Sabah yüzüme konan öpücükle gözümü açtım. Ayaz abimdi bu.
-Bebeğim okul zamanı. Hadi hazırlanmaya başla.
-Hmmm
-Bebeğim hadi ama bak geç kalıcaksın ilk günden
-Hmm hmmm
-Öyle mi mavi hanım
Birden havalandığımı hissettim. Sonra yüzüme çarpan soğuk suyla bir anda gözümü açtım. Abim yüzümü yıkıyordu.
-Noldu mavi hanım geldin mi kendine
-Abi yemin ederim ki kendime geldim hadi bırak beni.
Abim yüzüme baktı ve uyandığıma emin olunca kollarını gevşetti hemen onu orada bırakıp kaçtım. Ben ne giysem diye düşünürken yanağıma öpücük kondu.
-Giyinince aşağı gel bebeğim.
-Tamam abi
Abim aşağı inmeye başlayınca dolabıma döndüm. Bizim okul formasızdı. Hemen bir şeyler seçip giyindim. Kendime bakınca güzel olmuştum
Saçlarımı da hemen taradım ve şekil verdim. Azıcık da rimel sürünce tamamdı. Zaten cildimin makyaja ihtiyacı yoktu. Hemen siyah sporlarımı da ayağıma geçirip mutfağa indim. Abilerimi öpüp yerime geçtim hızlıca. Ben tabağımdakileri yerken rüzgar abim konuştu.
-Bebeğim lütfen okulda kavga etme. Öğretmenlerinle de uğraşma. Uslu uslu otur sınıfında. Her ne kadar buna inanmasam da. Toprak abingilin yanından ayrılma. Bir şey olunca onlara diyebilirsin. Tamam mı güzelim
-Abi yaa. Ben hicbir zaman boşuna kavga etmem. Ayrıca uslu uslu oturmak benlik değil biliyorsun. Ve ayrıca ben kendimi koruyabilirim. Abime ihtiyacım yok.
-Kalbimi kırıyorsun ama güzelim. Beni yanında istemiyor musun.
-Ya toprak abi öyle demek istemediğimi biliyorsun.
-Tamam susun. Abinin yanından ayrılmıyorsun mavi.
-Of tamammmm
-Aferim güzelime şimdi yediysen sizi ben bırakıcam. Hadi herkes yoluna.
-Odamdan çantamı alıp geliyorum abi
Koşup siyah çantamı alıp aşağı indim. Kapıyı açmış çıkacakken biri kapıyı kapattı. Bu deniz abimdi.
-Güzelim çok güzel olmuşsun
-Tesekkur ederim abicim
Diyip kapıyı tekrar açıp arabaya koştum tekrar konuşmadan. Arkamdan söylene söylene geliyorlardı. Hemen arka koltuğa oturdum. Abimler de yerine geçince yola koyulduk. 10dk sonra okula varınca arabadan indik. Hemen rüzgar abimi öptüm.
-Çıkışta deniz abiniz gelicek. Hadi iyi dersler size. Kendine dikkat et güzelim
Diyip yanağımdan öpüp arabaya bindi ve yola koyuldu. Biz de abimle okula girerken herkesin başı buraya dönmüştü. Abimin çenesi kasıldı sinirden. Hemen kolunu omzuma atıp beni kendine çekti. Onun bu hâline kıkırdayıp önüme döndüm. Birden bir şey üstüme atladı. Ben tam düşücekken abim tuttu beni. Üstüme atlayana bakınca onur olduğunu gördüm. Kahkahayı basıp ben de kollarımı sardım. Abim kaşlarını çatıp bizi ayırdı.
-Yavaş olsana hayvan herif tutmasaydım düşürüyordun kızı.
-Ama düşmedi değil mi toprak aşkım.
Ben daha fazla gülerken bize doğru koşan ereni gördüm. Olamaz tam da üstüme koşuyor. Geldi geldi ve üstüme atladı. Biz ikimiz birden yere düşünce abim onuru bırakıp bize döndü. Neye uğradığını şaşırıp kaldı. Sonra kendisine gelip bana yapışmış ereni üstümden aldı.
-Ulan ben hanginizi bu kızdan koruyacağım. Biri biter diğeri başlar. İyi misin güzelim
Dizlerimi çırpıp iyiyim abi diyip güldüm. O sırada yanımıza ateşte geldi.
-Kusura bakma kardeşim yakalayamadım bu salağı. Tazı gibi koşuyor mübarek.
-Sorun değil ateş. Yürüyün lan sınıfa herkes bize bakıyor. Birini dövmeden terk edelim burayı.
-Abi ama sınıfımız ne bilmiyoruz ki. İlk önce müdüre gidelim. Öğrenip öyle gidelim sınıfa.
Abim tekrar beni kollarının arasına alıp
-Bebeğim ben abimizden öğrendim sınıfımızı. Hepimiz 12/C deyiz. Hadi gidelim
Biz yürümeye başlayınca etrafa baktım. Herkes bizi işaret edip fısıldaşıyordu. Bu çok rahatsız ediciydi. Sınıfımıza gelince abimle ben cam kenarı en arkanın bir önune oturduk. Erenle onur da hemen önümüze oturdular. Ateşte arkamızda tek oturan çilli gözlüklü tatlı bir çocuğun yanına oturdu.Hemen sonra da hoca geldi zaten. Otuzlu yaşlarındaydı.
-Merhaba gençler ben edebiyat öğretmeniniz mert kılıç. Aynı zamanda sınıf öğretmeninizim. Anlaşması zir biri değilimdir. Sizinle verimli ve eğlenceli bir yıl olacağına eminim. İsimlerinizi merak ediyorum ama zamanla öğrenmeyi tercih ediyorum şuanlık. İlk günden o gıcık hocalarınız gibi ders işlemeyeceğim.
Bu adam tam benlikti ya. Bayıldım bu hocaya, dayanamayıp ayağa kalktım.
-Helal olsun hocam. Arkanızdayım ben
Diyip alkışladım. Benimle birlikte sinifta gaza gelmiş gibi alkışlayıp helal hocama tarzı seyler söylüyorlardı. Hoca da gülüp bana döndü.
-Sınıfımızın yaramazı da kendini belli etmiş oldu. Adın ne bakalım senin
-Ben mavi hocam. Yanlız yaramaz mı ben mi hiç yakıştıramadım.
-Demek mavi. Adın değişik ve güzelmiş. Bu yıl çok renkli olacak desene.
-Ben varsam orayı gökkuşağına boyarım hocam siz merak etmeyin
Ben konuşurken abim de beni susturup otutturmaya çalışıyordu. Ama inatla oturmayıp ortalığı karıştırmayı tercih ettim. Bulmuşum hocamı iki kelime etmeyelim mı yani
-Bak senn. Peki derslerinde de bu kadar iddialı mısın mavi hanım.
-Yani hocam yanlış anlamayın evde biri yanımda olmak üzere 5 abim var. Sıkıysa iyi olmasın
Diyip güldüm. Hoca ve arkadaşlar şaşırmıştı. Hoca bana bir adım daha yaklaşıp
-5 Abi mi. Maşallah. Zor olmuyor mu bakalım
Toprak abime dönüp
-Onlarla mı asla hocam. Birinden biri olmasa ne yapardım ben
Toprak abim bu lafımdan etkilenmiş gibiydi. Genişçe bir gülümseme bahşetti bana. Hoca da tebrik eder gibi bakıp
-Aferin şimdi gözüme daha da girdin bak. Bana göz kırpıp gözde öğrencim sensin şuan dedi
Bende genişçe sırıttım. O sırada da zil çaldı. Hoca herkese iyi teneffüsler dileyip çıktı. Bende gevşek gevşek sırıtıp oturdum. Ve ondeki onur ve ereni dürtüp
-Kıskanın paçozlar beni gözde öğrenci seçti. Siz oturun da ağlayın.
Arkalarını dönüp bana gözlerini kısarak baktılar. Onur erene
-Bu bir savaş çağrısıydı dimi kardeşim. Savaş çanlarının sesini sen de duydun değil mi
-Duydum kardeşim. Hadi bakalım kim gözde öğrencisiymiş bir dahaki ders anlicaz.
Ben de onlara gözümü kısıp
-Hodri meydan dedim.
Birden üçümüzünde kafasına vuruldu. Toprak abim bana vururken ateşte diğer ikisine vurmuştu. Abim
-Adam akıllı durun yaramazlık yapmayın
Biz üçümüz sinsice bakışıp güldük. Ateş kafasına vurup
-Toprak şimdi abilerinin neden öyle dediğini anladım. Biz bunlarla ne yapıcaz
-Ben de bilmiyorum kardeşim. Gözünü sakin ayırma bu şeytan üçlüden
Onur alınmış gibi elini kalbine koyup
-Şeytan mı biz mi. Alındım ama toprak aşkım
-Katılıyorum abi. Kalbimden çıt sesi geldi duydunuz mu. Galiba kalbim kırıldı.
Eren hemen söze atlayıp
-Ben duydum. Hiç yakıştıramadım size. Nasıl bu ponçik şeyin kalbini kırarsınız
Biz hemen yumruk tokuşturup güldük.
Ateş ve abim yukarı bakıp sabır istediler. Abim derin nefes aldı. O sıra tekrar zil çaldı. Biz üçlü tekrar bakışınca abim
-Yok allahım yok akıllanmaz bunlar
Biz ise sadece sırıtmakla yetindik. Mert hoca tekrar sınıfa girince sınıfa döndü.
-Evett ben diyorum ki boş boş oturmak yerine konuşalım sizinle. Mesela ben size sorular sorayım siz de fikirlerinizi söyleyin.
Eren, onur ve ben anlaşmış gibi
-Gönderin gelsin hocam
Hoca biz üçümüze şaşırmış gibi baktı. Abim başına gelecekleri anlamış gibi kafasını sıraya vurdu
-Allahım neden ben neden neden neden
Ona acır gibi bakıp güldüm. Hoca biz üçümüze dönüp
-Dur tahmin edeyim üçünüz de yakın arkadaşsınız
Biz şaşkın bir şekilde evet diyince hoca gülüp
-Belli belli sizde al birini vur ötekine misali olmuş diyip güldü
Onlar arkasını dönüp yumruk uzatınca ben de uzattım. Herkes bu halimize gülüyordu.
-Evett sizce disiplin nedir. Ne işinize yarar?
Biz üçlü hemen elimizi kaldırdık. Bizimle birlikte birkaç kişi daha. Hoca bize gülüp başka bir çocuğu kaldırdı
-Bana göre disiplin düzendir hocam. Bir yerde disiplin varsa başarı da vardır diyip oturdu.
-Hmm düzen dedi arkadaşınız. Başka yorum.
Bu kez de hoca ereni kaldırdı
-Ya hocam disiplin varsa eğlence yoktur. Disiplin olmasa her sey daha eglenceli hocam.
Hoca gülüp
-Disiplin eğlence karşıtı gibi bir yorum geldi. Katılan var mı?
Hemen benle onur elimizi kaldırdık. Hoca bu kezde beni kaldirdi
-Boş hocam o şey. Beni bozar disiplin
Hoca güldü ve onuru kaldırdı
-hocam disiplin karşıtıyım ben. Noo disiplin nayn disiplin
O sırada arkasını dönüp bize
-Olm lan başka dilde hayır nasıl deniyordu.
Abim ve ateş sabır dileyerek başka yere baktılar. Onur da bana bakınca
-Valla bende diller tükendi onur aşkım. Sen en iyisi eve gidince araştır. Boşver şimdi
-Haklisin mavi aşkım.
-Hay sizin aşkınıza diye bir homurdanma geldi. Abimdi. Onur da duymuş olucak ki inadına
-Ayy mavi aşkım ya da sen bize gel beraber araştıralım biz
Abim hemen kafasını bize çevirdi. Pis pis onura bakmaya başladı.
-Ya da yapmayız ya boşver
Arkadan hocanın öksürük sesi geldi.
-Çocuklar odak noktanız kaymasın buraya bakın.
Biz de onurla hemen şirince sırıtıp hocaya döndük. Tam konuşacaktı ki zil çaldı. Hoca biz üçlüye dönüp
-Anlaşıldı. Siz üç afacana benim çok dikkat etmem lazım. Ama sizi sevdim çocuklar. Kendi öğrenci hayatıma benzettim
Diyip güldü ve sınıftan çıktı. Biz de yumruk tokuşurduk.
-Hadi kantine inelim de az ortama karışalım beyler diyip ayağa kalktım
Onlar da beni onaylayıp peşimden geldiler. Biz kantine doğru havalı yürürken onurun ayağı kaydı ve düşerken erene tutundu. Erende düşmemek için bana tutundu. Ve ben de tutunacak kimseyi bulamayınca domino taşı gibi üst üste devrildik.
Abim hemen beni bu ikisinin üstünden kaldırdı. Ateşte bu ikisinin ensesinden kedi gibi tutup kaldırdı.
-Rezil ettiniz bizi ya. Ne güzel havalı havalı yürüyorduk. Tüm karizma çizildi diye çemkirdim bu ikisine
Onur hemen mahçupca önüme geçip
-Boşver kanka atla sırtıma. Onur hava yolu hizmetinde diyip sırtını döndü.
Ben de hemen koşarak sırtına atladım ve bastım kahkahayı.
-Uçurrrrr benii onur aşkımm
-Hemen prenses diyip kantine doğru koşmaya başladı. Abimin arkamizdan bağırdığını duyuyordum ama ikimizde pek sallamadık. Biz kantine böyle güm diye girince herkes bize baktı. Ben onurun sırtında gülmeye devam ederken herkes bize imrenerek ve kıskanarak bakıyordu. Biz ortada koşmaya devam ederken baktık ki abimler de koşarak bize geliyor. Bunu görünce hemen onurun kulağına eğildim.
-Koş aslanım koş. Arkada biri sinirden morarmış üç ayı koşuyor. Koş koşş.
-Oha bittik biz. GELMEYİN LANN. LAN GELMEYİN. HASS*
Abim bizi yakalamış beni de onurdan ayırmıştı. Şimsi ikimizinde ensesinden kedi gibi tutuyordu. Onurla bakışıp bittik diye ağzımı oynattım.
-Ulan çıldırtacak mısımız siz beni. İki dakika düz durun lan. Oturun şuraya, kalkan olursa biter
Biz de koyun gibi hemen oturduk. Ateşle emir halimize gülüyorlardı. Onlara göz devirdik ve masanın altında onura yumruk uzattım. O da vurup göz kırptı. Sonrasında ise biraz sohbet muhabbet derken tekrar ders vaktiydi. Sınıfa geçince biz üçlünün pili bitmiş gibi vurup kafayı uyuduk.
.
.
.
-Mavi, mavii. Uyan bebeğim eve gidiyoruz.
Kısık gözlerle bakıp kafa salladım hemen aşağı indik. Deniz abim arabasına yaşlanmış bizi bekliyordu. Ateş, onur ,emirle vedalaşıp arabaya bindik. Ne kadar yorulmuşsam arabada tekrar uyuya kaldım. Gerisi karanlık
.
.
.
.
.
.
.
.
Evett bir bölüm sonu daha. Nasıldı peki?
Bu üçlü sizce de süper değil mi?
Bu üçlüyü daha sık görmek ister misiniz?
Elimden geldiğince bölümleri sizin için uzun tutmaya çalışıyorum. Umarım begenirsiniz
Lütfen oy vermeyi unutmayın.
Sizi seviyorum. Yarın görüşmek üzere...
♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡