•0912/16:38
âhdım var, seni gördüğüm gün bu şehrin tüm renklerini çalıp sana armağan edeceğim.
ruhumun bedenime taştığı vâkitler bunlar ve sen hâlâ susmanın yanmakla eşdeğer olduğunu kabullenemiyorsun, leyl.
fakat inandığın tanrı sana, susmanın yanmaktan daha ağır olduğunu öğretecek günün birinde. bana hâk vereceksin. grinin tüm susmuşluğumuzu örtmesi gibi, sen de tüm renklerini soyunup sessizliğini giyineceksin. kederden çıplaklığını gizleyeceksin. rüyama sızan her düşe, kırk kez diz çöküyorum her gece ben, leyl. tüm yolları ezbere biliyorum. her ağrıdan nasıl dönülür, nasıl unutulur eğrilen ağrılar, ezbere biliyorum. yürümediğim yollarda ayaklarıma ilişen taşlara sövüyorum her gece, ama tanrı'nın soluğuna değinmişim gibi, yine sana dönüyorum. ben hep sana dönüyorum, leyl.ben ütopya,
beni gör, leyl.
benim sana milyonlarca kez dönüşümü, bir kez gör.
sırtımda ağrı, dik durmanın boğazıma sapladığı çığlıklar-
bağrımda her vâkit yeniden doğrulan sancılar ve
benim senden sağ çıkamayışım,leyldinle, âhdım var ruhuna,
tüm çığlıklarım bağrına amansız bir ağrı olup saplandığında, göğün renklerini silip sana geleceğim.•
yüzün gözün hasret içinde-
23.
YOU ARE READING
ütopya'nın kanadı kırık leyl'i.
Short Storykaralama, tamamlandı. gözlerimi kapattım, müziği kestim, sesimi yuttum- ansızın bir infilâk./23