KARA AĞA |Mardin SERİSİ 1,2|...

By onur_rr

3.2M 122K 60.1K

Bir kadını ağlatmak çok zor degildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazı... More

𝑷𝑹𝑶𝑳𝑶𝑮 |𝑲𝒂𝒍𝒃𝒊 𝑮𝒊𝒃𝒊 𝑲𝒂𝒓𝒂 𝑨𝒅𝒂𝒎 |
1. |𝔸Ğ𝕀𝕋 |
2.| ℕ𝕀𝕂𝔸ℍ |
3.| 𝔹𝔸𝕊 𝔹𝔼𝕃𝔸𝕊𝕀|
4.|𝕐𝕆𝕃|
5|𝕊𝔼ℕ𝕀 𝕌𝕐𝔸ℝ𝔻𝕀𝔾𝕀𝕄𝕀 ℍ𝔸𝕋𝕀ℝ𝕃𝕀𝕐𝕆ℝ𝕌𝕄|
6 |𝔸ℕ𝕃𝔸𝕋𝔸ℂ𝔸𝕂 𝕄𝕀𝕊𝕀ℕ?|
7 |𝔾𝔼ℂ 𝕐𝔸𝕋𝔸𝔾𝔸|
8 |𝕊𝕀ℤ𝕀|
9 | 𝕄𝕌𝕄 𝕀𝕊𝕀𝔾𝕀𝕐𝕃𝔸 𝔸𝕃𝕃𝔸ℍ'𝔸 𝕐𝔸𝕃𝕍𝔸ℝ𝔸 𝕐𝔸𝕃𝕍𝔸ℝ𝔸|
9 .Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.BÖLÜM
15.BÖLÜM
16.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
Hangi kapak güzel sizce?
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
Canlarım
25.Bölüm
26.Bölüm
27.Bölüm
28.Bölüm
29.Bölüm
30.Bölüm
31.Bölüm
32.Bölüm
33.Bölüm
34.Bölüm
35.Bölüm
36. BÖLÜM
37.Bölüm
38.Bölüm
39.Bölüm
40.Bölüm
41.Bölüm
42. Bölüm
43.Bölüm
44.Bölüm
45.Bölüm
46.Bölüm
47.BÖLÜM
48.Bölüm
49.Bölüm
50.Bölüm
51.Bölüm I.SERİ FİNAL
2.SERININ IZCIK UCUNDAN KESİTLER
Duyuru
52.Bölüm II.SERİ DEVAMKEE𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚"
53.Bölüm 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚"
54.Bölüm 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚"
🤩Yeni Kapak🤩
KARA AĞA'DAN.. ZAMANINDA FAYDA ETMEDİĞİ ZAMANLAR OLUYOR.꧁♡❤♡꧂
55. BÖLÜM "𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚"
56.BÖLÜM𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚"
57.BÖLÜM𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚"
58.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
59.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
60.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
61.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
62.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
63.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
64.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
65.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
66.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
67.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
68.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
69.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
70.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
71.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
72. BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
73.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
74.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚
75.BÖLÜM 𝓑 ꧁♡❤♡꧂𝓚 FİNAL
꧁♡❤♡꧂ÖZEL BÖLÜM꧁♡❤♡꧂
DUYURU
🌬Yeni Yıl ❄
𝕐𝔼ℕ𝕀 𝕐𝕀𝕃 𝐎𝐙𝐄𝐋 𝐁𝐎𝐋𝐔𝐌 𝟚𝟘𝟚𝟛!

17.BÖLÜM

44.4K 1.6K 1.1K
By onur_rr

198ayse
Bölüm sana gelsin geçen bölümdeki yorum yapma aşkına 😂♥️♥️

Keyifli okumalar canlar.
Oy sınırı 80 oy
Yorum sınırı 1000 (Her şeyi yazmak serbest:)

Canlar Salı günü Âmiyane Masuma final yapıyorum bu kalan günlerde ona yoğunlaşacağım .
Ever sınır çabuk dolarsa bir dahaki bölümde oy sınır yok❣ Sadece yorum sınırları koyarak kitaplarımı yazacağım.

Keyifli okumalar canlarım❣

Cihangir'in odaya girmesiyle Beyaz ve Ela sustu.

"Biz arabada bekliyoruz sizi."

"Tamam bende Berfin'i alıp geliyorum."

Cihangir Beyaza bakıp konuştu. "Abim sana emanet. "

"Bir yere mi gidiyorsunuz?"

Ela lafa girdi. "Evet canım biz bugün konağa dönüyoruz. Kara Ağa artık konakta yaşamayacağını söylemiş."

"Nasıl yani?"

"Ya burada yaşarsınız ya da başka bir konağa geçer Ağamız."

"Onunla aynı evde sadece ikimiz, korku filmi gibi değil mi sizce de?"

Cihangirin öksürmesiyle Ela gülmesini kesti. Beyaz kapıya doğru dönünce aradan sırtı dönük bir şekilde merdivenlerin başında duran Kara'yı gördü. Yine bir anda konuşmuştu Beyaz etrafına bakmadan.

"Neyse ben aşağı iniyorum Ela. Hoş çakal Beyaz."  Cihangirin kapıyı örtmesiyle Beyaz derin bir nefes aldı.

Ela ,Berfin'i kucağına alırken Beyaza baktı.

"Dikkat et kendine, bir şeye ihtiyacın olursa ben ablan olarak yanındayım çekinmeden ara beni. Bu sıralar kendi derdimde sana karşı yanlış bir yaklaşımım olduysa affet beni."

"Abla iyi ki varsın, yok olmadı. Sende haklısın. "

Ela ,Berfin'i kucağına alıp dışarı çıkarken durdu. Beyaza döndü.

"Kara bu sıralar sana pek iyi davranmazsa sakın kırılma. Çünkü sana bugün baya bir kırılmış olabilir, abla tavsiyesi unutma."

"Meselâ nasıl davranırsa çünkü zaten iyi davrandığı yok ki.."

"Immm meselâ yatağına gelmez, seninle iletişim içinde olmaya bilir.."

"Gelmesin zaten gelmesini isteyen kim...Normalde çok iletişim içindeydi ya abla.."

"Tamam şuan dediklerimi anlamadın. Zamanla anlayacaksın. Biz şuan konağa gidiyoruz. Yarın ki düğünde denmez ama Güle yazık oldu...Kartal'ın elinde o kız solar...Neyse ben gideyim artık Cihangir arabada çıldırmıştır. "

Beyaz Ela yengesine sarılıp vedalaştı. Yalnız kaldığı odada biraz daha düşündü.

Aklına Gül'ün gelmesiyle odadan çıktı. Yukarı katta ki Gül'ün odasına doğru yürüdü. Merdivenleri çıkarken aşağıdan gelen sesleri dinledi. Pek net olmayınca yavaş yavaş aşağıya indi. Salondaki kalabalığı görünce anlamıştı. Kartalın annesi ve babası gelmişti. Beyaz  mutfaktan gelen sesler ile o tarafa doğru yürüdü.

"Sana gelmenize gerek yok dedim Kartal. "

"Annemle, Babam gelmek istedi gene de."

"O zaman yüzüğü bırakıp gidebilirsin Kartal .Benim sözümün dinlenmediği yerde ilk verdiğim sözlerinde bir anlamı yok."

"Ne abi saçmalama. Tamam ben birazdan annemi, babamı da alıp giderim."

"Aferin. Akşam nikah kıyılacak sonrada Gül'ü al nereye gidiyorsan git."

"Tamam abi."

Kartalın masadan kalkması ile birlikte Beyaz salona doğru yürüdü. Kartalın Annesi Ayşe teyzenin Nizo anneye uzattığı elbiseler ile konuşmaya başladı.

"O zaman bunu yarın gelinim nikahta giysin. Kartal son anda deyince anca bunları bulmuş Hanzadeler den."

Nizo hanım eltisinin uzattığı elbiseleri Pınar'a işaret ederek almasını söyledi.

"Pınar elbiseleri ablanın odasına çıkar. ... Ayşe, bu konuda Hanzadeler iyidir. "

"Tamam Anne. "

"Doğru dersin ama Nizo biz gene de Gülün beğenip almasını isterdik." Dedi Kartalın Annesi. Onlarda şaşkındı bu ani karara ve isterdiler ki her şey olması gerektiği gibi olsun.

Pınarın elbiseler ile salondan çıkmasıyla Beyaz hemen elbiseleri aldı.

"Bende Gül'ün yanına çıkıyordum ver bana ben çıkarırım. "

"Tamam yenge."

Beyaz yukarı çıkarken eltileri sofrayı hazırlıyorlardı.

************

Beyaz sonunda dört merdiveni çıkmış ve Gülün kapısının önüne gelmişti.

Kapıyı  elindekilerden zar  zor tıklatıp daha fazla beklemeden içeri girdi. "Gül kollarım koptu. "

Beyaz elindeki elbiseleri yatağın üstüne bırakıp etrafına baktı. Gül aynanın karşısında makasla oturuyordu.

"Gül ne yaptın sen!?"

************************

Kartal yenen yemeğin ardından annesini ve babasını alarak çiftlikten ayrıldı.

Hizo Ağa Karaya bakarak konuştu.

"Yarın ki bütün işler senin bir aksilik olmadan hepsini hallet."

"Tamam Baba adamlara gereken şeyleri söyledim. Masa sandalyeyi çoktan  konağa yerleştirdiler. Yemek işi de hazır. Cenk gerekli kişilere arayarak haber veriyor."

Hizo Ağa Kara'ya cevap vermeden evden çıktı.

"Hadi Nizo hanım. "

"Tamam geliyorum bey."

Nizo hanım hırkasını giyerken oğluna baktı.

"Doğru karar verdiğine emin misin oğlum?"

"Eminim Anne."

"Tamam. Siz sabah mı geleceksiniz?"

"Evet Anne. Bizim çocuklar sabah buradan geçer konağa."

"Tamam oğlum.... Hadi Asi, Pınar."

"Geliyoruz Anne."

"Oğlum Reyyan'ı aradınız mı?"

"Şehir dışında okumasına izin veren Cihangir abisi arasın."

"Kara yapma oğlum. Kardeşin o senin. Hep kız okuyor ne güzel işte. Doktor olacak bak Pınarın dersleri de güzel oda ablasının peşinden gider belki?"

"Benim iznim falan yok. Burada okul yok mu anlamadım ben?"

"Tamam Kara bunu sonra konuşuruz."

"Konuşmaya gerek yok Anne."

Pınar gözlüklerini düzelterek abisine baktı.

"Abi.."

"Sonra Pınar sonra. " Kara ailesinin yanından geçip yukarıya odasına çıktı.

Bora ve Mirto Pınar'a sarıldı.
Mirto Pınarın kulağına doğru fısıldadı.

"Sen abime bakma, çalış bakalım seneye tercihler var. Hülya hocan ingilizceyi çok iyi konuştuğunu söylüyor."

"Ama Mirto abi...Kara abim yok diyor."

"Bak Reyyan liseyi okumak için İstanbul'a giderken arkasına Cihangir abimi aldı. "

"Ama karşısına da Kara abimi aldı."

"Tamam boş ver Kara abimi şimdi. Sende zamanı gelince sende arkana beni al fıstık."

"Gerçekten mi abi?"

"Gerçekten. "

Bora gülerek lafa girdi.

"Şuan yaptığım hesaplamalara göre, Reyyan Cihangir abime düştü. E sende Mirto Pınarı alıyorsun. Bana da Asi mi düşüyor!?"

Herkes Bora'nın bu haline kahkahalar ile güldü.

Bora Meriç'e bakarak konuştu.

"Meriç ben hakkımı sana veriyorum. "

Asi abilerinin onunla dalga geçmesiyle Bora abisine bakarak dil çıkardı. Bilseydiler ilerde çetin ceviz bir avukat olacağını böyle konuşurlar mıydı?

"Hıh sana mı kaldım ben Bora abi! Ben arkama kimseyi almama gerek yok. "

"Tamam Asi  ben seni sanayide okuman için elimden gelen desteği veririm."

Meriç abisinin sözlerine karşılık olarak Meriçin göbeğine yumruk geçirdi. Meriç canı çok acımış gibi numara yaptı. Sırt çantasını omuzuna takarak konuştu sonrada evden çıktı.

"İstemiyorum sizin desteğinizi...Gül ablamı görmezden gelenlerin desteğine ihtiyacımda yok!"

Asi boyundan büyük doğru lafını söylemişti gene. Herkes biliyordu. Asi doğru konuşmuştu.

************

Beyaz Güle doğru hızlıca gitti.

"Sen neden yaptın bunu?.." Gül omuzlarını havaya kaldırıp geri bıraktı. Beyaz saçlarını kesmiş kıza baktı.

"Tamam makası bana ver ben düzeltiyim arkaları. " Gül istemiyorum anlamında kafasını sağa sola salladı.

"Ama bak...Ayşe teyze Hanzadelerden bir kaç gelinlik gibi kıyafetler getirmiş...Yarın gidiyorsun.." Gül aynadan baktığı bakışlarını yere indirdi.

Elindeki makası aynanın önüne bıraktı. Beyaz eski saçından eser kalmayan kıza baktı.

Beyaz Gülün hıncını çıkarır gibi kestiği saçları düzeltebildiği kadar düzeltmeye gayret etti.

"Tamam oldu gibi sanki. Ah Gül eski saçın çok güzeldi neden böyle yaptın?


Gül sandalyesinden kalkıp yatağına uzandı. Yataktaki elbiseleri eliyle yere attı.

Beyaz yerdeki elbiseleri alarak çantasından çıkardı. Tek tek dolabın dışına taktı. 

Beyaz elbiselerden gözünü çekip Yatakta gözleri açık ona bakan Güle baktı. Tebessüm etti.

"Konuşmak ister misin?" dedi 

"...."

"Eğer dur dersen dururum."

"...."

"Gidiyim mi?"

"....."

Gülün yalnız kalmak istediğini düşünerek odadan çıktı.

*********************

Odaya çekinerek girdim. Kapıyı açınca Kara'nın gömleğini çıkarttığını gördüm.

"Geleyim mi?"

Kara gömleğini çıkarınca bana hiç bir şey demeden elindeki gömleği sinirle yatağa çaldı ve sonra banyoya girdi. Bende kapıda öylece beklememek için içeri girdim yatağın üstüne oturdum. Beyaz gömleği elime alarak bende sinirle yere çaldım.

"Allah, Allah be, herkes bana trip atıyor. Ben sizin trip atma bayiniz miyim!"

Ellerimi sinirle göğsümde doladım. Banyo kapısının aniden açılmasıyla bakışlarımı o tarafa çevirdim. İçimden bildiğim tüm belaları kendime okurken gözlerimi yumarak gözlerimi Karadan çektim.

Kara yerdeki gömleğe baktı sonra dolaba doğru yürüdü. İçinden aldığı eşofman takımı ile bana döndü. Onu izlediğimi yakalamıştı. Derince yutkunup aklıma ilk gelen şeyi hemen sordum.

"Sen bugün benimle konuşmak istediğini söylüyordu. Ne konuşacaktın benimle?"

"Hiç bir şey. "

"Ama öyle demiyordun dinle anlatacaklarım var demiştin. " diyerek diretiyordum.

"Artık yok."

"O ne demek?"

"Artık çoluk çocuğa laf anlatmayacağım demek."

Aklı sıra bana laf sokuyordu!

"Anlatma dinlemek isteyende yok  zaten.... Artık burada mı yaşayacağız? Ela yengem öyle bir şeyler dedi?"

Kara bana doğru iyice yaklaştı.

"Hıhı aynı şey gibi değil mi ?"

Bakışlarını tavana dikti. Sanki bir şeyleri hatırlamaya çalıştı.

"Ney gibi?"

"Korku filmi gibi bol gerilimli"

Gözümde canlanan daha saatler önceki olay şerit filmi gibi gözünün önünden geçti.

"Evet canım biz bugün konağa dönüyoruz. Kara Ağa artık konakta yaşamayacağını söylemiş."

"Nasıl yani?"

"Ya burada yaşarsınız yada başka bir konağa geçer Ağamız."

"Onunla aynı evde sadece ikimiz, korku filmi gibi değil mi sizce de?"

Cihangirin öksürmesiyle Ela gülmesini kesti. Beyaz kapıya doğru dönünce aradan sırtı dönük bir şekilde merdivenlerin başında duran Karayı gördü.

Kara yanımdan geçti onun yatağa yatmasını beklerken yastığını alarak pencerenin önündeki spor koltuğa uzandı.

"Ne yani orda mı uyuyacaksın?" dedim şaşkına.

"Evet."

"Neden peki?"

"Bu soruyu benden çocuk yapmamak için doğum kontrolü hapları alan kadın mı söylüyor?"

Bugün beyimiz günündeydi. Herkesi kırıp geçiriyordu.

"Evet ben soruyorum. Hem sen orda rahat yatamazsın ki."

"Gel sen yat burada istersen." Kanepede doğrulup yastığı bana attı. Havada tuttuğum yastıkla ona baktım.

"O niyeymiş be ,mis gibi yatak dururken orda niye yatayım?" Yastığını geri ona havadan yolladım.

"Eğer ikimiz bu yatakta yatarsak ne olur biliyor musun?"

"Ne olacak bir şey olmaz."

Yastığını bana geri attı.

"İki kişi olarak girdiğimiz o yatakta bu sefer çoğalmadan çıkmayız. Hem artık o haplarında yok yanında. Emin misin beraber yatalım mı?" Kızaran yüzümle elimdeki yastığı buruşturup ona atmakla kalmamış tabiri yerinde kafasına çalmıştım.

"Neyse sen orda yat."

Hızlıca banyoya doğru yürüdüm. Şuan benim tek kurtulmak için en uygun mekan oraydı.

Kapıyı kapatırken Kara'nın kendi kendine söylenmesine dönüp baktım. En çok canını yakan  sözlerini duyunca içime bir şey düşmüştü.

"Zaten artık koynuma çocuk almayacağım ki, birde ondan çocuk yapmak asla.."

Kara arkasını döndü. Bende kapıyı kapattım. Kendime baktım. Çocuk gibi mi duruyordum?..


******************

Sabah uykumdan uyanınca gözlerim hemen Karayı aradı. Yattığı kanepeye kafama kaldırarak baktım. Yoktu. Hemen telefonumu bulup ekranda saate baktım. Daha beş olmamıştı. Yatakta doğruldum, uykum kaçınca bende kalkıp rutin işlerimi yapmak için banyoya girdim.

******************

Gül pencerenin ağzında oturtmuş güneşin doğuşunu bakıyordu. Geceden beri gözüne bir gram uyku girmemişti. 

Belki bugün ayrılacaktı ondandı bu his..

********

Banyodan çıkınca üstümü giydim. Islak saçlarımı da kuruttuktan sonra odayı topladım e  daha sonra kahvaltı aşağıya indim.

************

Mutfağa girdim tezgahta duran çaydanlığı alarak içine çeşmeden su doldurdum. Çaydanlığı ocağa koyunca daha kimselerin ortada olmaması ile birlikte
bahçeye kendimi attım. Kara'nın gene o yavru kediyle ilgilendiğini gördüm.

"Şu pasaklıda bizde bulmadığı ne buluyor anlamıyorum. "

Kara kediyi yere bırakıp bir yere baktı.
Nereye baktığını anlamak için bir iki adım balkona çıktım baktığı tarafa bakınca Gül'ün pencereden dışarıya bakışına bakıyordu.

Gülün saçını da fark etmiş olmalıydı.

Gözleri, yüzü çok solgundu..

Bu kız Kartal ile nasıl yaşayacaktı?

Daha fazla bu tabloya şahit olmamak için içeri girdim.

**************

Gül kapısının tıklatılmasıyla hiç istifini bozmadan dışarı bakıyordu.

Bora, Mirto ve Meriç içeri girdi.

"Gülüm uyandın mı sen?"

Aslında uyudun mu diye sormaları lazımdı..

Gül sadece dışarıya baktı. Tek yaptığı şey öylece bakmaktı. Bora abisinin sorusuna cevap vermedi.

"Gül sen saçlarını mı kestin?"

Mirtonun bunu fark etmesiyle Bora ve Meriçte Gül'ün saçlarını inceledi. Gülden gene cevap alamayınca

"..."

Bora Gülün yanına gitti ellerinden tuttu. Pencerenin kenarından onu alarak kanepeye oturması için yönlendirdi.

"Bak Gülüm biz sen mutlu ol istiyoruz."

Gül abisinin bu cümlesine güldü.

Sadece güldü alay eder gibi bir gülüştü bu.

Mirtoda abisinin lafına girdi. 

"Öyle be bacım. Biz senin üzülmeni değil mutlu olmanı istiyoruz.."

"..."

Gül daha fazla abilerini dinlemek istemedi. Kalkıp banyoya girdi. Meriç sinirle konuştu.

"Şu halimize bakın ya, düğün evi değil bildiğin cenaze evi."

Mirto kardeşini onayladı.

"Öyle. Bu işte tek umudum Gül'ün mutlu olması.."

"Hadiyin konağa geçelim fazla kalabalık olmayacak ama iki tarafın yakınları gelince kalabalığı aşağı, yukarı tahmin ediyorum."

"Doğru dersin abi. Hadiyin konağa geçelim. Kartal Gülü almaya gelecek."

Bora, Mirto Meriç odadan çıkıp aşağı indiler.

*************

Beyaz çayı demleyince dolaptan kahvaltılıklar çıkarmaya başladı.

Meriç mutfağa su içmek için girince yengesiyle karşılaştı.

"Günaydın yenge. "

"Günaydın Meriç. "

"Kahvaltı hazırlayıp kendini yorma Yenge. Zira kimsede yiyecek iştah falan yok.."

Meriçin üzgün haline baktı Beyaz.

"Emin misiniz?"

"Evet yenge zaten konağa geçiyoruz. Cihangir abimlerde hastanedeymiş Berfin akşam rahatsızlanmış. Babam aradı konakta kimse yok gelin diyor."

"Berfin iyi mi?"

"İyiymiş çok şükür."

"Akşam neden haber vermediniz?"

"Bizimde sabah haberimiz oldu. Cihangir abimle babam korkutmak istememiş. Zaten KARA abim oradan geliyor. "

Beyaz ,Meriçten duyduğu bilgiyle şaşırmıştı.
Demek ondan sabahın köründe odada yoktu.

"Yenge hadi sende bizimle geliyormuşsun."

"Kara?"

"O arkamızdan gelecek."

"Eee Gül ne olacak?"

"Kartal yolda geliyor, kuaför falan getiriyormuş. "

"Anladım...Desene Gül göz göre göre evden uçuyor. "

***************

Beyaz ,Burçin, Nazende. Bora ,Mirto ,Meriç evden ayrıldılar. Kartal yanında kuaför ile eve geldi.
Kara kuaför kadını Gül'ün yanına saldı.

Kara Kartalı bahçeye çekip uzunca konuştu.

**************

Gül  kapısının açılıp kapanmasıyla abilerinin gittiğini anlamıştı. Banyodan çıkıp kendini un çuvalı gibi yatağa bırakmıştı ki, kapının tıklanması ile içeri tatlı bir kadın girdi.

"Günaydın Gelin sensin galiba?"

.
.
.
.
.
Inşallah bölümü beğenmişsinizdir ❣

Continue Reading

You'll Also Like

398K 19.3K 61
İki Kitap Bir Arada! Hangisini isterseniz onu okuyun! İki kız düşünün, biri korktuğu aşktan kaçarken diğeri birlikte büyüdüğü adamın her bir cümlesi...
127K 2.3K 13
Kalbime söz geçirebilseydim eğer, onu sever miydim sanıyorsunuz? Sevmezdim. Kalbimi yerinden sökerdim, yine de sevmezdim.
22.5K 1.1K 37
O gece çığlık çığlığa bağırmıştı kız. Delicesine kurtarılmaya beklemişti. Fakat kimselere duyuramamıştı sesini. Sevdiği adam bile bu çığlığı, yalvarı...
422K 31.4K 50
Mahallenin başında ki duvarda yazılıydı o yazı ve yıllar geçse de silinmemişti hiç. Ne yağmurlar yağmıştı o duvarın üzerine kaç kış geçmişti kaç baha...