KARA AĞA |Mardin SERİSİ 1,2|...

By onur_rr

3.1M 117K 59.7K

Bir kadını ağlatmak çok zor degildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazı... More

𝑷𝑹𝑶𝑳𝑶𝑮 |𝑲𝒂𝒍𝒃𝒊 𝑮𝒊𝒃𝒊 𝑲𝒂𝒓𝒂 𝑨𝒅𝒂𝒎 |
1. |𝔸Ğ𝕀𝕋 |
2.| ℕ𝕀𝕂𝔸ℍ |
3.| 𝔹𝔸𝕊 𝔹𝔼𝕃𝔸𝕊𝕀|
4.|𝕐𝕆𝕃|
5|𝕊𝔼ℕ𝕀 𝕌𝕐𝔸ℝ𝔻𝕀𝔾𝕀𝕄𝕀 ℍ𝔸𝕋𝕀ℝ𝕃𝕀𝕐𝕆ℝ𝕌𝕄|
6 |𝔸ℕ𝕃𝔸𝕋𝔸ℂ𝔸𝕂 𝕄𝕀𝕊𝕀ℕ?|
7 |𝔾𝔼ℂ 𝕐𝔸𝕋𝔸𝔾𝔸|
8 |𝕊𝕀ℤ𝕀|
9 | 𝕄𝕌𝕄 𝕀𝕊𝕀𝔾𝕀𝕐𝕃𝔸 𝔸𝕃𝕃𝔸ℍ'𝔸 𝕐𝔸𝕃𝕍𝔸ℝ𝔸 𝕐𝔸𝕃𝕍𝔸ℝ𝔸|
9 .Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
Hangi kapak güzel sizce?
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
Canlarım
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36. BÖLÜM
37.Bölüm
38.Bölüm
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42. Bölüm
43.Bölüm
44.Bölüm
45.Bölüm
46.Bölüm
47.BÖLÜM
48.Bölüm
49.Bölüm
50.Bölüm
51.Bölüm I.SERİ FİNAL
2.SERININ IZCIK UCUNDAN KESİTLER
Duyuru
52.Bölüm II.SERİ DEVAMKEE𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚"
53.Bölüm 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚"
54.Bölüm 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚"
🤩Yeni Kapak🤩
KARA AĞA'DAN.. ZAMANINDA FAYDA ETMEDİĞİ ZAMANLAR OLUYOR.꧁♡❤♡꧂
55. BÖLÜM "𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚"
56.BÖLÜM𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚"
57.BÖLÜM𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚"
58.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
59.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
60.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
61.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
62.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
63.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
64.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
65.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
66.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
67.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
68.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
69.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
70.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
71.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
72. BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
74.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
75.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚 FİNAL
꧁♡❤♡꧂ÖZEL BÖLÜM꧁♡❤♡꧂
DUYURU
🌬Yeni Yıl ❄
𝕐𝔼ℕ𝕀 𝕐𝕀𝕃 𝐎𝐙𝐄𝐋 𝐁𝐎𝐋𝐔𝐌 𝟚𝟘𝟚𝟛!

73.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚

18.1K 819 87
By onur_rr

Akşama kalmadan Rezzan'ında görücüleri Urfa'ya doğru yola çıkmıştı. Çıkmadan önce de Nine yaşına göre çok uyanıktı, gider ayak torunu Fırat'ın numarasını ne yapıp ne etmiş Rezzan'a vermişti. Rezzan'ın numarasını da kaynanası almıştı oğluna vermek için bakalım neler olacaktı. Nine gitmeden önce Rezzan'ı rahatlatmak için hep güzel sözler söyleyerek konuştu.

Rezzan üstündeki yöresel kıyafetleri çıkarmak için yukarı odasına çıktı. Yavaş yavaş toplanarak eve gitmek için dışarı çıktık. Ben arkada kalıp Nizo annemlerin arabaya binene kadar onlara eşlik ettim. Ela abla da bugün konağa geçiyordu bu yüzden Kara ile buluşmak için konağa geçmek yerine onların buraya gelmesi daha cazip gelmişti.

"Hadi kızım sende torunumu öp, yarın akşam yemeğinde hep bir arada olalım konağa gelin.", dedi Nizo annem kafamı eğdim.

"Tamam olur anne.", dedim kızlara bakarak elimi salladım. Pınar'ı ilk kez bugün böylesine sinirli görüyordum.

"Kadının cümleleri kulaklarımda nasıl sileceğim ben? Önerisi olan var mı?", dedi kimseden cevap çıkmadı. Kadın Pınar'ın nasıl gelinlik yapacağını tek tek utanmadan herkesin içinde anlatmıştı.

"Neymiş bir ay sonra torun haberi verecekmişim, Yapma yaa.", dedi söylenerek en terbiyeli söylediği buydu galiba. Oğlumu şöyle mutlu mutlu edeceksin, oğlumun yanında şöyle giyeneceksin, gerdek gecesinden sonra beyaz çarşafı isteriz, namus bizim için çok önemli, vücut hatların idare eder, oğlumu memnun edebilirsin gibi duruyorsun. Zaten memnun etmezsen kuma alırım üstüne demişti herkes şok bir şekilde kadının sözlerini kınadı. Pınar'ın gözlerinde bugün ilk kez Asi'yi gördüm. Rezzan belki önünde ki kötü konuşmadan sonra onun elini hiç bırakmadan tutan ninenin ilgisi ve daha düzgün konuşmasından dolayı şans verdi.

"Tamam kızım bizim onlara verecek bir kızımız çok.", dedi Burçin, Pınar'ın moralini düzeltmek isteyerek.

"Anne bence kaynananın aklında başka bir gelin var gibime geldi. Pınar kabul etmesin diye uğraştı gibi geldi. Hatta Pınar salondan çıkarken gülümsedi gibi gördüm.", dedi Nazende.

Nizo anne kaşlarını yukarı kaldırdı. Ela abla yüzünde ki merakla sordu.

"O zaman aklında başka bir gelin adayı varsa ona gitseydi ya niye geldi Pınar'a talip oluyor anne?", dedi Nizo annem bakışlarını Ela ablaya çevirdi.

"Kaynanalar bugün oğullarının istediği kızları görmek için geldi.", dedi Nazende gözlerini kocaman açarak annesine baktı. Pınar yüzünü buruşturarak annesine sordu.

"Nasıl yani anne?", dedi annemde ağızı sıkıydı ha, bize bile dememişti.

"Oğlanlar sizi görmüş sevdalanmışlar, işte anneleri bunu sadece bana dedi hani olurda kızlar yok derse oğlan çocuğu mahcup olmasın diye. Bende öyle mi o zaman benim kızlarımın da bu konuda haberi olmasın dedim. Kendiniz konuşun kızlarımla, çocuklarınızın hoşlandığı kızları sizden memnun bırakın. Ben karışmıyorum dedim, tabi birde kız evi olunca naz evi de işin içine giriyor.", dedi Rezzan nefesini tutmuş donup kalmış gibi boşluğa bakıyordu.

Şuan tanımak için şans verdiği adam ona çoktan tutulmuş bir ağa olduğunu annesinden yeni öğrenmişti. Pınar kızaran yanakları ile cama doğru döndü. Ona talip olan Diyarbakır ağasını kaynanasının tavırları yüzünden şans vermek istememişti.

"Anne bunu kızlara deseydin ya?", dedi Ela abla sevinmişti.

"Dinlemediler ki beni.", dedi Nizo hanım kırılmış gibi yaparak bakışlarını başka tarafa çevirerek trip attı. Ah biz kadınlar trip atmak için yaşın hiç önemi yoktu.

"Eee o zaman bu hikayede yanan Diyarbakır ağası Ferhad mı oldu?", dedim Pınar bana baktı.

"Anası gibi yobaz düşünceleri olan bir oğlu varsa Allah beni kurtardı bence.", dedi ama gözleri hiçte öyle demiyordu. Ferhad Ağa'yı merak ettiği gözlerinden belliydi.

"Hayırlısı artık, seven adam vazgeçmez diye biliyorum.", dedi Nazende.

"Hadi hayırlı akşamlar, Rezzan senin içinde hayırlı olsun, bakalım yarın Fırat Ağa ile çay içeceksin. Aklına gelen soruları sor. Onu tanımak için attığın adımları iyi değerlendir.", diyerek vedalaştığım konak halkı ile dönüp çiftliğe girdim.

Üstümde ki yorgunluk ile salonda ki koltuğa kendimi sırtı üstü bıraktım. Gözlerimi biraz dinlendirmek için kapattım. Zaten Kara'da daha yola çıkmamıştı.

*******

Yüzümde gezen parmaklar ile dudaklarım kıvrıldı.

"Aşkım, güzel kadınım benim.. Sen niye burada uyudun?", dedi sesinde ki şefkatle ona doğru sokuldum.

"Harirem... Uyanmayacak mısın?", dedi yanağımda gezen parmakları beni daha çok mayhoş ediyordu.

"Uykum var..", dedim sıcacık bedenine doğru sokuldum.

"Yemek yedin mi?", dedi bugün yemediği kadar çok yemiştim ki yöresel birbirine girmişti. Midem de savaş veriyorlardı. Keşke bu kadar çok yemeseydim.

"Hıhı.", dedim sonra birden havalandım. Gözlerimi açarak uykulu gözlerimle ona baktım.

"Tamam uyu sen, ben seni odaya çıkarırım.", dedi kafamı onun yuva bildiğim göğsüne yasladım. Gözlerimi kapatarak onun beni taşımasının güzelliğinin yaşadım kulağıma gelmeyen Kaan'ın esi ile gözlerimi açarak etrafa bakındım.

"Kara, Kaan nerede?", dedim panikle kucağından inerek etrafa bakındım.

"Korkma Kaan burada değil.", dedi gözlerimi onun siyah gözlerine diktim.

"Nerede oğlumuz?", dedim yutkunarak, gözlerim dolmuştu.

"Hemen o pınarların akmasın Hanımağam. Dedesinin ona aldığı akülü arabayı alarak konağa geçtiler. Bende seninle baş başa kalalım diye okeyledim.", dedi derin bir nefes aldım. Nizo annem ve kızlar vardı yanında, kuzenleri ile yan yana olunca bizi gözü görmüyordu zaten.

"Hizo babam akülü araba mı aldı oğluma?", dedim dudaklarım kıvrılmıştı.

"Herkes Kaan Kara'yı çok seviyor, istediğini ne yapıp ne edip bir türlü aldırıyor.", dedi kafamı salladım.

" Oğlum diye demiyorum ama yakında Ağam senden Mardin'in tapusunu da isterse şaşırma.", dedim kıkırdayarak Kara tekrar beni kucağına aldı merdivenleri yavaş yavaş çıkmaya başladı. Bunda aldığım kiloların belki etkisi olabilirdi.

"Orda dur derim işte. ", dedi sözlerine devam etti

"Oğlum okuyup mesleğini yapacak Ağalık işlerine onu bulaştırmayacağım. Benden sonrası da Allah kerim.", dedi oğlumuz için güzel hayaller kuruyorduk.

Odamıza girince beni yatağa narin hareketlerle bırakıp alnıma sıcak dudaklarını bastırdı.

"Hadi sen dinlen, bende banyo yapıp yatarım.", dedi elini tutup bırakmadım.

"Ben uyuyana kadar yanımda durur musun?", dedim yatağın yanına yerleşti. yan dönerek avucunun içine kafasını dayadı. Ben yan dönerek on baktım.

"Sence ben çok mu kilo aldım?", dedim göbeğime dokundum, eskiden ne güzel zayıftım.

"Ben memnunum senin bu halinden.", dedi eliyle elimi tuttu. Avuçları arasında parmaklarımız bir birine kenetlendi.

"Sen şimdi baş başa kalalım mı diye Kaan Kara'yı getirmedin.", dedim dudakları kıvrıldı.

"Hıhı", dedi parmaklarım ile oynamaya devam etti.

"Baş başa ne yapacaktık?", dedim dişlerimi alt dudağımın ucuna geçirdim. Kara'nın gözleri dudaklarıma kaydı. Adem elması hareket etti, elini dudaklarımın üstünde gezdirdi.

"Üç aydır Kaan Kara'nın bizi bastığı için yapamadığımız şeyi mesela.", dedi kara gözleri gözlerimi buldu.

"Gün mü saydın sen?", dedim ciddi ciddi gün saymıştı.

"Özledim seni Harirem yan yanayız ama kadınıma el süremiyorum Kaan efendi sağ olsun.", dedi kahkaha atarak gülmeye başladım.

"Gülme bak gıdıklarım o zaman gülmeyi görürsün.", dedi ben daha çok gülmeye devam ettim. Kollarımı tutarak huylandığım yerleri gıdıklamaya başladı.

"Kara.. Tamam... Ağam acı bana..", diyerek gülme arasında konuşmaya devam ettim. Sonunda Kara'nın elleri arasından kurtulup yatakta dönerek geri gittim ama nasıl olduğunu anlamadığım bir anda yataktan kolumun üstüne doğru düştüm.

Kara'da benimle beraber gülmeyi bırakıp hemen hızlıca yanıma geldi. Sızlayan kolumu tutarak baktım.

"Harirem iyi misin?", dedi endişeli ses tonuyla yüzüne baktım. Sanki kolumun acısı benim bedenimde değil onun bedenindeydi.

"Acıyor..", dedim kolumu göstererek.

"Kırıldı mı yoksa?", dedi korkarak kırık olsa duramazsın repliği ile kafamı iki yana salladım.

"Sızılıyor ama garip bir acısı var.", dedim panikle kolumu tuttu, hafifçe parmak uçları ile dokundu.

"Burası mı Harirem?", dedi dokundu yerin daha çok acıması ile kafamı salladım.

"Doktora gidelim, röntgen çekilsin baksınlar böyle olmaz. Dışardan bir şey anlaşılmıyor, kıpkırmızı oldu baksana Harirem.", dedi gece gece hastanede ne işimiz vardı.

"Yok bir şey yok gitmeyelim.", dedim bakışlarını kolumdan çekerek bana çevirdi.

"O zaman niye ağlıyorsun.", dedi burnumu çekerek yanaklarımdaki yaşı sildim.

"Acımıyor.. Gitmeyelim...", dedim artık hastanenin önünden bile geçmek istemiyordum. Kötü anılarım vardı orada yıllardır bir ayağım zaman hastanedeydi, artık hastane kokusuna bile tahammül edemiyordum.. Bir tek Kaan ve Kara'nın sağlıkları söz konusuyla onlardan önce hastanenin yolunu tutardım ama kendim için gitmek istemiyordum. Kara kolumun acıyan yerini tutması ile bağırmam bir oldu.

"Aaah!.", diyerek kolumu kendi önüme aldım.

"Acımayan hali buysa tamam hadi yatalım karıcığım.", dedi yerden kalkıp yatağın üstüne oturdum. Kara ağzı açık bana baktı.

"İnanmıyorum sana Harirem. Ciddi ciddi yatacak mısın?", dedi bakışlarımı onun kömür karası gözlerinden çekerek odada gezdirdim.

"Sen demedin mi?", dedim kısık sesimle yanıma gelerek elinin birini bacaklarımın altına doru uzattı diğer elinde sırtıma koyarak beni kucağına aldı.

"Her dediğimi yapıyorsun ya Harirem.", dedi büzdüğüm kaşlarım ie kafamı omuzuna yasladım. Hastaneden korkuyordum..

Kara evden beni kucağında taşıyarak çıktı sonra korumalara başıyla arabanın kapısını açmasını söyledi. Beni dikkatli bir şekilde arabaya bindirdi. Kendi de yan tarafa binerek arabayı çalıştırdı.

Geldiğimiz hastanenin önü ile ofladım. Kara kemerini çıkarıp bana baktı.

"Oflama senin iyiliğin için.", dedi arabadan inerek kapımı açtı, beni tekrar kucağına almayı beklemiyordum.

"Yürürüm Kara beni indir.", dedim ama kocamın sözlerimi umursamadığı ortadaydı. KARA ağayı gören hemşireler hemen benimle ilgilenmeye başladı. Kara beni beyaz sedyeye bıraktı.

"Düştü kolu acıyor, dışardan sadece kızarıklık ve hafif morluk var. Ne gerekiyorsa yapın eşimin benim için değerli olduğunu Alp hocanız size söylemiştir.", dedi Kara lafları ile göz dağı veriyordu. Onun için değerli olduğumu söylemesi de hoşuma gitmesi desem yalan söylerdim.

"Hemen röntgene alalım.", dedi doktor bayan. Kara benim ağızımı açık bırakacak şekilde benim sağlık durumundan özet geçti. Lan adam ben bile bilmiyordum bu kadar hakkımda ki şeyleri. Unutmuyor muydu, o yabancı cümleleri nasıl kurmuştu.

"Doktor hanım karımın sağlık geçmişi böyle lütfen özenle ilgilenin.", dedi Kara bayan doktor bana dönüp tebessüm etti.

"Önce röntgen alalım sonrada Ağamız emri başımı üstüne kan falanda alalım detaylı inceleyelim.", dedi sıcak ve sevecen ses tonuyla. Çattığım kaşlarımı Kara'ya çevirdim. Kana ne gerek vardı şimdi, kadın röntgen çekip yollayacaktı.

******

"Beyaz hanım kolunuzda çok şükür kırık falan yok. İncinmiş olabilir kremler yazayım onun düzenli kullanın. Kan sonuçlarınızda birazdan çıkar şöyle oturun bekleyin isterseniz.", dedi masasının önünde ki koltuğu gösterdi. Kara ile beraber gösterdiği yere oturduk. Ne güzel Kara'yı zor ikna etmiştim sonuçlar çıkana kadar hastane kokusundan kendimi dışarı atmıştık. Doktorun karşısında Kara Ağa'yı bildiği için daha da bir ilgiyle ilgileniyordu. Belki bunda Alp doktorunda emeği vardı.

Doktorun odasında tek biz yoktuk birde yaşlı nine vardı nineye tebessüm ederek Kara'ya baktım.

"Hayatım reçeteyi alıp çıksak, kan sonucunu beklemeye gerek var mı?", dedim elini yanağıma koyarak parmakları ile yanağımı okşadı.

"Birazdan çıkar dedi doktor hanım. Ne olur ne olmaz, bir daha seni hastaneye getiremem acaba check up mı yaptırsak?", dedi ciddi ola bakışlarına kaşlarımı çattım.

"Tamam kan sonucunu da alıp gidelim.", dedim dudaklarımı büzerek.

"Kolun nasıl şimdi, acıyor mu?", dedi parmaklarını morluğun olduğu kısımda gezdirdi.

"Yok doktorun sürdüğü jel iyi geldi şuan hissetmiyorum", dedim avuç içlerimdeki elini sıkarak.

"Kan sonuçlarınızda çıktı. Gözünüz aydın hamilesiniz.", dedi doktor hanımın sözlerine Kara ile beraber güldük.

"Ha yok ben hamile değilim, galiba bir karışıklık oldu.", dedim doktor hanım ekrana bakıp kafasını iki yana salladı 'bir karışıklık yok' der gibi. Bakışlarıma odadaki nine çarptı.

"Ninemindir o sonuç", dedi Kara sakin bir ses tonu ve birazda umursamaz bir edayla nineye baktık. Nine Kara'nın ona söylediği söz ile elini ağızına götürerek kapattı. Kocam yanlış bir şey söylemiş gibi tepki verince gülme krizi tuttu beni. Doktor hanımda Kara'nın sözlerine gülmemek için dudaklarını sıktı.

"Bir ayağım çukurda şu yaştan sonra ne hamileliği ağam.", dedi Kara'nın sözlerini kınar gibi baktı yüzüne

"Nine o sonuçlar bizim olamaz. Senden başkada aday olmadığına göre. Hadi gözün aydın anne oluyorsun.", diyerek bir sevinçle ayağa kalktım Kara'nın ellerini tutarak Doktor hanıma döndüm.

"Reçeteyi alıp biz gidelim.", diyerek doktor hanım ile konuşurken odaya ninenin oğlu girdi.

"Ne oldu anne sonuçlar çıktı mı?", dedi orta yaşlarda olan adama Kara dönüp tebrik etti.

"Çıktı çıktı, ninem hamile Kaffur sana amca geliyor.", dedi Kara gülerek, Kaffur ağasından çektiği bakışları ninesine çevirdi biz ikimiz bu duruma kendi aramızda gülerken adının Kaffur olduğunu öğrendiğim adam ninesine şok içinde bakmayı bırakıp.

"Ne hamleliği Nine! Dedem öleli dört yıl olmuş!?", dedi Kaffur annesine kızarak.

"Yok yok beyefendi sakin olun Nineniz hamile değil, iğnesini vurduk siz gidebilirsiniz. Beyaz hanımağam hamile.", dedi doktor hanım. Kara'ya gülerek baktım.

"Kara ne diyor bu doktor?", dedim Kara'da gülmeyi bırakıp bana baktı. Gözlerimizi kırpıp rüya gördüğümü düşünmeye başladım.

"Hayırlı olsun ağam, hanımağam. ", diyen Kaffur'a Kara cevap bile vermedi. Cevap verecek halimiz yoktu çünkü şuan derin derin kendimizi sorgulamaya başladık.

"Ben buldum rüyadayım şuan ben, şimdi çiftlikte salonda ki koltukta içim geçmiş sizi bekliyorum.", dedim kafamı sallayarak koltuğa oturdum.

"Neyse biradan uyanırım.", dedim rahat bir tavırla derin nefes alıp verdim. Kara hala ayakta dikilmeye devam ediyordu.

"Bu rüya değil.", dedi kısık sesiyle. Doktora çevirdiği bakış ile konuşmaya başladı.

"Karımın hamileliğine hemen şuan ultrasondan bakabilir misiniz?", dedi Kara sesinde ki tonu hiç sevmemiştim. Doktor hanım hemen kafasını sallayarak konuştu.

"Tabi ki kadın doğum doktorumuz var. Hemen arayıp söylüyorum.", dedi Doktor hanım eline aldığı telefon ile görüşmeye başlarken bizde çıt çıkmıyordu. Ne Kara arkasını dönüp yanıma gelebildi, nede ben ayağa kalkıp onun karşısına geçebildim.

Dakikalar önce Nineye gülen biz şimdi nefesimizi bile tutuyorduk.

****

Oda da yankılanan ses ile gözlerim doldu. Kara kaşarını yukarı kaldırıp indirdi, gözlerini kırpıştırarak kulaklarının duyduğu sesin hayal olmaması için sandalyede oturan erkek doktora baktı.

"Bu ses..", dedi sustu konuşamadı yada nasıl soracağını bilemedi bilmiyorum ilk kez Kara'nın böyle sevinçten şoka girişini görmek gözlerimden akan yaşa sebep oldu.

"Ağam Leyla hanımında dediği gibi kan sonuçları doğru. Şuan odada yankı yapan şey bebeklerinizin kalp sesi .", dedi erkek doktor yüzündeki gözlüğü düzelterek erkana yaklaştı detaylı incelerken Kara ile ben hüngür hüngür ağlıyordum.

On sekiz yaşında evlendim, üç sene tümör mücadelesi verirken kısır olduğumu öğrendim, üç sene de Kaan ile güzel bir hayat yaşarken... Altı sene sonra gelen bu mucizenin adı neydi?. Doktor karnımdaki ultrason probunu çekti, verdiği peçete ile Kara karnında ki jeli sildi. Ellerimi tutara beni sedyeden kaldırdı. Kara bana sıkı sıkıya sarılınca bende ona sarılarak ağladım.

Hamileydim!

Kaan abi olacaktı!

Kara ve ben ikinci kez anne baba olacaktık.

"İkizlerin sağlık durumu da gayet güzel, üç aylık hamilesiniz Hanımağam, en kısa zamanda kadın doğuma gelin takiplerinize başlayalım. Bir ay sonrada ikizlerin cinsiyetini öğrenirsiniz.", dedi doktorun sesi ile bir birimizden ayrılıp doktora baktım. Kara ile aynı cümleyi kurmuştuk.

"İkiz mi?"

"İkiz mi?"

.
.

Bölüm sonu

Continue Reading

You'll Also Like

2.8M 100K 50
Hikayemi yazmaya başlarken bu kadar ilgi göreceği hiç aklıma gelmemişti. Yıllar geçmesine rağmen binlerce hikayenin içinde hala zirveyi zorlamaya dev...
TESLİMİYET By Şule

General Fiction

5M 175K 61
Sevmeyecektim. Her ne olursa olsun daha on altımı doldururken babamın beni sattığı bu adamı sevmeyecektim. Hiçbir zaman dediğini yapmayacaktım. Bana...
3.6M 131K 72
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum... "1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak...
44.8K 1.2K 51
"Bu adamın yanından korkmam ve kaçman gerekirken sen bu adamın inine girmeye başlıyorsun.Ve inan bana güzelim bu şarjörü dolu olan bir silahın önüne...