Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
Oups ! Cette image n'est pas conforme à nos directives de contenu. Afin de continuer la publication, veuillez la retirer ou télécharger une autre image.
Yanının boş olduğunu hissettiğin an anında uyandın. Aslında senin Billy'den daha önce uyuduğunu ve onun da geç saatlere kadar çalışması gerektiğini göze aldığında bu o kadar da alışılmadık bir şey değildi, ama saate baktığında iç çektin.
sabahın 4'ü.
Lanet olsun.
Örtüleri üzerinden attın ve yatağa en yakında olan tişörtü aldın. Onu üzerine giydin, ellerini hafifçe karışmış saçlarının arasından geçirdin ve yatak odasından çıktığında Billy'i koltukta titreyen elinde viskiyle otururken buldun. Başı geriye yaslıydı ve gözleri kapalıydı ama salona adım attığın an senin orada olduğunu bildiğinden emindin.
"Ben iyiyim." dedi gözlerini bile açmadan. Dudaklarını yaladın ve sessizce ona doğru yürüdün.
"Öyle misin?"
Sana bakmak için gözlerini açtığında kan çanağı olmuş gözlerini gördüğünde karnında acılı bir sarsıntı hissettiğine yemin edebilirdin.
"Billy..."
"Ben iyiyim." diye tekrarladı. "Sadece- kahrolası kabuslar. Çok önemli değil."
"Hayır önemli." diye mırıldandın, sesin sanki onu korkutup kaçırmak istemiyormuş gibi alçaktı. "Billy sen- biz bunun hakkında konuşabilir miyiz?"
Sessizliği yeterli bir cevaptı ama bunun seni yıldırmamasına karar verdin. Yavaşça ona doğru yürüdün ve elinden bardağı aldıktan sonra ellerinizi birbirine doladın ve kucağına oturup gözlerine baktın.
