œil | hyunlix

By faallera

321K 22.8K 37.5K

"eyeliner'ımı çekebilir misin?" "bunu yaparken kucağına oturabilir miyim?" hwang hyunjin & lee felix, düzyazı... More

giriş
bir
iki
üç
dört
bes
altı
yedi
sekiz
dokuz
on[m]
on bir
on iki
on dört
on bes
on altı
on yedi
on sekiz
on dokuz
yirmi
yirmi bir
yirmi iki
yirmi üç
yirmi dört
yirmi bes | final
not

on üç

8.2K 740 423
By faallera

grouper - poison tree

"yanına gelmemi ister misin?"

"hayır, hayır. uyuyacağım zaten başım ağrıyor."

telefonun ucundaki iki kişi de konuşmuyordu. sessizlik oluşmuştu birden.

"jisung,"

felix bozmuştu kısa süren sessizliği.

"iyi ki varsın."

"sen de felix, sen de iyi ki varsın."

"bir şey olursa beni mutlaka ara tamam mı? dinlen hadi şimdi biraz."

"tamam, iyi geceler."

"iyi geceler."

hyunjin gideli üç gün olmuştu ve önünde koca bir dört gün vardı felix'in. sevgilisi olmadan geçecek dört koca gün daha. birkaç kez konuşmuşlardı telefonda sadece.

felix'in hayatında geçirdiği en gergin telefon konuşmasıydı.

her seferinde telefonu kapatmadan önce seni seviyorum diyordu felix hyunjin'e. ama onun demesine izin vermeden kapatıyordu.

çünkü hyunjin'den geri dönüt alamazsa yıkılacağını düşünüyordu.

telefonu kapattıktan sonra  baş ucundaki komodinie uzanıp kitabını aldı felix.
uyumayacaktı. uyuyamayacaktı.

alışmıştı hyunjin'e, onun kollarının arasında olmaya, nefes seslerini dinlemeye.

komodinin üzerinden aldığı kitabını okumaya başladı. ama sinirle kapattı birkaç sayfa okuduktan sonra.
okuduğunu anlayamıyordu, kafasında binbir düşünce vardı.

sevgilisini aramak istiyordu. onun sesini duymak istiyordu görmek istiyordu. ama sanki daha çok buna ihtiyacı vardı.

yatagın hangi köşesine firlattığı telefonunu aldı hızla.

hyunjin'e uyuyup uyumadığını sordu.
hayır yanıtını alır almaz da aradı hyunjin'i.

ama bu sefer görüntülü aramıştı.

birkaç çalmadan sonra açmıştı telefonu hyunjin.

konuşmadı. sadece izledi sevgilisini.

yorgun gözüküyordu, sarı uzun saçlarının bir kısmını toplamıştı, dudakları çatlamış gibi gözüküyordu.
o sevgilisini özlemle izlerken hyunjin konuşmuştu.

"nasılsın?"

"iyiyim, sen"

felix'in gözlerinin dolduğunu hissetti.

bu yüzden kamerayı yan tarafına çevirip gözlerini sildi.

"felix, kamerayı kendine çevirir misin?"

"bir dakika."

yüzüne sahte bir gülücük koyup kamerayı kendine çevirdi.

"neden ağlıyorsun?"

"ağlamıyorum."

"seni tanıyorum felix."

"seni özledim." dedi felix ağlamaya başlamadan önce.

"açıklama yapmama, anlatmama bile izin vermiyorsun."

hyunjin tam konuşmaya başlayacaktı ki felix'in evinde elektrikler gitti.

"kahretsin."

telefonu yere fırlatıp ellerini saçlarından geçirdi.

hyunjin

birden kesilen konuşma ile şaşırdı hyunjin. ardından felix'i birkaç kez daha aradı ama ulaşamadı.

masasının başından kalkıp valizini hazırlamaya koyuldu. o da sevgilisini çok özlemişti ve konuşmalarının zamanının geldiğini hatta geçtiğini düşünüyordu.

"neden böyle tepki verdim ki." diye düşündü içinden.

babasından kesinlikle azar yiyecekti bunu biliyordu ama sabaha sevgilisinin yanında olmak istiyordu.

otelden çıkıp bir taksi çevirdi.

şoföre havaalanına gideceğini söyledi aynı zamanda da telefonunda ucak biletine bakıyordu. en yakın uçak üç saat sonrasınaydı.

~~~

iki saatlik uçuşun ardından seul'e gelmişti hyunjin. dışarı çıktığında güneş hala tam doğmuş sayılmazdı.

yine bir taksi çevirip felix'in evinin adresini verdi.

taksi evin önünde durduğunda şoföre parayı uzatıp bagajdan valizini aldı. ardından evin kapısına adımladı.
felix'in ona daha önce verdiği anahtarla sessizce açtı kapıyı.

içeriye girdiğinde kapıyı da bir o kadar sessizce kapattı. valizini köşeye bir yere koyup kabanını çıkardı.

o sırada salonun ne kadar dağınık olduğunu fark etti. felix dağınıklığı sevmezdi o yüzden ilk defa böyle görüyordu evini.

kabanını koltuğa koyup yavaşca merdivenlerden felix'in odasına çıktı.

odanın kapısını açıp melek gibi uyuyan sevgilisini izledi birkaç dakika. ardından kapıyı kapatıp yanına adımladı. açılan üstünü örtüp başucuna çöktü.
yüzüne düşen sarı saçlarını geriye ittirdi. uyanmaması için kelebek gibi bir öpücük kondurdu dudaklarına.
felix'in dudakları büzüşmüştü hemen.
kendini tutamayıp kıkırdadı hyunjin.

felix uyancak gibi kıpırdanmıştı ama uyanmamıştı.

hyunjin de sevgilisinin baş ucunda onu izleyerek uyuya kalmıştı.

~~~

felix sabah uyandığında ilk gördüğü hyunjindi. bir an gerçekten rüyada oldugunu sandı. rüyaysa uyanmak istemiyordu. çocuk gibi mızmızlanabilirdi hatta uyanmamak için. ama değildi. rüya değildi. sevgilisi karşısındaydı.

hyunjin sanki birinin onu izleidiğini fark edip açmıştı gözlerini. ardından kafasını kaldırıp felix'e bakmıştı.

"hyunjin."

"hm?"

"buradasın?"

"buradayım güzelim."

felix hemen sevgilisine sarılmıştı.

ikiside yerde öylece birbirine sarıldı bir süre.

"özür dilerim."

"sen neden özür diliyorsun."

"öylece gitmemeliydim felix, seni dinlemeliydim."

"sen de üzgündün."

elini sevgilisinin yanagına koyarken konuştu hyunjin.

"anlatmak ister misin?"

neler olduğunu biliyordu aslında. chan anlatmıştı.

felix olayı anlattı hyunjin de dinledi onu.

"başta gitmek yerine seni dinleseydim bu kadar yıpranmayacaktık."

"olsun şu an buradasın sonuçta değil mi?"

"seni seviyorum."

dudaklarını birleştirmeden önce konuştu hyunjin.

ikisi de özlediği dudakları öptü yavaşca, aşkla.

ayrıldıklarında tekrar sarıldı felix hyunjin'e.

"uyumak ister misin, daha erken?."

"sen de benimle uyursan neden olmasın."

ikisi de yataga yattığında felix hyunjin'in kollarının arasına girip başını göğsüne yasladı.

sevgilisinin kalp atışlarını dinlerken fısıldadı.

"seni seviyorum."






yazdığım en kötü bölüm unvanını veriyorum bu bölüme
kısacık bölüme kaç saattir uğraşıyorum ama yine de güzel olmadı üzgünüm 🥺
önümüzde bir kaos daha kaldı ama o bayağı büyük bir kaos.
bu arada 
2k için teşekkür ederimm sizi seviyorum 💗💗

Continue Reading

You'll Also Like

5.9K 659 26
Herşey Hyunjin'in balkonuna düşen Felix'in eteğiyle başladı...
1.8K 330 13
Sürekli idolünün dmine içini döken Jeongin yine cevap almayacağını bilerek aylardır birikmiş dertlerini anlatır, fakat bu sefer cevap gelir.. başlan...
2.1M 71.6K 46
"Bana kendi isteğinle geliceksin " dedi boğuk bir ses tonuyla. Dilini damağına vurduğunda kulaklarıma doğru sıcak nefesini üfledi. "Ve sana söz veriy...
131K 6.5K 37
Hayatta kalmaya çalışan bir Melih ve onun zorbası Arda. Keyifli okumalar dilerim ;) 11.01.23 _ ?