Seahorse › nomin

Por norapub

60.2K 7.2K 2.1K

+82 xx xxx xxxx: deniz atı değilim ben, yanlış oldu galiba? ━texting & story ━fluff © norapub Más

1: seahorse
2: chit chat
3: fake boyfriend
4: first complement
5: bad meeting
6: delayed apology
7: drunkenness
8: hide
9: weary father
10: love vs baby
11: frustration
12: and seek
13: non-daddy day
14: ringing love
15: birthday wish
16: cute serial killer
17: homemade birthday cake
18: butterflies
19: secret wish
21: comfortable bed
22: phone call
23: balcony
ELENORA'dan
24: tomorrow's mystery
25: end of an era
26: the beginning of an era
27: diaper
28: future bike date
29: boy in orange coat
30: propose › final
MOUSE › Chensung
YENİ KİTAP (nomin, markhyuck, jaeyong...)

20: seahorse vs white cat

1.9K 229 60
Por norapub

story

Kafamı telefondan kaldırıp pencereden dışarı baktım hızla. Sokak boştu, kimse yoktu. Askılıktan hırkamı alıp üstüme geçirdim. Apartman dairemin çıkış kapısına ulaştım. Hiçbir şey düşünmeden dışarı çıktım, telefonumu cebime attım merdivenlerden inerken.

Biraz ilerleyip etrafa bakındım. Kimseler yoktu, sokak lambasının altın sadece ben vardım. Bomboştu sokak.
Bir kaç dakika geçmesinin ardından hâlâ bomboştu sokak. Cebimde olan telefonumu çıkardım.

"Hey!"

Kafamı kaldırıp sol taraftan gelen ses odaklandım. Hızla yaklaştı tanıdık yüz, cebime geri koydum telefonumu. Nefes nefeseydi.

"Çok bekledin mi?"

Kafamı salladım olumsuzca. Ardından kaşlarım çatıldı. "Sen neden nefes nefesesin?"

Gülümsedi karşımda. Yok olan gözlerini izledim. "Koştum."

"Neden?"

Siyah saçlarından geçirdi elini. Cebine soktu elini ardından bana uzattı. Ne olduğunu anlamak için dikkatle baktım eline.

"Bunu almak için oyalandım, seni beklettim."

Gülümserken elindekini aldım. Beyaz bir peluş anahtarlıktı. Avucumun içi kadardı büyüklüğü ve beyaz bir kedi kafası şeklindeydi. Beyaz kedinin gözleri yeşildi ve oldukça şirindi.

Anahtarlığa gülerek bakarken gülme sesleri doldu kulağıma. Kafamı kaldırdım anahtarlıktan, tekrar gözlerini buldum.

Elini ensesine attı gülümserken. "Bozukluk atıyorsun sonra hareket ettirdiğin kol yardımı ile bir sürü minik peluş yakaladığın; para tuzağı olan makineler var ya, onlardan aldım."

Tekrar elimde ki minik peluş anahtarlığa indi gözlerim.

"Aslında amacım mavi deniz atı olanı almaktı..."

Kahkaha attığımda kesildi sözü, gülüşümü gülerek izledi.

"...ama yaklaşık yirmi denemeden sonra pes ettim. Sonunda da, bunu alabildim."

Omuzlarını silkti ve alayla saçını savuruyormuş gibi yaptı. Bilmiş bir tavır vardı yüzünde.

"Camı kırıp mavi deniz atlarının hepsini alacaktım sana ama sonra dedim ki, "Hapse girmek için çok gençsin Jeno Lee." İşte, bu kediyi almamın hikayesi böyle."

Karşılıklı gülüşmelerimiz bir süre daha sürdü. Kurduğu cümlelerin her birine ayrı ayrı gülüyordum resmen.

"Deniz atlarının dünyada en sevdiğin şey olduğunu düşünmeye başladım..."

Ellerini cebine soktu yüzünde tebessümü varken. Yavaşça yüzüme yaklaştı, panik sardı etrafımı. Burun burunaydık. Kalbim hızını artırdı. Yüzünü yana yatırdı ve dudaklarını kapattı dudaklarıma. Olduğum yerde donmuştum adeta, dudağıma bir öpücük bıraktı ve geri çekildi.

"Dünya da en sevdiğim şey deniz atlarını değil de, sensin Jaemin."

Dışarı nefes verdim rahatlamışça. "Rahatladım, eğer deniz atları olsaydı bende büyüye başvurup kendimi deniz atı yapmaya çalışırdım."

Kahkahası bütün sokağı sararken gülüşüne eşlik ettim. "Romantik olmaya çalışıyorum, sen ortamı sirke çeviriyorsun!"

Laflarına gülerken elimde ki beyaz peluş anahtarlığa indi tekrar bakışlarım. Gülüşlerimiz sessizliğe sinerken yüzümü izlemeye başladığında bakışlarımı kaldırdım.

Elimde ki peluş anahtarlığı sıkıca tutarken kollarımı boynuna sardım. Dudaklarımız tekrar buluştuğunda, gülümsediğinde gerindi dudakları. Belimi saran kolları beni kendine daha da yaklaştırdı. Yana yatan başım omzuna yaslandığında gülümsedim. Hiç de masum olmayan öpüşme sesleri etrafımızı sarmıştı. Islak dudaklarımız yavaş haraketlerle dokunuyordu birbirine.

Seslice ayrılan dudaklarım ile alınlarımız yaslandı birbirine. Göğüslerimiz yavaşça inip kalkıyordu. Biraz uzaklaştım yüzünden.

Elim ile apartmanın giriş kapısını işaret ettim. "Ruhum kadar acı ve koyu bir fincan kahve?"

Gülümsedi. "Yani, bir fincan sıcak süt?"

                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                                            

Seguir leyendo

También te gustarán

20.1K 1.7K 30
Uyarlamadır. Konu birliği için ilk sezonu okumanız gerekmektedir.
3.3K 296 11
ellerin ellerimde, gözlerin solgun tenimde, atmayı bırakmış kalbim ve bedenimde olmasın güzel adam, bunu senin için yapıyorum.
94.6K 4K 21
Yabani dizisinden tanıdığımız Asi ve Alaz'ın muhtemelen hiç yazılmayacak anlarına dair tek veya birkaç bölümden oluşacak hikayelerdir.
30.7K 2.8K 26
+82*********: Yakışıyor işte azizim. Kalbe aşk, kaleme şiir, bana da sen. Kim o deme boşuna, benim ben. Öyle bir ben ki gelen kapına, baştan başa se...