ABİLERİMLE DÜNYAM "TAMAMLANDI"

7. Bölüm

Medya: Mavi Öztürk

Rüzgar'ın ağzından:

Yine yaptılar yapacaklarını. Kafayı yiyeceğim ya. Ben Rüzgar Öztürk mafya lideri, başarılı iş adamı ne hallere soktular. Şimdi kucağımda ateşler içinde meleğimle eve koşuyorum. Ateşten bayılmıştı. Ben meleğime bakarken bir pat sesi sonra bir pat sesi geldi. Kaşlarımı çatıp arkamı döndüğümde kafayı yicektim. O iki şebekte ateşlenmiş olacak ki bayılıp yere düşmüşlerdi.

-Sikeyim böyle işi. Deniz çabuk eve doktor çağır. Siz de bu iki bebeği sırtlanıp eve getirin çabuk.

Bulut onuru sırtlanırken mert de ereni sırtlandı.

-Ne yedirmişler bu çocuğa amınakoyim ya. Dana gibi mübarek diye söylenen buluttu.

-Kes lan hızlı ol da eve gidelim çabuk diye kızdım ona.

.
.
.
Nihayet eve varınca hızla odaya koştum. Arkamdakilere de

-Çabuk üstlerini değiştirin ve salona gitirin

Üstündeki ıslak şeyleri banyoya atıp kalın bir şeyler giydirdim meleğime. Hızla saçını da kuruttum. Hemen kucağıma alıp aşağı indim. Diğerleri de sıkıca giydirilip salona getirilmişti. Her birini bir koltuğa yatırdık. Endişeyle hepsinin ateşine baktım. Hepsi de birbirinden beterdi. Bir küfür mırıldanıp

-Nerde kaldı bu doktor lan!!

O sırada içeri doktor geldi. Hepsiyle tek tek ilgilenip bir şeyler yaptı hepsine. Bir kaç ilaç yazıp buluta verdi.

-Nasıllar doktor

-Geldigimde her birinin çok ateşi vardı. Her birine ateş düşürücü verdim. Yazdığım ilaçları da kâğıda yazdığım şekilde kullansınlar. Sabaha kadar uyanmazlarsa endişelenmeyin. Eğer gece ateşleri artarsa soğuk bir duş aldırın. Ardından da sıcak bir şeyler yedirip ilaçlarını verin. Eğer hala düşmezse beni arayın.

-Peki teşekkürler doktor

Diyip yolcu ettim doktoru. İçeri geri döndüğümde sıkıntıyla nefes verdim. Toprak kardeşinin elini sıkı sıkı yutup saçlarını okşuyordu.

Deniz birden kahkaha atmaya başladı. Hepimiz ona dönünce

-Kusura bakmayın ilk köpekler tarafından kovalandık. Şimdi de gece gece denize düşmüş üçlüye uğraşıyoruz. Sinrim bozuldu.

O böyle konuşunca hepimize komik gelmiş olacak ki hepimiz bastık kahkahayı.

Mert
-Ateşin böyle olmadığına şükrediyorum şuan

-Birgün kafayı yedirtecekler bana diyip güldüm

Ayaz
-O köpekler neydi yanlız ya

Toprak
-Abi allahtan kimse yoktu etrafta yoksa karizma falan yerlerdeydi diyip güldü o da.

-Tamam hadi bakalım saat epey geç oldu. Herkes yatmaya gidiyor. Bu üçlü burada uyumaya devam etsin. Ben de başlarında nöbet tutup kontrol ederim üçünü de. Deniz hadi mertle ateşe misafir odasını göster.

-Tamam abi
diyip üçüde yukarı çıktı. Bulut bana dönüp

-Abi bırak da ben kalayım başlarında, sen gidip yat.

-Hadi koçum hadi yataklara

-Peki sorun olunca uyandır abi, iyi geceler.

Diğerleri de iyi geceler dileyip yukarı çıktı. Gidip üçününde ateşine baktım, allahtan ateşleri düşmüş. Ben de meleğimin yanina kıvrıldım. Belinden sıkıca tutup kendime çektim. Kedi gibi göğsüme kıvrıldı hemen. Bu haline tebessüm ettim. Aklima gelen anıyla tebessümüm büyüdü.