Selam canlarım bol bol yorum ve oy vermeyi unutmayın ❣
Yorum sınırı 1bin yorum
Keyifli okumalar
Yanımızdaki korumaların bize arabaya kadar eşlik etmesi ile arabaya binmiştim. Kara adamlara bir şeyler söyleyip şoför koltuğuna geçmişti.
"Kartal ile Gülde havalimanına geliyorlarmış. Yurt dışına çıkacakmışlar."
"Ne!"
"Bağırmak zorunda mısın?"
"Şey.. Kartal bey niye kaçar gibi gidiyor!?"
"Kimden benden mi kaçacak?"
"Yani şuan ki durumlar biraz öyle gösteriyor. "
"O zaman aklını peynir ekmekle yemiş."
"Evet sende o aklını peynir ekmekle yiyen kişiye kardeşini verdin."
"Tamam sus. Açsan adamlara söyleyim bir şeyler getirsin. "
"Aç değilim, istemez. "
Kollarımı bağlayarak arkama yaslandım. Kara'nın beni kendine çevirmesiyle dudaklarımda hissettiğim sıcaklık ile öylece kaldım.
************
YAZAR'DAN...
Kara artık dayanamayarak, Beyazın dudaklarına kapanıp öptü.
Sonra geri çekilince Beyaz şaşkın gözler ile Karaya bakıyordu.
"Kara se.."
Kara ,Beyazın sözünü keserek konuştu.
"İşimden geldi öptüm be, adamı darlamayın, ben kendimde miyim ne yaptığımı biliyom mu!"
Beyaz ağzı açık Kara'nın arkasından baktı.
Öpmüştü onu.
Hemde öptükten sonra saçmalamıştı.
Genellikle heyecandan saçmayalım hep Beyaz olurdu.
BEYAZ'DAN..
Karada arabadan indi. Dışardaki adamların yanına gidip bir şeyler söyledi.
Kara bana dönüp bakınca bakışlarımı ondan çekip ellerime indirdim. İçimde anlamsız heyecan, korku birazda üzüntü duygularımla ellerime baktım. Parmaklarımla oynadım.
Benim oturduğum taraf arabanın kapısı açılınca kafamı çevirip baktım.
"Gel biraz yürüyelim, arabada oturma öyle. "
"Tamam iyi olur aslında. "
Arabadan inip Kara'nın yanında beraber yürüdüm sadece yürüdük.
Ne o konuştu ne ben ,iyi gelmişti temiz hava ve biraz yürümek.
Arkadan gelen adam elindeki kağıt bardağı bana ve Karaya uzattı.
"Sağol Ahmet."
"Afiyet olsun Ağam, başka bir isteğin var mı?"
"Adama sor, Kartal nerde kalmış. "
"Tamam Ağam."
Adam hanımızdan gidince elimdeki kağıt bardaktan sıcak çayı yudumladım. Göz ucuyla Karaya baktım. Bir eli cebinde, benim gibi oda çayını yudumluyordu.
"Biraz daha iyi misin?"
Bana bakmadan sorduğu soru ile bende bakışlarımı çevreye çevirdim.
"Bilmem içimde farklı bir şeyler var."
"Onlarla yüzleşmeden, onlara sormadan geçmez o duygu."
"Ama benim bunu yapacak cesaretim yok."
"Sen sandığından daha fazla cesaretli bir kızsın. Kendini küçümseme."
Karanın sözleri ile yanaklarım kızarmaya başladı.
"Ama genede sen yanımda ol lütfen. Tamam mı? "
"Tamam."
Yanımıza gelen Ahmet olduğunu öğrendiğim koruma ile konuşmanı kestim.
"Ağam gelmişler. Parktalar arabayı çekiyorlar."
"Tamam Ahmet geliyorum."
Ahmet yanımızdan ayrılınca bana döndü.
"Sen arabaya geç bekle."
"Tamam."
Karanın sözlerinin bitmesiyle hemen arabaya doğru yürüdüm. Parkın içine doğru giren siyah arabadan gözlerimi çektim. Arabaya binerek kapıyı kapattım. O siyah araba tamda Kara'nın önünde durdu. Kartal arabadan inerek Karanın önüne geçti elini uzattı. Bir şeyler söyledi ama duymuyordum sadece ağız hareketlerini ile konuştuklarını anlamıştım. Kara önce Kartalın eline baktı sonra Kartalın elini sıkmadan Kartal'a bir şeyler söyledi.
Her ne sorup Kartaldan cevap aldıysa. Bu cevaptan hiç hoşlanmamıştı. Sonra sinirli bir halde bağırıp çağırdı. Kartalın yanından geçip ben arabaya gelecek diye düşünürken Kartalın arabasının arka kapısını açtı. İçerde ne gördüyse daha çok sinirlenip Kartala dönüp yumruğunu geçirdi. Ben olanlara şaşkın gözler ile izledim. Kara ,Kartalı yerde tepik manyağı ederken hemen arabadan inip Kara'nın yanına gittim.
"Dur Kara napıyor... "
Sözlerimin yarım kalmasını sağlayan şey, Gül'ün kolu alıcılı bir halde arka koltuktan inip tek koluyla abisini göğsünden itti.
"Bırak onu!!"
"Yürü düş önüme, Beyaz. Gülü arabaya bindir."
Ben hemen Gül'ün yanına gittim. Gül yerden kalkan Kartalın arkasına geçti.
Ne Kara nede ben , Gülden böyle bir tepki bekliyorduk.
"Tamam Gül gel gidelim."
Gül akan göz yaşlarını tek eliyle silip abisine bakmadan konuştu Kartalın arkasından.
"Git abi, bir daha da gelme."
Sanki aklında başka bir şeyler düşünüyordu. Gözlerini sımsıkı yumarak Kartalın montuna tutundu.
Gülün beyninden geçenler
Kara pencerenin ağzından Gül'e döndü.
"Gittiğin yerdede mutlu ol."
"Gidersem bir daha yüzümü kimse görmez. Gelmem bir daha buralara."
"Git. Gelme."
"Beni hiç mi sevmiyorsun abi?.."
"Gittiğin yerde mutlu ol."
"Bu dediğine sen inanıyor musun? Kartal ile bir yaşam nasıl olur bilmiyor musun abi?"
"Gül?.."
"Sen öyle demiştin ama bana git, gelme demiştin. İşte gelmiyorum.."
"Bak ben hata ettim gel gidelim evimize. Hadi Gül. "
"Geç kaldın abi bana el uzatmaya geç kaldın.. Niye zamanında uzatmadın o eli niye?"
"Tamam ben eşeklik ettim gel gidelim."
"Artık ben evli biriyim. Kocam.. O var artık beni ona siyah bir elbise ile verdin. O da zamanı gelince beni sana beyazlar içinde getirecek emin ol. Beni buraya defnetmeyin olur mu? O zaman çok uzak değil hissediyorum.. Beni onun yanına gömün. Bunun için geç kalma olur mu?"
"Gül gel."
Ben olanları idrak etmeye çalışıyordum.
Kara ,Güle gerçekten gelme git mi demişti!.
Ne bekliyordum ki bu vicdansız, merhametsiz Ağadan .
"Hadi Kartal geç kalıyoruz gidelim. "
Kartal, Gülün elini tuttu. Yanımızdan geçip giderken ikimizde öylece baktık. Gül arkasını döndü abisine sanki son kez bakar gibi bakıp önüne döndü. Sonra Kartalın elinden elini çekip kurtardı.
"Sen ona git ,gelmemi dedin?"
Kara'nın sinirle arabaya vurması bunun doğru olduğunu gösteriyordu.
"Sen. Sen insan değilsin, insan kardeşine böyle der mi ya! Ne farkın var senin de benim ailemden ne farkın!?"
"Ben senin ailen gibi değilim."
"Kendini kandır sen Kara. Kendini kandır. "
*********************
Kartalgilin evin önüne gelince arabadan inmek istemedim. Kara'nın bana sorusuyla kafamı hayır anlamında salladım.
"İnecek misin?"
"Hayır lütfen gidelim."
"Tamam."
Kara arabayı bahçeden geri geri çıkarırken gözlerimi bahçede annemin getirdiği çayı keyifle annemle sohbet ederek içen abimden çektim.
Son kez baktım anne oğula. Ne mutlu görünüyorlardı.
Benim aksime mutluydular...
Kara şoför koltuğundaki Ahmet'e aynadan bakarak konuştu.
"Ahmet hemen Mardin için bir bilet ayarla."
"Tamam Ağam."
"Bir bilet mi?"
"Evet. "
"Kim gitmiyor ,burada kalıyor?"
"Sen gidiyorsun, benim yurt dışına çıkmam lazım. "
"Gülün peşinden mı gideceksin?"
"Evet."
"Çok yazık, gözünün önündeyken kör sağır olduğun kıza. Şimdi abilik yapmak için dünyanın bir ucuna onun peşinden gidiyorsun."
"Aynen çok yazık bana da, sana da Beyaz."
"Bana niye yazıkmış af buyur?"
"Bir gün öncesi beni annenin yerini bilmem ile suçlarken şimdi aynı bahçe içinde olduğun annenin karşısına çıkıp hesap soramadın. Yazık gerçekten çok yazık."
"Tamam sana bir özür borçluyum. Senin de haberin yokmuş anlamdım. Ama bak ailemin burada ne işi var işte bunun hesabını o Kartal verecek."
"Bunu ailene de sorabilirdin."
"Havalimanına çok var mı?"
Kara'nın sözlerinden kaçmak için ortaya bir soru yönelttim.
***********************
"Beni soran olursa İstanbul da kaldığımı söyle."
"Tamam."
"Kendine dikkat et. "
"Hıhı."
Uçağa doğru yürürken arkamı döndüm. Bana bakan Kara'nın yanına gidip dudaklarına bir buse kondurdum.
"Çabuk gel olur mu?"
Kara kafasını alnıma dayadı. Eliyle yüzümü avuçlarının içine aldı.
"Tamam. "
"Gülü getirmeyi unutma. "
Kafasını salladı. Sarıldım ona geri çekilip uçağa doğru yürürken ismimin söylenmesi ile öylece durdum.
"BEYAZZ!"
Abimin sesiydi. Yok canım artık duygularım bana beynim ile oyun yapıyordu. Kafamı sağa sola salladım. Tekrar adım adınca gene ismimi duydum.
"BEYAZ KIZIM!"
Arkamı yavaşça döndüm Kara'ya baktım. Bakışlarımı Kara'nın önünde duran nefes nefese kalmış Abim ile Anneme baktım.