bilmiyorum ama uzun zamandır içimden bir ses gitmemi söylüyor. Sence gitmeli miyim?
-Kalbinin sesini dinle...
+gitmemi söylüyor... Sanırım gideceğim...
-Eylül gerçekten çok teşekkür ediyorum. Ona her konuda hep yardımcı oldun. Bu yaptığından dolayı ona kızmak yerine yine onu düşünüyorsun. Her şeye rağmen yanında olup toparlamasını istiyorsun. Nasıl teşekkür etsem bilemiyorum.
+O da sen de her konuda her zaman benim yanımda oldunuz, desteklediniz ablam. Bazı şeyler yüzünden tabi ki biraz üzgünüm, kırgınım ona ama belki bir şeyler değişir bu vesileyle.
-inşaAllah kardeşim. İkiniz içinde en hayırlısı neyse o olsun her zaman. Eğer birbirinize iyi gelecekseniz inşaAllah kalpleriniz bundan sonra birlikte atar ama tam tersi olacaksa ikiniz de mutsuz olacaksanız bir an önce bu olanlar çabucak son bulur inşaAllah.
+Amin ablam inşaAllah. Kararsızdım ama seninle konuşunca kesin olarak gitmek için kararımı verdim.
- ne zaman gidiyorsun, bir ihtiyacın var mı?
+Seni aramadan önce biletlere bakıyordum bu Cuma akşamına bilet alacağım akşam saat 9a bilet vardı. O bileti alacağım inşaAllah. Bir ihtiyacım yoktu aslında ama konuşurken aklıma geldi onun evinin adresini bana yazabilir misin? Bir de evin anahtarı sende varsa bana buluştuğumuzda verirsen çok mutlu olurum. Ve tabi ki bu gitme işi aramızda sır olarak kalsın olur mu? Gideceğimi söylesem belki görüşmemek için kaçar.
-tamam tamam kardeşim aramızda sır. Adresi atarım birazdan. Anahtar değil de şifreyi biliyorum eğer değiştirmediyse tabi ki. Onu da mesajla yazarım birazdan. Bu arada havaalanına ben bırakırım tamam mı?
+Tamam ablam olur. Görüşürüz. Esselamu aleyküm.
-görüşürüz Ve aleyküm selam.
Telefonu kapattıktan sonra kesin olarak kararımı vermiş ve uçak biletimi almıştım.
~~~~~ Bölüm Sonu ~~~~~
57. bölümde final yapmayı düşünüyorum. Tahminen kalan bölûmleri de bu 1.5 hafta içinde nasipse daha fazla bekletmeden atıp bitireceğim❤️🌸
Oylamaya ve desteklemeye devam ettiğiniz için çok çok teşekkür ediyorum ❤️ 💕