DÖNÜŞ

By ayskrkss

34.5K 1.3K 490

"Biz büyüdük Rüzgar. Değiştik. Artık hiçbir şey eskisi gibi olamaz." "Biz senelere meydan okuduk Eylül. 3 sen... More

Dönüş
1-Anne♣️
2-Geri Dönüş♣️
3-Efe♣️
4-Telefon♣️
5-Alışveriş♣️
6-Lunapark♣️
7-Sevgili♣️
8-Şenlik♣️
9-Emir♣️
10-İlk Öpücük♣️
11-Buluşma♣️
12-Mutluluk♣️
13-Dönüm Noktası♣️
14-Yeniden♣️
15-Biz♣️
16-Şişe Çevirmece♣️
17-İhanet♣️
18-Futbol Maçı♣️
19-Eğlence♣️
20-İzmir♣️
21-Anne-Kız♣️
23-Abi♣️
24-Hastalık♣️
DUYURU-1
25-Tekne Turu♣️
26-Kandırılmak♣️
27- Çocuk♣️
28- Pınar♣️
29-Bela♣️
30-Doğrular♣️
31-Aptal Aşık♣️
32-Kist♣️
33-Yer ve Duvar♣️
34-Kokteyl♣️
35-Kız Kardeş♣️
36-Doğum Günü♣️
37-Doruk♣️
38-Eğlence♣️
39-Nişan♣️
40-İntikam♣️
41-Sarhoş♣️
42-Kavga♣️
43-Parti♣️
44-Sarhoş ♣️
45-Düğün♣️
46-Umut♣️
47-Kaçırma♣️
48-Acı♣️
49-Çöküntü♣️
50-Savaş♣️
51-Hisler♣️
♣️Final♣️
TEŞEKKÜR!
❤️Özel Bölüm❤️

22-Sedef♣️

472 25 3
By ayskrkss

Multimedya- Sedef

Bölüm Şarkısı/Pink Just Give Me A Reason

22.Bölüm

"Sedef izinden mi döndü?" Benim şaşkınlıktan soramadığım soruyu Rüzgar sormuştu.

"Evet oğlum izin alıp ailesinin yanına dönmüştü. Şimdide izini bittiği için geri dönüyor." Elif Teyzenin cevabıyla sıkıntıyla nefesimi üfledim.

"Neden geliyor ki anne? Ne gerek var? Sen gayette güzel ediyorsun. Gelmesini istemiyorum o kızın!" Minnetle Rüzgara baktım. Yaşananlardan sonra o kızı o da görmek istemiyordu.

"Kızın çalışmaya ihtiyacı var sonuçta. Bu konuda tartışmak istemiyorum Rüzgar. Neden bu kıza karşı bu kadar karşısınız onu anlamış da değilim. Yarın geliyor ve bu mesele burada kapandı." Elif teyzenin kesin konuşması sonunda bende sessizliğimi korudum. Yaşananları Meriç Abimden başka kimse bilmiyordu. Kimseye de anlatmamıştık.

Odama çıkıp aldığımız eşyaları yerleştirdim. Arabada Sedef konusundan sonra bir şey konuşulmamıştı. Tek bildiğim Rüzgarın fazla sinirli olduğuydu. Odamdaki işleri halledip aşağıya inmeye karar verdim. Rüzgarla konuşup onu yatıştırmalıydım. Odamdan çıkıp merdivenlerden aşağıya inerken,

"Yarın sabah Sedefi hava alanından alırsın oğlum." Elif Teyzenin sözüyle kaldım. Bu kadarı fazlaydı. Özellikle Rüzgar için. Daha fazla sinirlenmemesi için koşar adımlarla merdivenlerden inip Rüzgarın yanına gittim. Tabi ben onu tutamadan bağırmaya başladı.

"Sakın anne! Sakın o şeyi benden isteme. Zaten istemediğim bir halde evime geliyor sakın böyle bir şey isteme benden!" Bende Rüzgarı o kadar sinirli gördüğüm için çok fazla şaşkındım. O kızdan bu kadar mı nefret ediyordu yani? Ben yanına yetişemeden Rüzgar bir hışımla odasına çıkıp kapısını çarptı. Elif Teyze de bende şaşkınlıktan kalakalmıştık.

"Neler oluyor?" diyerek mırıldandı Elif Teyze.

"Aralarında bir problem geçmişti Elif Teyze ama o kadar önemli değil. Sadece Rüzgarın sinir olduğu bir şey o kadar. Birde bugün biraz sinirli o yüzden şey yaptı." diyerek durumu toparlamaya çalıştım. Tabi ne kadar başarabildiysem.

"Neler oluyor anlamıyorum Eylül! Rüzgar hiç bana karşı gelmezdi." Yaşananları bilsen oğluna hak verirdin teyze diyerek geçirdim içimden.

"Gerçekten önemli bir şey değil. Ben onunla konuşup geliyorum." diyerek zorla yanından ayrıldım. Şu anda Rüzgarın yanında olup ona yardım etmeliydim. Hemen merdivenlerden çıkıp odasına girdim. Yatağın üzerinde durmuş sabit bir noktaya bakıyordu. Kapı sesiyle dönüp bana baktı. Beni görünce hemen yanıma gelip sıkıca sarıldı.

"Söz veriyorum tekrar bir şey olmasına izin vermicem." Bende kollarımı ona doladım. Bende kesinlikle o kızın artık hayatımıza karışmasına izin vermeyecektim.

"Bende onun yüzünden ilişkimize zarar vermicem." diyerek gülümsedim. Tek düşüncesi bu muydu yani? Tekrar onun yüzünden ayrılmak?

"Annene fazla tepki vermedin mi?" diyerek yüzüne döndüm.

"O kızın adını duyunca kendime engel olamıyorum Eylül." diyerek yerinden kalktı. Gerçekten hemen sinirlenebiliyordu.

"Ama annenin haberi yok sonuçta. Hadi git annenden özür dile." diyerek onu annesinin yanına gönderdim. Bende odama geçtim. İçten içe kendime söz verdim. Artık o kız hayatımızı değiştiremeyecekti.

Telefonumu görünce aklıma abim geldi ve hemen aradım. İki gün sonra burada olacaklardı ve ben aşırı derecede onları özlemiştim. 3 senenin ardından ilk defa görecektim onu. En değerlilerimden birisi olan abimi.

"Abi!" diyerek açtım telefonu.

"Eylül!" Abim neden telefonunu yanında taşımıyordu.

"Meriç Abi sen miydin?"

"Ne oldu cadı beğenemedin mi?"

"Yok ya sadece abimin telefonu olunca şaşırdım. Nasılsın?"

"İyiyim güzelim sen nasılsın?"

"İyiyim bende. Abim nerede?"

"Onun işi vardı o yüzden dışarıda. Telefonu evde bırakmış." Burnuma kötü kokular geliyordu. Sanki bir şeyler karıştırıyorlardı.

"Anladım. Ne zaman geliyorsunuz?" diyerek sordum sevinçle. Aklıma geldikçe mutluluktan dans etmek istiyordum.

"Güzelim biz seni sonra arayalım. Benimde çıkmam gerekiyor. Görüşürüz. Öptüm." Ve pat! Telefon kapandı. Neden ben sorduktan sonra telaşla telefonu kapattı ki? Aklımdaki kötü düşünceleri kovdum. Demek ki işleri vardı ki konuşamamışlardı. İki gün sonra görüşecektik zaten.

Kapımın çalınıp açılmasıyla Rüzgar içeriye geldi. Sanırım siniri geçmişti. Öyle görünüyordu yani.

"Nasılsın?" diyerek sordum tereddütle. Siniri geçmemiş olabilirdi mesela.

"İyiyim güzelim merak etme. Annemle aramızdaki sorunu hallettik. Sabahta Sedefi o alacak" İçimden sessiz bir oh çektim. Çünkü Rüzgar sinirliyken gerçekten korkutucu oluyordu.

"Benden korktun mu yoksa?" Şaşkınlıkla Rüzgara döndüm. O da aynı şaşkın ifadeyle bana bakıyordu. Ne yani içimi mi okumuştu.

"Hayır sevgilim dışından konuşuyorsun." İnanamıyorum nasıl bir aptallık yapmışım böyle.

"Onu bırak da gerçekten seni korkuttum mu?" Rüzgar biraz üzgün ve biraz kırık bir ifadeyle bana bakıyordu. Şimdi köşeye sıkışmıştım işte. Gerçeği söyleyip onu üzmek istemiyordum ama yalan söyleyip güvenini de kırmak istemiyordum.

"Sadece sinirliyken birazcık korkunç oluyorsun o kadar. Ama sadece birazcık." diyerek masum ve sevimli bakışlarımı kullandım. Kesinlikle üzülmesini istemiyordum.

"Seni korkuttuğum için üzgünüm. Ama sakın benden korkma. Herkese zarar veririm ama asla sana kıyamam. Bundan sonra da daha dikkatli olurum." Bana zarar vermeyeceğini biliyordum zaten. Gülümseyerek başımı salladım.

"Hadi bakalım yatma vakti!" diyerek yatağıma doğru gitti. Şaşkınlıkla ona baktım. Benim yatağıma gidiyordu?

"Sen hayırdır?" diyerek şaşkınlıktan komik bir cümle kurdum. O da tepkime kahkaha atmıştı.

"Yemem merak etme. Sen uyuyana kadar durucam. Ondan sonra kendi odama geçerim." Benim için hava gayet hoştu. Sadece bir tane daha yakalanma riskini göze almak istemiyordum.

Bende yatağıma gidip Rüzgar'ın yanına gittim. Hemen o güvenlik kalkanı gibi olan huzurlu kollarını bana sardı. Bende başımı göğsüne koyup ona sarıldım. Uykum gelmişti bile. Rüzgarda saçlarımı okşamaya başlamıştı. Uykuya dalmadan hemen önce isteksizce,

"Sadece uyuyana kadar." diye mırıldandım.

..

Sabah gözlerimi açtığım zaman yatağımdaydım ve yanım boştu. Demek ki Rüzgar sözünü tutup ben uyuduktan sonra gitmişti. Üzerimi değiştirip aşağıya indim. Tahminlerime göre Sedef gelmiş olmalıydı. Merdivenlerin başına onu gördüm.

-5 Sene Önce-

Okuldan çıkıp Rüzgarla beraber onların evine gitmiştik. Bu sene sınava gireceğimiz için ders çalışacaktık. Eve gelince kapıyı çaldık ve Rüzgarların evinde çalışan Sedef açtı. Bu kızı hiçbir zaman sevememiştim. Sürekli Rüzgara çok yakın davranıyordu ve beni gördüğü zaman iğretiyle yüzüme bakıyordu.

"Hoş geldin Rüzgar." Tekrar beni görmemiş gibi davranmıştı ve açıkçası bu da pek umurumda değildi. Alışmıştım artık. Bilerek Rüzgarın eline daha fazla yapışıp içeriye girdim. Ellerimizi fark edince, olmayan yüzü iyice düşmüştü.

"Hoşbulduk. Biz yukarıdayız rahatsız etme." Ama Rüzgardan hiçbir zaman beklediği karşılığı alamıyordu ve git gide daha fazla hırslanıyor gibiydi.Rüzgar ile beraber odasına çıktık. Ders çalışmadan önce biraz dinlenip film izlemeye karar verdik.

"Ben atıştırmalık bir şeyler alıp geliyorum canım." Hemen yüzüm düşmüştü.

"Sedefe söyleyelim o getirsin sen niye gidiyorsun?" diyerek huysuzca söylendim. O kızın yanına gitmesini, o kızla baş başa bir ortamda kalmasını istemiyordum.

"Eylül yapma ya. Şu kızı neden bu kadar büyüttüğünü anlamıyorum. Sadece evimizde çalışıyor bu kadar. Hem düşündüğün kadar kötü birisi değil. Ona ön yargıyla yaklaşmaktan vazgeç." Ve gidiş. Ve arkasında şaşkın bir ben. Sedef'i bu kadar önemsediğini gerçekten hiç bilmiyordum. Tek bildiğim bir şey varsa şu anda aşırı derecede üzülüp kırılmış olmamdı.

Rüzgar daha gelmemişti ve gideli neredeyse yarım saate yakındı. İçim içimi yiyordu ama gitmekte istemiyordum. En son kendimi bırakıp odadan çıkıp aşağıya doğru inmeye başladım. Mutfağa gelince gördüğüm şeyle şok oldum.

Sedef ve Rüzgar öpüşüyordu!

"Rüzgar.." diyerek mırıldandım istemsizce. Benim sesimi duyunca hemen bana döndü.

"Lanet olsun Eylül! Her şeyi yanlış anladın!" Hayır her şeyi doğru anlamıştım. Hemen kendimi ayıltıp koşarak evden çıktım.

"Lütfen gitme Eylül! Dinle beni!" Arkamda benim gibi çaresiz Rüzgarı bırakarak.

-Şimdiki Zaman-

"Eylül?" Sıçrayarak arkama döndüm. Rüzgar arkamdaydı ve bana bakıyordu.

"Ne oldu?" Diyerek sordu endişeyle. Ama bakışlarından tahmin ettiğini anlamıştım.

"Yok iyiyim. Sadece dalmışım." diyerek bir yalan söyledim. İyi felan değildim. O kızı görmek eski anılarımı gün yüzüne çıkarmıştı.

"Korkma lütfen. Sana söz verdim. Geçmiş eskide kaldı. O kız yokmuş gibi davranacağız. Söz." Gülümseyerek onayladım. Bende inanıyordum. Artık o kız bizim düzenimizi bozmayacaktı. Rüzgarın elimi tutmasıyla beraber aşağıya indik. Elif Teyze ile beraber oturuyorlardı.

"Günaydın çocuklar!" Elif Teyzemin seslenmesiyle Sedef bize döndü. Bana göre aynıydı ve hep aynı kalacaktı.

"Günaydın." diyerek Elif Teyzeme gülümsedim. Daha sonra da Elif Teyzemin yanlış anlamaması ve nazik olduğum için

"Hoş geldin." diyerek zorla gülümsedim. Rüzgar ise dediği gibi o yokmuş gibi davranıyordu. Ama Elif Teyzeye bakınca Rüzgarın bu haline üzüldüğünü gördüm. Onun üzülmemesi için Rüzgarı dürtüp kulağına fısıldadım. Benim zorlamamla o da,

"Hoş geldin." diyerek ifadesiz bir sesle konuştu. Elif Teyzenin yüzü gülmüştü. Bana hiç tepki vermeyen Sedef'in yüzü bile gülmüştü. Aptal kız! Hala Rüzgarı alabileceğini düşünüyor.

"Hadi bakalım kahvaltıya geçelim."

..

Sıkıntıdan boş boş oturuyordum. Rüzgarı, Meriç Abim aramıştı ve hala içeride konuşuyorlardı. Elif Teyze mutfaktaydı ve Sedefte iğrenç bakışlarını bana atmakla meşguldü. Sonunda Rüzgarın telefon konuşmasını bitirip gelmesiyle merakla yanına gittim.

"Önemli bir şey mi var?" diye sordum panikle. Rüzgarın ifadesi kötü görünüyordu.

"Rüzgar söylesene. Ne zaman geliyorlarmış?" Meraktan ölmek üzereydim. Rüzgarda sıkıntılı duruyordu ve sanki cevap vermekten kaçınıyordu.

"Eylül bak beni sakince dinle tamam mı?" Lanet olsun! Kesin kötü bir şey olmuştu!

"Rüzgar söylesene abime mi bir şey oldu yoksa?" diyerek endişeyle sordum.

"Hayır hayır. Sadece yarın gelemiyorlarmış." Şaşkınlıkla ona döndüm. Ne demişti? Yarın gelmiyorlar mı?

"Neden?" diye sordum mırıltıyla. Sedef'in yanımızda olduğunu kendime hatırlatarak kendimi tutuyordum.

"İşleri çıkmış. Bir iki haftaya gelebileceklermiş." Bir anda kendimi sarsılmış gibi hissettim.

"Bir iki hafta." diye söylendim kendi kendime. Daha sonra yalancı gülümsememle Rüzgara döndüm.

"Tamam o zaman görüşürüz o halde. Ben duşa giricem. Sonra görüşürüz." diyerek kendimi odama kadar tuttum. Odama gelince hemen duşa girip kendimi serbest bıraktım. Gözyaşlarımı serbest bıraktım. Neden olduğunu bilmiyordum ama ağlamak istiyordum işte. Özlem yüzündendi belki de. Ya da kırgınlıktan. Neden bana söylememişti ki?

"Eylül!" Bakışlarımı kapıda korkuyla bana bakan Rüzgara çevirdim. Ağladığımı nasıl anlamıştı ki? Hemen gelip suyun altındaki bana sarıldı. Uzun süre sarılı kaldık. Ben ağladım o sarıldı. İkimizinde üstü başı ıpıslak olmuştu. Ama Rüzgar bunu umursamış gibi görünmüyordu. Sadece ikimiz vardık şu anda. Benim göz yaşlarım, onun huzurlu kolları.

"Şşşt. Ağlama artık tamam." Rüzgar, sudan ıslanmış saçlarımı okşamaya çalışarak beni sakinleştiriyordu. Ya da sadece çalışıyordu.

"Neden?" diye mırıldandım. "Neden bana söylemediler Rüzgar?"

"Senin üzülmeni istemediler çünkü. Hem bir hafta daha dayan. Hiç olmadı istersen yarın yanlarına gideriz hemen." Heyecanla Rüzgara döndüm.

"Gerçekten mi? Daha fazla dayanamam Rüzgar. Çok özledim." diyerek inledim. Gerçekten bir özlemi bu kadar çok hissediyordum. Daha fazla dayanabileceğimi de sanmıyordum.

"Gideriz sevgilim. Sen yeter ki ağlama." Gülerek Rüzgara sarıldım. İyi ki vardı.

"Hadi artık uyuma zamanı."

♣️♣️♣️


İyi ki Varsınız!

Bu bölümü, yarın Teog'a girecek olan, her konuda yardımını esirgemeyen Yaren'e ithaf ediyorum.

Diğer sınava girecek olan bütün okurcanlarıma başarılar!





Continue Reading

You'll Also Like

731K 45.7K 50
GERÇEK AİLE KURGUSU İlk kitabım olduğu için yazım yanlışları ve mantık hataları olabilir. *13.11.2023*
13.9K 841 47
Kırıldım, Sevdiğim adam beni paramparça etti dedi kadın.. Adam korkuyorum diye cevap verdi.. Bütün sevdiklerimi kaybettim. Bir kırgın kadın bir korka...
9.6K 3 1
Birbirinden çok farklı iki insan ve onları bir araya getiren kader . Güç bulduğu ailesinden uzaklarda bir kadın ve ailesine güç veren bir adam . Zora...
650K 19K 26
(Cinsel içerikli sahneler, yaş farkı ve daddy isuess içermektedir.) Ölü çocukluklar yaşamaya devam eden ölü insanlar doğurur... Kapak @-necirvan a ai...