BELA

By camasirsuyuonline

13.8K 4.6K 1.1K

* Yağmurdan siyah saçları hafif ıslanmış , yeşil gözlerine hafif su inmiş sert suratıyla bana bakıyordu. Yaşl... More

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65

20

197 83 3
By camasirsuyuonline

-

Arkamda beliren Akın'la önümdeki kadın arasında kalmıştım. Arkamı döndüğümde Emre'nin ''Has*ktir.'' dediğini duymuştum. Geri tekrar eve dönerken Akın'ın da benimle geldiğini fark ettim. Yerde duran ayakkabılarımı giyerken Emre'ye seslendim.

''Üst katta montum var onu bana getirir misin?''

Kolumu tutan Akın'dan kolumu kurtarıp yüzüne kükrercesine bağırdım. ''Dokunma bana!'' O sırada montumu getiren Emre'den montumu aldıktan sonra topuk seslerimle evden çıktım. Akın'ın arkamdan gelip durdurmasıyla ona döndüm. Sınırlarımı gerçekten zorluyordu.

''Asıl senin derdin ne ya?! Gidip evlenmişsin be! Sen ne yalancı sen ne-''

''Türkiye'ye gelebilsin diye evlendim Beren! Dinlesene beni.''

Aynı anda ikimizin de telefonuna bildirim gelince telefonlarımızı açtık. İhtiyar eve gelmemizi istiyordu. Durumun acil olduğunu söyleyince meraklanmıştım. Daha önce beni sadece bir kere acil diye çağırmıştı. O da Çetin bıçaklanmıştı. Doktor gerekiyordu. Ama bu sefer mesaj ikimize de gelmişti.

''Üstümü değiştirmem lazım.''

İçeri girerken kapıda yine o kadınla karşılaşmıştım. Omzuna sertçe çarpıp içeri girdim ve üst kata odaya çıktım. Dolaptan beyaz bir kazak aldıktan sonra altıma siyah bol bir pantolon giydim. Pantolonun kenarında zinciri vardı. Ayağıma beyaz bir çorap geçirdikten sonra siyah botlarımı giydim. Buraya gelirken üzerimde olan siyah montu giydim tekrar. Daha sonra aşağı inip arabaya bindim. Akın'da bindikten sonra konağa sürdüm. Hızlı gittiğim için çok geçmeden oradaydık. Anahtarla içeri girdik. Ofiste kimse yoktu. Seyhan bize doğru gelirken endişeli sesiyle konuştu.

''Ameliyathaneye git.''

Kapıdan tekrar çıktıktan sonra arka bahçedeki binaya girdim. Buranın anahtarı sadece ihtiyarda ve bende vardı. Demek ki içerideydi. Koridoru geçtikten sonra camdan ameliyathaneye baktım. Bir adam uzanmış gözleri kapalı yatıyordu. İhtiyarda başındaydı. O sırada Akın konuştu.

''Fırat?!''

-

Elimdeki eldivenleri çöpe attıktan sonra önlüğümü ve başımdaki boneyi çıkardım. İhtiyar ve Akın hemen kapıda bekliyordu. Ellerimi yıkadıktan sonra onlara dönüp konuştum.

''Ameliyat iyiydi. Vücudundan üç kurşun çıkardım. Bundan sonrası ona kalmış. Bugün zaten bitti. Uyanmasını bekleyeceğiz. O kim?''

''Uyanmazsa?'' Dedi ihtiyar.

''Uyanmazsa yapabileceğim bir şey yok. Eğer uyanmaması gibi bir durum olursa hastane-'' Sözümü kestikten sonra beni kollarımdan sarsan ihtiyara baktım. Akın elini ihtiyarın bileklerine koymuş durması için uğraşıyordu.

''Sen ne için varsın?! O yarına uyanacak! Duydun mu beni Bela?!''

''Bırak beni!'' Dedikten sonra ittirmemle benden uzaklaştı. Bir an durup sakinleşmeye çalıştı. Onu daha önce hiç böyle görmemiştim. ''Ben biraz hava alayım.'' dedikten sonra gitti. O gittikten sonra Akın'da peşinden gitmişti. Bu adam kim bilmiyordum ama ortada bir şey döndüğü kesindi. Buradaki ofise geçtikten sonra sandalyeme geçip oturdum. Derin bir 'of' çektim. Beklemekten başka çaremiz yoktu.

-

İki gün diken üzerinde geçirmişken hastane gerekmeden Fırat gözlerini açtı. Konuşabilecek kadar iyi olduğunda yaklaşık bir saat kadar ihtiyarla görüştü. Sonra yarım saat kadar da Akın'la konuştu. Bu kadar önemli ne konuşuyorlardı bilmiyorum ama bir saldırı olduğu ortadaydı. Üç kurşun çıkarmıştım. Arkadaşlarıyla şakalaşırken yememişti herhalde o kurşunları. Ya da kapıya çarpıp falan..

Onlar çıkarken bende kapıda belirdim. İçeri girip Fırat'ın durumuna bakmam gerekiyordu. İhtiyar kapıdan çıkarken yüzüme bakmaya çalışsa da hiç oralı olmadım. Geçip gittikten sonra arkasından Akın işaret parmağımı hafifçe tutup bıraktı ve gitti. Parmağımı bırakmasıyla arkama dönüp ona baktım. Bana bakıp gülümsedikten sonra odayı gören camın orada durdu ve bana bakmaya devam etti. Gülümsememeliydim. Yumuşamamalıydım. Arkamı dönüp içeri girdikten sonra Fırat'a baktım. Gülümseyerek bana bakıyordu. Yorgun sesiyle konuştu.

''Demek beni kurtaran sizdiniz doktor hanım.''

''Buyurun benim.'' Dedim tüm içtenliğimle.

''Yalnız bir yerde hata yapmışsınız.''

''Mesela?'' Dedikten sonra sol elimi alıp göğsüne bastırdı. Sıcacık göğsünde elim kalp atışlarını duyarken konuştu.

''Kalbim sizi görünce fazla hızlı atmaya başladı. Ameliyat sonrası normal mi sizce bu? Biraz daha böyle atarsa masada kalabilirim.''

''İyi misin diye bakmaya gelmiştim ama bakıyorum da gayet iyisin.'' Dediğim sırada Akın'da gelip başımızda dikilmeye başladı. Kollarını birbirine kenetlemiş şeker isteyen çocuk gibi bakıyordu. Elimi Fırat'ın göğsünden çektikten sonra gözlerini kontrol ettim.

''Tanıştınız mı? Bela beni-'' Sözünü kesip tekrar Fırat'a baktım.

''Ağrı kesicini şimdi vereceğim. İlaçlarını da birazdan dolaptan getireceğim. Bu ailede çok vurulan oluyor. Dolabımızda yeterince ilaç var.'' dedim gülümseyerek.

''Adın Bela mı?''

''Evet.''

''Bela olmak için fazla masum duruyorsun. Sana Bela demesem olmaz mı? Başka bir ismin var mı?'' Gülümserken gözlerinin içi gülüyordu. Böyle insanlarla konuşurken istemsizce bende gülümsüyordum.

''Sen Beren diyebilirsin.''

Akın'ın yüzüne bakmamak için çabalıyordum. Çünkü bana sadece o Beren diyordu. Bu duruma kızdığını anlamak için yüzüne bakmam gerekmiyordu. Ateş saçtığını buradan bile anlıyordum. Fırat'ın sakinleştiricisini yaptıktan sonra tekrar gülümsedim.

''Teşekkürler doktor.''

Akın'ın kolumdan tutup hızlı adımlarla beni odadan çıkarmasından sonra ofise girdik. Kapıyı çarpma hızından ne kadar sinirlendiğini daha net görüyordum. Bir adım geri atarak ondan uzaklaştım. Ona yakın durmak şu an biraz tehlikeliydi.

''Ne dedin sen az önce ona?'' Dedi bana doğru büyük bir adım atarken.

''Ne demişim?'' Anlamayarak ona bakıyordum. Kafasını sağa çevirip boynunu kıtlattıktan sonra ofladı. Sonra bir adım daha yaklaştı.

''Sana sadece ben Beren diyebilirim.''

''Artık biraz geç oldu. Muhtemelen artık Fırat'ta bana Beren diyecek.''

''Ha ismini de öğrendin?''

''Kenan söylerken duydum?'' Üzerime doğru geldiği sırada kapana kısıldığımı fark ettim. Daha fazla geri gidemeyeceğimi anlayınca onu ittirdim. Kımıldamıyordu.

''Kevser'e haber verseydin. Merak etmesin karın.'' Dedim imalı bakışlarımla. Sol eliyle lambayı kapattı. Ne yaptığını anlamıyordum. Işık kapanınca perdelerin kapalı olmasıyla oda kapkaranlık olmuştu.

''Bunu nasıl yapıyorsun?'' Dedi burnunu boynumda gezdirirken. Nefes alış verişiyle tüylerim diken diken oluyordu. Boynuma küçük öpücükler bırakırken gözlerimi kapatmıştım.

''Beni bu kadar sinirlendirirken aynı anda seni istememi nasıl sağlıyorsun? Aklımdan neden hiç çıkmıyorsun?''

''Çıkmamı ister miydin?'' Çenemi yavaş öpücüklere boğarken bir saniye durdu ve alt dudağımı öperek kendine çekti. Elleri belimde gezerken kalçama indiğini hissettim.

''Aklımdan çıkma. Benden gitme. Bir ayrılığı daha kaldıramam. Söz veriyorum aramızda bir tek engel kalmayacak.'' Burnu burnuma değerken bir an parfümünün kokusunu aldım. Eski parfümünü kullanıyordu. Bu koku bir an için içimi sızlatmıştı. Kokusunu içime çekerken dudaklarıyla dudaklarımı tekrar birleştirdim. Kalçamdan kavradığı gibi bacaklarımı beline dolamamı sağladı. Onun kazağını çıkarttıktan sonra hızlı bir hamleyle beyaz kazağımı çıkardı. Sırtım soğuk duvara değdiğinde ürperdim. Boynumu emerken yavaşça kucağından indirdi. Dışardan silah sesi gelmişti. Gelen yüksek sesle normal tabanca sesi değildi. Tüfek sesine benziyordu. Ben durunca Akın'da durdu.

''Tüfek sesine benziyor.''

''Bugün yeni silahlar gelecekti.''

''Silahlar bu eve gelmiyor?''

''İki gün önce iki tane tüfek aldı. Evdekiler eski modeldi. Merak etme.'' İçim rahatladığı sırada koridordan bir ses geldiğini duydum. Seyhan'ın sesiydi.

''Bela! Bela neredesin?!''

-

Continue Reading

You'll Also Like

Aile Portresi By dorido

Science Fiction

59.7K 2.8K 27
Ben Aylin olarak doğmuştum ama Aylin Şahin olarak ölücektim 17 senedir yetimhanede kalan kızın ailesi ortaya çıkmasıyla değişen hayatı Normallerden f...
270K 14.3K 47
Alya özer (asil ) küçük yaştan beri ailesinin intikamı için yanıp tututuşur tam herşey bitmişken gerçek ailesi ortaya çıkar.
47.4K 2.5K 15
28 yıl önce karıştırılmış bir binbaşının hikayesi.Ben Asena Doğu namı değer Kızıl Dağların Kızılı ismini duyanların korkudan titrediği kadın Bu ben...
202K 998 6
!!! KİTAPTA BOLCA SMUT BULUNUR !!!