Selaaam canlarım nasılsınız inşallah iyisinizdir.
Ben geldim ♥️
Yıldızı parlatın canlar
Bol bol yorum yapmayı ve beni takip etmeyi lütfen unutmayın.
Yorum sınırı 3 bin yorum
Keyifli okumalar canlar ben kaçar.
KARA'DAN..
"Bak Beyaz.."
"Kara şuan hem canım, hemde kalbim aynı anda öyle bir acıyor ki sesini bile duymak istemiyorum."
"Beni dinle.."
"Gider misin?.."
"Tamam. Dinlen sen, ben dışardayım."
Odadan dışarı çıktım. Duvarın kenarında olan sandalyelere gidip çöktüm.
"Ağam şuan müsait değil, içeri sokmayın ben sorayım gelsin derse yollarsınız."
Cenk'in sesiyle başımı ona çevirdim. Kulağından çektipi telefon ile bana döndü.
"Ağam?"
"Söyle Cenk, kiminle konuşuyorsun?"
"Ağam, Kartal gelmiş seninle görüşmek istiyormuş adamlar içeri almadı, sen izin verirsen salacaklar."
"Sal gelsin."
"Tamam Ağam."
Cenk telefonunu tekrar kulağına götürdü.
"Ağam izin verdi yollayın."
Cenk biraz uzağımda dikkat çekmeden beni kollarken Kartal görüş acıma girdi.
"Abi müsaitsen İstanbul'a dönmeden seninle konuşmak istiyorum. "
"Konuş . "
Bakışlarımı ondan çekip başka tarafa baktım.
"Abi bak ben Güle tecavüz falan etmedim. Eğer aklında böyle bir düşünce varsa için rahat olsun ben.."
"Kes sesini defol Kartal gözüm seni görmesin."
"Abi yapma bunu bana."
Ayağa kalkıp gömleğimi düzelttim. Yanından geçerken söylediği söz ile durdum.
"Abi yapma be, gözünü seveyim sen bana kimse inanmazken yanımda olan adamsın. Biz birbirimiz için ölüme yürüyen adamlardık be."
"Yollar değişti artık Kartal."
"Şu Mardinde Beyaz'a olan sevdanı bir Allahın kulu görmez bilmezken ben gördüm gözlerinde onu. Senin Beyaz'a olan sevdan gibi, benimde Güle olan sevdam."
Kafamı çevirmeden yoluma devam ettim.
"Abi..Beni abisiz, dostsuz, gardaşsız bırakma be."
**********
Bizim mekana gelince arabadan yavaşça indim.
"Ooo Ağam hoşgelmişsen."
Kimseyle konuşacak takatim yoktu bugün. Kafamla selam vererek mekana girdim.
Her zamanki eski yerime geçip oturdum.
Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyım
Elalem al giymiş ben karalıyım
Vurmayın arkadaşlar ben yaralıyım
Elalem al giymiş ben karalıyım
"Abi ne içiyoruz?"
Kartal'ın sesi ona döndüm.
"Zıkkım içecek misin?"
"Seninle her şeye varım abi."
"Kafana çok mu darbe aldın sen?"
"Bilmem döven sensin,çok mu kafama vurdun."
"İçi boşsa demek elimi korkak alıştırmıyorum."
Kartal bana baktı. Güldü haline.
"Bundan sonra seninle Cihangir ilgilenecek. Yarın bir gün ağlayarak karışıma gelme."
"Gelmem abi."
"Ayakta dikilio durma sinirimi bozuyorsun."
Kartal hemen yanındaki sandalyeyi çekip oturdu.
Yanımıza gelen garsona bakıp konuştum.
"Koçum buna da bir zıkkım getirin."
"Tamam Ağam, başka bir isteğin var mı?"
"Mekânı kapatın başka müşteri almayın. "
************
BEYAZ'DAN..
Alp doktorun yanında hemşireyle beraber kontrol için gelmesi üzerine ağlamayı bıraktım burnumu çektim.
"Ağrılarınız fazla mı Hanım Ağam?"
"Fazla dersem ne olacak!?"
"Hanım Ağam.."
"Çıkın dışarı hiç birinizin yüzünü görmek istemiyorum."
"Hanım Ağam."
"Eve gitmek istiyorum taburcu edin beni."
"Hanım Ağam."
"Aaa başlayacağım şimdi senin Hanım Ağana! Ne Hanım Ağam, Hanım Ağam, papağan gibi aynı şeyleri söylüyorsun!"
"Sizi taburcu edemem, ağrınız varsa bile şuan ilaç vermem doğru olmaz çünkü."
Hemşirenin öksürmesi ile Alp sustu.
"Neyse Hanım Ağam geçmiş olsun, lütfen bundan sonra sağlığınıza dikkat edin."
Alp doktor çıkarken ona seslendim.
"Alp doktor?"
"Buyrun Hanım Ağam?"
"Çünkü dedin devam edin."
"Kara Ağam kellemi uçurur. Yaşamayı seviyorum ölmeye niyetim yok."
"Bir dakika durun gitmeyin."
Alp doktor tekrar durup bana baktı.
"Beni narkozsuz ameliyat etme sebebiniz neydi?"
"Bunu sizinle paylaşama."
"Nasıl yani? Hasta olan benim benimle ilgili olan bilgileri benimle paylaşmak zorundasınız! Bu aksini yapmanız ettiğiniz yemine ters değil mi?"
"Öyle ama bazen ayrıcalı konularda hastaya bilmesi iyi gelmeyecek şeyleri hastayla paylaşmamakta ettiğim yeminin içinde var."
"Peki sadece bana neden narkoz vermediginizi söyleyin..Kara mı istedi bunu sizden.."
"O size iyi gelmeyecek bir şeyin önüne geçti."
"Ne yani bana iyi gelmeyen şey narkoz mu?"
"Evet, Narkozun içindeki maddelerle alerjiniz var. Sizin narkozun bir gramını bile vücudunuza almanız demek. Önce şoka sonra krize sonrada.nNeyse iyi geceler ben çok konuştum. "
Odadan kaçar gibi giden Alp doktorun haline baktım.
Düşündüm benim hangi ara narkoza alerjim vardı?
Kara beni düşündüğü için mi bu kararı almıştı.
Kartalın dedikleri hâlâ kulağımdaydı.
Şu Mardinde Beyaza olan sevdanı bir Allahın kulu görmez bilmezken ben gördüm
gözlerinde onu.
Kara bana ne zaman sevdalanmaya başladı acaba?
İlk başlarda benden hoşlanmadığı kesindi.
Geçmişe yolculuk
Dini nikahın kıyıldığı gün ben siyahlarla bezenmiş odada kaldım, iki sonra Kara Ağanın şanına yakışacak bir düğün olacağını söylediler.
Mardinde gelinlikleri ile meşur olan Hanzadelerden gelinlik bakmaya gideceğimizi söyledi Nizo Ana
"Kızım yarın bende olurum şu gelinlik işini halledelim."
"Olur.."
Nizo Anne odadan çıkınca yatağa oturdum.
Kapı birden açılınca korkuyla yerimde sıçradım Kara içeri girdi. Beni görünce kaşlarını çattı.
"Vay ben böyle işi s*keyim."
Ettiği küfür ile gözlerimi kaçırdım.
Benim burda olduğumu unutmuş bir hâlde giysi odasına girdi. Bir şeyler alarak odadan çıktı.
Konuşmadı bile benimle.
Kapının tıklanması ile konuştum.
"Buyrun?"
"Hanım Ağam akşam yemeği hazır."
"Ha tamam geliyorum."
Kadın gidince benden toplanıp odadan çıktım. Merdivenlerden aşağı inerken arkamdan gelen adım sesleri durup arkamı döndüm.
Eşofmanlarını giymiş elleri çebinde, başı yerde düşünceli bir hâlde merdivenleri inen Karaya baktım. Hemen önüme döndüm. O arkada ben önde avluya çıktık, masadaki bakışlar bizi buldu. Yan yana boş olan sandalyelere geçip oturduk.
"Nasılsın Kızım?"
Hizo Babanın sesiyle ona döndüm. Tebessüm ederek konuştum.
"İyi Baba sen?"
Kara birden bana döndü. Babasına baba demem onu rahatsız mı etmişti?
Ama Hizo baba benim babamın yapmadığını yaptı. Beni dün o pisliklerin elinden kurtarmıştı.
"Bende iyiyim kızım, inşallah şu düğünüde yapalım daha iyi olacak."
Başımı önüme çevirdim. Herkes sessiz sedasız yemekleri yerken yan tarafımdaki adam yemekler ile pek ilgilenmiyordu. Kafamı yavaşça ona çevirdim.
"Bir şey mi oldu?"
"Dön önüne yemeğini ye."
"Afiyet olsun size."
"Oğlum yarın Hanzadelere götüreceksin bizi ona göre yarınki işlerini ayarla."
"Ben niye götürüyorum, dışarda tonla adam var, onlara boşa mı para ödüyoruz."
"Senin düğünün ya oğlum, Karın gelinliği beğenirken sende yanında ol."
"Sevdiğim kadınla mı evleniyorumda gelinlik seçerken yanında olayım."
Yan tarafımda Gül'ün söylenmesini tek ben duydum galiba.
"Senin sevdiğin kadın mı varda."
Hizo Babanın sözleri ile ona baktım.
"Kara daha fazla konuyu uzatma. Annen ilede üslubuna dikat et oğul."
Kara başını yere eğdi, sandalyesini iterek masadan kalktı.
"Size afiyet olsun ailem. Ben yarın sabah İstanbul'a gideceğim. Kartal ile şirket işlerim var."
"Oğul ertesi güne düğün vardır."
"Olabilir anne."
"Yetişebilecek misin?"
"Bilmem, yetişemesemde zaten Gelininiz var. Bana gerek yok gibi."
"Karaa."
Hizo Babanın sinirli bir hâlde Kara'nın ismini söylemesi ile Kara hiç bir şey demeden odasına girdi.
"Cihangir git abine de aklını devşirsin."
"Baba işi akşama bitecek sen sakin ol. O sinirle ne dediğini kulağı duymuyor."
***********
"Hadi kızım hangisi hoşuna gitti?"
"Bilem farketmez ki anne?"
"Tamam üstündeki olsun yakıştı sana."
"Tamam olur. "
Aynada dönüp halime baktım.
(Beyazın Gelinliği)
"Ben hemen son rötuşları yapalım Hanım Ağam."
Sevecen dilli kadının konuşmasına Nizo Anne onayladı.
**********
Düğün Günü
"Kızım seni şimdi Kara'nın amcasıgilin evinden çıkaracağız."
"Tamam Anne. Siz nasıluygun görüyorsanız öyle olsun. "
"Gül sende yengenin yanında git."
"Ben neden gidiyorum anne, Ela yengem gitsin."
"Güül."
"Ama o manyak oradaysa olacaklara.."
"Kara'nın yanındadır evde ne işi var onun."
"Ahh tamam."
Ben sabah erkenden Konaktan Gül ile Ayşe Yengelere geçtik. Ayse yenge çok atlı bir kadındı. Bize yukarı katından bir oda verdi. Ayşe yengenin Güle bakarken gözünün içi gülüyordu sebebini başta hiç anlamamıştım.
Gül giyinmeme yardım etti.
"Teşekkür ederim. "
"Önemli değil."
Odaya giren oğlan ile Gül yüzünü buruşturdu.
"Nasılsınız kızlar?"
"Sanane."
"Gül ben banyoya gitsem. Yardım eder misin?"
"Tamam, sen şurdan geç."
Gülün yardımı ile banyoya girdim.
"Makyajına dikkat et."
Gülün sesiyle aynadaki yüzüme baktım.
"Ahh doğru ya makyaj."
Derin bir nefes aldım. Sonra yüzümü yıkayamadım elimi yıkayarak banyodan çıktım. Kapıyı açınca Gülün o oğlanın en hassas yerine diziyle vurduğunu gördüm.
Ben gördüğüm tablo karşısında şaşkın bir halde ağzım açık baktım. Onlar benim geldiğimin farkında bile değillerdi.
"Ahh, napıyon manyak sen!"
"Öpüyüm bir dersen böyle öperler adamı işte. Noldu Kartal Abi canın mı yandı?"
"Senin abini s*ksinler Gül."
"İlerde çocuğumuz olmazsa bunun sebebi sensin."
"Manyağa bak be! Bizim niye çocuğumuz olsun, Ben senle evlenmeyeceğim."
"Görücez. Ahh buraya gel Gül."
Adının Kartal olduğunu öğrendiğim oğlan Güle doğru yürüyünce hemen hızlıca öksürdüm.
Kartal bana bakıp Güle baktı.
"Neyse Gülüm biz senle sonra konuşuruz. "
Kartalın odadan çıkması ile Güle baktım.
"Bir sıkıntı mı var?"
"Yok. Ama sağol senin sayende o manyağı elinden kurtuldum."
********
Giydiğim gelinlik ile odada beklerken kadınlar odadan çıktı.
Şurda ailemin yoklugğnu ne çok hissetmiştim..
Kimsesiz gibi, bir zavallı gibi oturuyordum.
Omzumdan bir elin beni dürtmesi ile kafamı çevirip baktım.
Kara giydiği siyah damatlığın içinden bana baktı.
"Ne bekliyon karı hadi gidelim. Kulakların iyi mi?"
"Ha?"
"Yürü karı yürü. "
"Karı?"
"Bu gelinliği kim aldı sana!?"
Karşımda kükreyen adama baktım.
Şimdiki Zaman
"Beyaz?"
Kara'nın sesiyle gözlerimi pencereden ona çevirdim.
"Kara.."
"Ağrın çok mu?"
"Niye sordun?"
"Ağlıyorsun..Ben Alp doktoru çağırayım."
Ellerini tuttum.
"Gitme kalsana yanımda..Benim şuan canım çok acıyor, babamın acısı, dizimin acısı.."
"Birde ben kalbini acıttım o da var.."
"Yanıma gelsene.."
"Bir şey yapmayacağına söz ver en son banyoda olanları unutmadım."
"O öylesine birden şey oldu."
"Haa yani öpmek istediğinden falan değil?"
.
.
.
.