Karma is Always Gonna Chase Him For His Lies (1x5)

Start from the beginning
                                    

"O tabak bitecek."

Dudak büzüp en masum bakışlarımı atarak onu ikna etmeye çalışırken birden Lisa bağıra bağıra yanımıza geldi.Beni bu zor durumdan kurtardığı için ona sarılmak istiyordum. "Jennie telefonunu açacakmışsın."

Kaşlarımı çattım. "Neden?"

"Bir saniye." Telefonu kulağından çekip telefonun sesini kapadı ve fısıldamaya başladı. "Sehun aradı,Kai telefonunu açmanı istiyormuş."

Jisoo korkunç bakışlarını atmaya başladı. "Sehun seni neden arıyor?"

Ona bunu sorgulamanın zamanının şimdi olmadığını belirtmek için bir bakış atıp Lisa'ya döndüm. "O isterse istesin ben istemiyorum."

Lisa tekrardan bağırdığımızda Jisoo unnie de ben de kulaklarımızı kapadık. "Jennie!"

Kendi telefonumu açmak çok zor geldiği için Jisoo'nun telefonundan Kai'nin numarasını çevirdim. 

Telefonu açar açmaz söylenmeye başlamıştı. "Bir kez de olsa sana ihtiyacım olduğunda ulaşabilsem keşke."

İçimi çektim ve arkama yaslandım. "Ne oldu?"

"Saat 5'te Paris'e uçuyoruz orada bir davete katılacağız,çift olarak."

Gözlerim kocaman açılmışken yavaşça gözüm saate kaydı.Saat 3 buçuktu.Kalkıp hazırlanmam,havaalanına gidiş....uçuş saatine kadar bunları yetiştirmek resmen imkansız görünüyordu.

"Yetişemem ki?"

Derin bir nefes aldığını duyduktan sonra devam etti. "Şimdi kalkıp hazırlanırsan gayet yetişirsin,görüşürüz."

Tüm hazırlanma sürecim Kai'ye söylenerek geçmişti.Daveti o ayarlamıyordu ama en azından benimle daha rahatlatıcı bir şekilde konuşabilirdi mesela.

Sonunda özel uçağa binebilmiştim,rahatlamış bir şekilde derince içimi çektim.Beremi ve gözlüğümü çıkarırken Kai'ye bir bakış attım.Koltuğa yayılmış,dışarıyı izlemeye dalmıştı.

"Selam." Kızardığına emin olduğum gözlerimi ovuşturarak yanına oturdum.

Kısa bir süre beni süzdükten sonra mırıldandı. "Sen hiç uyumuyor musun?" 

"Dün geç yattım-- üstelik şu an konu bu mu?Ne etkinliğine gidiyoruz ve neden benim haberim yok?"

"Telefonunu açmadığın için olabilir mi?Bir markanın lansmanına gidiyoruz,gitmişken biraz da fotoğraf falan paylaşırız."

Sessiz bir yolculuktan sonra Paris'e vardığımızda etkinliğe yetişmek için direkt otele gitmiştik.Hazırlanmam ise beklediğimden de kısa sürmüştü.Boy aynasından kırmızı elbisemin üstümdeki duruşunu dikkatle incelerken bir yandan parfümümü üstüme bocalıyordum.

Saçlarıma elbiseme en iyi şekilde uyacağını düşünerekten hafif dalgalar yaptırmıştım.

Kapım yine çalındığında Kai'nin sabırsızlığına söylenerek kapıyı açtım. "Jennie,hazır mısın?"

Otomatiğe bağlamış bir şekilde hazır olup olmadığımı sorduktan sonra bakışlarını bana çevirdiğinde bir süreliğine bana bakakaldı.Hafiften ağzı açık bana bakıyordu.Beğendiğini düşünerekten sırıttım. "Nasılım?"

Kendine geldiğinde yapmacıktan öksürdü ve gülümsedi. "Güzel."

Bizim için özel getirilen aracımıza bindikten sonra etkinlik yerine giderken başımı arabanın camına yaslayıp dışarıdaki güzel manzarayı izledim.Burası gerçekten çok güzel bir şehirdi.Beni çok farklı hissettiriyordu...büyülenmiş gibi.

Love Scenario ∥JenKai∥Where stories live. Discover now