Selaaam
Keyifli okumalar
Yorum sınırı 600 yorum
🌹
KARA'DAN..
"Beyaz kızım dur bekle ya.."
Ağlayarak giden Beyaz'ın arkasından ellerimi sinirle masaya vurdum, ayağımın dibinde duran sandalyelere içimdeki acıyı boşaltmak istercesine tekme attım.
"Hay ben dilimi.."
Nefeslenip derin bir nefes aldım. Ulan neye elimi atsam elimde kalıyordu, bir şeyi de adam akıllı becersem ölür müsün be hanzo!
Ulan nedir bendeki bu dert içim kelimeler ülkesi dışım lâl gibi sessiz!
Ellerimi pantolonumun kayış kısmına koyarak avluda sinirle dolaştım.
Hâlâ yerdeki duran sandalyeden hırsımı alamayınca kenarda duran saksılara yöneldim.
"Sen anca o dili kırmak için kullan Kara efendi!"
Kendi kendime söylenirken elimdeki saksıları yere çaldım. Kafamı kaldırınca Fatma abla ile göz göze geldim. Gözlerimi kaçırıp hemen kendime çeki düzen verdim elimdeki saksıyı masaya bırakıp konuştum.
"Su vermeyecekseniz ne diye çiçek dikersiniz anlamam!"
Fatma abla bana gözlerini şaşkın bir hâlde açarak bakarken ben yerdeki ceketimi eğilip aldım.
"Ağam.."
"Sonra Fatma abla sonra."
Hızlı bir şekilde konağın merdivenlerine yöneldim.
Odanın kapısını açmak için elimi kapının kulpuna doğru uzatıp aşağı doğru indirdimemle kapı açılmadı.
"Çok güzel kapıyı mı kilitlediniz Beyaz hanım?"
"Defol git koca konakta başka odamı yok.."
"Ağlıyor musun sen?."
"Yooo.Ne ağlayacağım."
Bu kelimeleri ağlayarak iç çekerken kurmuştu.
İçime oturan dert ile kapıya sol kolumu yasladım, kafamı koluma dayadım.
"Harirem.."
"İşine. Gelince. Hariren. Oluyorum. Ama."
"Özür dilerim.."
"Canım niye acıyor Kara?"
"Kız aç şu kapıyı konuşalım."
"Demiyorsun bu kız, beni seviyor. Kalbimde sana olan sevgime biraz saygı göster be Adam. Bu ne ben senin akik taşın mıyım?... Gelen kırıyor ,giden kırıyor.nValla yoruldum ben artık..
Ahmet. Kaya'nın. Dediği gibi yoruldum çok yoruldum.."
Hıçkırıkları içinde zar zor konuşurken gözümden akan yaşı parmağımla hemen sildim.
"Siz benim niye böyle davrandığını nerden bileceksiniz?.."
"Kara?"
"Söyle Harirem?"
"Biz niye biz olamıyoruz?"
"Nasıl yani?"
"Sen varsın, ben varım, ama biz diye bir şey yok.. Bu ilişkide baştan beri bi biz olamadık gitti.."
"Bilmiyorum başaramadık gitti.."
"Şeyden dolayı mı?"
"Neyden?"
"Çocuğumuz yok ya belki bu yüzden.."
"Önce şu kapıyı aç öyle konuşalım.
"Bekle.."
Kapı açılınca ağlamaktan gözü kızarmış sayla sümük ağlayan kadına bakıp güldüm.
"Neye gülüyorsun sen?"
"Sümüklü hâline gülüyorum."
"Ben sümüklü değilim."
"Gel buraya başımın belası."
Beyazı bileğinden çekip döşüme yaslayıp Kollarımı beline doladım.
"Sen sarılmayı biliyor muydun?"
"Biliyorum sümüklü burnunu silme üstüme."
"Ohooo silme şurda dursun hınkırdım bile."
Odada ikimizin kahkahası yayıldı.
Bizde böyle delilerdik.
Burnumu kafasına gömüp kokusunu içime çektim.
"Bir daha özür dile."
"Cık olmaz."
"Pislik."
Elimi yüzüne götürdüm, yanaklarını severken birden elimi tuttu elime baktı kaşlarını çatarak bana döndü.
"Eline ne oldu?."
"Önemli bir şey değil, biraz avluyu dağıttım o kadar sadece."
"Şaka yapıyorsun!"
"Yooo ciddiyim."
"Gel buraya eline bir pansuman yapalım."
"Sen yapacaksan olur."
"Sen nasıl bir adamsın hâlâ çözemiyorum seni."
"Belki yanlış açıdan bakıyorsun bana."
"Hallahallah öyle mi diyorsun?"
"He öyle diyorum."
"Hangi açıdan bakmamı istersin sana?"
Beni yatağa omuzlarından itip düşürdü. Bir tarafdan konuşarak banyoya gitti.
"Bilmem bana diğerleri gibi bakma, beni gör istiyorum."
Kafasını banyoda dışarı uzatıp konuştu.
"Başka?"
Tekrar banyoya girince kafamı önüme eğerek onun duymayacağı bir ses tonunda söylendim.
"Bide benden hiç gitme..."
"Ne dedin?"
"Hiç bir şey."
"Buldum. "
Beyaz elindeki krem pansuman için gerekli bir kaç malzemeyi elinde sallayarak banyodan çıkıp geldi.
"Önemli bir şey yok aslında."
Beyaz beni dinlemiyordu bile gelip bacağımın tekine oturup elimi avcunun içine aldı, kanayan yerleri pamuk ile sildi, pür dikkat elimin kesilmiş yerlerine. Beyazı inceledim. Gözlerimi yaradan çekip Beyaz,ın yüzüne baktım.
Yüzüne gelen saçını kulağının arkası sokuşturdum. Beyaz bu hareketim ile gözlerini bana çevirdi.
"Var sende bir hâl ya dur bakalım çıkar."
"Yok bende bir hâl, elimdede birşey yok ."
Elindeki pamuğu ve diğer malzemeleri yere attım.
"Bırak şunları, benimle ilgilen."
Beyazın dudaklarına kapandım, onu dizimden kaldırıp sırtını yatak ile buluşturdum.
************
"Saat kaç?"
Beyazın saati sorması ile yastığın altındaki telefonumu elimle aradım. Elime değen ekran ile telefonu çekip yastığın altından çıkardım. Yan tuşuna basıp yanan ekrandan saate baktım.
"On bir saat."
"Artık kalkalım Kara sen işe gitmeyecek misin?"
"Cık gitmeyeceğim bugün izinliyim."
"Sen ne doyumsuz bir adam çıktın. İlk günümüzde bana el sürmeyen kocam şimdi koynumdan çıkmıyor."
Düğün Günü
Geçmişi Yolculuk
Giydiğim siyah damatlığın içinden nefes alamazken, Beyazın bulunduğu odaya girdim.
"Beyaz hadi gidelim."
Bana baktı.
"Beyaz iyi misin?"
Beyazın yanına gidip koluna dokundum, ellerimi gözlerinin önünde salladım, sonunda transtan çıkan kadın derin bir nefes aldı.
"Ne bekliyon karı hadi gidelim. Kulakların iyi mi senin?"
"Ha?"
Şaşkın bir yüz ifadesi ile bana baktı, neye şaşırmıştı bu?
Karı demem tuhafına gitmişti galiba, kaşlarını hafiften hafiften çatması ile bu kelimeye sinir olduğu belliydi.
Dur bakalım Beyaz hanım bende biraz seni sinir edeyim değil mi?
"Yürü karı yürü. "
"Karı?"
Verdiği tepkiye dönüp baktım. Bakınca üstündeki gelinliği yeni fark ettim.
"Bu gelinliği kim aldı sana!?"
"Nizo Anne ile..."
"Tamam sus yürü. Siz beni katil edersiniz."
Sessiz bir hâlde yanımdan geçip dışarı çıktı. Bende peşinden çıktım. Aşağı inince Konağın avlusunda bizim arkablar ve Kartal'ı elinde kırmızı kurdele ile gördüm.
Kaşlarımı çatarak Karatala baktım.
"O elindeki nedir hayırdır?"
"Eee abi evimizden koskoca Kara Ağamıza gelin çıkıyor, kardeş kuşağını bağlayalım."
Tamam Beyaza karşı bir şey hissetmiyorum bu gerçek ama şimdi ailesinin terk ettiği bir kıza kardeş kuşağı bağlamak nedir ya! Göz ucuyla Beyaz'a baktım dolan gözlerini gizlemek için kafasını iyice yere sakladı.
Ah bu benim memleketimde kadınların yaşından çok hava tanesi yoktu galiba.
Bu diyarda erkek ağlamazdı. Şile yumağı kadınlar varken..
Ah bu diyar, bu topraklar adamın yüreğini ya yaşa çevirirdi yada taşa.
Ben taş olmayı seçenlerdenip..
"Saçmalama Kartal, çekil önümden arabayı hazırlasın adamlar."
"O dediğin olmaz abi, öyle değil mi baba?"
Amcamda oğlunu desteklemişti
"Kara oğlum senin burda ne işin var, sen damat olarak dışarda bekleyeceksin galiba heyecandan adetlerimizi unuttun."
Amcamın son sözlerine söylendim.
"He amca ne heyecen ne heyecan."
Beyaz bana dönüp baktı, bir şey demeden tekrar önüne döndü.
"Tamam ne yapıyorsanız yapın ben artık bıktım bu saçmalıktan biran önce bitsin şu şamata. "
Söylenerek konaktan çıkıp kendi araba geçtim.
Çalan telefon ile erkana bakmadan sinirle çağrıyı yanıtladım.
"Alo."
"Kara Bey yarın ki toplantıyı Cihangir Bey iptal etti sizin emriniz olmadan ben böyle bir şey yapmak istemedim."
Benim şirkette toplantı işleri ile ilgilenen Mitat'ın sesiydi. Söylediği şeylere sinirlenmemek elde değildi.
"Tamam Mitat sen iptal falan etme, yarın herkes şirkette olsun."
"Tamam Kara Bey tekrar iyi günler.
Telefonu kapatıp hemen Cihangiri aradım.
"Buyur abi?"
"Cihangiiir, Cihangiiir bak oğlum elimde kalacaksın bir gün!"
"Ha..Hayırdır ağabey bilmeden yanlışım mı oldu sana karşı?"
"Sen benim ayarladığım toplantıyı nasıl bana sormadan iptal edersin!
"
"Ağabey toplantı saat yedide, bugün düğünün var sen galiba unuttun diye ben iptal ettim."
"Bak oğlum elimde kalma akşam az tepin sabah kalk toplantıda ol."
"Abi sen balayına gitmeyecek misin?.."
"Lan sanki kendi isteğimle mi evleniyorum, babam yaktı beni."
"Ee abi sende zamanında bu topraklarda az kişinin canını yakmadın değil hani."
"Sesli düşünme Cihangir o sesli düşüncelerinde seni boğarım kapat şu telefonu."
"A.."
Telefonu kapatıp vitesin yanına attım. Arka tarafın kapağı açılınca omzumun üzerinden arkama baktım, Beyaz kafasında kırmızı duvak belinde kırmızı kuşak ile arabaya biniyordu Gül de ona yardım ederken kafamı önüme çevirdim.
Katral yan tarafın kapısını açtı.
"Abi bizde arkadan geliyoruz."
"Sen bin buraya konuşacaklarım var."
"Ta..Tamam abi."
Kartalın kekelemesi ile kafamı ona çevirdim gözlerini Gülden çekip hemen yerine oturdu.Vardı bunda bir hâl ya dur bakalım.
"Bindiniz mi?"
"Bindik abi."
Arabayı çalıştırıp konağa doğru harekte geçtik.
"Kartal şu ihale işi ne?"
"Ne işi ne abi?
"Salak mısın oğlum dinlemiyor musun sen beni!"
"Şey abi.."
"Yarınki toplantıda bazı sıkıntılar var onları sizin şirket ile bir olursak hallederiz."
"Abi düğün konvoyunda iş meselesi mi konuşalım. "
Kartala bu sözleri üzerine dönüp bir bakışım susması için yetmişti.
"Şey abi sen ne diyorsan o benim şirketim sen varsan her şeye var."
*********
Biten düğünün yorgunluğu ile odama girdim, ceketimi çıkarıp koltuğa attım, kol düğmelerimi açıp dirseklerine kadar katlayım sırtımı yatağa dönünce hâlâ gelinliği ile duran Beyaz'a baktım.
"Sen niye öyle oturuyon, git üstünü değiştir düğün biteli bir saat oldu."
"Senin çıkarman gerekiyor."
"O niyeymiş senin elin yok mu?"
Selaaam canlarım nasılsınız inşallah iyisinizdir.
Bölüm nasıldı ,beğendiniz mi?
Yeni bölüm kaldığı yerden devam edecek ona göre sakın unutmayın canlar♥️
Lütfen beğendiyseniz yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın be canlar.
Ha birde beni takip etmeyi unutmayın ♥️🥰❣🌹
Seviliyorsunuz sizi kocaman öptüm ♥️
Hayırlı geceler♥️🌹